NazımHikmet

“Sonra aramıza şehirler girecek” dizeleri, Nazım Hikmet’in “Belki Birimiz Öleceğiz” adlı şiirine aittir.

Nazım Hikmet'in "En Güzel Deniz" şiiri, 24 Eylül 1945 tarihli "Saat 21-22 Şiirleri" adlı eserde yer almaktadır: > En güzel deniz : henüz gidilmemiş olanıdır. > En güzel çocuk : henüz büyümedi. > En güzel günlerimiz : henüz yaşamadıklarımız. > Ve sana söylemek istediğim en güzel söz : henüz söylememiş olduğum sözdür.

Can Dündar'ın "Nazım Hikmet" belgeseli, Rusya, Azerbaycan, Bulgaristan, Fransa ve Türkiye'de çekildi.

Nazım Hikmet'in "Ceviz Ağacı" şiirinin hikayesi genellikle şu şekilde anlatılır: Nazım Hikmet, kaçak yaşadığı bir dönemde sevgilisi Piraye'yi görmek ister ve onunla Gülhane Parkı'ndaki ulu cevizin önünde sözleşmek için bir arkadaşıyla haber yollar. Her yer polislerle dolu olduğundan Nazım, ceviz ağacına çıkar ve orada saklanır. Oysa şiirin 1 Temmuz 1957 tarihli Balçık, Bulgaristan notundan da anlaşılacağı üzere, şiir Gülhane Parkı'nda değil, yurt dışında yazılmıştır.

Nazım Hikmet'in "Rüzgâra Karşı Yürüyen Adam" olarak anılmasının nedeni, İstanbul’da yaşayan sanatçı İsmail Acar tarafından yapılan ve şairin istikbal mücadelesi veren, tüm engellere karşı dik duran bir adamı temsil eden bir heykeldir. Bu eser, özgürlüğe, sanata ve insanlığa adanmışlık anlamlarını taşır.

"Postacı" şiiri, Nazım Hikmet'e aittir.

Fazıl Say'ın "Nazım Oratoryosu", Nazım Hikmet'in çeşitli şiirlerinden oluşmaktadır. Oratoryo dört ana bölümden oluşur: 1. Gençlikte. 2. Hapishanede. 3. İnsan Üzre. 4. Memleket Üzre. Ayrıca, oratoryo "Yaşamaya Dair" şiiriyle sona erer.

“Sen kendi sesin kül olursun” dizesi, Nazım Hikmet’in “Kerem Gibi” adlı şiirine aittir.

Nazım Hikmet, seyir defterini Kaptan Gheorghe ile olan dostluğunu ve memleket hasretini ifade etmek için yazdı. Bu olay, Nazım Hikmet'in 1957 yılında Bulgaristan'da Karadeniz kıyılarını gezerken, Kaptan Gheorghe'un şilebini gördüğünde aklına gelmesiyle gerçekleşmiştir.

Mehmet Nazım, yani Nazım Hikmet, toplumcu gerçekçi ve fütürizm akımlarına mensuptur.

Nazım Hikmet, 1952 yılında Kırım'da çekilmiştir.

Nazım Hikmet'in "Hiroşimalı Kız" şiiri, Sadako Sasaki adına yazılmıştır.

"Seni Düşünmek" şiiri, Nazım Hikmet'e aittir.

Nazım Hikmet, Hemşin kökenlidir.

Nazım Hikmet, Necip Fazıl'a yönelik olarak birkaç sert ifade kullanmıştır: 1. Varlık dergisinde yayımlanan mektubunda Nazım Hikmet, Necip Fazıl'ı iktidar yalakalığı yapmaması konusunda uyarmış ve onu "cebini para dolduracak diye ruhunu parçalamakla" suçlamıştır. 2. Bir başka mektubunda ise Nazım Hikmet, Necip Fazıl'ı "eski yeninin en iyisi" olarak nitelendirmiş ve onun şiirlerinin en iyi örneklerini Paris'te sarhoşken yazdığını söylemiştir. 3. Bir konferansta Nazım Hikmet, Necip Fazıl'ın bir şiirini okuduktan sonra ona "Benim gibi bir adam senin şiirini okuyor ama yine de bir şey olmuyor" demiştir.

"Zühre-i rahşan" ifadesi, Nazım Hikmet'in "Tahirle Zühre Meselesi" adlı şiirinde geçmektedir.

Vera, Nazım Hikmet'in son eşi ve 1955 yılında tanıştığı genç Rus kadındır.

Nazım Hikmet, polislerden saklanmak için Gülhane Parkındaki ceviz ağacına tırmandı. Rivayete göre, Nazım Hikmet sevgilisi Piraye ile buluşmak üzere parka gelmişti.

Nazım Hikmet'in "Yanardağ" şiiri, Peyami Safa'ya yazılmıştır.

Nazım Hikmet'in "Mutluluğun Resmi" şiiri, ressam arkadaşı Abidin Dino'ya yazılmıştır.