Marsyas'ın hikayesi, Yunan mitolojisinde geçen bir efsanedir. Marsyas'ın hikayesinin özeti şu şekildedir: Marsyas, Frigyalı ünlü bir satyrdir ve armoniyi icat ettiği söylenen Hyagnis'in oğludur. Tanrıça Athena, geyik kemiği veya sazlar üzerine delikler açarak ilk flütü icat eder. Marsyas, flütü bulur ve çalmaya başlar. ünü kısa sürede çevreye yayılır ve güzel sanatların ve müziğin tanrısı Apollon'a kadar ulaşır. Apollon, Marsyas'ın müzikteki şöhretini kıskanır ve onu herkesin önünde yarışmaya davet eder. Yarışma, Tanrı Timolos'un dağı olan Bozdağ'ın eteklerinde, Frigya Kralı Midas'ın başkanlığındaki üç kişilik bir jüri heyeti ve halkın önünde yapılır. Apollon liriyle tanrısal ezgiler çalarken sanat ve su perileri olan müzler koro halinde eşlik ederler. Marsyas flüt çalmaya başlayınca tanrı Apollon'dan aşağı kalmaz ve o da çok güzel ezgiler çalar. Halk Marsyas'ı alkışlayıp tempo tutar. Apollon'un cezalandırmasından korkan jüri kararını açıkladığında, Kral Midas adil davranarak iki puan sayılan oyunu Marsyas'a verir ve berabere kalırlar. Apollon, berabere kaldıklarını gören Marsyas'tan, flütünü tersten çalmasını ister. Flütün tersten ses çıkarmaması yüzünden Marsyas yenilir. Apollon, Marsyas'ı bir zeytin ağacına bağlar, canlı canlı derisini yüzer ve öldürür. Marsyas'ın ölümüne üzülen kayaların ağlayarak Suçıkan kayalıklarını oluşturduğu söylenir. Bir başka söylenceye göre flüt ustasına üzülen sanat perileri müzler öylesine ağlamışlardır ki gözyaşları dağların arasından akıp Marsyas ırmağını oluşturmuştur. Yine bir başka söylence de Apollon'un daha sonradan yaptığına pişman olduğu, lirini kırıp bir daha hiç çalmadığı ve Marsyas'ı bir ırmak haline getirdiği yolundadır. Bu efsanevi