MirasHukuku

Anayasa'nın 576. maddesi bulunmamaktadır. Ancak, Anayasa'nın bazı maddeleri şu şekildedir: Madde 42: Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Madde 48: Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Madde 5982: Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Anayasa'nın tüm maddelerine ulaşmak için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: anayasa.gov.tr; mevzuat.gov.tr; memursen.org.tr.

Öztürk Hukuk Bürosu, kurulduğu günden bugüne gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine profesyonel düzeyde hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır. Büro, aşağıdaki alanlarda da hizmet vermektedir: - Aile Hukuku; - Miras Hukuku; - Ceza Hukuku; - İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku; - İcra ve İflas Hukuku; - Tüketici Hukuku; - İdare ve Vergi Hukuku; - Uluslararası Hukuk; - Taşıma ve Lojistik Hukuku; - Spor Hukuku; - Sigorta Hukuku; - Fikri Mülkiyet Hukuku.

Vasiyetnamenin açılmadan iptal davası açılması mümkün değildir. Vasiyetnamenin iptali için dava açılabilmesi, öncelikle vasiyetnamenin açılmış ve ilgililere tebliğ edilmiş olmasına bağlıdır.

Sağ kalan eşi koruma kanunu, Türk Medeni Kanunu'nun 240. ve 652. maddelerinde yer alan düzenlemelerle ilgilidir. Bu kanunlar, eşlerden birinin vefatı durumunda sağ kalan eşin aile konutu ve ev eşyası üzerindeki haklarını korur. Sağ kalan eşin sahip olduğu haklar şunlardır: - Aile konutu şerhi: Sağ kalan eş, tapuda aile konutu şerhi koydurarak bu hakkı resmileştirebilir. - Dava açma: Mirasçılar arasında anlaşmazlık varsa veya konut satılmak isteniyorsa, aile konutu hakkının korunması için dava açılabilir. - Oturma ve intifa hakkı: Mahkeme, sağ kalan eşin konut üzerinde oturma veya bu konut üzerinde intifa hakkı tanınmasını tescil edebilir. - Mülkiyet hakkı: Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşe mülkiyet hakkı da tanınabilir. Bu haklar, yalnızca resmi nikahlı eşler için geçerlidir ve konutun aile konutu olarak kullanıldığının kanıtlanması gereklidir.

Melek Bilgin'in "Miras Hukuku Pratik Çalışmaları" kitabı 243 sayfadan oluşmaktadır.

Türk Medeni Kanunu'nun 669. maddesi, miras hukukunda denkleştirme yükümlülüğünü düzenler. Denkleştirmeye tabi kazandırmalar: çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek; bir malvarlığını devretmek; borçtan kurtarmak gibi karşılık almaksızın yapılan altsoya yönelik kazandırmalardır. Mirasbırakan, kazandırmanın denkleştirme dışında tutulacağını açıkça ifade etmişse, bu bağışlar hesaba katılmaz.

Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 615 şu şekildedir: "Önemli sebeplerin varlığı halinde sulh hâkimi, yasal ve atanmış mirasçılara tanınmış olan ret süresini uzatabilir veya yeni bir süre tanıyabilir".

Denkleştirme ilkesi iki farklı durumda uygulanır: 1. Miras Hukukunda: Miras bırakanın hayatta iken bir mirasçısına yaptığı malvarlığı kazandırmalarının (bağış, hibe, borç silme vb.) diğer mirasçılarla eşitlenmesini sağlamak amacıyla yasal mirasçılar arasında uygulanır. 2. İş Hukukunda: İş yoğunluğunun fazla olduğu dönemlerde, işverenlerin işçilerine fazla mesai ücreti ödemeden çalışabilecekleri bir yöntem olarak işçiler ve işverenlerin anlaşması ile uygulanır.

TMK 564 ve TMK 565 maddeleri, Türk Medeni Kanunu'nda miras hukuku ile ilgili farklı konuları düzenler: 1. TMK 564: "Bölünmez Mal Vasiyetinde" başlıklı bu madde, değerinde azalma meydana gelmeksizin bölünmesine olanak bulunmayan belirli bir mal vasiyetinin tenkise tabi olması durumunda, vasiyet alacaklısının iki seçenekten birini tercih edebileceğini belirtir. Bu seçenekler: - Tenkisi gereken kısmın değerini ödeyerek malın verilmesini istemek. - Tasarruf edilebilir kısmın değerini karşılayan parayı istemek. 2. TMK 565: Bu madde, mirasbırakanın saklı payları ihlal eden sağlararası kazandırmalarını düzenler. Bu kazandırmalar arasında: - Mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya yapılan kazandırmalar; - Altsoya geri verilmemek kaydıyla yapılan malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yapılan kazandırmalar; - Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar; - Dönme hakkı saklı tutularak yapılan bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde yapılan bağışlamalar.

İskat kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Osmanlı Türkçesi terimi: "İskat" kelimesi, "düşürme", "susturma" veya "kandırma" anlamlarına gelir. 2. Hukuk terimi: "İskat", miras bırakanın, bir mirasçıyı tek taraflı ve ölüme bağlı bir tasarruf ile miras hakkından mahrum bırakması işlemidir.

"Pasif talep reddi" ifadesi, genellikle hukuki bir talebin, taraflar arasında doğrudan bir düşmanlık veya anlaşmazlık olmaması nedeniyle reddedilmesi durumunu ifade eder. Bu terim, özellikle miras hukuku ve idari davalar gibi alanlarda kullanılır: 1. Miras Hukukunda: Mirasın reddi davasında, mirasçıların mirası kayıtsız ve şartsız bir şekilde reddetmemeleri durumunda talep reddedilebilir. 2. İdari Davalarda: İdari dava sürecinde, başvurucunun hukuki gerekçelerini yeterince ortaya koyamaması veya idarenin kararının hatalı olmadığının anlaşılması halinde talep reddedilebilir.

Vasiyetten dönme hakkından feragat edilemez. Vasiyetçi, vasiyetnameden dönmek için herhangi bir gerekçe göstermek zorunda değildir ve bu hakkını serbestçe kullanabilir.