MirasHukuku

Türk Medeni Kanunu (TMK) kapsamında saklı pay, miras bırakanın belirli kişilerin yasal miras paylarının bir bölümüne dokunamayacağı, kanunen korunan asgari miras hakkını ifade eder. Saklı pay oranları: Altsoy (çocuklar, torunlar) için yasal miras payının yarısıdır. Anne ve baba için yasal miras payının dörtte biridir. Sağ kalan eş için, altsoy veya ana-baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçüdür. Saklı paylı mirasçılar: Miras bırakanın altsoyu; Miras bırakanın anne-babası; Miras bırakanın eşi. Kardeşler, saklı paylı mirasçı değildir.

Türk Özel Hukuku Cilt IV: Miras Hukuku, Prof. Dr. Mustafa Dural ve Prof. Dr. M. Turgut Öz tarafından yazılan ve 20. baskısı Eylül 2024'te yapılan kitap, tek ciltten oluşmaktadır.

Ölüme bağlı tasarrufların hükümsüzlüğü üzerine yazılmış bazı tezler: Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Banu Atlı tarafından 2017 yılında tamamlanan "Ölüme Bağlı Tasarrufların Hükümsüzlüğü ve Hükümden Düşmesi" başlıklı yüksek lisans tezi. İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde hazırlanan ve 3997-548337 numarayla kayıtlı "Annulment of Testamentary Dispositions (Ölüme Bağlı Tasarrufların İptali)" başlıklı tez. Ayrıca, ölüme bağlı tasarrufların hükümsüzlüğü ve iptali konuları, "Avesis" sisteminde de yer alan "Ölüme Bağlı Tasarrufların Hükümsüzlüğü ve Hükümden Düşmesi" başlıklı tezde ele alınmıştır. Bu konularda daha fazla bilgi ve detay için ilgili üniversitelerin akademik veri yönetim sistemlerine başvurulabilir.

Ön ve art mirasçılık, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarruflarıyla belirlediği bir mirasçılık türüdür. Ön mirasçı, mirası ilk olarak devralır ve belirli bir zamanda art mirasçıya devretmekle yükümlüdür. Art mirasçı, ön mirasçının ölümünden sonra mirası alır. Art mirasçı atama, vasiyetname yoluyla yapılır. Ön ve art mirasçılığın bazı özellikleri: Her iki mirasçı da mirasbırakanın mirasçısıdır. Ön mirasçı, mirası atanmış mirasçılar gibi kazanır, ancak bu kazanım geçici olup, mirası art mirasçıya devretme yükümlülüğüyle ilişkilidir. Art mirasçı, mirası belirli bir geçiş anında sağ ise kazanır; geçiş anından önce ölürse, miras ön mirasçıya kalır. Ön mirasçı, güvence göstermekle yükümlüdür; aksi takdirde mirasın resmen yönetimine karar verilir.

Sebepsiz zenginleşme ve muris muvazaası farklı kavramlardır. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin malvarlığında haklı bir nedene dayanmaksızın, başkasının zararına meydana gelen zenginleşmedir. Muris muvazaası ise, miras bırakanın mirasçılarını aldatarak onlardan mal kaçırma amacı taşıyan bir durumu ifade eder. Dolayısıyla, sebepsiz zenginleşme ve muris muvazaası farklı hukuki olguları temsil eder.

Türk miras hukukunda dört zümre sistemi bulunmamaktadır. Miras hukuku, üç zümre sistemine dayanmaktadır. Zümre sistemi şu şekildedir: 1. Birinci zümre: Miras bırakanın altsoyu; çocuklar, torunları, torunların çocukları vb.. 2. İkinci zümre: Miras bırakanın anne ve babası ile kardeşleri, yeğenleri, kardeş torunları. 3. Üçüncü zümre: Miras bırakanın büyükanne ve büyükbabaları ile amca, hala, teyze, dayı ve onların altsoyları. Eğer miras bırakanın altsoyu yoksa, miras ikinci zümreye; ikinci zümre de yoksa üçüncü zümreye kalır.

Miras hukuku için okunabilecek bazı kitaplar: Türk Medeni Hukuku Miras Hukuku. Miras Hukuku. Vasiyetname, Miras Sözleşmesi, Ölüme Bağlı Tasarrufların İptali ve Tenkis Davası. Türk Miras Hukukunda Tenkis. Devletin Mirasçılığı. Miras hukuku ile ilgili kitap seçimi yapılırken, güncel mevzuata ve yargı kararlarına uygun eserler tercih edilmesi önerilir.

Miras hukukunun pratik konularından bazıları şunlardır: Mirasçılık belgesi (veraset ilamı). Kanuni mirasçılar. Saklı pay ve saklı paylı mirasçılar. Ölüme bağlı tasarruflar. Mirastan yoksunluk halleri. Miras paylaşımı. Mirasçıların miras bırakanın hak, alacak ve borçlarından sorumluluğu. Miras avukatı. Miras paylaşımı davası. Mirastan mal kaçırma. Miras hukuku, bir kişinin ölümü veya gaipliği halinde, bu kişinin malvarlığının kimlere ve nasıl intikal edeceğini düzenleyen hukuk dalıdır.

Tarım arazilerinde uzman olan avukatlara tarım hukuku avukatı veya tarla avukatı denir. Tarım hukuku avukatlarının uzman oldukları bazı alanlar şunlardır: tarım arazilerinin kiralanması, satışı ve devir işlemlerinin hukuki takibi; tarımsal teşvik ve destekleme süreçlerinde danışmanlık; tarım sigortaları ve hasar tazminat taleplerinde hukuki destek; organik tarım faaliyetleri ve çevresel düzenlemelerle ilgili danışmanlık; tarımsal işçi hakları ve iş hukuku kapsamındaki uyuşmazlıkların çözümü. Tarla avukatlarının ise ilgilendiği davalar arasında şunlar yer alır: tapu tescil ve tapu iptal davaları; ortaklığın giderilmesi davası (izale-i şuyu); önalım davaları; ecrimisil davaları; kamulaştırma, kamulaştırmasız el atma; tapu kayıtlarının düzeltilmesi davası; tarım arazilerinin miras yoluyla bölüşülmesi.

TMK 564 ve 565 numaralı maddeler, Türk Medeni Kanunu'nda tenkis davasıyla ilgili düzenlemeleri içerir. TMK 564. TMK 565. Tenkis davası, miras bırakanın bazı mirasçılar aleyhine mirastan mal kaçırma işlemlerine karşı açılan bir davadır.

Füru ve usul terimleri, hukukta farklı bağlamlarda kullanılır: 1. Füru: Fıkıh ilminde, bir kimsenin çocukları, torunları ve onların torunları gibi aşağıya doğru devam eden alt soy hısımlarını ifade eder. 2. Usul: Aynı şekilde, bir kimsenin anne, baba ve onların ebeveynleri gibi yukarıya doğru devam eden ve kendisine kan bağıyla bağlı üst soy hısımlarını ifade eder.

Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 240 ve 652 maddeleri arasındaki farklar şunlardır: 1. Kapsam ve Koşullar: - TMK 240: Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin bulunması ve bu rejimin ölümle sona ermesi durumunda, sağ kalan eşin katılma alacağına mahsuben aile konutu ve ev eşyası üzerinde intifa, oturma veya mülkiyet hakkı talep etmesini düzenler. - TMK 652: Eşlerden birinin ölümü halinde, tereke malları arasında yer alan konut veya konut eşyası üzerinde, sağ kalan eşin miras hakkına mahsuben ayni hak talep etmesini düzenler. 2. Hak Talebi: - TMK 240: Hak talebi, sadece katılma alacağının varlığı durumunda mümkündür. - TMK 652: Miras hakkı olan herkes, bu madde kapsamında hak talep edebilir. 3. Özgünleme: - TMK 240: Özgünleme, mal rejiminin tasfiyesi sırasında yapılır. - TMK 652: Özgünleme, terekenin paylaştırılmasına ilişkin özel bir hükümdür.

K&D Hukuk Bürosu, yerli ve yabancı müvekkillerine çeşitli hukuki alanlarda danışmanlık ve dava avukatlığı hizmetleri sunar. Bu alanlar arasında: Ticaret hukuku; Miras hukuku; Sigorta hukuku; Boşanma hukuku; Ceza hukuku. Ayrıca, büro sözleşme hazırlama ve inceleme, icra ve iflas hukuku gibi konularda da hizmet vermektedir.

743 ve 4721 sayılı kanunlar arasındaki bazı farklar şunlardır: Yürürlükten Kalkma Tarihi: 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi, 31 Aralık 2001 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır. Evlat Edinme Şartları: 743 sayılı kanuna göre evlat edinme, hâkimin izni ve nüfus kütüğüne kayıt edilme ile gerçekleşirken, 4721 sayılı kanuna göre mahkeme kararıyla kurulur. Miras Hukuku: 4721 sayılı kanun, sağ kalan eşin miras haklarını daha belirli kurallara bağlamıştır. Mal Rejimi: 4721 sayılı kanunla, eşler arasında mal ayrılığı rejiminde "değer artış payı" kavramı getirilmiştir.

Türk Medeni Kanunu'nun 612 ve 613. maddeleri miras hukuku ile ilgilidir: Madde 612: En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Madde 613: Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer.

Tevarüs, miras hukukunda bir kişinin malvarlığının ölümünden sonra mirasçılara devredilmesi sürecini ifade eder. Miras hukukundaki yeri ise şu şekildedir: - Mirasçılık sıfatının kazanılması: Mirasbırakanın ölümü anında hayatta olan, mirasçılık ehliyetine sahip olan ve mirastan yoksun olmayan kişi tevarüs ehliyetine sahip olur ve mirasçı sıfatını kazanır. - Miras paylaşımı: Tevarüs kuralları, mirasın adil bir şekilde paylaşılmasını sağlar ve mirasçılar arasında çıkabilecek anlaşmazlıkların çözümüne yardımcı olur. - Yasal düzenlemeler: Miras hukuku, tevarüsün nasıl yapılacağını ve mirasçıların haklarını belirleyen yasal düzenlemeleri içerir.

Asabiyet, klasik Arap kabile toplumunda, bir grubun veya cemaatin, ihtiyaç anında birbirlerini şartsız olarak desteklemeleri ve dışarıdan gelen tehditlere karşı birleşmelerini sağlayan dayanışma duygusudur. Zevî'l-erhâm ise, İslam miras hukukunda, "ashâbü'l-ferâiz" ve "asabe" gruplarına dahil olmayan kan hısımlarını ifade eder. Özetle: - Asabiyet: Kabile içi dayanışma ve destek duygusu. - Zevî'l-erhâm: Miras hukukunda belirli gruplara dahil olmayan kan hısımları.

Miras hukuku dersinde işlenen konular şunlardır: 1. Miras Hukukunun Temel Kavramları: Muris (miras bırakan), mirasçı, yasal mirasçılar, atanmış mirasçılar, miras payı gibi kavramlar. 2. Ölüme Bağlı Tasarruflar: Vasiyetname, miras sözleşmesi, ölüme bağlı tasarrufların iptali. 3. Mirasın Açılması ve İntikali: Mirasın açılması, terekenin idaresi, mirasın kazanılması. 4. Mirasın Reddi: Mirasın hükmen reddi, mirasın gerçek reddi. 5. Saklı Paylı Mirasçılar: Saklı pay kavramı, saklı paylı mirasçıların hakları. 6. Miras Davaları: Tenkis davası, terekenin tespiti davası, ortaklığın giderilmesi davası. Bu konular, Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri ve yargı kararları çerçevesinde ele alınır.

Evet, kardeş kardeşe mal verebilir. Kardeşler, zekât, fitre ve fidye gibi mâlî vecibeleri birbirlerine ödeyebilirler.

Zümreler arasında öncelik ilişkisi, Türk miras hukukunda zümre sisteminin temel ilkelerinden biridir. Bu ilkeye göre: 1. Birinci zümre mirasçı varsa, ikinci ve üçüncü zümreler mirasçı olamaz. 2. İkinci zümre mirasçı olabilmek için, birinci zümrede mirasçı bulunmaması veya mirasçıların herhangi bir sebeple (ret, mirasçılıktan çıkarma, yoksunluk, feragat gibi) mirasçı olamaması gerekir. 3. Üçüncü zümre ancak ikinci zümrede de mirasçı yoksa mirasçı olabilir.