MilliMücadele

Amasya Genelgesi, Kurtuluş Savaşı açısından büyük önem taşır çünkü: Milli Mücadele'nin gerekçesini, amacını ve yöntemini belirlemiştir. İlk kez milli egemenlikten bahsedilmiştir. İstanbul Hükümeti ilk kez yok sayılmıştır. Türk milleti, hem İstanbul'a hem de işgalci güçlere karşı mücadeleye çağrılmıştır. Milli irade ve halk egemenliğine dayanan yeni bir meclis, hükümet ve devlet kurma hedefi ortaya konmuştur. Milli Mücadele resmen ilan edilmiştir. Direniş esasları yazılı bir ilke haline getirilmiştir. Manda ve himayecilik düşüncesinin yerine millet ve milliyetçilik düşüncesi yerleştirilmiştir. Amasya Genelgesi, Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç belgesi olarak kabul edilir ve milli mücadelenin örgütsel ve ideolojik temellerini atar.

Anadolu halkı işgallere çeşitli yollarla karşı çıkmıştır: Kuvâ-yi Milliye ile silahlı direniş: İşgal kuvvetlerine ve azınlık çetelerine karşı yerel halk kahramanlarının liderliğinde, gönüllülük esasına göre oluşan silahlı direniş birlikleri kurulmuştur. Kongreler ve organizasyonlar: Trakya-Paşaeli Müdâfaa-i Heyet-i Osmaniye Cemiyeti, İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti gibi kuruluşlar ve Amasya Genelgesi, Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri gibi toplantılar düzenlenmiştir. Mitingler: İstanbul ve diğer şehirlerde, özellikle İzmir'in işgalinin ardından, işgalleri protesto etmek için mitingler düzenlenmiştir. Mali ve ayni yardımlar: Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti gibi kuruluşlar, Kuvâ-yi Milliye birliklerine maddi ve ayni yardımlarda bulunmuştur. İsyanların bastırılması: Bazı isyanlar, özellikle saltanat ve hilafet yanlısı olanlar tarafından çıkarılanlar, bastırılmıştır.

"İngiliz Kemal" kitapları, gerçek bir casus olan Ahmet Esat Tomruk'un hayatından esinlenerek yazılmıştır. Konu edilen bazı kitaplar ve içerikleri: - "İngiliz Kemal Vatan Uğrunda": Ahmet Esat Tomruk'un Milli Mücadele dönemindeki maceralarını ve Yunan zindanlarındaki kaçışını konu alır. - "İngiliz Kemal Lawrence'a Karşı": Tomruk'un İkinci Dünya Savaşı ve sonrasındaki İsrail, Kıbrıs gibi bölgelerdeki casusluk faaliyetlerini anlatır. - "İngiliz Kemal'in İsrail Macerası": Tomruk'un İsrail'deki casusluk deneyimlerini işler. Kitaplar, Tomruk'un kendi anılarından da yararlanılarak yazılmıştır.

Mustafa Kemal Paşa, 1920 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) şu önemli faaliyetleri gerçekleştirdi: 1. Meclis'in Açılması: 23 Nisan 1920'de TBMM'yi açtı ve ilk başkanı seçildi. 2. Hükûmet Kurulması: 24 Nisan 1920'de hükûmeti kurdu ve ilk kanun olan Ağnam Resmi Kanunu'nu kabul ettirdi. 3. Milli Mücadele'nin Yönü: "Halkçılık Programı" adlı broşürü yayımlayarak Milli Mücadele'nin temel ilkelerini açıkladı. 4. İdam Kararının Onaylanması: 11 Mayıs 1920'de İstanbul'da divanıharp tarafından verilen idam kararını Padişah Vahdettin'in onaylaması üzerine protesto etti.

Milli Mücadele döneminde Anadolu'da birçok gazete vardı. Bunlardan bazıları şunlardır: Minber. İrade-i Milliye. Hakimiyet-i Milliye. Albayrak. Açıksöz. Ayrıca, Adana, Trabzon, Balıkesir gibi şehirlerde de Milli Mücadele'yi destekleyen yerel gazeteler bulunmaktaydı.

Milli Mücadele döneminde en tehlikeli ayaklanmalardan biri olarak Çerkez Ethem İsyanı gösterilebilir. Çerkez Ethem, düzenli orduya karşı çıkmış ve kendi destekçileriyle büyük bir isyan başlatmıştır.

Mustafa Kemal'in tutumu, Kuvayi Milliye'nin oluşum sürecinde önemli etkiler yaratmıştır: 1. Organizasyon ve Birleşme: Mustafa Kemal, Anadolu'ya geçtikten sonra Kuvayi Milliye hareketini görmüş ve bu dağınık güçleri tek bir amaç doğrultusunda birleştirmek için çalışmalara başlamıştır. 2. Milli Mücadele'nin Yol Haritası: Amasya Genelgesi gibi belgelerle milli mücadelenin yol haritası çizilmiş ve Kuvayi Milliye'nin bu mücadeledeki rolü vurgulanmıştır. 3. Düzenli Orduya Geçiş: Mustafa Kemal, zamanla daha etkin bir mücadele için düzenli bir orduya ihtiyaç duyulduğunu anlamış ve bu doğrultuda Kuvayi Milliye birliklerinin TBMM'nin kurduğu düzenli orduya entegrasyonunu sağlamıştır.

Milli Mücadele Dönemi ile ilgili testlerde genellikle 12 soru bulunmaktadır.

Milli Mücadeleyi anlatan ilk kitap, Halide Edip Adıvar tarafından yazılan "Ateşten Gömlek" adlı romandır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Milli Mücadele sırasında gittiği bazı yerler: Samsun. Havza. Amasya. Erzurum ve Sivas. Atatürk, Milli Mücadele boyunca Ankara, Konya, Afyon, Kütahya, İzmir, Trabzon gibi birçok yeri de ziyaret etmiştir.

İstiklal Marşı'nın kabulü ile ilgili kompozisyon başlıkları şunlar olabilir: 1. "İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy". Bu başlık altında marşın yazarı ve yazılış süreci ele alınabilir. 2. "Milli Mücadelenin Simgesi: İstiklal Marşı". Marşın milli mücadele dönemindeki önemi ve milletin birlik ruhunu yansıtması vurgulanabilir. 3. "İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Bestelenmesi". Marşın kabul edilme süreci ve ardından yapılan beste yarışması hakkında bilgiler verilebilir. 4. "Türk Milletinin Bağımsızlık Destanı". Marşın Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük arayışını anlatan bir destan olduğu teması işlenebilir. 5. "İstiklal Marşı'nın Etkileri". Marşın toplum üzerindeki etkileri ve günümüze kadar olan önemi ele alınabilir.

Nutuk, 3 cilt halinde yazılmıştır çünkü Atatürk, 1919-1927 yılları arasındaki dönemi üç farklı zaman dilimine ayırmıştır: 1. Birinci cilt: 1919-1920 yıllarını kapsar ve Samsun'a çıkış, Osmanlı Devleti'nin genel durumu, Milli Mücadele çalışmaları gibi konuları içerir. 2. İkinci cilt: 1920-1927 yıllarını kapsar ve TBMM'nin açılışı, Kurtuluş Savaşı, İtilaf Devletleriyle yapılan siyasi görüşmeler, Cumhuriyet'in İlanı ve çok partili hayata geçiş gibi konuları ele alır. 3. Üçüncü cilt: 1919-1920 yıllarındaki yazışmaları ve tarihi belgeleri içerir.

Türk tarihinden kahramanlık hikayeleri arasında öne çıkanlar şunlardır: 1. Sütçü İmam: Milli Mücadele döneminde Kahramanmaraş'ta işgal kuvvetlerine karşı halkı harekete geçiren kahraman. 2. Şahin Bey: Antep savunmasında büyük kahramanlık gösteren ve Fransız birliklerine karşı direnen Milli Mücadele kahramanı. 3. Nene Hatun: 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nı savunan ve Ruslara karşı büyük bir direniş başlatan Türk kadını. 4. Alp Er Tunga: Türk mitolojisinin en bilinen kahramanlarından biri olup, cesareti, adaleti ve liderlik vasıflarıyla tanınır. 5. Oğuz Kağan: Türk destanlarında büyük bir yer tutan, gökyüzünden gelen bir ışıkla kutsandığına inanılan efsanevi lider. 6. Manas: Kırgız Türklerinin en önemli destanının baş kahramanı, düşmanlarına karşı halkını koruyan cesur savaşçı.

Milli Mücadele'de toplumsal dayanışma ve diğerkâmlık önemlidir çünkü bu değerler, Türk milletinin birlik içinde hareket ederek bağımsızlık mücadelesini kazanmasını sağlamıştır. Dayanışmanın önemi: - Zaferin elde edilmesi: Toplumun her kesiminden insanın bir araya gelmesi ve ortak bir amaç etrafında kenetlenmesi, zaferin kazanılmasında büyük rol oynamıştır. - Maddi ve manevi destek: Kadınlar, çocuklar, köylüler ve aydınlar, cepheye cephane taşımak, yaralı askerlere yardım etmek ve yiyecek-malzeme temininde bulunmak gibi görevler üstlenmiştir. - Moral ve motivasyon: İnsanlar, birbirlerine umut vermiş ve cesaret aşılamış, bu da zorlu koşullar altında bile motivasyonun yüksek kalmasını sağlamıştır. Diğerkâmlığın önemi: - Ülkenin geleceği: Bireylerin kendi çıkarlarından çok ulusun geleceğini düşünmeleri, Türk milletinin tarih sahnesinde yerini almasına yardımcı olmuştur. - Cumhuriyetin temelleri: Bu dayanışma ruhu, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasında en önemli güçlerden biri olmuştur.

Eski Sultantepe'de yaşamış bazı önemli kişiler şunlardır: 1. Şeyh Abdullah Efendi: Özbekler Tekkesi'nin kurucusu olup, tekkeyi Nakşibendî şeyhlerinden biri olarak inşa ettirmiştir. 2. Hacı Hesna Hatun: Kanuni Sultan Süleyman'ın sarayında yaşamış, kızı Mihrimah Sultan'ın isteği üzerine Sultantepe'ye yerleşmiştir. 3. Ahmet Ertegün: Tekkenin 1980'lerdeki restorasyonunu finanse eden iş adamı ve Türk-Amerikan Dostluk Derneği Başkanıdır. 4. Hafız Kani Karaca, Neyzen Süleyman Erguner ve Niyazi Sayın: 1940'lardan itibaren tekkede musiki meşki yapmış sanatçılardır. 5. Milli Mücadele Dönemi Kahramanları: Tekkenin postnişini Şeyh Ata Efendi, Karakol Cemiyeti üyeleri aracılığıyla Millî Mücadele'ye destek vermiştir.

Ali Fuat Cebesoy, anılarında Atatürk'ü samimi ve duygusal bir dille anlatmaktadır. Cebesoy, Atatürk'ü iki kez ağlarken gördüğünü belirtir: 1. Selanik'in kaybedilmesi: Atatürk'ün, doğup büyüdüğü Selanik'in Türklerin elinde kalıp kalmayacağı konusunda endişelerini dile getirdiğini ve bu sırada ağladığını anlatır. 2. Büyük Taarruz öncesi: Milli Mücadele sırasında, Atatürk'ün Türk ordusundaki umudu ve inancı görünce duygulandığını ve yine ağladığını ifade eder. Cebesoy, Atatürk'ün insanlar arası ilişkilerde özgürlüğe önem verdiğini ve farklı düşüncelere hoşgörüyle yaklaştığını da vurgular.

İngiliz Kemal olarak bilinen Ahmet Esat Tomruk, Milli Mücadele döneminde önemli istihbarat faaliyetlerinde bulunmuştur. Rolü: - Teşkilat-ı Mahsusa Üyesi: 1914'te Teşkilat-ı Mahsusa'ya katılmış ve burada çeşitli görevler üstlenmiştir. - Casusluk Faaliyetleri: Kut'ül Amare'de esir edilen İngiliz general Townshend'in yanına sızarak ondan bilgiler almıştır. - Yunan Ordusu Karargâhına Sızma: İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Rumca bildiği için Yunan ordusu karargâhına girip gerekli bilgileri toplamış ve bunları Ankara'ya iletmiştir. - Kuvayı Milliye'ye Destek: İzmir'de Kuva-yı Milliye'ye karşı faaliyet gösteren Anzavur Çetesi'nin içine sızarak çetenin çökertilmesine katkıda bulunmuştur. Ahmet Esat Tomruk, Milli Mücadele sonrası Genelkurmay İstihbarat Şubesi'ndeki görevinden ayrılmış ve anılarını yazarak yayımlamıştır.

Sütçü İmam ile Yunanlar eşleştirmesi yanlıştır. Doğru eşleştirme: Sütçü İmam Fransızlara karşı mücadele etmiştir.

Erzurum'un kurtuluş günü, şehrin tarihi ve milli mücadeledeki önemli yeri nedeniyle önemlidir. 1. Moğol İstilası ve Malazgirt Meydan Muharebesi: 13. yüzyılın ilk yarısında Moğol istilasına uğrayan Erzurum, büyük bir tahribat görmüştür. 2. Rus ve Ermeni İşgali: 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı ve 1914'teki Rus işgali sırasında Erzurum, ağır şartlar altında işgal edilmiş, şehir halkı büyük travmalar yaşamıştır. 3. Erzurum Kongresi: Kurtuluş Savaşı sürecinde düzenlenen Erzurum Kongresi, milli mücadelenin önemli adımlarından biri olmuş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna zemin hazırlamıştır.

İsmet Paşa'nın İstanbul'a gelme nedenleri şunlardır: 1. Balkan Savaşları ve Yemen Görevleri: Balkan harbinin çıkması üzerine İstanbul'a çağrılmış ve Yemen'deki kuvvetlerin kurmaylığına atanmıştır. 2. Genelkurmay Başkanlığı Görevi: Fevzi Paşa'nın isteği üzerine, Erkan-ı Harbiye Reisliği'ne resmen getirilmesi için İstanbul'a gönderilmiştir. 3. Lozan Konferansı: Mudanya Mütarekesi'nden sonra, Lozan Konferansı'na heyet başkanı olarak katılmak üzere İstanbul'da bulunmuştur. 4. Milli Mücadele Dönemi: İstanbul'un işgali sonrası, Mustafa Kemal Paşa'nın çağrısı üzerine Milli Mücadele'ye katılmak için İstanbul'a dönmüştür.