Mevlana

"Kula bela gelmez hak yazmadıkça, hak bela yazmaz kul azmadıkça" sözü, Hz. Mevlana'ya atfedilmektedir.

6. sınıf sosyal bilgiler ders kitabı sayfa 80'de genellikle "Hayatını Araştırarak Şemayı Doldurunuz" başlıklı bir etkinlik yer alır. Ayrıca, Anadol Yayınları'na ait 6. sınıf sosyal bilgiler ders kitabında, İslamiyet'in Türklerin yaşamındaki etkileri ve Türklerin İslamiyet’i kabul etmesini hızlandıran olaylar gibi konular da bu sayfada işlenebilir. Sayfa 80'deki içerikler, kullanılan ders kitabı yayınevine göre değişiklik gösterebilir.

Konya Adliyesi'nden Mevlana Müzesi'ne gitmek için Alaaddin tramvay hattını kullanabilirsiniz. Yol tarifi: 1. Alaaddin tramvay durağından Alaaddin-Adliye hattına binin. 2. Mevlana durağında inin. Tramvay yolculuğu yaklaşık 15-20 dakika sürecektir. Alternatif olarak, otogar üzerinden de ulaşım sağlanabilir: 1. Üniversite-Alaaddin tramvay hattına binin ve Alaaddin durağında inin. 2. Alaaddin-Adliye hattına aktarma yaparak Mevlana durağında inin. Havalimanından gelenler için de Havaş servisleri ile şehrin merkezine ulaşıp, ardından tramvay ile Mevlana Müzesi'ne ulaşılabilir.

"Ne Olursan Ol Yine Gel" şiiri, yaygın olarak Mevlana Celaleddin Rumi'ye atfedilmektedir. Şiirin Mevlana'ya ait olmadığı, özellikle Abdülbaki Gölpınarlı ve M. Necati Elgin'in hatalı tanıtımları nedeniyle bu yanlışın yayıldığı belirtilmektedir. Şiirin orijinal metni ve farklı yorumlara dair daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: tr.wikipedia.org; antoloji.com; malumatfurus.org.

"Duasız üşürmüş yürekler bil" sözü, Mevlana'ya aittir. Sözün tamamı şu şekildedir: > "Duasız üşürmüş yürekler bil. Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin. Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan, sana ummadık kapılar açan. Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan".

"Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir" sözü Mevlana Celaleddin Rumi'ye aittir.

"Neyi arıyorsan osun sen" sözü, insanın arayışının onun kişiliğini yansıttığı ve onu biçimlendirdiği anlamına gelir. Bu sözün sahibi olarak Hz. Mevlânâ gösterilir. Ayrıca, bu sözün farklı bağlamlarda farklı anlamları da olabilir. Örneğin, internet güvenliği uzmanı Ziyahan Albeniz, bu sözü teknolojik imkanların insanları nasıl bir fasit daireye hapsettiğini anlatan eleştirel bir bakış olarak ele almıştır.

"Üzerlik tohumu karanlığı örttü ve gerçek göründü" ifadesi, Mevlana'nın Mesnevi'de geçen ve ruhsal gelişimle ilişkilendirilen bir sözdür. Ancak, üzerlik tohumunun doğrudan karanlığı örtme özelliği bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Üzerlik tohumunun ayrıca negatif enerjileri, büyü ve nazar gibi şeyleri ortadan kaldırmak için ritüellerde kullanıldığı da bilinmektedir.

"Kişi herkesi kendi gibi bilirmiş" sözü, Mevlana Celaleddin Rumi'ye aittir.

"Ehline Denk Gelmeyen Her Şey Ziyan Olur" şiiri Yusuf Tuna'ya aittir. Ayrıca, bu sözün Hz. Mevlana'ya ait bir söz olduğu ve sadece inci mercanın eksik olduğu da belirtilmektedir.

"Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur" sözü, insanın zorluklar ve sıkıntılar yaşayarak olgunlaştığını ifade eder. Bu söz, şu şekilde de yorumlanabilir: Odun yanınca kül olur: Odun, yanınca geriye külden başka bir şey kalmaz. İnsan yanınca kul olur: Abdiyet, kendini yok saymaktır. Bu sözün kaynağı, Mevlana'ya atfedilmektedir.

"Cahile bal yedirsen bile balın cahilliğini gidermez" sözünün kime ait olduğu bulunamamıştır. Ancak, benzer bir söz olan "Cahille oturup bal yiyeceğine, alimle oturup kuru ekmek ye" sözü Mevlana'ya atfedilmektedir.

Mevlana Celâleddîn-i Rûmî dizisinin 1. sezonunun 7. bölümünde Şems-i Tebrizi'nin Rûmî'nin hayatına girişi ve aralarındaki derin dostluğun başlangıcı anlatılır. Ayrıca, Sultan Gıyasettin'in divanda Cenk için hazırlık yapma kararı aldığı, ancak sulh fikrinden yana olduğu; Baycu’nun oğlu Söktay’ın gerçek kimliğinin ortaya çıktığı ve hakkında ölüm emri verildiği konuları da işlenir.

"Körler mahallesinde ayna satmak" sözü, Mevlana'ya atfedilen bir sözdür. Mevlana, bu sözüyle "zamana, zemine, muhatapların durumuna ve duruma uygun söz söylemek" gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca, Neyzen Tevfik'in "Felek" isimli bir şiirinde de bu mecaz kullanılmıştır.

"Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım" sözü, Mevlana Celaleddin Rumi'ye atfedilmektedir.

Divan edebiyatının en önemli eseri olarak Mevlana'nın "Mesnevi"si kabul edilir. Diğer önemli eserler arasında: Süleyman Çelebi'nin "Vesiletü'n-Necat" (Mevlid) adlı mesnevisi; Nabi'nin "Hayriye" ve "Hayrabat" adlı mesnevileri; Nef'i'nin "Siham-ı Kaza" adlı hiciv eseri; Fuzuli'nin "Leyla vü Mecnun" adlı mesnevisi bulunur.

Mevlana Kültür Merkezi'ndeki Kapalı Sema Salonu 2.650 kişilik, Açık Sema Alanı ise yaklaşık 3.000 kişilik kapasiteye sahiptir.

Mevlana şiirlerinde çeşitli konuları işlemiştir: İlahi aşk ve manevi zevk: Eserlerinde ilahi aşkın manevi zevki ve ayrılık acısı işlenmiştir. Tasavvufi fikirler: Mesnevi'de tasavvufi fikirler, birbirine ulanmış hikayeler halinde anlatılmıştır. Ahlaki ve toplumsal konular: İnsanın zaafları, ihtirasları, toplumda görülen entrikalar ve insanın psikolojik ve manevi hastalıklarına ilişkin anlatımlar ve çözüm yolları işlenmiştir. Kuran ve hadisler: Eserlerinde Kuran ve hadislere dayanan fıkralar ve öyküler yer alır. Günlük yaşam: Günlük hayattan örnekler ve olaylar şiirlerinde işlenmiştir. Mevlana, şiirlerinde bu konuları işlerken semboller, İran mitolojisine ait ögeler ve günlük hayattan örnekler kullanmıştır.

"Mevlana Celaleddin-i Rumi" dizisinin 1. bölümünün yayınlanmama nedeni, dizinin senaristi Ali Aydın'ın, oyuncu Aybüke Pusat'a destek amaçlı yaptığı boykot paylaşımıdır. Ali Aydın, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, Pusat'ın işten çıkarılması durumunda kendi dizisinin de platformdan kaldırılacağını ifade etmişti. Dizinin diğer bölümlerinin yayınlanıp yayınlanmayacağı ise belirsizliğini korumaktadır.

"Toprak ol, bağrında güller yetişsin" ifadesi, Mevlana'ya atfedilen bir sözdür. Bu sözün anlamı şu şekilde açıklanabilir: Hakk’a varmak: "Hakk’a varmayı" ifadesi, manevi bir yolculuğu veya Allah’a ulaşmayı ifade edebilir. Gönül almak: "Gönül almak" ise insanlara karşı anlayışlı ve sevgi dolu olmayı, kalp kırmaktan kaçınmayı ifade edebilir. Saraylarda mermer olmak: "Saraylarda mermer olmak" ifadesi, dünyevi ve kalıcı olmayan şeylere bağlanmayı simgeleyebilir. Toprak olmak: "Toprak olmak" ise alçakgönüllülüğü ve geçici olanı, kalıcı olana tercih etmeyi ifade edebilir. Bu söz, aynı zamanda "İstiyorsan Hakk’a varmayı, meslek edin gönül almayı, bırak saraylarda mermer olmayı, toprak ol, bağrında güller yetişsin" şeklinde bir şiirin parçasıdır.