MalPaylaşımı

Mal tasfiyesi davası, eşlerin mal varlıklarının paylaştırılması için aşağıdaki adımlarla açılır: 1. Yetkili mahkemeye başvuru: Mal tasfiyesi davası, boşanma davasının görüldüğü mahkemede veya eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılır. 2. Dava açma: Taraflardan biri, yetkili aile mahkemesine başvurarak dava açar. 3. Mal varlığının tespiti: Mahkemede, tarafların mal varlıkları detaylı bir şekilde incelenir ve kişisel mallar ile edinilmiş mallar ayrılır. 4. Değer tespiti: Malların güncel piyasa değerleri hesaplanır. 5. Paylaşımın yapılması: Mahkeme, yasal düzenlemelere uygun olarak mal paylaşımını gerçekleştirir. Zamanaşımı süresi: Mal tasfiyesi davası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır.

Kardeşlerden biri mal paylaşımına itiraz ederse, mal paylaşımı yapılamaz ve ortaklığın giderilmesi için dava açılması gerekir. Bu durumda mahkeme, tereke mallarının değerini, mirasçıların paylarını ve itiraz gerekçesini inceleyerek karar verecektir. Davaların uzmanlık gerektiren hukuki süreçler olması nedeniyle, bir miras hukuku avukatı ile çalışmak hak kayıplarını önlemek açısından önemlidir.

Evlilikte miras olarak pay edilen mal, boşanmada mal paylaşımına dahil edilmez.

Yeni eş, eski eşten kalan mirasa doğrudan ortak olamaz, çünkü evlilik birliği sona ermiş ve boşanma davası devam ederken eşlerden birinin vefat etmesi durumunda bile diğer eş mirasçı olarak kabul edilmez. Ancak, edinilmiş mallara katılma rejimi gereği, evlilik süresince edinilen malların yarısı üzerinde diğer eşin de alacak hakkı vardır ve bu, mirastan bağımsız bir haktır.

Boşanma öncesi mal kaçırma cezası, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) özel bir suç türü olarak düzenlenmemiştir. Ancak, mal kaçırma amacıyla yapılan bazı eylemler TCK'da suç niteliğinde yer alan fiillere girebilir ve bu durumlarda ilgili suçlardan dolayı ceza uygulanabilir: - Dolandırıcılık: Eşini aldatarak malı başkasının adına geçirme eylemi, TCK'nın 157. ve 158. maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık suçları kapsamında değerlendirilebilir. - Resmi belgede sahtecilik: Sahte vekaletname düzenleyerek malvarlığı değerlerini kaçırmak, TCK'nın 204. maddesine göre resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturur. - Tehdit: Mal kaçırmak için eşe tehditte bulunmak, TCK'nın 106. maddesine göre altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir. Boşanma öncesi mal kaçırma durumunda, kaçırılan malların mal paylaşımına dahil edilmesi için hukuki süreçler de başlatılabilir.

Mal paylaşımı davası dilekçe örneği aşağıdaki kaynaklardan temin edilebilir: 1. Orhun Türkoğlu'nun web sitesi: Bu sitede mal paylaşımı davası dilekçesi örneği ve dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgiler bulunmaktadır. 2. SELLER Hukuk ve Danışmanlık: Bu hukuk bürosu, mal paylaşımı davası dilekçesi hazırlama rehberi ve örnek dilekçe sunmaktadır. 3. Ceren Sümer'in web sitesi: Bu sitede de mal paylaşımı davası dilekçesi hazırlama süreci ve gerekli bilgiler yer almaktadır. Ayrıca, bir boşanma avukatına başvurarak da dilekçe hazırlama konusunda destek alabilirsiniz.

Evlilik sözleşmesinde ev ve araba paylaşımı, çiftlerin tercih ettiği mal rejimine göre belirlenir. Ancak, evlilik sözleşmesiyle çiftler şu mal rejimlerinden birini de seçebilirler: Mal ayrılığı rejimi: Herkes kendi malvarlığını korur, miras veya kişisel birikimler paylaşılmaz. Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi: Bazı mallar ortak kabul edilirken, bazıları ayrı kalır. Mal ortaklığı rejimi: Tüm mallar ortak sayılır (nadir tercih edilir). Evlilik sözleşmesi, noter huzurunda yapılmalı ve tarafların özgür iradesiyle hazırlanmalıdır.

Mal paylaşımı davası, boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre içerisinde açılabilir.

Katılma alacağı, edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında şu şekilde hesaplanır: 1. Edinilmiş malların toplam değeri belirlenir. 2. Varsa borçlar bu değerden düşülür. 3. Elde edilen artık değer hesaplanır. 4. Artık değerin yarısı her bir eş için katılma alacağı olarak belirlenir. Eklenecek değerler ve denkleştirme gibi faktörler de hesaplama sürecinde dikkate alınır. Katılma alacağı hesaplamasında uzman bir avukattan destek almak sürecin sağlıklı yönetilmesi açısından önemlidir.

Eşler boşanırken mallarını istedikleri kişiye doğrudan veremezler, çünkü boşanma sürecinde malların paylaşımı belirli yasal düzenlemelere tabidir. Türk Medeni Kanunu'na göre, evlilik süresince edinilen mallar (edinilmiş mallar) her iki eşin ortak malı kabul edilir ve boşanma halinde eşit olarak paylaşılır. Eğer çiftler evlenirken veya evlilik süresince bir mal ayrılığı sözleşmesi yapmışlarsa, bu durumda mallar kişisel mal olarak kalır ve boşanma halinde paylaşılmaz. Dolayısıyla, eşlerin mal paylaşımı konusunda anlaşma sağlayamamaları durumunda, mahkemeler devreye girer ve mal paylaşımı konusunda karar verir.

Evlilik birliği içerisinde alınan taşınmazın kredi borcu, boşanma durumunda mal paylaşımı kapsamında şu şekilde paylaşılır: 1. Kredi Borcunun Durumu: Taşınmazın kredi borcu, evlilik içinde ödenen her türlü kredi borcu olarak kabul edilir ve edinilmiş mal olarak değerlendirilir. 2. Hesaplama: Taşınmazın güncel piyasa değeri bilirkişi raporu ile belirlenir ve bu değer üzerinden, evlilik içinde ödenen kredi miktarının toplam değere oranı hesaplanır. 3. Paylaşım: Eşler, edinilmiş malları yarı yarıya paylaştıklarından, diğer eş de evlilik içinde ödenen kredi miktarı üzerinden hak iddia edebilir. Anlaşmalı boşanma protokolünde, kredi borcu ile ilgili düzenlemeler yapılarak borçların nasıl paylaşılacağı belirlenebilir.

Aile hukuku, kişilerin evlenme, boşanma, çocuklarla ilgili hak ve sorumluluklar, mal rejimi ve soybağı gibi aile ilişkilerini düzenleyen özel hukuk dalıdır. Aile hukukunun başlıca konuları şunlardır: Nişanlanma: Evlenme vaadi ve ahlaki bir bağlayıcılığı vardır. Evlilik: Karşılıklı rıza ile kurulan hukuki bir sözleşmedir. Boşanma: Özel ve genel sebepleri olan boşanma süreci. Nafaka: Eşler veya çocuklar için maddi destek talepleri. Velayet: Boşanma sonrası çocukların kimin yanında kalacağına mahkeme karar verir. Mal paylaşımı: Evlilik süresince edinilen malların adil dağılımı. Evlat edinme: Evli veya bekar bireyler tarafından gerçekleştirilebilir. Aile içi şiddet: 6284 Sayılı Kanun ile şiddet mağdurlarını koruma altına alır. Türkiye'de aile hukuku, Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabında (madde 118–395) düzenlenmiştir.

Eşler arasında mal paylaşımı kanunu, Türkiye'de 2002 yılında yürürlüğe girmiştir.

Evli çiftlerde mal paylaşımı, boşanma davasının sonuçlanmasının ardından yapılmalıdır. Boşanma kararı kesinleşmeden önce, eşler arasında yapılan anlaşmalar veya protokoller, mal paylaşımının nasıl yapılacağını belirleyebilir ve mahkeme tarafından onaylanarak boşanma kararının bir parçası haline gelebilir.

Boşanma davası reddedildikten sonra tekrar açılırsa, mal paylaşımı süreci boşanma kararının kesinleşmesinden sonra başlar. Boşanma davasının sonuçlanmasının ardından, mal paylaşımı davası için 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde başvuru yapılmalıdır.

Boşanırken evin kimin üzerine kalacağına dair kesin bir cevap vermek için mal rejimi ve evin alınma tarihi gibi faktörler dikkate alınmalıdır. 1. 01.01.2002 tarihinden önce alınan evler: Bu tarihten önce alınan evlerde, özel bir sözleşme yapılmadıysa ve ev kimin adına kayıt ettirildiyse, o kişiye ait olur. 2. 01.01.2002 tarihinden sonra alınan evler: Bu tarihten sonra yapılan evliliklerde, edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Boşanma sürecinde evin paylaşımı konusunda kesin bir karar için bir hukuk uzmanına danışılması önerilir.

Yeni eş, ölen eşin mallarına ortak olabilir, ancak belirli koşullara bağlıdır. Yasal mal rejimi gereğince, evlilik birliği içinde edinilen malların yarısı üzerinde her iki eşin de hak sahibi olduğu kabul edilir. Eğer ölen eş vasiyetname hazırlamışsa, bu vasiyetnamede geçen mallar yeni eşe verilmez ve çocuklar ile üvey anne mal payından yararlanamaz.

Anlaşmalı boşanma davasında altınların kimde kalacağına ilişkin karar, genellikle Yargıtay'ın yerleşik içtihadına göre verilir. Bu içtihattan yola çıkarak: Kadına takılan takılar ve paralar, kural olarak kadına aittir. Erkeğe takılan takılar ise erkeğe ait sayılır. Ancak, çiftler arasında yapılan bir anlaşma varsa, bu durum protokolde açıkça belirtilmelidir.

Boşanmada ortak evin satışı, belirli koşullara bağlıdır. Aile konutu olarak belirlenen bir evin, eşlerin onayı olmadan satılması mümkün değildir. Ancak, eşlerden biri, tapu müdürlüğüne başvurarak aile konutu şerhi koydurabilir. Ayrıca, boşanma davası dışında açılacak bir mal paylaşımı davasında da mahkemeye tedbir talebi sunulabilir ve hakim, evlilikte ortak mallara tedbir kararı verebilir.

Eşler arasında güvene dayalı devir, bir eşin diğerine evlilik birliği içinde yaptığı mal devrini ifade eder. Güvene dayalı devirlerin bağış olarak kabul edilmemesi için şu koşullar önemlidir: - Geçmişteki uygulamalar: Eşler genellikle karşılıklı güven ve dayanışmayla malları diğer eş adına tescil ettirirler. - İspat yükümlülüğü: Mal devrinin bağış olarak değerlendirilebilmesi için açık bir bağış beyanı veya bunu gösteren başka deliller (mesaj, tanık vb.) olmalıdır. Bu tür devirlerin hukuki sonuçları, mal paylaşımı davalarında belirleyici olabilir.