• Buradasın

    Boşanmada ortak ev satılabilir mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Boşanmada ortak evin satışı, belirli koşullara bağlıdır.
    Aile konutu olarak belirlenen bir evin, eşlerin onayı olmadan satılması mümkün değildir 12. Bu konut, boşanma davası devam ederken de aile konutu özelliğini korur 1.
    Ancak, eşlerden biri, tapu müdürlüğüne başvurarak aile konutu şerhi koydurabilir 45. Bu şerh, evin maliki olmayan eşin, diğer eşin rızası olmadan satışı engellemesine olanak tanır 5.
    Ayrıca, boşanma davası dışında açılacak bir mal paylaşımı davasında da mahkemeye tedbir talebi sunulabilir ve hakim, evlilikte ortak mallara tedbir kararı verebilir 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Boşanma sürecinde mallara el konulur mu?

    Boşanma sürecinde mallara el konulması, doğrudan boşanma davası kapsamında değil, mal paylaşımı davası kapsamında mümkündür. Boşanma davası devam ederken, eşlerin ortak malları üzerinde tasarruf yetkisini kısıtlamak için tedbir kararı alınabilir. Mal paylaşımı davasında hakim, tedbir taleplerini inceleyip ölçülülük ilkesi doğrultusunda evlilikte ortak mallara tedbir kararı verecektir.

    Boşanma davası devam ederken evden eşya almak yasak mı?

    Boşanma davası devam ederken evden eşya almak, belirli koşullar altında yasak değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesi gereğince, boşanma davası açıldığında hakim, dava süresince gerekli olan geçici önlemleri resen alır ve bu kapsamda ev eşyalarından yararlanmaya yönelik tedbir isteyebilir. Ancak, diğer eşin rızası olmadan yapılan eşya satışları ve diğer hukuki değişiklikler hukuka aykırı olabilir ve yasal sonuçlar doğurabilir.

    Boşanma davası sürerken ev satılabilir mi?

    Boşanma davası sürerken evin satılıp satılamayacağı, çeşitli hukuki durumlara bağlıdır. Genel olarak, eşlerden birine ait olan ev, boşanma davası devam ederken satılabilir. Aile konutu olarak belirlenen bir ev, diğer eşin rızası olmadan satılamaz. Boşanma davası açıldıktan sonra alınan mallar ise boşanmanın kesinleşmesi durumunda kişisel mal olarak kabul edilir ve ortak mal sayılmaz.

    Boşanma davasında ev kimin üzerine kalırsa?

    Boşanma davasında evin kimin üzerine kalacağına hakim karar verir. Mülkiyeti eşlerden birine ait olan evde, eğer ev 01.01.2002 tarihinden önce alınmışsa, tapu sahibi olan eş evde kalmaya devam eder. Ancak bu durum, tarafların anlaşması ve zaruri durumlarla değişebilir. Kira sözleşmesi olan evlerde ise, eğer kira sözleşmesi eşlerden birinin adına düzenlenmişse, mahkeme bu durumu göz önüne alır ve evi o eşin kullanmasına karar verebilir.

    Boşanma davasında kiralık ev kime kalır?

    Boşanma davasında kiralık evin kime kalacağı, mahkeme tarafından belirlenir. Normal durumlarda, kira sözleşmesi hangi eşin üzerindeyse, o kişi evde kalmaya devam eder. Ancak, eşler arasında anlaşma sağlanamazsa, mahkeme şu kriterlere göre karar verir: Şiddet veya zina durumu: Bu tür gerekçelerle açılan çekişmeli boşanma davasında, hakim davacı tarafın kiralık evde kalmasına devam etmesine karar verebilir. Çocukların durumu: Çocuklar anne ile birlikte kalıyorlarsa ve kiralık evin koşullarına alışmışlarsa, hakim anne ile çocukların evde kalmasına karar verebilir. Ayrıca, aile konutu şerhi konularak evin eşten izinsiz satılamaz hale getirilmesi de mümkündür.

    Anlaşmalı boşanma protokolünde ev kime ait?

    Anlaşmalı boşanma protokolünde evin kime ait olacağı, tarafların ortak konut olarak kullandıkları ve üzerinde hak sahibi oldukları eve göre belirlenir. Protokolde, evin hangi eşte kalacağına dair açık ve tapuya uygun ifadelerle bir madde yer almalıdır. Ayrıca, evin devrine ilişkin tapu harç ve masraflarının da protokolde belirtilmesi gerekmektedir.

    Boşanma davasında evin kilidi değiştirilirse ne olur?

    Boşanma davasında evin kilidinin değiştirilmesi, eşi evden uzaklaştırmak veya eve girmesini engellemek amacıyla yapılmışsa, bu bir kusur sebebi olarak değerlendirilebilir. Türk Medeni Kanunu'na göre, eşlerin evlilik süresince birlikte yaşamaları zorunludur. Ayrıca, evin kilidinin değiştirilmesi, Türk Ceza Kanunu'nun 232. maddesinde düzenlenen kötü muamele fiili olarak da değerlendirilebilir.