• Buradasın

    Makroekonomi

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Genel denge ve refah ekonomisi nedir?

    Genel denge ve refah ekonomisi, ekonomik kararların toplumun refahını maksimize etmeye odaklandığı bir yaklaşımdır. Genel denge analizi, ekonomideki mallar, üretim faktörleri, miktar ve fiyatların eşanlı olarak belirlenmesini amaçlar. Refah ekonomisi ise, mikroekonomik teknikler kullanarak bir makroekonominin kaynak dağıtım verimini ve gelir dağılımını birlikte belirlemeye çalışır. Refah ekonomisinin temel teoremleri şunlardır: 1. Birinci Teorem: Rekabetçi piyasaların ekonomik kaynakları en etkin şekilde tahsis edeceğini belirtir. 2. İkinci Teorem: Kaynakların yeniden tahsis edilmesi yoluyla bir kişinin refahının artırılmasının, diğer bir kişinin refahını olumsuz etkilemeden mümkün olduğunu ifade eder. 3. Vergiler ve Kamu Harcamaları Teorisi: Devlet müdahalesiyle ekonomik dengenin bozulması durumunda, uygun vergi ve harcama politikalarıyla refahın yeniden sağlanabileceğini öne sürer.

    Makro ekonomi ve makro muhasebe nedir?

    Makroekonomi ve makro muhasebe farklı kavramlardır: 1. Makroekonomi: Ekonominin büyük ölçekli yapılarını ve genel trendlerini inceleyen bir ekonomi dalıdır. 2. Makro Muhasebe: Muhasebe alanında kullanılan bir terim değildir. Muhtemelen "makroekonomik muhasebe" ifadesi, makroekonominin muhasebe ile ilgili yönlerini içerecek şekilde yorumlanabilir, ancak bu konuda spesifik bir bilgi bulunmamaktadır.

    Konjektürel dalgalanma ne demek?

    Konjektürel dalgalanma, bir ekonomi içindeki faaliyetlerin bir trendin etkisi ile canlanması (genişleme) veya gerilemesi (daralma) sürecidir. Bu süreç dört aşamadan oluşur: 1. Canlanma (Çıkış): Ekonominin toparlanmaya başladığı aşama. 2. Zirve Aşaması (Tepe): Ekonomik aktivitenin en yüksek seviyede olduğu nokta. 3. Gerileme Aşaması (İniş): Ekonominin daralmaya başladığı aşama. 4. Dip: Ekonominin en düşük seviyede olduğu nokta. Eğer gerileme sert ve uzun süreli olursa, resesyon veya depresyon olarak tanımlanabilir.

    Ocak'ta yıllık enflasyon ne kadar oldu?

    2025 yılının Ocak ayında yıllık enflasyon %42,12 olarak gerçekleşti.

    1997 ekonomik krizi neden oldu?

    1997 ekonomik krizi, Asya-Pasifik bölgesinde bir dizi faktörün bir araya gelmesiyle tetiklendi: 1. Makroekonomik imbalances: Birçok ülke, ihracattan fazla ithalat yaparak büyük cari açık verdi. 2. Aşırı değerli para birimleri: İhracatın rekabet gücünü azaltarak ekonomik büyümeyi yavaşlattı. 3. Sürdürülemez borçlanma: Özellikle kısa vadeli dış borçların artması, likidite sorunlarına yol açtı. 4. Yabancı sermaye çıkışı: Uluslararası yatırımcıların fonlarını çekmesi, finansal istikrarsızlığı artırdı. 5. Bankacılık sorunları: Yetersiz risk analizi ve geri dönmeyen krediler, bankacılık krizlerine neden oldu. Bu faktörler, Tayland'da başlayan ve hızla diğer Asya ülkelerine yayılan bir finansal krize yol açtı.

    Ticari krediler neden yüksek?

    Ticari kredilerin yüksek olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Para Politikası ve Faiz Artışları: Merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltmesi, ticari kredi faizlerinin de artmasına neden olur. 2. Makroihtiyati Düzenlemeler: Kredi büyümesine yönelik alınan makroihtiyati tedbirler, kredi maliyetlerini önemli ölçüde artırır. 3. Enflasyon Beklentileri: Yüksek enflasyon, kredi verenlerin daha yüksek faiz oranları talep etmesine yol açar. 4. Döviz Kuru Oynaklığı: TL'nin değer kaybına yönelik beklentilerin iyileşmesi ve kur oynaklığının azalması, YP kredi talebinin artmasına ve YP kredilerin daha pahalı olmasına neden olur.

    Mısır parası neden değersiz?

    Mısır parasının değersiz olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Makroekonomik Dengesizlikler: Döviz rezervlerinin düşük olması, bütçe açıkları ve yüksek enflasyon gibi ekonomik göstergeler, para biriminin değer kaybetmesine yol açar. 2. Siyasi Belirsizlikler: Politik çalkantılar ve güvensizlik, yatırımcıların ülkeye olan güvenini azaltır ve sermaye çıkışlarına neden olur. 3. Ekonomik Reform Eksikliği: Ekonomik reformların ve politika değişikliklerinin yetersizliği, ekonomik istikrarın sağlanmasını engeller. 4. Dalgalı Kur Rejimi: Mısır Lirası'nın dalgalı kur rejimine sahip olması, değerinin döviz piyasalarına göre değişmesine neden olur.

    GSYH nasıl hesaplanır örnek?

    Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) üç ana yöntemle hesaplanır: üretim yöntemi, harcama yöntemi ve gelir yöntemi. Örnek hesaplama: 1. Üretim Yöntemi: Ekonomideki tüm sektörlerin (tarım, sanayi, hizmet) ürettiği mal ve hizmetlerin toplam değeri hesaplanır. Örneğin, tarım sektöründe 100.000 TL, sanayi sektöründe 200.000 TL ve hizmet sektöründe 300.000 TL üretim değeri varsa, toplam GSYH 600.000 TL olur. 2. Harcama Yöntemi: Tüketici harcamaları, yatırımlar, devlet harcamaları ve net ihracat (ihracat eksi ithalat) toplanır. 3. Gelir Yöntemi: Çalışanlara ödenen ücretler, faizler, kiralar ve kârlar gibi tüm üretim faktörlerinin gelirleri toplanır.

    Stagflasyon nedir?

    Stagflasyon, kelime olarak "durgunluk" (stagnation) ve "enflasyon" (inflation) kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. Bu terim, bir ekonomide aynı anda yüksek enflasyon ve düşük ekonomik büyüme hızının yaşandığı durumları tanımlar. Stagflasyonun temel özellikleri arasında: - Yüksek işsizlik; - Üretimin azalması; - Tüketici güveninin azalması ve harcamaların düşmesi. Bu durum, geleneksel ekonomi politikalarının yetersiz kaldığı ve politika yapıcılar için zorlu bir süreç yaratan bir ekonomik ortamdır.

    Türkiye'nin kırılganlık endeksi nasıl hesaplanır?

    Türkiye'nin kırılganlık endeksi, genellikle Makroekonomik Kırılganlık Endeksi olarak hesaplanır ve bu endeksin oluşturulmasında Uluslararası Para Fonu (İMF) tarafından belirlenen altı kırılganlık göstergesi kullanılır: 1. Cari dengenin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYİH) oranı. 2. Kamu borcunun GSYİH'ye oranı. 3. Enflasyon oranı. 4. Özel sektöre verilen yurtiçi kredilerin GSYİH'ye oranı. 5. Dış borcun yıllık ihracata oranı. 6. Döviz rezervlerinin GSYİH'ye oranı. Bu göstergeler, her yıl için standartlaştırılır ve ortalamaları alınarak makroekonomik kırılganlık endeksi elde edilir.

    GSYH ile milli gelir aynı şey mi?

    GSYH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) ve milli gelir aynı şeyler değildir, ancak birbirleriyle ilişkilidirler. GSYH, bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden toplam değerini ifade eder. Milli gelir ise, bir ülke vatandaşlarının sahip oldukları üretim faktörlerine gerek o ülkedeki gerek diğer ülkelerdeki üretime katkıları karşılığında yapılan ödemeler toplamıdır.

    Ekonomik resesyon nasıl başlar?

    Ekonomik resesyon, genellikle birden fazla ekonomik faktörün bir araya gelmesiyle başlar. İşte resesyonun başlamasında etkili olan bazı nedenler: 1. Yüksek faiz oranları: Merkez bankalarının enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla faiz oranlarını artırması, ekonomik aktiviteleri yavaşlatır ve yatırımları azaltır. 2. Piyasalardaki aşırı spekülasyon ve varlık balonlarının patlaması: Gayrimenkul veya teknoloji hisselerinde yaşanan aşırı değerlenmeler, ekonomik çalkantılara yol açabilir. 3. Küresel ekonomik bağlantılar ve ticaret savaşları: Ülkeler arasındaki ticaretin düşmesi, özellikle ihracata bağımlı ekonomilerde ciddi sorunlara neden olabilir. 4. Makroekonomik politika hataları: Hükümetin veya merkez bankasının ekonomiyi aşırı ısıtmadan soğutma çabaları, dengesizliklere yol açabilir. Resesyonun başladığını belirlemek için ekonomistler, GSYİH büyümesi, işsizlik oranları, perakende satışlar ve sanayi üretimi gibi göstergeleri dikkate alır.

    Kamu maliyesinin temel ilkeleri nelerdir?

    Kamu maliyesinin temel ilkeleri şunlardır: 1. Uyumlu Bütünlük: Kamu malî yönetimi uyumlu bir bütün olarak oluşturulur ve yürütülür. 2. Hesap Verebilirlik: Kamu maliyesi, kamu görevlilerinin hesap verebilmelerini sağlayacak şekilde uygulanır. 3. Makroekonomik ve Sosyal Hedefler: Maliye politikası, makroekonomik ve sosyal hedefler ile uyumlu bir şekilde oluşturulur ve yürütülür. 4. Bütçe Hakkı: Kamu malî yönetimi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkına uygun şekilde yürütülür. 5. Mali Disiplin: Kamu malî yönetimi malî disiplini sağlar. 6. Ekonomik ve Sosyal Etkinlik: Kamu malî yönetimi, ekonomik, malî ve sosyal etkinliği birlikte sağlayacak şekilde kamusal tercihlerin oluşması için gerekli ortamı yaratır. 7. Maliyet-Fayda Analizi: Kamu idarelerinin mal ve hizmet üretimi ile ihtiyaçlarının karşılanmasında, ekonomik veya sosyal verimlilik ilkelerine uygun olarak maliyet-fayda veya maliyet-etkinlik analizleri yapılır.

    GSYH nedir?

    Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), bir ülkenin sınırları içinde belirli bir dönemde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin toplam parasal değeridir. GSYH'nin temel bileşenleri: - Tüketim (C): Haneler ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından yapılan özel harcamalar. - Yatırım (I): İşletmelerin sermaye malları, konut inşaatı ve envanter değişiklikleri için yaptığı harcamalar. - Devlet Harcamaları (G): Mal ve hizmetlere yönelik tüm hükümet harcamaları. - Net İhracat (NX): İhracat ile ithalat arasındaki fark. GSYH, genellikle yıllık, üç aylık veya aylık periyotlarda hesaplanır ve ekonominin sağlığını ölçmek için kullanılan hayati bir göstergedir.

    GSYH nedir kısaca?

    GSYH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla), bir ülkenin sınırları içinde belirli bir dönemde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin toplam parasal değeridir.

    Sert gsy ne demek?

    "Sert GSY" ifadesi, iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. GSYİH: "Gayri Safi Yurt İçi Hasıla" anlamına gelir ve bir ülkenin ekonomik performansını ve büyümesini yansıtan bir makroekonomik göstergedir. 2. GSR 2: "Genel Güvenlik Yönetmeliği'nin İkinci Aşaması" anlamına gelir ve araçlarda gelişmiş güvenlik donanımlarının zorunlu hale getirilmesini sağlayan bir düzenlemedir.

    Likitide riski göstergeleri nelerdir?

    Likidite riski göstergeleri şunlardır: 1. Likidite Oranı (Liquidity Ratio): Bir şirketin kısa vadeli yükümlülüklerini karşılama yeteneğini ölçer. 2. Hızlı Oran (Quick Ratio): Likidite oranının daha katı bir versiyonudur ve stoklar hariç tutularak hesaplanır. 3. Çalışma Sermayesi Oranı (Working Capital Ratio): Şirketin operasyonel sağlığını ve nakit akışını değerlendirir. 4. Ortalama İşlemler ve Piyasa Derinliği: Piyasadaki aktiviteyi ve büyük miktarlı işlemlerin fiyat üzerindeki etkisini gösterir. 5. Finansman Açığı: Bir bankanın kredileri ile müşteri mevduatları arasındaki fark olarak tanımlanır. Ayrıca, makroekonomik göstergeler (faiz oranları, enflasyon, işsizlik verileri) de likidite riskini değerlendirmede önemlidir.

    Ekonomik krizin 4 aşaması nelerdir?

    Ekonomik krizin dört aşaması şunlardır: 1. Canlanma: Yatırımlar ve üretim artar, büyüme gerçekleşir. 2. Atılım (Genişleme): Üretim ve gelir artışı devam eder, ancak bu süreçte fiyatlar yükselir ve eşitsizlik derinleşir. 3. Durgunluk: Üretilen mallar toplumun çoğunluğunun satın alma gücünü aşar, talepler düşer. 4. Çöküş (Bunalım): Satılamayan mallar, işsizlik, iflaslar ve sosyal huzursuzluklarla kriz ortaya çıkar.

    Makro ekonomi final sınavında neler çıkar?

    Makro ekonomi final sınavında genellikle aşağıdaki konular çıkar: 1. Makro ekonominin tarihçesi ve temel varsayımları. 2. Ekonomik faaliyet hacminin ölçülmesi ve ilgili kavramlar (GSMH, fiyat endeksleri, enflasyon oranı). 3. Diğer ülkelerle ekonomik ilişkiler (ödemeler bilançosu, döviz kuru). 4. Klasik ve Keynesyen ekonomik teori çerçevesinde piyasalar ve makro ekonomik dengeler. 5. IS-LM modeli ve para ile maliye politikalarının etkileri. 6. Konjonktür teorileri (işsizlik, enflasyon). 7. Bütçe açıkları, dış açıklar ve ekonomik büyüme. Sınavda ayrıca, öğrencilerin teorik bilgileri uygulama ve analitik düşünme becerilerini göstermeleri beklenir.

    Türkiye'de makroekonomik değişkenler ile finansal piyasalar arasındaki ilişki nedir?

    Türkiye'de makroekonomik değişkenler ile finansal piyasalar arasındaki ilişki şu şekilde özetlenebilir: 1. Döviz Kuru: Döviz kurundaki artış, yerel para biriminin değer kaybetmesi anlamına gelir ve bu durum, ihracatçı firmaların gelirlerini artırarak borsa getirilerini olumlu etkiler. 2. Faiz Oranları: Faiz oranlarındaki artış, şirketlerin borçlanma maliyetlerini yükselterek yatırımlarını kısıtlar ve hisse senedi fiyatlarını düşürür. 3. Enflasyon: Enflasyon, ekonomik belirsizlikleri artırarak şirket maliyetlerini yükseltir ve bu nedenle borsa performansını olumsuz etkiler. 4. Reel GSYH: Reel GSYH artışı, yatırımcı güvenini artırarak finansal piyasalara olumlu bir katkı sağlar.