Lakap

Mehmet Özdilek'e "Şifo" lakabı, futbol stilinin 1980'li yılların ünlü futbolcusu Belçikalı Enzo Scifo'yu andırması nedeniyle verilmiştir. Özdilek, Scifo'dan daha iyi bir futbolcu olarak da anılmıştır.

Filippo Inzaghi'nin lakabı "Pippo"'dur. Inzaghi'nin neden bu lakabı aldığına dair spesifik bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Inzaghi'nin futbol kariyerinde özellikle "ofsaytmışçasına sırıtan pozisyonlarda kendini savunmanın arasına saklayarak ofsayttan kurtulması" ile ünlü olduğu belirtilmektedir.

Kösem Sultan'a "Kösem" lakabı, sarayda diğer cariyelere yol yordam gösterdiği ve öncü bir rol üstlendiği için verilmiştir. Bu lakabı nasıl aldığına dair iki rivayet vardır: 1. Tüysüz bir yapıya sahip olması. 2. Liderlik vasfı: "Kösem", "koyun sürüsünün önünde giden koç" anlamına gelir ve bu, onun önderlik yeteneğini simgeler.

Zülcenaheyn, "iki kanatlı" anlamına gelir. Bu tabir, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Sahabe için: Hz. Cafer için kullanılan bir lakap olup, hem Habeşistan'a hem de Medine'ye hicret ettiği için "iki kere hicret eden" anlamında kullanılmıştır. Tasavvufta: Mürşit-i kamiller için kullanılır; hem zahiri ilimlerde hem de tasavvufta yüksek dereceye ulaşmış kişiler için iki cihette de ilim sahibi oldukları için kullanılan bir lakaptır. Said Nursi'nin düşüncesinde: Peygamberler, İmam Rabbani, Mevlânâ Halid Ziyaeddin ve Risâle-i Nur müderrisleri için kullanılan bir niteliktir.

Zeki Müren'e "Paşa" lakabının verilme nedeni, onun zarif, asil ve şık duruşunu ifade etmek içindir. Ayrıca, bir şehir efsanesine göre, Müren'e "Paşa" denmesinin nedeni, Marmaris'te birine "ibne" diyemedikleri için ona "Paşa" denmesidir.

Cep Herkülü, kısa boylu, güdük ama büyük işler başaran insanlara denir. Bu lakap, birçok otoriteye göre tüm zamanların en iyi haltercisi olarak kabul edilen Naim Süleymanoğlu'na, 1983 yılında ABD'de katıldığı "Rekortmenlerin Turnuvası"nda dünya rekorunu kırması sonucunda ABD basını tarafından takılmıştır.

Cezzar Ahmet Paşa'ya "kasap" anlamına gelen "Cezzar" lakabı, Cidde yöresinde isyan eden Bedevilere karşı savaş sırasında, Abdullah Bey'in öldürülmesine misilleme olarak 70 kadar Bedeviyi öldürttüğü için verilmiştir. Bir diğer açıklamaya göre ise bu lakabı, otoritesini güçlendirmek amacıyla kendisi benimsemiştir.

Trabzonspor'a "kaplan" lakabının verilmesinin nedeni, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın "kartal", "kanarya" ve "aslan" sembollerini kullanmasının ardından, Trabzon'daki gazetelerin şarap kırmızısı ve mavi renkli takımı bu hayvanla ilişkilendirmesidir. Kaplan, güç, cesaret ve mücadele ruhunu temsil eden bir hayvandır ve bu nitelikleriyle Trabzonspor'un ruhunu yansıttığına inanılır. Ancak, Trabzonspor'un resmi bir kaplan maskotu veya sembolü bulunmamaktadır.

Leicester City futbol takımının "Foxes" (Tilkiler) lakabını almasının sebebi, Leicestershire ilçesinin tilki ve tilki avıyla olan ilişkisidir. Leicestershire, İngiltere'de tilki avının doğduğu yer olarak kabul edilir. Ayrıca, kulübün armasında ve maskotunda tilki figürü bulunması, bu lakabı pekiştirmiştir.

Köse kelimesi, TDK'ye göre bıyığı ve sakalı çıkmayan ya da seyrek çıkan erkek anlamına gelir. Ayrıca, "köse" kelimesinin diğer anlamları şunlardır: cılız, bodur; yeni evlenmiş erkek, güvey; ateş karıştırmaya yarayan bir ucu yanmış odun, tahta. Köse kelimesi, Gümüşhane iline bağlı bir ilçenin adı olarak da kullanılır.

Lakap takmak, İslam dinine göre bazı durumlarda yasaklanmıştır: Hakaret içeren lakaplar: İnsanları üzebilecek, hakareti andıran veya alay edici lakaplar kullanmak yasaktır. Aşağılayıcı lakaplar: Bir Müslümanı aşağılamayı amaçlayan isim ve lakaplar kullanmaktan kaçınılmalıdır. Cahiliye dönemi isimleri: Cahiliye zamanında kalma isim ve sıfatlarla çağırmak da yasaklanmıştır. Ancak, güzel ve takdir edici lakaplar yasaklananlar arasına girmez.

Ergün Penbe'ye "kemik" lakabı, zayıf olması nedeniyle verilmiştir. Penbe, oynadığı dönemlerde 65-67 kilo arasında idi.

Sosyal medyada "Altın Çocuk" lakabıyla bilinen Ahmet Sinci, bu ismi tamamen fenomen olma amacıyla, ilgi çekmek için kullanmıştır.

Askerde takma isim verilmesi mümkündür. Askerler arasında, özellikle askeri terimler veya kişisel şakalara dayalı çeşitli takma isimler kullanılabilir. Ayrıca, asker sevgililerini telefona kaydederken de takma isimler tercih edilebilir. Ancak, askerlikte resmi işlemlerde ve kimlik belgelerinde gerçek isimler kullanılır.

Kocaelispor'un eski lakabı "Körfez"dir.

Yavuz Sultan Selim'e "sert" anlamına gelen "Yavuz" lakabı, sert mizacı, cesareti ve ataklığı nedeniyle verilmiştir. Ayrıca, padişah olarak aldığı sert kararlar, başarılı savaş taktikleri ve yönetim becerileri de bu lakabın pekiştirilmesine katkıda bulunmuştur.

"Coman"ın lakabının neden "Barbar" olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, "Barbar" lakabının genellikle kaba, saba ve ilkel anlamlarında kullanıldığı bilinmektedir. "Conan" karakterinin lakabı da "Barbar"dır.

Çocuklar Duymasın dizisindeki Haluk karakterinin lakabının "taş fırın" olmasının nedeni, sert ve milliyetçi bir yapıya sahip olması, aynı zamanda eşi Meltem ile sık sık tartışması olarak belirtilmiştir. Ayrıca, Haluk'un "taş fırın" olarak anılmasının bir diğer sebebi de, dizinin bir sahnesinde inşaat mühendisi olan Haluk'un, "Taş Fırın Lokantası" adlı bir işletme açması olabilir.

Kırklarelispor'un lakabı Kırklar'dır çünkü kulüp, 1968 yılında Kırklareli ilinde kurulmuştur.

Yedi Sekiz Hasan Paşa, okuma yazma bilmediği için bu lakabı almıştır. Paşa, imza atması gereken yerlere, Arap harfleriyle yedi (٧) ve sekiz (٨) rakamlarını yan yana çizerdi.