KişilikBozuklukları

Patolojik ve toksik narsist arasındaki fark, davranışlarının yoğunluğu ve sürekliliğidir. Patolojik narsist, sürekli ve yıkıcı davranışlar sergileyerek sahte bir üstünlük arzusu içindedir. Toksik kişi ise öznel olarak bencil ve ilgi meraklısı olabilir, ancak empati kurabilir.

Uzun süreli işsizlikte görülebilecek kişilik bozuklukları şunlardır: 1. Borderline Kişilik Bozukluğu: Duygusal dengesizlik, ani ruh hali değişiklikleri ve kendine zarar verme düşünceleri ile karakterizedir. 2. Narsistik Kişilik Bozukluğu: Aşırı kendini beğenme, empati eksikliği ve sürekli takdir edilme beklentisi ile kendini gösterir. 3. Paranoid Kişilik Bozukluğu: Aşırı güvensizlik, şüphecilik ve düşmanlık ile ilişkilidir. 4. Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu: Mükemmeliyetçilik, kontrol ihtiyacı ve ayrıntılara aşırı önem verme ile karakterizedir. Bu bozukluklar, işsizlik sürecinde bireyin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir ve sosyal ilişkilerini bozabilir. Tedavi için psikoterapi ve ilaç tedavisi önerilir.

Trikotilomani, obsesif kompulsif kişilik bozukluğu ve anksiyete bozuklukları gibi kişilik bozukluklarında daha sık görülür.

Psikiyatride karakter bozukluğu, bireyin içinde bulunduğu kültürün beklentilerinden sapmalar gösteren, süreklilik taşıyan ve sıkıntıya veya işlevsellik sorunlarına neden olan bir "düşünme, hissetme ve davranış" örüntüsüdür. Karakter bozukluklarının bazı türleri şunlardır: - Paranoid kişilik bozukluğu: Güvensizlik, şüphecilik ve başkalarına karşı düşmanlık duyguları ile karakterizedir. - Şizoid kişilik bozukluğu: Sosyal ilişkilerden kaçınma ve duygusal ifadelerin eksikliği ile tanımlanır. - Narsistik kişilik bozukluğu: Kendini aşırı önemseme, empati eksikliği ve başkalarını kullanma eğilimi ile ilişkilidir. - Borderline kişilik bozukluğu: Duygu durumunda ve kendilikle ilgili düşüncelerde istikrarsızlık ile karakterizedir. Karakter bozukluklarının tedavisi genellikle psikoterapi ve gerektiğinde ilaç tedavisi ile yapılır.

Temel güven duygusunun kazanılmaması, paranoid kişilik bozukluğuna yol açabilir.

Ben merkezcilik, narsisistik kişilik bozukluğunda sıkça görülen bir özelliktir.

Aldatmaya yatkınlık, çeşitli kişilik bozukluklarında görülebilir: Antisosyal Kişilik Bozukluğu. Narsistik Kişilik Bozukluğu. Borderline Kişilik Bozukluğu. Ancak, aldatma yalnızca kişilik bozukluğu olan kişilerle sınırlı değildir; sağlıklı kişilik yapısına sahip bireyler de çeşitli nedenlerle aldatabilir.

"Kral Kaybederse" kitabı, narsistik kişilik bozukluğu olan Kenan adlı bir gencin hayatını anlatıyor. Romanda işlenen konular arasında ilişkide bağımlılık, çocukluk döneminde yaşananların yetişkinliğe etkisi ve etik dışı davranışlar yer alıyor. Kenan, dışarıdan bakıldığında her ne kadar vurdumduymaz ve önemsemez görünse de, çocukluğundan beri içine attığı sorunlarla boğuşmaktadır.

Şizoid ve şizotipal kişilik bozuklukları, her ikisi de sıra dışı davranışlar ve sosyal ilişki zorlukları ile karakterize edilen bozukluklardır, ancak bazı belirgin farkları vardır: 1. Duygusal İfadeler ve Sosyal İzolasyon: Şizoid kişilik bozukluğu olan bireyler genellikle duygusal soğukluk, sosyal izolasyon ve duyarsızlık gösterirler. 2. Olaylara Anlam Yükleme: Şizotipal kişiler, günlük olaylara farklı anlamlar yükleyebilir ve olayları önceden tahmin edebildiklerini, başkalarının aklını okuyabildiklerini iddia edebilirler. 3. Şizofreni İlişkisi: Şizotipal kişilik bozukluğu, şizofreni ile daha yakından ilişkilidir ve bu bozukluğa sahip bireylerin şizofrenik akrabaları olabilir.

Joker karakteri, antisosyal kişilik bozukluğu ile ilişkilendirilmektedir.

Çift kişilik bozukluğunda (disosiyatif kimlik bozukluğu) iki veya daha fazla kişilik bulunur.

Takıntılı kişilik bozukluğunun nedenleri birçok faktöre bağlı olarak şekillenebilir: Genetik faktörler. Çevresel etkenler. Kişilik özellikleri. Stres ve kaygı. Öğrenilmiş davranışlar. Takıntılı kişilik bozukluğu, profesyonel bir terapist ile çalışarak anlaşılabilir ve başa çıkma stratejileri geliştirilebilir.

Kararsız kalmak, obsesif kompulsif kişilik bozukluğunda sıkça görülen bir durumdur.

Kişilik parçalanması, sınırda (borderline) kişilik bozukluğunda görülebilir.

Histrionik arsızlık, halk arasında histrionik kişilik bozukluğu olarak adlandırılan durumun bir ifadesidir. Histrionik kişilik bozukluğu, kişinin sürekli olarak dikkat çekmek ve ilgi odağı olmak için abartılı davranışlar sergilemesi ile karakterize edilen bir psikolojik rahatsızlıktır.

Hassas ve kırılgan kişilik bozuklukları, bireyin aşırı duyarlılık göstermesi, eleştirilere karşı tahammülsüz olması ve reddedilme korkusu yaşaması gibi belirtilerle kendini gösteren durumlardır. Bu tür kişilik bozuklukları arasında şunlar yer alabilir: Bağımlı kişilik bozukluğu: Kişinin kendi başına karar almakta zorlanması, sürekli destek ve onay araması. Çekingen kişilik bozukluğu: Sosyal temastan kaçınma, yeni insanlarla tanışmakta zorlanma ve yalnız kalmayı tercih etme. Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu: Mükemmeliyetçilik, düzen takıntısı ve kontrol ihtiyacı. Kişilik bozukluklarının teşhisi ve tedavisi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Pasif ve agresif kişilik bozuklukları aynı değildir. Pasif-agresif kişilik bozukluğu, bireyin doğrudan öfke veya memnuniyetsizlik göstermemesi, ancak dolaylı yollardan bunu ifade etmesi ile karakterizedir. Agresif kişilik bozukluğu ise, başkalarının haklarını ihlal eden, empati eksikliği gösteren, dürtüsel ve sorumsuz davranışlar ile tanımlanır.

En tehlikeli kişilik bozuklukları arasında şunlar yer alır: 1. Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Bu bozukluğu olan kişiler, başkalarının duygularını ve haklarını önemsemezler, yalan söyleme, çalmak ve şiddete başvurmak gibi dürtüsel davranışlar sergileyebilirler. 2. Narsistik Kişilik Bozukluğu: Kendilerini diğer insanlardan üstün görürler, sürekli olarak takdir edilmekten hoşlanırlar ve başkalarını aşağılayabilirler. 3. Paranoid Kişilik Bozukluğu: Bu bozukluğu olan kişiler, sürekli olarak başkalarına karşı güvensizlik ve şüphe duyarlar, başkalarının onları tehdit ettiğini veya zarar vermeye çalıştığını düşünürler. Bu bozukluklar, bireylerin kendilerine ve başkalarına zarar verme riskini artırabilir.

En tehlikeli kişilik bozuklukları arasında şunlar yer alır: 1. Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Bu bozukluğu olan kişiler, başkalarının duygularını ve haklarını önemsemezler, yalan söyleme, çalmak ve şiddete başvurmak gibi dürtüsel davranışlar sergileyebilirler. 2. Narsistik Kişilik Bozukluğu: Kendilerini diğer insanlardan üstün görürler, sürekli olarak takdir edilmekten hoşlanırlar ve başkalarını aşağılayabilirler. 3. Paranoid Kişilik Bozukluğu: Bu bozukluğu olan kişiler, sürekli olarak başkalarına karşı güvensizlik ve şüphe duyarlar, başkalarının onları tehdit ettiğini veya zarar vermeye çalıştığını düşünürler. Bu bozukluklar, bireylerin kendilerine ve başkalarına zarar verme riskini artırabilir.

Antisosyal ve paranoid aynı değildir. Antisosyal kişilik bozukluğu (ASKB), diğer insanların haklarına karşı sürekli bir umursamazlık ve ihlal ile karakterize edilen bir kişilik bozukluğudur. Paranoid kişilik bozukluğu, kişinin yersiz yere hemen herkesten kuşkulanması, arkadaş bağlılığını sorgulaması ve kendisine kötülük yapılacağını düşünmesiyle tanımlanır. Her iki bozukluk da farklı semptomlar ve özelliklerle karakterize edilen kişilik bozukluklarıdır.