Kemoterapi

Kemoterapinin başarı oranı, kanserin türüne, evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve tedaviye verdiği yanıta bağlı olarak değişir. Bazı kanser türlerinde kemoterapinin 5 yıllık göreceli sağkalım oranları: Meme kanseri: Yerelleştirilmiş evrede %99, bölgesel evrede %85, uzak evrede %26. Kolorektal kanser: Yaklaşık %11. Mesane kanseri: Kas-invaziv olmayan lokalize evrede %81, kas-invaziv evrede %47. Rahim korpus kanseri: Erken evrede %95, geç evrede %68. Kemoterapinin tek başına mı, cerrahi veya radyoterapi ile birlikte mi uygulanması gerektiği, doktor tarafından belirlenir.

İdame kemoterapinin kaç ay süreceği, kullanılan tedavi protokolüne ve hastanın durumuna bağlı olarak değişir. Kemoterapi süresi, kanserin türüne, evresine ve tedavinin amacına göre de farklılık gösterebilir. Tedavi planı, medikal onkolog tarafından belirlenir ve hastanın doktoruyla düzenli iletişim halinde olması, tedavinin başarı şansını artırabilir ve yan etkilerin yönetilmesine yardımcı olabilir.

G-CSF (Granülosit Koloni Uyarıcı Faktör), çeşitli ilaçlarla ifade edilebilir: Filgrastim; Lenograstim; Pegfilgrastim. Bu ilaçlar, hematopoetik kök ve progenitör hücrelerin kana geçişini artırmak amacıyla kullanılır. G-CSF içeren ilaçların kullanımı ve dozajı, hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir; bu nedenle, bir sağlık profesyoneli tarafından önerilmesi ve izlenmesi önemlidir.

İlk kemoterapi ilacı, 1949 yılında ABD düzenleyicileri tarafından onaylanmıştır. Kemoterapi çağının başlangıcı ise, 1940'larda kanser tedavisi için hardal gazı ve folik asit antagonistlerinin ilk kullanımlarıyla ilişkilendirilir. Kemoterapinin temelini atan kişi ise, 1947 yılında çocukluk çağı lösemisi tedavisinde aminopterin kullanarak başarılı olan Sidney Farber'dır.

Kemoterapi sırasında beslenme konusunda bir uzmana danışılması önerilir. Kemoterapi sırasında yenebilecek bazı yiyecekler: Az yağlı, tuzlu ve kuru besinler: Kraker, az yağlı peynir, leblebi, yağsız tost, yağsız makarna. Sulu yiyecekler yerine katı yiyecekler: Ana yemeklerde sulu yiyecekler yerine katı yiyecekler tercih edilmelidir. Protein kaynakları: Kırmızı et, tavuk, balık, yumurta. Meyve ve sebzeler: İyi yıkanmış, kabukları kalın meyveler (muz, portakal) ve iyi pişmiş sebzeler. Sıvılar: Su, bitki çayları, meyve suları, ayran. Kaçınılması gereken bazı yiyecekler: Yağlı, kızartılmış ve lifli gıdalar: Kızartmalar, çiğ sebze ve salatalar, kuruyemişler. Küflü ve kabuklu meyveler: Kivi, elma, şeftali gibi ince kabuklu meyveler. Çiğ ve az pişmiş besinler: Çiğ yumurta, az pişmiş et ve deniz ürünleri.

Zarzio, etkin bileşeni filgrastim olan bir ilaçtır ve çeşitli durumlarda kullanılır: Kemoterapi sonrası: Beyaz kan hücrelerinin (akyuvar) sayısının artırılarak enfeksiyon riskinin azaltılması. Kemik iliği nakli sonrası: Kök hücrelerin harekete geçirilmesi ve hematopoetik iyileşmenin hızlandırılması. Ciddi kronik nötropeni: Uzun süreli beyaz kan hücresi azlığında, nötrofil sayısının artırılması ve enfeksiyon riskinin düşürülmesi. HIV enfeksiyonu: Bakteriyel enfeksiyon riskinin azaltılması. Akut miyeloid lösemi: Nötropeni süresinin ve ilgili komplikasyonların azaltılması. Zarzio, doktor gözetiminde ve hematolojide deneyimli merkezlerde uygulanmalıdır.

Diffüz Büyük B-Hücreli Lenfoma (DBBHL) hastalarının yaşam süresi, hastalığın evresi, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve tedavi yöntemleri gibi birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir. Erken evre hastalar: Genellikle 5 yıllık sağ kalım oranları %70-90 arasında değişir. İleri evre hastalar: 5 yıllık sağ kalım oranları %30-50 civarında olabilir. Tedavi edilmediği takdirde, DBBHL 1 yıldan kısa bir yaşam süresine yol açabilir.

Lösemi kemoterapisinin süresi, hastalığın türüne ve evresine bağlı olarak 2-3 yıl arasında değişebilir. Kemoterapi, lösemi tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemdir ve genellikle intravenöz yolla uygulanır. Her hasta için en uygun tedavi yöntemi, uzman doktorlar tarafından belirlenir.

SP, tıpta serebral palsi (beyin felci) hastalığının kısaltması olarak kullanılır. Serebral palsi, gelişmekte olan beyinde, genellikle intrauterin dönemde veya yaşamın ilk aylarında oluşan lezyon veya zedelenme sonucu gelişen, ilerleyici olmayan ancak yaşla birlikte değişebilen, hareketi kısıtlayıcı kalıcı motor fonksiyon kaybı ve postür ile hareket bozukluğudur.

İnfüzyon kemoterapisinin kaç gün süreceği, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir ve genellikle hastanın sağlık durumu, tedavi planı ve kullanılan ilaçlara göre belirlenir. Bazı kemoterapi ilaçları, birkaç saat içinde damar yoluyla verilebilir. Diğer durumlarda, kemoterapi ilaçları günler veya haftalar boyunca sürekli infüzyonlar şeklinde uygulanabilir. Kemoterapi seanslarının süresi, hastanın toleransına, ilaç dozajına ve tedavi planına bağlı olarak ayarlanır. Kemoterapi tedavisi, bir uzman sağlık personeli tarafından hastane veya özel tedavi merkezlerinde uygulanmalıdır.

Navibu, şehirdeki ulaşım gelişmelerini anlık ve proaktif olarak kullanıcıya sunan, kişiselleştirilmiş bir dijital ulaşım medya platformudur. Navibu'nun işlevleri: Gerçek zamanlı güncellemeler. Kişiselleştirilmiş bildirimler. Kullanıcı kaynaklı raporlar. Makine öğrenimi tabanlı tahminler. Bu özellikler sayesinde, Navibu şehir içi ulaşımda belirsizlikleri ortadan kaldırarak kullanıcıların rota ve zaman planlamasını daha verimli bir şekilde yapmalarına olanak tanır.

Neoadjuvan tedavi, cerrahi müdahale gibi ana tedavi yönteminden önce, tümör boyutunu küçültmek amacıyla uygulanan tedavi yöntemidir. Neoadjuvan tedavi türleri: kemoterapi; radyoterapi; hormon tedavisi. Neoadjuvan tedavinin amacı: Ameliyatı mümkün olmayan tümörlerin ameliyat edilebilir hale getirilmesi; Kanser hücrelerinin yayılımının önlenmesi; Ameliyat sonrası iyileşme sürecinin iyileştirilmesi ve kanserin tekrarlama riskinin azaltılması. Neoadjuvan tedavi, her kanser türünde etkili olmayabilir ve kesin yaşam süresi artışı veya kesin tedavi sağladığı kanıtlanmamıştır.

Kemoterapi serumu, kanser tedavisinde kullanılan ilaçların damar yoluyla verilmesini sağlayan bir uygulamadır. Kemoterapi serumunun özellikleri: Uygulama Şekli: Genellikle intravenöz yolla, yani kol damarına veya daha büyük damarlara kateter aracılığıyla verilir. İçerik: Kemoterapi ilaçları, antitümör antibiyotikler, antimetabolitler, alkilleyici ajanlar gibi çeşitli gruplardan oluşur. Amaç: Kanser hücrelerini öldürmek, büyümelerini ve yayılmasını durdurmak, metastazı önlemek ve hastanın yaşam kalitesini artırmak. Kemoterapi serumunun uygulanması, uzman sağlık personeli tarafından hastane veya özel tedavi merkezlerinde gerçekleştirilir.

Kemoterapi ünitesi, kanser tedavisi gören hastalara hizmet sunar. Bu ünitelerde yapılan bazı işler şunlardır: Hasta tedavisi: Hastalara ayakta kemoterapi uygulanır. İlaç hazırlığı: Her hastanın tedavi protokolüne uygun kemoterapi ilaçları hazırlanır. Hasta takibi: Tedavi süreci boyunca hastalar yakından takip edilir. Kemoterapi uygulaması, hastanelerde ve kemoterapi ünitelerinde yapılmalıdır.

Kemoterapide hangi odaların kapalı olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, kemoterapi tedavisi gören hastaların bağışıklık sistemleri zayıfladığından enfeksiyonlara karşı duyarlı hale geldikleri bilinmektedir. Kemoterapi, kanser tedavisinde kullanılan bir yöntem olup, genellikle bir klinik veya hastane ortamında uzman sağlık personeli tarafından uygulanır.

Kemoterapi sonrası saçların yeniden uzaması, tedavinin bitiminden 1-3 ay sonra başlar. Ancak, saçların tamamen eski haline dönmesi 6 ila 12 ay sürebilir. Saçların uzama süreci, kemoterapinin türüne, dozuna ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir.

Oncosem Onkolojik Sistemler Sanayi ve Ticaret A.Ş. (ONCSM), kanser tedavisinde kullanılan ekipman, tıbbi cihaz, diagnostik testler ve koruyucu ekipmanlar üretimi yapmaktadır. Şirketin faaliyet gösterdiği bazı alanlar: Kemoterapi ilaç hazırlama ve uygulama setleri üretimi. Covid-19 hızlı antijen ve antikor test kitleri üretimi. Cerrahi maske üretimi. Kamu, üniversite ve özel hastanelerde kemoterapi ilaç hazırlama ünitelerinin kurulması ve işletilmesi.

Radyoterapiden sonra kemoterapinin ne zaman yapılacağına, hastalığın türüne, yaygınlığına ve hastanın genel sağlık durumuna göre tıbbi onkoloji uzmanı karar verir. Kemoterapi, radyoterapi öncesinde, sırasında veya sonrasında uygulanabilir. Kemoterapi tedavi süresi ve sıklığı, elde edilen cevaba ve oluşan yan etkilere göre doktor tarafından değiştirilebilir. Kemoterapi tedavisi için en doğru zamanlamayı doktorun belirlemesi önemlidir.

Neoadjuvan kemoterapi, genellikle meme, kolon, rektum ve akciğer kanseri gibi bölgesel olarak yayılmış veya yüksek metastaz potansiyeline sahip kanser türlerinde kullanılır. Bazı kullanım alanları: Meme kanseri: Her2-neu reseptörü pozitif veya üçlü negatif meme kanseri gibi durumlarda, büyük tümörlerin küçültülmesi gerektiğinde. Mide kanseri: Rezeke edilebilir tümörlerde, ancak neoadjuvan tedavi mide kanserinde adjuvan tedaviye seçenek olarak önerilmez. Neoadjuvan kemoterapinin uygun bir tedavi yöntemi olup olmadığına karar vermek için bir doktora danışılmalıdır.

Kemoterapi alan hasta ile temas eden sağlık personelinin yapması gerekenler şunlardır: Koruyucu önlemler: Sağlık personeli, kemoterapi ilaçları ile çalışırken biyolojik güvenlik kabini, eldiven, gömlek, maske ve gözlük gibi koruyucu malzemeler kullanmalıdır. Maruziyet durumunda: İlaca maruz kalan bölge bol su ile yıkanmalı, ardından sabunlu suyla yıkanmalıdır. Risklerin farkındalığı: Sağlık çalışanları, bu ilaçlara maruz kalmanın kanser, kısırlık, cilt sorunları, organlarda toksik etki, adet düzensizlikleri ve saç dökülmesi gibi ciddi sorunlara yol açabileceği konusunda bilgilendirilmelidir. Eğitim: Kemoterapi ilaçlarıyla çalışan tüm personel, gerekli güvenlik önlemleri konusunda eğitilmelidir. Ayrıca, kemoterapi alan hastaların idrarı, gaitası ve vücut sıvılarıyla temastan kaçınılmalıdır.