Katarakt

Kataraktı tetikleyen yiyecekler arasında şunlar bulunmaktadır: Aşırı et tüketimi: Her gün 100 gramdan fazla et tüketmek katarakt riskini artırabilir. Kurşun ve ağır metallere maruz kalma: Çevresel faktörlerden dolayı kurşuna ve altın gibi metallere maruz kalmak katarakt riskini artırır. İyonize radyasyona uzun süre maruz kalma: X-ray gibi iyonize radyasyona uzun süre maruz kalmak katarakt riskini artırır. Sigara ve alkol kullanımı: Günde bir paket sigara içmek ve kronik alkol tüketimi katarakt riskini artırır. Katarakt riskini azaltmak için sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme, C, E ve A vitaminleri ile omega-3 içeren besinlerin tüketimi önerilir.

Katarakt ameliyatından bir ay sonra yapılması gerekenler şunlardır: Doktorun önerdiği göz damlalarını düzenli kullanmak. Gözleri ovalamaktan kaçınmak. Ağır fiziksel aktivitelerden uzak durmak. Yüz ve göz hijyenine dikkat etmek. Kontrol muayenelerini aksatmamak. Katarakt ameliyatı sonrası iyileşme süreci, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.

Katarakt göz damlaları, katarakt tedavisinde veya önlenmesinde kullanılır, ancak şu anda FDA tarafından onaylanmış bir göz damlası bulunmamaktadır. Bazı katarakt göz damlalarının işlevleri: Lanosterol içeren damlalar: Kataraktın bulanıklığını gidermeye yardımcı olabilir, ancak bu henüz insanlarda test edilmemiştir. L-karnosin ve N-asetilkarnosin (NAC) içeren damlalar: L-karnosin, lens üzerindeki bulanıklığı tersine çevirebilir, ancak NAC'nin etkinliği ve güvenliği hala araştırılmaktadır. Rosmarinik asit içeren damlalar: Kataraktların önlenmesinde veya tedavisinde etkili olabilir, ancak bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Vitafakol: Lens dokusunun hücresel beslenmesini ve kan akışını iyileştirir, protein bileşiklerinin birikmesini önler. Quinax: Lens bulanıklığını ortadan kaldırır ve oksidatif reaksiyonlara karşı direnci artırır. Katarakt göz damlaları, yalnızca bir göz doktoru tarafından reçete edildikten sonra kullanılmalıdır.

Evet, katarakt göz tembelliğine (ambliyopi) neden olabilir. Katarakt, görmeyi engelleyerek göz tembelliği gelişmesine yol açabilir. Göz tembelliği, genellikle çocukluk döneminde fark edilir. Göz tembelliği şüphesi durumunda bir göz doktoruna başvurulması önerilir.

Evet, Yeryüzü Doktorları katarakt ameliyatı yapmaktadır. Dernek, maddi ve teknik yetersizlikler nedeniyle tedavi olamayan katarakt hastalarının yeniden ışığa kavuşması için çeşitli projeler yürütmektedir. 2018 yılında 5.441 katarakt ameliyatı gerçekleştirilmiştir. Bir katarakt ameliyatı bedeli 2025 yılı itibarıyla 3.000 TL'dir. Daha fazla bilgi için Yeryüzü Doktorları'nın resmi web sitesi olan yyd.org.tr ziyaret edilebilir.

Göz merceğinin bozulması durumunda ortaya çıkabilecek bazı sorunlar şunlardır: Bulanık veya bulanıklaşan görme. Işığa karşı hassasiyet ve ışıkların etrafında çizgi görmek. Renklerin soluklaşması. Gece görüşünde azalma. Göz yorgunluğu ve baş ağrısı. Hem yakın hem de uzağı görememe. Araç kullanmada güçlük. Okuma zorluğu. Detayları görmede zorlaşma. Göz merceğinin bozulması, genellikle katarakt olarak adlandırılan bir durumla ilişkilidir ve bu durumun tedavisi için cerrahi müdahale gerekebilir.

Şeker hastalığı (diyabet), genellikle uzun süreli yüksek kan şekeri seviyeleri ve hastalığın süresi arttıkça gözlere zarar vermeye başlar. Şeker hastalığının gözlere zarar verdiği durumlar: Diyabetik retinopati. Katarakt. Glokom (göz içi basınç yüksekliği). Risk faktörleri: Kan şekerinin iyi kontrol edilememesi. Yüksek kan basıncı. Aile öyküsü. Sigara kullanımı. Öneri: Şeker hastalarının, yılda en az bir kez göz bebeği büyültülerek ayrıntılı retina taramasından geçmesi önerilir.

Gözlüksüz görmek için yapılabilecek bazı ameliyatlar şunlardır: Presbiyopi Ameliyatı: 40 yaşından itibaren uygulanabilen bu ameliyat, göz içine çok odaklı bir lens yerleştirerek hastanın ömür boyu gözlük kullanmaktan kurtulmasını sağlar. Akıllı Lens (Trifokal Lens) Ameliyatı: Katarakt ameliyatı sırasında göze yerleştirilen bu lensler, hastanın hem yakın, hem uzak hem de orta mesafeyi gözlüksüz görmesini mümkün kılar. Excimer Laser Ameliyatı: LASİK, PRK, LASEK gibi yöntemlerle yapılan bu ameliyat, miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi kırma kusurlarını düzelterek kişinin gözlüksüz görmesine yardımcı olur. Ameliyat kararı almadan önce bir göz doktoruna danışılması önerilir.

Arka kapsül kataraktının ilerleme süresi, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Genellikle, ikincil katarakt olarak bilinen arka kapsül opaklaşması (PCO), ameliyattan sonraki ilk yıl içinde her hastada görülmez. Bazı hastalar ilk iki yıl sorunsuz geçebilirken, üç-dört yıl sonra görmelerinde bulanıklık hissedebilirler. Arka kapsül kataraktının ilerleme süresini kesin olarak belirlemek için bir göz doktoruna danışılması önerilir.

Katarakt ameliyatı genellikle güvenli bir işlemdir, ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi bazı riskler taşır. Katarakt ameliyatının bazı riskleri: enfeksiyon; kanama; görme sorunları; kornea ödemi sonucu ilk günlerde bulanıklık; merceğin tam merkezlenmemesi. Risk oranı düşüktür, ancak ameliyat öncesi doktorun önerdiği hazırlıklar ve sonrasındaki bakım talimatlarına uyulması başarı oranını artırır. Katarakt ameliyatı olup olmayacağınıza karar vermek için bir göz doktoruna danışmanız önerilir.

İlk katarakt ameliyatını, Ammâr bin Ali el-Mevsılî gerçekleştirmiştir. Asıl ismi Ebu’l-Kâsım Ammâr b. Ali el-Mevsılî olan ve Doğu tarihinde kısaca Ammâr, batıda ise “Canamusalı” olarak tanınan tıp âlimi, 10. yüzyılda Musul’da doğmuştur. Ammâr bin Ali, 400 H. (1010 M.) yılında vefat etmiştir.

Katarakt ameliyatında ölüm riski oldukça düşüktür. Genel olarak katarakt cerrahisi, yüksek başarı oranına sahip bir işlemdir ve ölüm riski çok nadirdir. Ancak, her cerrahi işlemde olduğu gibi katarakt ameliyatının da bazı riskleri vardır. Bu riskler arasında enfeksiyon, retina ayrılması, göz içi kanama ve görme değişikliği gibi komplikasyonlar bulunabilir. Ameliyatın başarısı, uygun hasta için uygun yöntemin seçilmesi, göz doktorunun tecrübesi, malzeme kalitesi ve ameliyathane ortamının sterilizasyonu gibi faktörlere bağlıdır. Daha fazla bilgi ve kişisel durumunuza uygun bir değerlendirme için bir göz doktoruna başvurmanız önerilir.

Göz perdesi inmesi, halk arasında katarakt olarak bilinir. Kataraktın bazı belirtileri: Bulanık veya bulanıklaşan görme; Işıkta parlamalar ve halo efektleri; Renklerin soluklaşması; Çift görme; Gece görüşünde bozukluk. Katarakt, genellikle yaşlanmaya bağlı olarak 60 yaş ve üzeri kişilerde daha çok görülür. Katarakt, körlüğe neden olmaz, ancak görme kalitesini önemli ölçüde düşürebilir.

Kataraktın en hızlı nasıl oluştuğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak kataraktın oluşma hızını artırabilecek bazı faktörler şunlardır: Uzun süreli güneş ışığına maruz kalma; Göze darbe alınması sonucunda yaşanan göz travmaları; Daha önce geçirilmiş göz ameliyatı sonrasında yaşanan çeşitli komplikasyonlar; Uzun bir zaman dilimi boyunca radyasyona maruz kalma; Uzun süre kortizonlu ilaç kullanımı. Katarakt, genellikle yaşla birlikte ortaya çıkan bir göz hastalığıdır.

Göz tembelliği kataraktla doğrudan düzelmez, ancak katarakt göz tembelliğine neden oluyorsa, katarakt ameliyatı ile göz tembelliğinin tedavisi mümkün olabilir. Göz tembelliği tedavisinde kullanılan yöntemler arasında gözlük veya kontakt lens kullanımı, göz kapama tedavisi, göz damlaları ve cerrahi müdahale yer alır. Tedavi planı, göz doktorunun değerlendirmesi ve yönlendirmesi ile belirlenir.

Katarakt ameliyatından sonra banyo yapmak için en az 3 gün beklenmelidir. İkinci günden itibaren, duş almaya başlanabilir ancak suyun doğrudan göze temasının önlenmesi gerekir. Ilık su tercih edilmesi, buhar ve ısı kaynaklı tahrişleri önleme açısından faydalı olabilir. Tam banyo öncesi doktor onayı almak en sağlıklı yaklaşımdır. Her durumda, en doğru bilgiyi almak için ameliyatı gerçekleştiren doktora danışılması önerilir.

Katarakt ameliyatı sonrası takılan merceğin alışma süresi, genellikle 1 ila 2 hafta arasında değişir. Mercek alışma sürecinde, gözde bulanıklık ve ışığa duyarlılık gibi durumlar normaldir. Tam iyileşme ve normal görüşe dönüş için doktor tavsiyelerine uymak önemlidir.

Katarakt ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler: Ağır fiziksel aktivitelerden kaçınma: İlk birkaç hafta ağır egzersizler ve başı uzun süre eğen hareketlerden uzak durulmalıdır. Gözlerin korunması: Gözler dış etkenlerden, tozdan, dumandan, kirpik kaçmasından ve suyla temastan korunmalıdır. Göz damlalarının düzenli kullanımı: Doktorun önerdiği antibiyotik, iltihap dağıtıcı ve yapay gözyaşı damlaları düzenli olarak kullanılmalıdır. Araç kullanmama: Doktorun uygun gördüğü zamana kadar araç kullanılmamalıdır. Hijyen kurallarına dikkat etme: Göz damlaları uygulanmadan önce eller yıkanmalı, damlalık ucunun göze veya herhangi bir yüzeye değmemesine dikkat edilmelidir. Kontrol muayenelerine gitme: Doktorun belirlediği kontrol muayeneleri aksatılmamalıdır. Herhangi bir kızarıklık, akıntı veya ani görme kaybı gibi belirti fark edildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Katarakt ameliyatı sonrası yapılması gerekenler, kişiden kişiye farklılık gösterebilir; bu nedenle bir göz doktoruna danışılması önerilir.

Renkleri soluk görmek, sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) ve optik sinir hastalıkları gibi durumların belirtisi olabilir. Sarı nokta hastalığında, makula bölgesindeki hasar nedeniyle renkler daha soluk, donuk veya yanlış algılanabilir. Optik sinir hastalıklarında ise, optik sinirin hasar görmesi sonucu renklerde solukluk ve renkli görmede bozulma görülebilir. Bu belirtilerle karşılaşıldığında bir göz doktoruna başvurulması önerilir.

Konjenital ve infantil (çocukluk çağı) katarakt arasındaki fark, ortaya çıkış zamanındadır. Konjenital katarakt, bebeklerde doğumda mevcut olan veya doğumdan kısa bir süre sonra gelişen katarakttır. İnfantil (çocukluk çağı) kataraktı, yaşamın ilk yıllarında gelişen katarakttır. Her iki katarakt türü de tek gözde veya her iki gözde görülebilir.