KastenYaralama

Kasten yaralama suçunda uzuv tatili, TCK'nın 87. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde geçen ve organlardan birinin işlevinin tamamen yitirilmesi anlamına gelir. Örneğin, dalak alınması durumu, Yargıtay tarafından uzuv tatili olarak kabul edilmiştir. Kasten yaralama sonucunda kemik kırılması veya uzuv tatili gibi durumlar, suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hali olarak değerlendirilir ve ceza, bu duruma göre artırılır.

Hayır, kasten yaralama suçunun 86/3. maddesi şikayete bağlı değildir. Türk Ceza Kanunu'nun 86/3. maddesinde düzenlenen nitelikli kasten yaralama suçlarında, mağdur şikayetçi olmasa dahi Cumhuriyet Savcılığı resen soruşturma başlatmakla yükümlüdür.

TCK 86/3-a maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun 86. maddesinin 3. fıkrasının "a" bendini ifade eder. Bu bent, kasten yaralama suçunun üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı işlenmesi durumunu düzenler. TCK 53 maddesi ise, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak belirli haklardan yoksun bırakmayı düzenler. Bu madde, kişinin kasten işlediği suçtan dolayı hapis cezasına çarptırılması durumunda, belirli kamu haklarını kullanamayacağını belirtir. Bu iki maddenin birlikte değerlendirilmesi, kasten yaralama suçunun belirli kişilere karşı işlenmesi durumunda verilecek cezanın artırılmasını ve belirli hak yoksunluklarının uygulanmasını ifade eder.

Kasten yaralama suçunda uzlaşma, suçun niteliğine ve tarafların durumuna bağlı olarak değişir: Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek kasten yaralama suçları (TCK 86/2) uzlaşma kapsamındadır. Nitelikli kasten yaralama suçları (TCK 86/3) ise uzlaşma kapsamında değildir. Uzlaşma süreci, savcılık veya mahkeme tarafından dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesiyle başlar.

Hafif darpta şikayetten vazgeçilmesi durumunda farklı sonuçlar ortaya çıkabilir: Soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçme, soruşturmanın sona ermesine yol açar. Kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçme, ceza davasının düşmesine neden olur. Şikayetten vazgeçme, sanık tarafından kabul edilmek zorundadır; sanık bu beyanı kabul etmezse yargılamaya devam edilir. Ayrıca, mağdur, şikayetten vazgeçse bile, aleyhine suç işleyen kişiler hakkında her zaman maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Şikayetten vazgeçme hakkı, ceza davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmesine kadar kullanılabilir.

Kasten yaralama ve kasten öldürmeden kaynaklı maddi-manevi tazminat davaları şunlardır: Kasten yaralama eyleminden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davaları. Kasten öldürme eyleminden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davaları. Tazminat davası için öngörülen süre 2 yıldır. Bu tür davalar karmaşık olabileceğinden, bir avukata danışılması önerilir.

Evet, TCK m.87/4 uyarınca verilen ceza ağır bir cezadır. Türk Ceza Kanunu'nun 87. maddesinin 4. fıkrasına göre, "Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur".

Boksör Yavuz Özden, "kasten yaralama" suçundan tutuklanmıştır. Bu tutuklama, 22 Ocak 2025 tarihinde İstanbul Zeytinburnu'nda bir camide meydana gelen olayla ilgilidir. Darbedilen temizlik görevlisi, hastaneye kaldırılmış ve saldırgandan şikayetçi olmuştur.

Türk Ceza Kanunu (TCK) 86/3. madde, kasten yaralama suçunun nitelikli hallerini düzenler ve verilecek hapis cezalarını belirler: Üstsoy, altsoy, eş veya kardeşe karşı kasten yaralama: Bu durumda ceza, yarı oranında artırılır. Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı kasten yaralama: Ceza yine yarı oranında artırılır. Kamu görevi nedeniyle kasten yaralama: Ceza yarı oranında artırılır. Silahla kasten yaralama: Ceza, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek olsa bile yarı oranında artırılır. Ayrıca, kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, belirlenen ceza kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre yarısına kadar artırılır. Verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 87, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçlarına uygulanır. Bu madde, kasten yaralama suçu kapsamında işlenen fiillerin, mağdurda duyu veya organ kaybı, yüzde sabit iz, bitkisel hayata girme, gebeliğin sonlanması veya kemik kırılması gibi ağır sonuçlar doğurması durumunda devreye girer. TCK madde 87'nin uygulandığı bazı suçlar: Duyu veya organ işlevinin sürekli zayıflaması; Konuşmada sürekli zorluk; Yüzde sabit iz oluşması; Yaşamın tehlikeye girmesi; Gebe bir kadına karşı işlenip çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olma. Ayrıca, TCK madde 87/4'e göre, kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelirse, fail sekiz yıldan on iki yıla veya on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 86. ve 87. maddeleri, kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarını düzenler. TCK 86. madde, kasten yaralama suçunu şu şekilde tanımlar: Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur. TCK 87. madde, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu şu şekilde düzenler: Kasten yaralama fiili, mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında zorluğa, organ kaybına, kalıcı hasara veya ölümüne neden olursa, 3 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası öngörülür. Ayrıca, 86. maddenin 3. fıkrasında, suçun belirli kişilere (üstsoy, altsoy, eş, kardeş, kamu görevlisi vb.) karşı silahla veya canavarca hisle işlenmesi durumunda cezanın artırılması öngörülmüştür.

Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 108/3, "Cebir" başlığı altında şu şekildedir: > "Maddenin ikinci ila dördüncü fıkralarında yazılı olan hallerde ise suçun tamamlanmış olması için neticenin meydana gelmiş bulunması şarttır". Bu madde, cebir suçunun belirli durumlarda tamamlanması için sonucun gerçekleşmesini gerektirir. TCK Madde 108 genel olarak, bir kişiye bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsaade etmesi için karşı cebir kullanılmasını düzenler ve bu durumda kasten yaralama suçundan verilecek cezanın artırılmasını öngörür.

TCK 87/2-d cezası, kasten yaralama sonucunda mağdurun yüzünün sürekli değişikliğine neden olunması durumunda uygulanır. Bu durumda, TCK 87. maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Yüzün sürekli değişikliği, örneğin burnun, kulak kepçelerinin, çene veya dudağın bir kısmının kopmuş olması gibi durumlarla ifade edilir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 87/1-c-1 maddesi, kasten yaralama sonucu mağdurun yüzünde sabit bir iz oluşmasına neden olmayı ifade eder. Yüzde sabit iz, yaralama sonucu yüzde meydana gelen, estetik açıdan rahatsız edici ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyen kalıcı ve belirgin bir izdir. Bu durumun tespiti, büyük ölçüde sübjektif değerlendirmelere dayandığı için kanunun uygulanmasında belirsizliğe ve benzer olayların farklı şekilde yorumlanmasına yol açabilir.

Yargıtay, kasten yaralama suçunda aşağıdaki durumlarda ceza vermez: Meşru müdafaa: Kişi, kendisine veya başkasına yönelik haksız bir saldırıyı, saldırı ile orantılı bir şekilde defetmek zorunda kaldığında. Sanığın akıl hastalığı veya akıl zayıflığı: Sanığın suç sırasında akıl hastalığı veya akıl zayıflığına sahip olması. Sanığın yaşının küçüklüğü: Sanığın suç sırasında yaşının küçük olması. Sanığın zorunluluk hali: Sanığın, kendisinin veya yakınlarının can veya mal güvenliğini korumak için suçu işlemek zorunda kalması. Sanığın cebir veya tehdit altında olması: Sanığın, cebir veya tehdit altında eylemlerini gerçekleştirmesi. Sanığın uyuşturucu madde veya sağlık problemi etkisi altında olması: Sanığın, uyuşturucu madde veya sağlık problemi nedeniyle iradesini geçici olarak kaybetmesi. Sanığın meşru müdafaa sırasında heyecan, korku ve telaş nedeniyle sınırı aşması: Sanığın, heyecan, korku ve telaş nedeniyle yaralama eylemini gerçekleştirmesi.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86. maddesi, kasten yaralama suçunu düzenler. Bu maddeye göre, kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, aşağıdaki cezalarla cezalandırılır: Temel ceza: Bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası. Hafif yaralama: Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası. Suçun nitelikli hâlleri arasında üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, silahla işlenmesi gibi durumlar yer alır ve bu hâllerde ceza yarı oranında veya bir kat artırılır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 87/4. maddesine göre, kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, suçun birinci fıkrasına giren hallerde 8 yıldan 12 yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Cezayı etkileyen diğer unsurlar arasında failin kastı, mağdurun yaralanma şekli ve ölüm ile yaralama arasındaki illiyet bağı bulunur.

Kasten yaralama suçunda şikayetten vazgeçme, mağdur veya suçtan zarar görenin, karar kesinleşmeden önce beyanda bulunmak suretiyle şikayetini geri çekmesiyle gerçekleşir. Şikayetten vazgeçmenin sonuçları: Soruşturma aşamasında: Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir. Kovuşturma aşamasında: Ceza davasının düşmesine neden olur. Şikayetten vazgeçme hakkı, yalnızca şikayeti tabi olan kasten yaralama suçları için geçerlidir. Önemli noktalar: Şikayetten vazgeçme beyanı geri alınamaz ve aynı fiil nedeniyle bir daha şikayetçi olunamaz. Şikayetçi, şikayetten vazgeçme sırasında tazminat haklarından feragat ettiğini belirtirse, daha sonra maddi veya manevi tazminat davası açamaz.

Türk Ceza Kanunu'nun 86. maddesinin 1. fıkrası, kasten yaralama suçunun temel şeklini tanımlar: > "Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır". Bu suç, failin mağdura bilerek ve isteyerek fiziksel zarar vermesi sonucunda oluşur.

Kastı aşan yaralama, failin daha hafif bir sonuç (darp, yaralama) niyetiyle hareket ettiği, ancak daha ağır bir sonucun (ölüm) meydana geldiği durumu ifade eder. Kasten öldürmeye teşebbüs ise, failin öldürme niyetiyle hareket etmesine rağmen, mağdurun ölmediği durumu tanımlar. Kastı aşan yaralama ve öldürmeye teşebbüs arasındaki farklar: Manevi unsur: Kasten yaralamada daha hafif bir sonuç istenirken, öldürmeye teşebbüste failin amacı doğrudan öldürmektir. Korunan hukuki değer: Yaralamada korunan değer bedensel dokunulmazlık, öldürmeye teşebbüste ise hayat hakkıdır. Ceza: Öldürmeye teşebbüs, suçun tamamlanmış haline göre daha az ceza ile sonuçlanır. Kastın belirlenmesi için failin olay öncesi, olay sırası ve olay sonrası davranışları gibi dış dünyaya yansıyan unsurlar dikkate alınır.