KadınTarihi

Vildan Ortaç'ın "Dünyayı Değiştiren Kadınlar" (genişletilmiş baskı) kitabı 104 sayfadır.

Fatma Refet Angın, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın öğretmenidir.

Christine Peltre'nin "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadınlar - Bir Kartpostal Koleksiyonu (1880-1930)" adlı kitabı, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarından Türkiye Cumhuriyeti'nin başlangıç yıllarına kadar olan dönemde, 50 yıllık bir süreçte Osmanlı kadınlarının toplumsal yapısını ve kültürel çeşitliliğini kartpostallar aracılığıyla anlatıyor. Kitapta, farklı din ve etnik kökenlere sahip kadınların (Müslüman, Hıristiyan, Musevi, Arnavut, Boşnak, Makedon, Bulgar, Ermeni, Kürt) günlük yaşamları ve kıyafetleri ele alınıyor.

Tarihte bilinen ilk kadın savaşçı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bazı önemli kadın savaşçılar şunlardır: Amazonlar. Tomris Hatun. I. Artemisia. Boudica. Ayrıca, Fu Hao (M.Ö. 1200) ve Triệu Thị Trinh (M.S. 222-248) da tarihte önemli kadın savaşçılar arasında yer alır.

Türkiye'nin ilk kadın öğretmenlerinden Fatma Refet Angın, eğitim hayatının farklı dönemlerinde çeşitli okullarda görev yapmıştır: Gelibolu Ortaokulu. Biga Ortaokulu. Bursa Kız Lisesi. Antakya Kız Meslek Lisesi. Hasanoğlan Köy Enstitüsü. Gaziantep, Balıkesir ve Kız Meslek Liseleri. Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi. Ayrıca, emekli olduktan sonra İstanbul'da Ortaköy Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesinin kuruluş çalışmalarında bulunmuştur.

Orta Asya Türk kadını, toplumda önemli bir yere sahipti ve birçok alanda aktif rol üstlenirdi. Bazı özellikleri: Toplumsal ve siyasi yaşam: Kadın, avda, ziyafetlerde, savaşta ve siyasi-sosyal alanda aktifti. Savaşçılık: Ata biner, ok atar, silah kullanır ve güreşirdi. Ekonomik özgürlük: Kendi mallarını yönetir, ticaret kervanlarına hükmeder ve el sanatlarında eserlerdi ortaya koyardı. Aile içi roller: Ev işleri yapar, çocuk terbiye eder, çadır kurar, çorap örer, nakış yapar ve elbise dikerdi. Miras ve mülkiyet: Kadının miras ve mülkiyet hakkı vardı. Atasözleri: "Birinci zenginlik sağlık, ikinci zenginlik iyi bir kadındır" gibi atasözleri ile kadına verilen önem vurgulanırdı. Hukuki haklar: Boşanma hakkına sahipti ve eşi tarafından boşanabilirdi. Orta Asya Türk toplumlarında kadına verilen önem, destanlarda da yer alırdı; örneğin, "Yaratılış Destanı"nda tanrıya insanları yaratma ilhamını veren kişi bir kadındır.

Karavaş, Osmanlı'da savaşta tutsak edilen veya satın alınan, sahibinin üzerinde tam bir kullanma hakkı bulunan kadın anlamına gelir. Ayrıca, karavaş kelimesi Kumanca'da "hizmetçi kız" veya "kadın esir" anlamında da kullanılır.

Evet, Fatma Refet Angın, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın öğretmenlerinden biridir. 18 Mart 1915'te Gelibolu, Çanakkale'de doğan Angın, 30 Ocak 2010'da İstanbul'da vefat etmiştir.

Hunat Hatun'un önemli olmasının bazı nedenleri: Hayır işleri: Kayseri’de kendi adını taşıyan bir külliye (cami, medrese, türbe ve hamam) yaptırmıştır. Siyasi etki: Oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in Anadolu Selçuklu tahtına geçmesine katkıda bulunmuştur. Müslüman olması: Hristiyan olarak sarayda yaşarken, oğlunun tahta geçmesinden sonra Müslüman olmuş ve bu, bazı kaynaklarda kendini affettirme çabası olarak değerlendirilmiştir. Kimliği: Asıl adı Mahperi Hatun olup, "Hunat" unvanı Farsça'da "büyük hanımefendi" anlamına gelir.

Viking kadınlarının gücü çeşitli kaynaklardan gelir: Ekonomik Bağımsızlık: Viking kadınları, çiftlik ve haneleri yönetme, kumaş ve giysi üretimi gibi işlerle ekonomik olarak bağımsızdı. Sosyal Eşitlik: Viking toplumunda kadın ve erkek doğuştan eşit kabul edilirdi, bu nedenle kadınlar da erkekler gibi savaşçı veya yönetici olabilirlerdi. Aile Sorumluluğu: Kocaları savaşta veya uzakta olduğunda, Viking kadınları çiftliğin sorumluluğunu üstlenirdi. Seiðr Büyüsü: Bazı Viking kadınları, geleceği görme ve şamanist ritüeller gerçekleştirme yetenekleriyle tanınan "völur" (kadın büyücüler) olarak güç elde edebilirdi.

Osmanlı İmparatorluğu'nda kadınlar çeşitli mesleklerde çalışabiliyordu. Öne çıkan bazı meslekler: Öğretmenlik: Kadınlar, özellikle kız çocuklarına eğitim verebiliyordu. Zanaat ve Ticaret: Kadınlar, dokuma, nakış, dikiş, örgü gibi el sanatları yapabiliyor ve bu ürünleri satabiliyordu. Sağlık: Ebe mekteplerinde eğitim alarak ebe olabiliyorlardı. Sanayi: I. Dünya Savaşı sırasında fabrikalarda, özellikle gıda ve dokuma sanayisinde çalışıyorlardı. Elçilik: Kadınlar, elçiliklerde sekreter veya tercüman olarak görev yapabiliyorlardı. Kadınların iş hayatındaki varlığı, erkeklere kıyasla oldukça sınırlıydı.

Türk hatunlar, tarih boyunca çeşitli dönemlerde yaşamışlardır. İslamiyet öncesi dönemde: Tomris Han gibi kadın hükümdarlar M.Ö. 500-600 yılları arasında yaşamıştır. İslamiyet sonrası dönemde: Terken Hatun ve Raziye Sultan gibi isimler, devlet yönetiminde etkili olmuşlardır. Cumhuriyet dönemi: 1934 yılında Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınmış, böylece eşit yurttaşlık hakkı verilmiştir. Bu dönemlerde Türk kadınları, sosyal ve siyasi faaliyetlerde bulunmuş, önemli roller üstlenmişlerdir.

"Bathory: Countess of Blood" (Kanlı Kontes), Kontes Elizabeth Bathory'nin hayatını ve eylemlerini konu alır. Filmin bazı özellikleri: Yönetmen: Juraj Jakubisko. Oyuncular: Anna Friel, Karel Roden, Vincent Regan. Ülke: Slovakya. Tür: Biyografi, dram, fantastik. Süre: 141 dakika. Yıl: 2008.

Jale İnan, Türkiye'nin ilk kadın arkeoloğudur. 1 Şubat 1914'te İstanbul'da doğan Jale İnan, 1935-1943 yılları arasında Berlin ve Münih üniversitelerinde klasik arkeoloji alanında lisans ve doktora eğitimini tamamlamıştır.

Tarihte hizmetçi olan kadınlardan bazıları şunlardır: Orta Çağ'da köle kadınlar. 19. yüzyıl Osmanlı hizmetçileri. Ayrıca, Erendiz Atasü'nün hikayelerinde de hizmetçi kadınlar yer almaktadır.

Türk kadınlarının ilk fotoğrafının ne zaman çekildiğine dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, bazı önemli tarihler şu şekildedir: 1876-1908: II. Abdülhamit döneminde, padişahın fotoğrafa olan merakı ve gayrimüslim sanatçıların etkisiyle batı tarzı fotoğrafçılık yaygınlaşmıştır. 1930: Kurt ve Margot Lubinski'nin, İstanbul Şehir Tiyatrosu dansçılarının prova arasında bahçede yürürken çektiği fotoğraf. İlk kadın fotoğrafçı olarak ise Naciye Hanım ve Adviye Hanım kabul edilmektedir. Adviye Hanım ise Kandiye'den İzmir'e, ardından İstanbul'a yerleşmiş ve Bodrum, Fethiye, İzmit ile Adapazarı'nda da fotoğrafçılık yapmıştır.

Tarihte ilk kadın doktor olarak iki isim öne çıkmaktadır: 1. Safiye Ali. 2. Elizabeth Blackwell. Ayrıca, Antik Mısır'da yaşadığı düşünülen Merit Ptah da ilk kadın doktor olarak anılmıştır, ancak yeni bulgulara göre Merit Ptah'ın var olmadığı düşünülmektedir.

Türkiye Selçukluları döneminde kadınların kurduğu teşkilatın adı Bacıyan-ı Rum (Anadolu Bacıları)'dır. Bacıyan-ı Rum, Ahilik teşkilatının kadınlar kolu olarak göçmen Türkmen kadınlar tarafından kurulmuştur.

Betty Friedan'ın "Kadınlığın Gizemi" kitabı, kadınların özgüvenini baltalayarak onları evde tutan inançlar ve kurumları ele alır. Kitapta anlatılan bazı konular: Kadınların mutsuzluğu. İdeal kadın imajı. Kadının kimlik arayışı. "Kadınlığın Gizemi", ikinci dalga feminizm hareketinin kıvılcımını başlatan bir eser olarak kabul edilir.

Enheduanna, M.Ö. 2285-2250 yıllarında yaşamış, Akad Kralı Sargon'un kızı olan dünyanın ilk kadın şairi ve yazarıdır. Enheduanna, Sümer'in en önemli tapınağı olan Ay Tanrısı Nanna'nın (Sin) Ekişnugal tapınağına başrahibe olarak görevlendirilmiştir. Enheduanna, kişisel duygularını ve umutlarını yansıtan 42 şiir de yazmıştır.