Kader

Kader ve kökler arasındaki bağlantı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, geleneksel İslam anlayışında kader kavramı, Allah'ın evrende kendi mülkünde ve yaratmasında olan, insanın karşı koyamayacağı olayları ifade eder. Kader kavramı iki ana kategoriye ayrılır: 1. Mutlak kader: Levh-i mahfuzda kayıtlı, Allah'ın iradesini yansıtan, değişmeyen kaderdir. 2. Muallak kader: Kişinin kendi iradesiyle şekillendirdiği yaşam ve kaderidir.

Astrolojide Vertex Yay; keşif, macera ve özgürlük odaklı kadersel olaylara işaret eder. Vertex Yay burcundaki bazı anlamlar: Yeni kültürlerin ve fikirlerin keşfi; Özgürlük ve macera arayışı; Felsefi ve entelektüel gelişim. Astrolojideki yorumlar bilimsel temellere dayanmaz.

"Ko'ngil Rishtasi" (İçki Hissiyat) filmi, New York'ta geçen ve tamamen tesadüfler üzerine gelişen bir aşk hikayesini anlatıyor. Konu Özeti: Bir kış günü, kalabalıklar arasında Jonathan, Sara ile karşılaşır. Yılbaşı arifesinde, iki yabancı, birbirlerine karşı dayanılmaz bir çekim hissetmeye başlar. Kaderlerini test etmeye karar verirler: Jonathan telefon numarasını bir banknota, Sara ise bir kitaba yazar. Banknotu bozdururlar ve kitabı bir sahafa teslim ederler. Jonathan ve Sara, yakında tekrar görüşeceklerinden emindir. Ancak kader, onların buluşmasını engeller. Tür: Dram, Komedi, Melodrama. Ülke: ABD, Kanada. Süre: 87 dakika.

"Takdiri ezele teslimiz ama gayrete de aşığız" ifadesi, insanın kaderine teslim olması gerektiğini, ancak bu teslimiyetin gayretin önüne geçmemesi gerektiğini ifade eder. "Takdiri ezele teslimiz", kaderin ve yazgının kabulünü; insanın başlangıçtan beri belirlenmiş olan durumu değiştiremeyeceğini kabul etmesini simgeler. "Gayrete de aşığız" ise çaba, çalışma ve emek vermeye olan tutkuyu temsil eder; insanın elinden gelen gayreti göstermesi gerektiğini vurgular. Bu söz, Türk şair Cahit Zarifoğlu tarafından kullanılmıştır.

Tarotta 27 numaralı kartın ters gelmesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, genel olarak tarot kartlarının ters gelmesinin bazı anlamları şunlardır: Aşırılık: Kartın anlattığı konunun aşırıya kaçması ve bu yüzden yaşanan dengesizlik. Anlamda hafifleme: Kartın anlattığı olayın etkisinin azalması. Zıt anlam: Kartın anlattığı durumun tam tersi. Enerjinin bloke olması: Olayın gerçekleşmesi için gereken enerjinin engellenmesi. Olumsuz içerik: İhanet, ayrılık gibi olumsuz durumlar. Tarot yorumlarının bilimsel bir temeli olmadığını unutmamak gerekir.

"İnsan kendi cüzi iradesi dünyada milyonda 1 tanesine bile kafi gelemez" ifadesi, insanın kendi cüzi iradesi ile dünyada meydana gelen olayların çok küçük bir kısmını bile etkileyemeyeceği anlamına gelir. Cüzi irade, insanın sınırlı ve kısmi irade gücünü ifade ederken, külli irade Allah'ın sonsuz irade gücünü temsil eder. Bu durum, insanın kendi iradesiyle yaptığı seçimlerin ve kararların, dünya üzerindeki büyük olaylar karşısında ne kadar küçük ve etkisiz kaldığını vurgular.

Tercihler, kaderimizi belirli ölçüde belirleyebilir. Hayatımızda eğitim, iş ve evlilik gibi konularda yapılan tercihler, yaşam çizgisini şekillendirir. Ancak, bazı durumlar için tercih şansı bulunmayabilir; bu tür durumlarda kaderin etkisi daha belirgin olabilir. Sonuç olarak, kader ve tercihler arasındaki ilişki karmaşık olup, her durumun kendine özgü dinamikleri vardır.

Al kadere ifadesi, Türkçe'de yaygın olarak kullanılan bir deyim değildir. Ancak, "kader" kelimesi İslam inancında önemli bir yere sahiptir ve şu anlamlara gelir: Kader, olmuş ve olacak her şeyin Allah tarafından ezelden bilinmesidir. Kaza, Allah'ın önceden bildiği şeylerin zamanı geldiğinde meydana gelmesidir. Kader inancı, alın yazısı, yazgı veya mukadderat olarak da adlandırılır.

Deniz Çakır'ın oynadığı 40 filmi, 12 milyon nüfuslu İstanbul'da birbirini tanımayan üç kişinin, bir çantanın peşine düşmelerini ve bu süreçte yaşadıkları olayları anlatıyor. Filmde, Metin, Godwill ve Sevda adlı karakterler, görünmez bir güç tarafından bir araya getirilir ve kaderleri birbirine bağlanır. 40 filminin işlediği temalardan bazıları şunlardır: inanç; aşk; talih; kader; insan kaçakçılığı.

Tersine kader konusu, kuantum fiziği bağlamında ele alınabilir. Kuantum yasalarına göre, bir parçacığın hareketi veya değişimi gelecekten etkilenebilir ve deneycilerin gelecekte yapacakları seçimler, parçacıkların karakterini etkileyebilir. Ayrıca, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıklamasına göre, kader Allah'ın, insanların hür iradeleriyle yapacakları seçimlerin nerede ve nasıl yapılacağını ezelî ilmiyle bilmesi ve bu bilgiye göre dileyip takdir etmesidir. Bu konuda kesin bir bilgi vermek mümkün değildir, çünkü kader ve tersine kader konuları, dini ve bilimsel açılardan farklı yorumlanabilir ve kişisel inançlara göre değişebilir.

"Felek Çakmağını Üstüme Çaktı" türküsünün hikayesi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, türkünün sözlerinde geçen ifadeler, felek kavramının halk edebiyatındaki yaygın kullanımına işaret etmektedir. Felek, halk tasavvurunda bazen dünya, talih, kader, zaman, gökyüzü veya Allah olarak düşünülmüş ve kişilerin kaderini belirleyen bir ihtiyar olarak hayal edilmiştir. Türkü, farklı versiyonlarda Erzurumlu Emrah, Pir Sultan veya Karacaoğlan'a atfedilmektedir.

Rastlantı ve kader aynı şey değildir, ancak bazen birbirine karışabilirler. Kader, insan yaşamındaki olayları düzenlediğine inanılan doğaüstü güç veya alınyazısı olarak tanımlanır. Rastlantı ise, kesin olmayan, değişebilen ve ihtimallere bağlı olay anlamına gelir. Bazen bir rastlantı, geriye dönüp bakıldığında düzenli bir olay gibi görünebilir ve bu durumda kader olarak yorumlanabilir.

Astrolojide ölüm noktası, Arap noktası olarak da bilinir ve kişinin doğum haritasındaki hesaplamalar sonucunda etkin olan evlere bakılarak belirlenir. Ölüm noktasını belirlemede sadece evlerin rolü değil, aynı zamanda ay düğümleri, tutulmalar, sabit yıldızlar ve gezegenlerin konumları, hareketleri ve açıları da büyük bir etkendir. Astrolojide ölüm göstergeleri, uzmanlar tarafından incelenmesi gereken ve yorumlanması önem arz eden bir konudur.

"Akacak Kan Damarda Durmaz" atasözü, bir musibetle karşılaşmak veya bir zarara uğramak üzerine söylenir. Ayrıca, yaşanacak bir şeyin engellenemeyeceği, kaderde yazılanın gerçekleşeceği anlamını da taşır.

Kader'in ilk şarkısı, 1994 yılında çıkardığı Ona Buna Bakma - Takıl Bana adlı parçasıdır.

Mezar taşında "kader böyle imiş, böyle yazılmış" ifadesi, kadercilik anlayışına atıfta bulunabilir. Bu ifade, "Kaderim bu böyle yazılmış yazım" dizesiyle bilinen bir Türk sanat müziği eserinden bir bölümdür ve kabulleniş, kaderin değişmezliği temasını işler. Ancak, mezar taşlarında kaderden veya ölümden şikayet eden ifadelerin yazılması dinen uygun görülmemiştir.

"Aynı günü tekrar yaşamak" teması, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Örneğin, film ve edebiyatta bu tema, bir karakterin hatalarını düzeltmek veya önemli bir detayı yakalamak için aynı günü tekrar tekrar yaşaması şeklinde işlenebilir. Felsefi açıdan ise, "ebedi geri dönüş" kavramı, Nietzsche'nin "Zerdüşt" eserinde, insanın aynı hayatı sonsuza dek yaşayıp durmasının onu nasıl değiştireceği sorusu üzerinden ele alınır. Psikolojik bağlamda ise, döngüsel kalıplar, kişinin bilinçaltında kök salmış ve tekrar eden deneyimler olarak tanımlanabilir. Dejavu ise, aynı anı tekrar yaşama hissi olarak tanımlanır ve bu durumun nedenleri arasında beynin yanlış yorumlaması veya belirli sinirsel bağlantılar yer alabilir.

İnsanın kaderinden sorumlu tutulmasının nedeni, kendisine verilen cüzi irade sayesinde fiillerinde serbest bir şekilde hareket edebilmesidir. Kur'an'da, insanın sorumluluk sahibi bir varlık olduğu şu ayetlerle vurgulanır: "Kim yararlı iş işlerse kendi lehinedir. Kim de kötülük işlerse kendi aleyhinedir" ve "O (Allah) yaptığından sorumlu değildir. Onlar ise, sorumlu tutulacaklardır". Ancak, insanın sorumlu olduğu bu fiiller, iki kategoriye ayrılır: 1. Izdırari (gayr-ı ihtiyari) fiiller: İnsanın kontrolü dışında gelişen olaylar ve bedensel işlevler. 2. İhtiyari fiiller: İnsanın özgür iradesiyle gerçekleştirdiği eylemler.

Zaman, kaderin bir parçası olarak kabul edilir çünkü kader, zamandan münezzeh olan Allah'ın, zamana bağımlı olan varlıkların yaşayacakları tüm hal ve hadiseleri zamanın dışından görüp bilmesidir. Kuran'da zamanın farklı durumlarda farklı şekilde olduğuna dikkat çeken bazı ayetler şunlardır: "Melekler ve Ruh (Cebrail), ona, süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir" (Mearic Suresi, 4). "Gökten yere her işi O evirip düzene koyar. Sonra (işler,) sizin saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde yine O'na yükselir" (Secde Suresi, 5). Ayrıca, Einstein'ın "Genel Görecelik Teorisi"ne göre zamanın hızı, bir cismin hızına ve çekim merkezine olan uzaklığına göre değişir.

Başarı ve başarısızlığın kaderle ilişkisi şu şekilde açıklanabilir: Başarı, insanın kendi çabası ve çalışmasıyla elde edilir. Başarısızlık, insanın kendi iradesiyle yaptığı yanlış seçimler ve yeterli çaba göstermemesinden kaynaklanır. Kader, Allah'ın olacakları ezeli bilgisiyle planlamasıdır. Dolayısıyla, başarı ve başarısızlık kaderle doğrudan ilişkilendirilemez; bunlar insanın kendi çabaları ve tercihleriyle ilgilidir.