İşitme

H91 işitme kaybı, çok ileri derecede işitme kaybı olarak adlandırılır ve 91 dB HL üzerindeki işitme kayıplarını ifade eder.

H90 işitme kaybı, genellikle ileri derece işitme kaybı olarak değerlendirilir ve 71-90 dB arasında bir işitme kaybını ifade eder.

İşitme kaybı en çok yüksek frekanslarda meydana gelir.

91 dB ve üzeri işitme kaybı, çok ileri derece işitme kaybı olarak sınıflandırılır.

Kokleadaki tüy hücrelerinin yenilenmesi, genetik faktörler ve yaşlanma gibi nedenlerle hasar gördüklerinde, kök hücre tedavisi ile mümkün olabilir. Bu tedavi yönteminde, iç kulakta hasar görmüş tüy hücrelerinin yerine geçecek şekilde farklılaşmış kök hücreler kullanılır. Ancak, bu tedavi yöntemlerinin klinik uygulamaları henüz geliştirilmekte olup, daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Örs ve üzengi, hem işitme duyusu hem de metal işleme süreçleri için önemli işlevler üstlenir. İşitme duyusu açısından: - Örs ve üzengi, orta kulakta bulunan üç küçük kemikten ikisidir. - Örs, çekiçten aldığı titreşimleri üzengiye aktararak sesin iç kulağa ulaşmasını sağlar. - Üzengi, ses dalgalarını iç kulağın sıvı dolu bölmesine ileterek işitme sürecinin başlangıcını tetikler. Metal işleme süreçleri açısından: - Örs, metal işleme sırasında destek sağlamak, kesme ve kıvırma işlemleri için bir zemin görevi görmek gibi işlevler üstlenir. - Üzengi, metal parçalarının sabitlenmesini ve vuruşların doğru bir şekilde yönlendirilmesini sağlar.

İnsanlar, köpeklerin duyabildiği bazı sesleri duyamaz çünkü köpeklerin işitme aralığı daha geniştir. Köpekler, ultrasonik sesler olarak adlandırılan yüksek frekanslardaki sesleri algılayabilirken, insanlar bu sesleri duyamaz.

En ağır işitme kaybı derecesi, 90 dB ve üzeri olarak kabul edilir.

Yüksek sesle müzik dinleyenlerde kulak çınlaması, kulağın uzun süre basınca ve yüksek sese maruz kalması nedeniyle oluşur. Bu durum, iç kulakta duymayı sağlayan duyu hücrelerinin tahrip olmasına yol açar.

İşitme testinde kalmak, kesin bir işitme kaybı teşhisi koymaz. Bu durum, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir, örneğin: Kulak yolunda tıkanıklık veya anne karnındaki sıvının kulağında kalması gibi geçici engeller. Orta kulak enfeksiyonları veya test hataları. İlk taramadan kalan bebekler için test tekrar edilir ve işitme kaybı netleşirse, ileri tetkikler uygulanır.

Bell odyometresi ifadesi, doğrudan bilinen bir tıbbi cihaz veya test yöntemi değildir. Ancak, odyometri testi hakkında bilgi verilebilir. Odyometri testi, bireyin işitme duyusunu değerlendirmek ve olası işitme kaybının derecesini belirlemek için yapılan bir testtir. Test sırasında kişiye farklı frekanslarda ve şiddetlerde sesler verilir ve bu sesleri duyup duymadığı kaydedilir.

Tek kulak işitme kaybı tehlikeli olabilir, çünkü bu durum iletişimi ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Tek taraflı işitme kaybının bazı ciddi nedenleri arasında ani sağırlık, kulağa fiziksel darbe, işitme sinirinde baskı ve çeşitli enfeksiyon hastalıkları bulunur. Tedavi seçenekleri arasında işitme cihazları, koklear implantlar ve medikal müdahaleler yer alır. Bu nedenle, tek kulak işitme kaybı yaşadığınızı düşünüyorsanız, bir uzmana başvurmanız önemlidir.

Konuşulanları anlayamama sorunu çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. İşitme Kaybı: İşitme kaybı, söylenenleri net olarak duymanıza engel olabilir ve bu da anlama güçlüğüne yol açabilir. 2. İşitsel İşlem Bozukluğu: Beynin sesleri işleme biçimindeki bozukluklar, söylenenleri geç anlamanıza veya anlamamanıza neden olabilir. 3. Dil İşleme Bozukluğu: Beynin dili anlama ve yorumlama biçimindeki bozukluklar da bu soruna yol açabilir. 4. Dikkat Bozukluğu: Dikkat bozukluğu, söylenenlere odaklanmanızı ve anlamanızı zorlaştırabilir. 5. Hafıza Sorunları: Hafıza sorunları, söylenenleri hatırlamanızı ve anlamanızı engelleyebilir. Bu tür bir sorunla karşılaşırsanız, bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir.

Diyapazon testi, işitme kaybını değerlendirmek için kullanılan bir biyoakustik test yöntemidir ve iki ana türü vardır: Rinne testi ve Weber testi. Rinne testi şu şekilde yapılır: 1. Hazırlık: Hasta rahat bir pozisyonda oturtulur. 2. Diyapazon titreşimi: Genellikle 512 Hz frekansında bir diyapazon seçilir ve titreşime başlanır. 3. Kemik iletimi: Diyapazonun metal kısmı hastanın mastoid kemiğine yerleştirilir ve hastadan titreşimi hissetmesi istenir. 4. Hava iletimi: Mastoid kemiğinden alınan diyapazon, hemen kulak kanalına getirilir ve hastaya sesi duyup duymadığı sorulur. 5. Sonuç değerlendirmesi: Eğer hasta hava ile iletimi kemik iletiminden daha uzun süre duyuyorsa, bu normal bir işitme durumunu gösterir; aksi halde iletim tipi işitme kaybı olduğu anlaşılır. Weber testi ise şu şekilde yapılır: 1. Diyapazon titreşimi: Yine 512 Hz frekansında bir diyapazon kullanılarak titreşime başlanır. 2. Uygulama: Diyapazon, başın ortasına (genellikle alna) yerleştirilir ve hastadan sesi hangi kulakta daha iyi duyduğunu belirtmesi istenir. 3. Sonuç değerlendirmesi: Eğer hasta sesi eşit olarak duyuyorsa, bu normal bir işitme durumunu gösterir; bir kulakta daha belirgin şekilde duyuluyorsa, o kulakta iletim tipi veya sinir tipi işitme kaybı olabileceği anlaşılır.

Timpanik membranın normal olması, timpanometri testinde şu durumların tespit edilmesi anlamına gelir: 1. Orta kulakta sıvı yokluğu. 2. Kulak zarının pürüzsüz görünmesi. 3. Orta kulakta normal basınç (50 ila -150 dekapascal arasında). 4. Kulak zarının ve iletim kemiklerinin (işitme kemikleri) normal iletimi. Bu sonuçlar, orta kulak sağlığının iyi olduğunu ve işitme ile ilgili bir sorun olmadığını gösterir.

Corti organının zarar görmesi durumunda, işitme organı kullanılamaz hale gelir ve bu durumu yaşayan birey duyma engelli olur.

Kulağın üç temel görevi şunlardır: 1. İşitme: Çevredeki sesleri algılamak ve bunları beyin tarafından yorumlanabilecek sinyallere dönüştürmek. 2. Denge Sağlama: İç kulaktaki denge organları (yarım daire kanalları) sayesinde vücudun hareketlerini ve pozisyonunu algılayarak dengeyi korumak. 3. Akustik Filtreleme: Çevresel gürültüyü azaltarak insan seslerine ve önemli çevresel seslere daha duyarlı hale gelmek.

Odyometri kabini, işitme testlerinin doğru ve güvenilir bir şekilde yapılabilmesi için ses yalıtımlı bir ortam sağlar. İşe yarar yönleri: - Gürültü kirliliğini minimize eder: Dışarıdaki seslerin içeri girmesini ve test sırasında oluşan seslerin dışarı çıkmasını engelleyerek gerçek sonuçlar elde edilmesini sağlar. - İşitme kaybının teşhisini yapar: İşitme kaybı, işitme cihazları ve diğer kulak hastalıklarının tespitinde kullanılır. - İşitme cihazlarının etkinliğini değerlendirir: Cihazların işitme kaybını ne kadar iyi telafi ettiğini görmek için testlerde kullanılır. - Tedavi sürecini izler: İşitme kaybının ilerlemesini izlemek ve tedavi sürecinin etkinliğini değerlendirmek için idealdir.

Ayak sesi testi olarak belirtilen test, muhtemelen saf ses odyometrisi veya konuşma testi olabilir. Bu testler, işitme sağlığını değerlendirmek için kullanılır ve genellikle şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. Ön Hazırlık: Test öncesinde, hastanın kulakları ve genel sağlık durumu gözden geçirilir. 2. Kulaklık Takılması: Hastaya, test sırasında kullanacağı kulaklık takılır. 3. Seslerin Dinletilmesi: Farklı frekanslarda sesler veya kelimeler/cümleler dinletilir. 4. Sonuçların Değerlendirilmesi: Test tamamlandıktan sonra, elde edilen veriler analiz edilir ve işitme kaybı olup olmadığına karar verilir. Bu testler, bir işitme uzmanı veya odyolog tarafından yapılmalıdır.

Odyometri ile aşağıdaki hastalıklar tespit edilebilir: 1. İşitme Kaybı: İşitme duyusunun azalması veya kaybı. 2. Tinnitus: Kulak çınlaması. 3. Meniere Hastalığı: İç kulakta basınç artışıyla karakterize, baş dönmesi ve işitme kaybına neden olan bir hastalık. 4. Otoskleroz: Orta kulaktaki kemiklerin anormal büyümesi sonucu işitme kaybına yol açan bir durum. 5. Akustik Nörinom: İşitme sinirinde gelişen iyi huylu bir tümör. 6. Presbiakuzi: Yaşa bağlı olarak gelişen işitme kaybı. 7. İşitsel Sinir Bozuklukları: İşitme sinirinin zarar görmesi sonucu oluşan işitme problemleri. Bu testler ayrıca, gürültüye maruz kalma veya ototoksik ilaç kullanımı gibi durumların etkilerini de değerlendirmek için kullanılır.