Irkçılık

Vinicius Jr., iki farklı nedenle ağladığı belirtilmiştir: 1. FIFA'nın En İyi Erkek Oyuncu ödülüne aday gösterilmemesi: Real Madrid Teknik Direktörü Carlo Ancelotti, basın toplantısında bu durumu esprili bir şekilde eleştirerek, Vinicius'un üç ya da dört saat boyunca ağladığını söylemiştir. 2. Irkçılık: Brezilya'nın İspanya ile oynayacağı hazırlık maçı öncesi basın toplantısında konuşan Vinicius, ırkçılık hakkında konuşurken gözyaşlarını tutamamış ve siyahi insanların acı çektiğini görmek istemediğini belirtmiştir.

Fransızların futbola tepki gösterme nedenleri arasında iki ana konu öne çıkmaktadır: 1. Oruçlu Futbolculara Yaklaşım: Fransa Futbol Federasyonu'nun, milli takım kampındaki yemek ve antrenman saatlerinin oruç tutan oyunculara göre ayarlanmayacağını açıklaması, sol görüşlü siyasetçiler, teknik direktörler ve eski futbolcular tarafından eleştirilmiştir. 2. Irkçılık İddiaları: Geçmişte Fransız futbolunda ırkçılık ve etnik kota iddiaları gündeme gelmiş, bu konular federasyon ve teknik direktörler tarafından soruşturulmuş ve reddedilmiştir.

Peter Pan filmi, bazı sahnelerinin ırkçı ve olumsuz klişeler içermesi nedeniyle yasaklandı. 2021 yılında Disney+, filmin çocuklar için uygun olmayan içeriklerini vurgulamak amacıyla bir uyarı ekledi ve filmi çocukların profillerinden kaldırdı. Disney, bu kararı "Stories Matter" (Hikayeler Önemlidir) adlı girişimi kapsamında, geçmişteki eserlerindeki kültürel temsilleri daha kapsayıcı hale getirmek için aldı.

"The Twilight Zone" dizisinin bir bölümü olan "The Encounter", ırkçı overtonlar nedeniyle yasaklanmıştır. Bu bölümde, Japon-Amerikan bir karakter olan Takamori'nin, savaş sırasında Japon askerini öldüren bir adamın nefret nesnesi haline gelmesi ve sonunda trajik bir sona ermesi işlenmektedir. Bölüm, ilk olarak 1964 yılında yayınlanmış ve 50 yıldan fazla bir süre boyunca yasak kalmıştır.

OJ Simpson davası, birkaç önemli nedenden dolayı önemlidir: 1. Medya ve Kamuoyu İlgisi: Dava, televizyondan canlı yayınlanması sayesinde dünya genelinde büyük bir izleyici kitlesi tarafından takip edildi ve bu da onu "yüzyılın davası" olarak anılmasına yol açtı. 2. Irkçılık ve Adalet Sistemi: Savunma ekibi, polisin ve adli sistemin siyah bireylere karşı önyargılı olduğunu iddia ederek ırk temelli bir savunma stratejisi izledi. 3. Kanıtların Değerlendirilmesi: DNA kanıtlarının ilk kez bu kadar geniş çapta kullanıldığı bir dava olması, delillerin nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda tartışmalara yol açtı. 4. Toplumsal Etkiler: Davanın sonucu, aile içi şiddet mağdurlarına yönelik farkındalığı artırdı ve #MeToo ve Black Lives Matter gibi hareketlerin öncüsü oldu.

"Rüzgar Gibi Geçti" romanı ve filmi, çeşitli nedenlerle yasaklanmıştır: 1. Kölelik ve ırksal önyargı temaları: Eserde yer alan kölelik ve ırksal stereotipler, eşitlik ve adalet konularının önem kazandığı dönemlerde yoğun tepkilere yol açmıştır. 2. Tarihsel bağlamın yanlış temsil edilmesi: 2020 yılında, Black Lives Matter hareketi ve ırksal adalete artan ilgi, filmin tarihsel bağlamını ve ırksal sorunlarını eleştiriye tabi tutmuştur. 3. Eğitim ve kültür kurumlarında tartışma konusu olması: Eser, sosyal ve kültürel değişimlerin yanı sıra, ırkçılık ve tarihin temsili konularına olan ilginin artması nedeniyle okul ve üniversite müfredatlarından çıkarılmıştır. Roman federal düzeyde yasaklanmamış olsa da, kullanımının uygunluğu konusunda revizyonlar ve tartışmalar devam etmektedir.

"Bülbülü Öldürmek" filmi, ırkçılık içerdiği gerekçesiyle yasaklanmıştır.

“Bülbülü Öldürmek” romanı, Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyinde geçen ve ırkçılığı konu edinen bir hikayedir. Romanın ana temaları arasında eşitlik, özgürlük ve önyargıların sonuçları yer alır. Olayların özeti şu şekilde anlatılabilir: Atticus Finch adında bir avukat, Maycomb kasabasına yerleşir ve mesleğini burada sürdürmeye başlar. Scout ve Jem'in yaz tatillerinde sürekli görüştükleri Dill adında siyahi bir arkadaşları vardır. Tom Robinson adında 25 yaşlarında, evli ve üç çocuklu genç bir adam, haksız yere suçlanarak idama mahkum edilir. Roman, Scout'un gözünden anlatılır.

American History X (Geçmişin Gölgesinde), 1990'lı yılların ortasında Venice Beach'te yaşayan Derek Vinyard'ın hikayesini anlatıyor. Derek, çok zeki bir öğrenciyken, itfaiyeci babasının siyahi bir uyuşturucu satıcısı tarafından öldürülmesinden sonra neonazist fikirler benimsemeye başlar ve okuldaki performansı düşer. Bir gün, üç siyahi, Vinyardlar'ın evinde durur ve Derek'in babasından kalan arabasını çalmaya çalışır. Hapiste geçirdiği süre boyunca bambaşka bir adam olan Derek, yaptığı hatalardan pişmanlık duyar ve kardeşi Danny'nin kendisiyle aynı sonu paylaşmaması için çabalar. Film, geçmişi görmezden gelmenin onu tetikleyecek bir yanlış olduğu tezini savunuyor. Ayrıca, American History X, ırkçılığı ve ön yargıyı ciddi bir şekilde tartışan ve gösteren rahatsız edici bir film olarak da değerlendiriliyor.

Yeşil Rehber (Green Book), 1960'larda siyahi piyanist Don Shirley'nin ABD'nin güney eyaletlerinde yaptığı konser turu ve bu turda ona şoförlük yapan Tony Lip'in hikayesini anlatır. Film, ırkçılık, dostluk ve önyargılarla yüzleşme gibi temaları ele alır ve izleyiciye şu mesajları iletir: Farklılıkların zenginliği: İki farklı sosyal ve kültürel arka plandan gelen karakterlerin yolculuğu boyunca birbirlerini anlamaları ve dostluk kurmaları. Toplumsal adaletsizlik: Irk ayrımcılığının yıkıcı etkileri ve siyahilerin güvenli seyahat edebilmek için bir rehbere ihtiyaç duymaları. Umudun gücü: Zorlu koşullara rağmen karakterlerin hayatlarında önemli değişimler yaşaması.

"Onurlu Bir Adam" (Men of Honor) filmi, Carl Brashear'ın gerçek yaşam hikayesini anlatıyor. Carl, Kentucky'li bir çiftçinin oğlu olarak daha iyi bir hayat için evini terk eder ve Deniz Kuvvetleri'ne katılır. Carl, sakatlandıktan sonra bile Deniz Kuvvetleri'nde yükselir ve Usta Dalgıç ve Şef Dalgıç ünvanlarına sahip olur.

"The Green Inferno" filmi, içerdiği şiddet ve rahatsız edici sahneler nedeniyle bazı ülkelerde yasaklanmıştır.

Tenten'in Maceraları adlı çizgi romanın bazı bölümleri, ırkçı ve aşağılayıcı içerikler içerdiği gerekçesiyle yasaklanma talebiyle mahkemeye taşınmıştır. Özellikle "Tenten Kongo'da" adlı macerada, siyah karakterlerin "aptal ve niteliksiz" olarak tasvir edilmesi ve beyazların yüceltilmesi eleştirilmiştir. Bu tür önyargılar, eserin modern değerlere aykırı bulunmasına yol açmıştır.

"Geçmişin Gölgesinde" (American History X) filmi, öldürülen babasının intikamını almak isteyen bir gencin hikayesini anlatıyor. Filmin özeti şu şekilde: Derek Vinyard, babası zenciler tarafından öldürülen bir Neo-Nazi'dir. Kardeşi Danny de ırkçı fikirler taşımaktadır ve yaşadıklarından ders alan Derek, hapisten çıkınca Danny'ye doğru yolu göstermeye çalışacaktır.

"Towelhead" (Tabu) filmi, Ortadoğu kökenli ancak müslüman olmayan bir baba ve kızının, Amerika'nın banliyölerinden birinde var olma çabasını anlatıyor. Film, cinsel uyanış, ırkçılık ve iki yüzlü ahlak değerleri üzerine yapılmış bir zihin jimnastiği olarak tanımlanıyor. Özetle, konusu şöyle: Lübnan kökenli Amerikalı Jasira, ABD'nin en muhafazakar ve ırkçı eyaletlerinden biri olan Texas'a, babasının yanına gönderilir.

"Çin, Çon, Çentik" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Irkçı Hakaret: "Çan Çin Çon" ifadesi, kökeni belirsiz olan ve genellikle Uzak Doğu kökenli insanlara yönelik ırkçı bir hakaret olarak kullanılır. 2. Oyun Adı: Ayrıca, "Çin, Çan, Çon" şeklinde bir oyun adı da vardır.

Cedric J. Robinson'un "Siyah Marksizm" kitabı, Marxizm ve onun Eurocentrik geleneğiyle ilgili tarihsel-eleştirel bir analiz sunar. Kitapta anlatılan ana konular: 1. Irkçı Kapitalizm: Robinson, kapitalizmin sadece ekonomik bir sistem olmadığını, aynı zamanda ırk temelli bir yapı olduğunu savunur. 2. Siyah Radikal Gelenek: Kitap, geçmiş, şimdiki ve gelecekteki siyah direniş hareketlerini ele alır ve W. E. B. Du Bois, Walter Rodney ve C. L. R. James gibi düşünürleri örnek gösterir. 3. Marxizmin Sınırlamaları: Robinson, geleneksel Marxizmin ırk faktörünü hesaba katmadığını ve bu nedenle sınırlı kaldığını eleştirir. "Siyah Marksizm", 1983 yılında yayımlanmış ve 2020 yılında güncellenmiş bir üçüncü baskıyla yeniden piyasaya sürülmüştür.

Ska şarkıları, genellikle sosyal adalet, eşitlik ve ırkçılık gibi konuları ele alır. Ayrıca, ska şarkılarında aşk, protesto ve günlük yaşam gibi çeşitli temalar da bulunabilir.

"Hottentot Venus" filmi, 19. yüzyılda yaşayan Güney Afrikalı bir kadın olan Saartjie Baartman'ın hayatını konu edinmektedir. Filmde, aşırı geniş kalçaları sebebiyle ucube sirklerinde sergilenen, her türlü ırkçı şiddete maruz kalan, işkence edilen, satılan ve tecavüze uğrayan Baartman'ın hikayesi anlatılmaktadır.

"Karanlık Miras" belgeseli, İslamofobi, ırkçılık, katliamlar, iktidar savaşları ve nefret suçlarını ele almaktadır. Belgeselde, Batı zihniyetinin tarihi kırılma noktaları incelenmekte ve geçmişten bugüne uzanan karanlık miras ortaya çıkarılmaktadır.