İnsülin

İnsülin, biyoteknolojik olarak rekombinant DNA teknolojisi kullanılarak üretilir. Bu süreç şu aşamalardan oluşur: 1. Gen Klonlama: İnsan insülin geninin DNA dizilimi belirlenir ve bu gen laboratuvar ortamında izole edilir. 2. Vektör Seçimi: İzole edilen gen, bakteriyel plazmidler gibi uygun bir vektöre eklenir. 3. Hedef Hücreye Aktarım: Vektör, E. coli gibi hızla çoğalabilen bir bakteriye aktarılır. 4. İfade ve Üretim: Hedef hücre, aktarılmış geni kullanarak insülin üretmeye başlar. 5. Ekstraksiyon ve Saflaştırma: İnsülin, bakteriyel hücrelerin içerisinde sentezlendikten sonra hücrelerden ayrılır ve saflaştırılır. 6. Formülasyon: Saflaştırılmış insülin, enjeksiyon çözeltileri gibi uygun formülasyonlarla hazırlanır.

İnsülin direnci 26.90, HOMA-IR (Homeostatik Model Değerlendirmesi) testinde elde edilen bir değerdir ve insülin direncinin yüksek olduğunu gösterir. Normal şartlarda HOMA-IR değerinin 2.5'in altında olması beklenir. Kesin tanı ve uygun tedavi planı için bir doktora başvurulması önerilir.

İnsülin yüksek olduğunda vücutta şu olumsuz durumlar ortaya çıkabilir: 1. Tip 2 diyabet: İnsülin direnci, kan şekeri seviyelerinin yükselmesine ve tip 2 diyabet gelişimine yol açabilir. 2. Obezite: İnsülin, yağ depolamayı teşvik eder ve karın bölgesinde yağ birikimine neden olabilir. 3. Hipertansiyon: Yüksek insülin seviyeleri, kan basıncını artırarak hipertansiyon riskini yükseltir. 4. Kalp hastalıkları: İnsülin direnci, damar sertliği ve koroner kalp hastalıklarına zemin hazırlayabilir. 5. Diğer hormonal dengesizlikler: Tiroid hormonları, kortizol ve stres hormonları gibi hormonların dengesini bozabilir. Bu nedenle, insülin seviyelerinin kontrol altında tutulması ve gerekli önlemlerin alınması önemlidir. Kesin teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Diyabetin üç temel özelliği şunlardır: 1. Kan Şekeri Seviyesinin Yüksek Olması: Pankreasın beta hücreleri tarafından üretilen insülin hormonunun eksikliği veya etkisizliği sonucu kan şekeri seviyesi sürekli olarak normalin üzerinde seyreder. 2. Hücrelerin Enerjiye Ulaşamaması: İnsülin hormonu, kandaki glukozun hücre içine taşınmasında anahtar görevi görür. Bu hormonun yetersizliği durumunda hücreler ihtiyaç duydukları enerjiye ulaşamaz. 3. Organlara Zarar Verme Riski: Kontrol altına alınmadığında diyabet, kalp damar hastalıkları, böbrek yetmezliği, görme kaybı ve sinir hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Pekmez, yeterli miktarda tüketildiğinde insülin direncini düzenleyebilir. Yüksek şeker içeriği nedeniyle diyabet hastalarının pekmez tüketimine dikkat etmeleri önerilir.

İnsülinin kan şekerini düşürücü etkisi, aşağıdaki mekanizmalarla gösterilir: 1. Hücresel Glikoz Alımı: İnsülin, hücre zarındaki özel reseptörler aracılığıyla glikozu hücre içine taşır. 2. Metabolik Düzenleme: İnsülin, glikozun metabolizmasını çok yönlü düzenler, glukozu glikojen formunda depolar ve yağ ile protein metabolizmasını optimize eder. 3. Hormon Etkileşimi: İnsülin, glukagon gibi karşıt hormonların etkisini dengeler ve vücudun genel enerji dengesini korur. Bu süreçler, kan şekeri seviyesinin istikrarlı kalmasını sağlar ve diyabet tedavisinde insülinin temel işlevlerinden biridir.

Kullanılmayan (açılmamış) insülinler buzdolabında saklanmalıdır. Ancak, kullanılan insülin (kalem, kartuş ya da flakon) güneş görmeyecek ve nem almayacak şekilde muhafaza edilmeli ve oda sıcaklığında tutulabilir, bu şekilde 25-30 dereceyi aşmayan bir ortamda 4 hafta süreyle kullanılabilir.

NovoRapid etken maddesi insülin aspart'tır.

İnsülin direncinin kaç puan düşeceği, kişinin yaşam tarzı değişiklikleri, diyet ve gerekirse ilaç tedavilerine bağlı olarak değişir. HOMA skoru kullanılarak insülin direnci hesaplandığında, normal değer 1.8 ve altı olarak kabul edilir. 1 ayda insülin direncinin önemli ölçüde düşmesi için, ortalama %7 oranında kilo vermek ve düzenli egzersiz yapmak önerilir. Kesin sonuçlar için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Simit bölgesinde yağlanma, insülin ve kortizol gibi hormonların etkisiyle ortaya çıkabilir. - İnsülin, yağ depolama eğilimini artırarak yağ birikimine neden olabilir. - Kortizol, stres hormonu olarak bilinir ve yağ depolanmasını teşvik eder.

Diyabetik ketoasidoz (DKA) durumunda, kısa etkili insülin (regüler insülin) kullanılır. Bu insülin, yemekten 30 dakika önce subkütan enjekte edilmelidir.

Diyabetik ketoasidoz (DKA), diyabet hastalarının karşılaşabileceği ciddi bir komplikasyondur ve hayatı tehdit edebilir. DKA, vücudun yeterince insülin üretememesi durumunda ortaya çıkar. DKA'nın belirtileri arasında sık susama, sık idrara çıkma, bulantı ve kusma, karın ağrısı, nefes darlığı, meyvemsi kokulu nefes ve kafa karışıklığı yer alır. DKA tedavisi hastanede yapılır ve genellikle damar yoluyla insülin vermeyi ve kandaki bazı kimyasalları (elektrolitleri) yakından takip etmeyi içerir.

Levemir insülin, diabetes mellitus tip 1 ve tip 2 tedavisinde kullanılan uzun etkili bir insülindir. İşe yaradığı başlıca alanlar: - Kan şekeri seviyelerini düşürerek dengelemek. - Yetişkinlerde ve 2 yaş ve üzeri çocuklarda yüksek kan şekerini kontrol altına almak. Levemir insülini, doktor kontrolünde kullanılmalıdır ve yan etkiler gözlemlendiğinde derhal bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.

30 ml'lik bir şırıngada 100 ünite insülin bulunur.

İnsülin, cilt altına (subkutan) enjekte edilerek yapılır, damardan (intravenöz) uygulama yapılmaz.