İngilizce

Low kelimesi İngilizce'de birçok anlama gelebilir: Alçak, düşük: "The chance of snow is low" (Karın yağma ihtimali zayıf). Ucuz: "She bought this skirt at a low price" (O bu eteği düşük bir fiyata satın aldı). Zayıf, güçsüz: "The battery is low that’s why the laptop doesn’t work" (Batarya zayıf bu yüzden laptop çalışmıyor). Yavaş, alçak ses: "Please talk to me in a low voice" (Lütfen benimle alçak sesle konuşun). Denize yakın, deniz düzeyinde: "low countries" (deniz düzeyinde ülkeler). Ayrıca, "low" kelimesi "böğürmek" anlamında da kullanılabilir (örneğin, "cow may low" - inek böğürebilir).

Low kelimesi İngilizce'de birçok anlama gelebilir: Alçak, düşük: "The chance of snow is low" (Karın yağma ihtimali zayıf). Ucuz: "She bought this skirt at a low price" (O bu eteği düşük bir fiyata satın aldı). Zayıf, güçsüz: "The battery is low that’s why the laptop doesn’t work" (Batarya zayıf bu yüzden laptop çalışmıyor). Yavaş, alçak ses: "Please talk to me in a low voice" (Lütfen benimle alçak sesle konuşun). Denize yakın, deniz düzeyinde: "low countries" (deniz düzeyinde ülkeler). Ayrıca, "low" kelimesi "böğürmek" anlamında da kullanılabilir (örneğin, "cow may low" - inek böğürebilir).

"L" harfi, Türk alfabesinin 15. harfidir. Ayrıca, "L" sembolü, hacim ölçü birimi olan litrenin simgesi olarak da kullanılır. "L" harfinin hangi dilde olduğuna dair spesifik bir bilgi bulunamamıştır.

Long kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: Sıfat: Uzun: "a long corridor" (uzun bir koridor). Uzun süreli: "a long speech" (uzun bir nutuk). Ayrıntılı, teferruatlı: "a long list" (uzun bir liste). Çok eski zamanları kapsayan, uzak: "a long memory" (uzun bir hafıza). Fiil: Özlemek, arzulamak: "I long to go" (Gitmeyi çok istiyorum). İsim: Uzunluk: "How long can I borrow it?" (Ne kadar süre ödünç alabilirim?). Uzun zaman/süre/vakit: "He hasn't long to live" (Fazla yaşamaz). Zarf: Uzun zamandan beri, bir süreden beri: "a reform long advocated" (uzun zamandır savunulan bir reform). Uzak(ta), uzağa: "He threw the ball long" (Topu uzağa fırlattı).

"Great" kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: Harika, müthiş, mükemmel. Büyük, fazla, çok. Meşhur, tanınmış, ünlü. Önemli, mühim. Yüksek rütbeli/mevkili, baş. Gözde, revaçta, rağbet gören, çok kullanılan. Çok yakın, samimi, sıkıfıkı, candan. Bellibaşlı, başlıca, başta gelen. Uzun, uzak, fazla, sürekli. Ayrıca, "great" kelimesi isim olarak da kullanılabilir ve "büyük adam, kendi alanında ün yapmış kişi" anlamına gelir.

İngilizcede "for" kelimesi şu durumlarda kullanılır: Amaç veya neden belirtmek için. Belirli bir süreyi ifade etmek için. Konuşulan şeyi belirtmek için. Yetenek, deneyim veya nitelikleri belirtmek için. Bir şeyi değiştirmek, düzeltmek veya hazırlamak için. Ayrıca, "for" kelimesi edat ve bağlaç olarak da kullanılır, ancak kullanımı çok daha yaygındır.

Essay konuları geniş bir yelpazeye yayılır ve sosyal, kültürel, politik, bilimsel, edebi gibi birçok alandan ilham alabilir. İşte bazı essay konuları: Güncel olaylar. Kişisel deneyimler. Toplumsal sorunlar. Teknolojinin etkileri. Eğitim tartışmaları. Sanat ve edebiyat eleştirileri. Bazı essay türleri ve konu örnekleri: Argumentative essay: "Is college education the key to a successful life?" (Üniversite eğitimi başarılı bir hayatın anahtarı mıdır?). Advantage & disadvantage essay: "What do you think about group work?" (Grup çalışması hakkında ne düşünüyorsunuz?). Cause & effect essay: "What are the causes/effects of procrastination in students’ lives?" (Öğrencilerin hayatında ertelemenin nedenleri/etkileri nelerdir?). Problem solution essay: "Many people think that speaking in a foreign language is quite challenging. How can we improve our speaking skill in a foreign language?" (Yabancı dilde konuşmanın zor olduğunu düşünen birçok insan var. Yabancı dilde konuşma becerimizi nasıl geliştirebiliriz?). Compare & contrast essay: "Please compare or contrast private and public universities in terms of their; costs, opportunities/facilities, quality of education, student profiles" (Maliyet, imkanlar, eğitim kalitesi ve öğrenci profilleri açısından özel ve devlet üniversitelerini karşılaştırın veya kontrast edin).

WTF, "what the fuck" ifadesinin kısaltmasıdır ve Türkçe'de "ne oluyor lan?", "bu ne cehennem?" gibi anlamlara gelir. Bu terim, genellikle bir şeyin şaşkınlık, hayret veya şaibe uyandırdığı durumlarda kullanılır. Ayrıca, World Taekwondo Federation (Dünya Tekvando Federasyonu) anlamında da kullanılır.

Try kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlarda kullanılır: Denemek: Bir şeyi yapmaya çalışmak veya yeni bir şeyi denemek. Çaba göstermek: Hedeflere ulaşmak için gereken çalışmayı ve çabayı göstermek. Uygun olup olmadığını kontrol etmek: "Try on" ifadesiyle, bir giysinin uygun olup olmadığını veya iyi görünüp görünmediğini kontrol etmek için giymek. Para birimi kısaltması: Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin para birimi olan Türk Lirası'nı temsil eder. TRY kısaltması, üç haneli para birimi kodlarında kullanılır ve belirli bir kelime anlamı yoktur.

ITEP (International Test of English Proficiency) sınavı, bireylerin İngilizce dil becerilerini ölçmek için kullanılır. ITEP sınavının bazı kullanım alanları: İş hayatı: Personel alımlarında adayların İngilizce yeterliliklerini belirlemek için kullanılır. Eğitim: Üniversite ve kolej başvuruları ile lise ve orta öğretim başvurularında değerlendirilir. Göçmenlik: Yurt dışına göç etmek için gerekli yeterlilik belgelerinden biri olabilir. ITEP sınavı, farklı amaçlar için çeşitli türlerde sunulmaktadır, örneğin: ITEP Academic: Akademik İngilizce becerilerini ölçer. ITEP Business: İş dünyasında İngilizce yeterliliğini kanıtlamak isteyen profesyoneller içindir. ITEP SLATE: Ortaokul ve lise öğrencileri için tasarlanmıştır. ITEP Hospitality: Turizm ve otelcilik sektöründe çalışanlar için özel olarak geliştirilmiştir.

"Şu an" ifadesinin bir açılımı yoktur. "Şu an" ifadesi, Türkçe'de "şu anda" anlamına gelir ve ayrı yazılır.

ED kısaltması, kullanıldığı bağlama göre çeşitli anlamlara gelebilir. İşte bazı örnekler: Eğitim: "phys ed" (beden eğitimi), "driver's ed" (ehliyet eğitimi), "special ed" (özel eğitim). Tıp: "erectile dysfunction" (ereksiyon olamama). Diğer anlamlar: "editör", "baskı", "deney sürücüsü" gibi. Ayrıca, "-ed" takısı, fiillere eklenerek geçmiş zaman veya sıfat oluşturma işlevi görür.

Affair kelimesi İngilizce'de şu anlamlara gelir: Olay, hadise. İlişki, aşk macerası. Konu, mesele. Ayrıca, "affair" kelimesi "eşyacık" veya "bir şey" anlamında da kullanılabilir.

Fridge kelimesi Türkçede "buzdolabı" anlamına gelir. Ayrıca, argo olarak kurgu hikayelerde erkek karakteri harekete geçirmek için kadın karakteri öldürmek veya ağır yaralamak anlamında da kullanılır.

Evet, 9. sınıf İngilizce çalışma kitabı (workbook) cevapları mevcuttur. Cevapları bulabileceğiniz bazı kaynaklar: Eğitim siteleri: Egitim.Net.tr gibi siteler, 9. sınıf İngilizce çalışma kitabı cevaplarını sayfa sayfa sunmaktadır. Forumlar ve sosyal medya grupları: Öğretmen ve öğrenciler tarafından hazırlanan cevap anahtarları, forumlar ve sosyal medya gruplarında bulunabilir. MEB resmi web siteleri: MEB'in E-Okul ve E-Kitap platformları üzerinden resmi içeriklere ulaşabilirsiniz. Cevapları kullanırken öğrenme amaçlı ve kontrollü bir şekilde hareket etmek önemlidir.

"Don't stop" ifadesi İngilizce'de "durma" veya "devam et" anlamına gelir. Bu ifade, çeşitli bağlamlarda kullanılabilir: Müzik ve eğlence: Örneğin, Fleetwood Mac'in 1977 yılında yayımlanan "Don't Stop" adlı şarkısı, umut ve motivasyon temalarını işler. Kişisel gelişim ve motivasyon: Hedeflere ulaşmak veya zorluklarla başa çıkmak için sürekli çaba gösterilmesi gerektiğini hatırlatır. Günlük hayat: Bir eylemin veya düşüncenin sürdürülmesini teşvik eder. Sosyal medya ve pop kültür: Motivasyonel paylaşımlar ve ilham verici mesajlar için kullanılır.

"Sürpriz parti" kelimesinin doğru yazılışı, sürpriz parti şeklindedir.

7. sınıf İngilizce 1. dönem 2. yazılı sınavında çıkabilecek konular, 2024-2025 eğitim öğretim yılı için şu şekildedir: Appearance and Personality. Sports. Biographies. Wild Animals. Yazılı sınavında çıkacak konular, eğitim kurumuna ve müfredata göre değişiklik gösterebilir.

İTÜ Proficiency Sınavı, özellikle Temmuz ayında yapılan sınav için, öğrenciler arasında zor bir sınav olarak kabul edilmektedir. Sınavın zor olmasının bazı nedenleri: Okuma (Reading) bölümü: Akademik metinler ve ana fikir bulma, çıkarsama yapma gibi beceriler gerektirir. Yazma (Writing) bölümü: Belirli bir format ve yapı bilgisi ister, hocanın inisiyatifine bağlı olarak değerlendirme yapılır. Sınavın zorluğunu azaltan faktörler arasında, İTÜ'nün son yıllarda hazırlık öğrencilerini artırmak için sınavı kolaylaştırması da sayılabilir. Sınavın zorluğunu aşmak için, bol bol okuma yapmak, kelime ezberlemek ve çıkmış soruları çözmek önerilir.

İngilizce'de "ifşa olmak" ifadesi aşağıdaki şekillerde çevrilebilir: to be exposed; to be revealed; get out. Örnek cümleler: If you don't want to be exposed as well, you'd better kill him This gets out, the program is exposed and years of data go sour