• Buradasın

    Great ne anlama gelir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Great" kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir:
    • Harika, müthiş, mükemmel 135. Örnek: "I had a great history teacher back in highschool" (Lisede harika bir tarih öğretmenim vardı) 3.
    • Büyük, fazla, çok 24. Örnek: "There are two types of crates in garage, the small ones and the great ones" (Garajda küçük ve büyük olmak üzere iki tip sandık var) 3.
    • Meşhur, tanınmış, ünlü 4. Örnek: "a great inventor" (mükemmel bir mucit) 4.
    • Önemli, mühim 4. Örnek: "a great era in history" (tarihte büyük bir dönem) 4.
    • Yüksek rütbeli/mevkili, baş 4. Örnek: "a great noble" (büyük bir soylu) 4.
    • Gözde, revaçta, rağbet gören, çok kullanılan 4. Örnek: "“Humor” was a great word with the old physiologists" (Eski fizyologlar için "humor" çok kullanılan bir kelimeydi) 4.
    • Çok yakın, samimi, sıkıfıkı, candan 4. Örnek: "great friends" (harika arkadaşlar) 4.
    • Bellibaşlı, başlıca, başta gelen 4. Örnek: "His greatest novel" (en büyük romanı) 4.
    • Uzun, uzak, fazla, sürekli 4. Örnek: "to wait a great while" (uzun süre beklemek) 4.
    Ayrıca, "great" kelimesi isim olarak da kullanılabilir ve "büyük adam, kendi alanında ün yapmış kişi" anlamına gelir 4.

    Konuyla ilgili materyaller

    Great kelimesi nasıl kullanılır?

    Great kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlarda kullanılabilir: Büyük, fazla, çok. Harika, müthiş, mükemmel. Ünlü, önemli kişi. Örnek cümleler: "It was great to see all my friends from high school" (Liseden tüm arkadaşlarımı görmek harikaydı). "We had a great time last night at the party" (Dün gece partide çok eğlendik). "The issue is of great importance to voters" (Konu, seçmenler için büyük önem taşıyor).

    Great ve good arasındaki fark nedir?

    "Great" ve "good" arasındaki temel fark, great kelimesinin olağanüstü veya istisnai şeyleri, good kelimesinin ise tatmin edici veya kabul edilebilir şeyleri tanımlamak için kullanılmasıdır. Örnekler: "A good cup of coffee may be enjoyable, but a great cup of coffee is unforgettable" (İyi bir fincan kahve keyifli olabilir, ancak harika bir fincan kahve unutulmazdır). "A good athlete may be skilled, but a great athlete is a legend" (İyi bir sporcu yetenekli olabilir, ancak harika bir sporcu efsanedir). Diğer farklar: Zihniyet: İyi bir zihniyet, beklentileri karşılamayı ve tatmin edici sonuçlar elde etmeyi kabul ederken, büyük bir zihniyet sürekli mükemmellik arayışındadır. Çaba: İyi çaba, görevleri tamamlamak için gerekli işi yapmayı içerirken, büyük çaba ekstra zaman ve enerji harcamayı ve mükemmellik için çabalamayı içerir. Tutku: İyi bireyler yaptıklarıyla ilgilenebilirken, büyük bireyler derin bir tutkuya sahiptir. Vizyon: İyi bireyler genellikle kısa vadeli hedeflere odaklanırken, büyük bireyler net ve zorlayıcı bir vizyona sahiptir. Etki: İyi bireylerin etkisi genellikle sınırlı kapsam ve sürede olurken, büyük bireylerin etkisi kalıcı ve geniş kapsamlı olur.