İcra

Ortak alanlarda aidat ödenmezse aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkar: 1. İcra Takibi: Apartman veya site yönetimi, ödenmeyen aidat için icra takibi başlatabilir. 2. Haciz ve Mal Satışı: Borç ödenmediği sürece, borçlunun mallarına haciz konulabilir ve hatta taşınmazın satışına kadar gidilebilir. 3. Gecikme Faizi: Ödenmeyen aidatlar için gecikme faizi uygulanır ve bu oran Kat Mülkiyeti Kanunu'nda belirtilen sınırları aşamaz. 4. Yasal Sorumluluk: Ev sahibi, kiracının aidatı ödememesi durumunda yasal olarak sorumlu tutulur ve borcu kapatmak zorunda kalabilir.

İcra borcu, itirazdan sonra 7 günlük süre içinde itiraz edilmezse kesinleşir.

Avukatların en çok yaptığı işler arasında şunlar yer alır: Hukuki danışmanlık. Dava ve savunma. Sözleşme ve belge hazırlama. Avukatların yaptığı işler, uzmanlık alanlarına ve çalıştıkları hukuk dalına göre değişiklik gösterebilir.

Ödeme aşamasından sonra aşağıdaki süreçler gerçekleşir: 1. İhtar ve Temerrüt Bildirimi: Borç ödenmezse, banka yazılı olarak ihtarname gönderir ve borcun yasal takibe düşeceğini bildirir. 2. Yasal Takip: İhtarın ardından borç hala ödenmemişse, banka avukata devrederek icra takibi başlatır. Bu süreçte: - İcra müdürlüğü üzerinden ödeme emri gönderilir. - Borçlu, 7 gün içinde borca itiraz edebilir veya borcu ödeyebilir. 3. Haciz: İtiraz edilmez ve borç ödenmezse, borçlunun malvarlığına el konulması olan haciz işlemi uygulanır. Bu kapsamda: - Bankada bulunan hesaplara haciz konur. - Borçlunun adına kayıtlı taşınır (araç) ve taşınmaz (ev, arsa) mallar tespit edilir ve üzerine haciz işlemi uygulanır. - Gerekirse, maaşının dörtte birine haciz konulabilir. 4. Kredi Notu Düşüşü: Borç ödenmezse, kişinin kredi notu ciddi oranda düşer ve bu da gelecekte kredi kartı başvurularının reddedilmesine ve yeni kredi alınamamasına yol açar. 5. Kara Liste: Borç ödenmediği durumda kişi kara listeye alınır ve bu listeden 5 yıl süreyle çıkamaz.

Serik 2. İcra Dairesi, Serik Adliyesi'nde bulunmaktadır.

İstanbul 8. İcra Dairesi, Şişli ilçesindeki İstanbul Adalet Sarayı Ek Hizmet Binası'na taşınmıştır. Adres: Kuştepe Mah. İnönü Cad. No:1, Şişli / İstanbul.

Bakiye Borç Muhtırası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda (İİK) açıkça düzenlenmemiş olsa da, icra dairelerinin uygulamaları doğrultusunda ortaya çıkmış bir bildirim aracıdır. Temel amacı, icra takibinin kesinleşmesinden sonra, dosya borcunun geldiği güncel durumu (ana para, işlemiş faizler, takip masrafları, vekalet ücreti vb. kalemleri içerecek şekilde) hesaplayarak borçluya resmi olarak bildirmektir. Diğer işlevleri: - Borçluyu, yeni borç bakiyesi hakkında bilgilendirerek ödeme yapması için bir fırsat sunar. - İcra takibinin şeffaflığını artırır. - Alacaklı açısından, haczedilen malların satışı veya diğer cebri icra işlemlerine geçmeden önce borçluya son bir bildirimde bulunma işlevi görür. Bakiye borç muhtırasının düzenlenip tebliğ edilebilmesi için, borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleşmiş olması ve alacaklının talebi gereklidir.

Hakim teminat mektubunu onayladıktan sonra, icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı alınır ve bu karar icra müdürlüğüne sunularak icra takibi durdurulur. Bu süreçte izlenmesi gereken adımlar şunlardır: 1. Mehil Vesikası Talebi: İcra müdürlüğü, borçluya icra hukuk mahkemesinden tehiri icra kararı getirmesi için 90 günlük süre verir. 2. Dava Açma: Borçlu, icra hukuk mahkemesinde bir dava açarak icranın geri bırakılması kararını talep eder. 3. Gerekli Evraklar: Dava dilekçesine yerel mahkemeden alınan derkenar yazısı, kapak hesabı, teminat mektubu ve mehil vesikası eklenir. 4. Kararın Kesinleşmesi: İcra hukuk mahkemesi tarafından verilen tehiri icra kararı kesinleştikten sonra icra takibi tamamen durur.

Kredi kartına icraya düşen borcun ödenmesi için toplamda 90 gün süre tanınır. Borçlu, ödeme emrindeki banka hesabına 10 gün içinde borcu yatırmalıdır.

Yakalanan kişi, doğrudan icralık olmaz, ancak yakalama kararı, kişinin borçlarından dolayı mal varlığının haczedilmesi sürecini başlatabilir. İcra takibi başlatılabilmesi için borcun yasal olarak ispatlanmış olması ve borçlunun ödeme yapmaması gerekmektedir.

Örnek No: 14 Tahliye Emri, kiraya verenin kiracıyı tahliye etmek amacıyla başlattığı ilamsız icra takibidir. Bu takip türü, yazılı bir kira sözleşmesi veya tahliye taahhüdüne dayanarak uygulanır. Süreç şu adımlardan oluşur: 1. Takip Talebi: Kiraya veren, tahliye taahhüdünde belirtilen tarihten itibaren bir ay içinde icra dairesine başvurarak takip talebinde bulunur. 2. Tahliye Emrinin Tebliği: İcra müdürü, takip talebini aldıktan sonra, kiracıya 15 gün içinde taşınmazı tahliye etmesini emreden bir tahliye emri gönderir. 3. İtiraz Hakkı: Kiracı, tahliye emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itiraz edebilir. 4. Tahliye: Kiracı itiraz etmez veya itirazı reddedilirse, 15 gün içinde taşınmazı tahliye etmelidir.

İhtiyati haciz kesinleştikten sonra aşağıdaki adımlar izlenir: 1. Alacaklı, icra dairesine başvurur: Alacaklı, ihtiyati haciz kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde icra dairesine başvurarak kararın infazını talep etmelidir. 2. Takip başlar: İcra dairesi, borçlunun mal varlığına haciz koyar ve borçlunun banka hesaplarına, taşınır veya taşınmaz mallarına el koyar. 3. Borçlu itiraz edebilir: Borçlu, ihtiyati haciz kararına itiraz edebilir ve bu itiraz üzerine mahkeme, ihtiyati haciz kararını yeniden değerlendirir. 4. Kesin haciz: Eğer borçlu itiraz etmezse veya itirazı reddedilirse, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşür ve bu aşamadan sonra alacaklı, malların satışını talep edebilir.

İlamsız takiplerde ödeme emri, alacaklının borçludan olan para alacağını tahsil etmek için icra müdürlüğüne başvurduğunda, icra müdürlüğünün borçluya gönderdiği resmi belgedir. Bu belgede, borçluya borcunu belirtilen süre içinde ödemesi gerektiği bildirilir. Borçlu, ödeme emrine itiraz etmek istiyorsa, itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne yapmalıdır.

Cizre İcra Dairesi, Cizre Adliyesi'ne bağlıdır.

İcra emri örnek 2, yani taşınır teslimine veya taşınmaz tahliyesine ilişkin icra emri, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yerine getirilmesi gerekmektedir.

Haciz, devletin, bireye ait bir alacağı veya bir kamu alacağını tahsil etmek amacıyla, borçlunun maddi değeri olan bazı mallarına el koyması ve bazı durumlarda borçlunun bu mallarda tasarruf yetkisini kısıtlaması işlemidir. Haciz ayrıca şu anlamlara da gelebilir: - Bankacılık terimi: Alacaklı bir kimsenin, alacağını tahsil edemediği gerekçesiyle başvurması sonucu icra dairesi tarafından borçlu kişinin para, maaş, menkul veya gayrimenkullerine el konulması. - Hukuk terimi: Alacaklının talebiyle, borçluya ait mal ve haklara, icra dairesi tarafından hukuken el konulması.

Aciz belgesine sahip alacaklı, aşağıdaki hakları kullanabilir: Borçlunun malvarlığına haciz koyma: Alacaklı, aciz belgesini aldıktan sonra 1 yıl içinde borçluya yeniden takibe başladığında, borçluya ödeme emri göndermeden doğrudan haciz işlemlerini başlatabilir. İptal davası açma: Alacaklı, borçlunun malvarlığını kötü niyetle azalttığı durumlarda iptal davası açabilir. Hacze iştirak etme: Alacaklı, üçüncü kişiler tarafından başlatılan haciz işlemlerine katılma hakkına sahiptir. Vekalet ücreti talep etme: Aciz belgesi, avukatlık ücretine hak kazanma bakımından takibin sonuçlandığını gösterir ve alacaklı vekiline vekalet ücreti talep etme hakkı verir. Ayrıca, aciz belgesine konu olan borçlar için zamanaşımı süresi 20 yıldır ve bu süre boyunca alacaklı, borçludan tahsilat talebinde bulunabilir.

Taahhüdün kabul edildiği, çeşitli durumlarda farklı şekillerde anlaşılabilir: 1. İcra Taahhüdü: İcra taahhüdünün kabul edildiğini anlamak için, taahhüdün yazılı olarak verilmiş olması ve ilgili tarafların (alacaklı, borçlu ve icra müdürü) tarafından imzalanmış olması gereklidir. 2. Tahliye Taahhüdü: Tahliye taahhütnamesinin kabul edildiğini gösteren şartlar şunlardır: taahhüdün kira sözleşmesinden sonra yapılmış olması, kiracı veya temsilcisi tarafından imzalanmış olması ve tahliye tarihinin belirtilmiş olması. 3. Genel Olarak: Bir taahhüdün kabul edildiğinin bir diğer göstergesi, borçlunun taahhüt ettiği tarihte borcunu ödemesi veya taahhüt şartlarına uygun hareket etmesidir.

İstanbul 6. İcra Mahkemesi, İstanbul Adalet Sarayı Ek Hizmet Binası'nda yer almaktadır.

İİK 72/3 ve HMK 209 farklı yasal düzenlemeleri ifade eder: 1. İİK 72/3: İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi, borçlunun menfi tespit davası açması durumunda, mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulabileceğini düzenler. 2. HMK 209: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 209. maddesi, yazı veya imza inkarı durumunda senedin hukuki durumunu belirler. Bu maddeye göre: - Adi senetlerde: Yazı veya imza inkarı yapıldığında, bu konuda bir karar verilinceye kadar senet herhangi bir işleme esas alınamaz. - Resmi senetlerde: Senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, senet işleme konulabilir.