Hz.Muhammed

İbn Hişam'ın "Siretü'n-Nebeviyye" adlı eserinin ikinci cildi, Hz. Muhammed'in (sav) hayatını ve dönemini içeren hadis rivayetlerini kapsamaktadır. Eser, sadece bir tarih kitabı olmakla kalmayıp, çeşitli konularda fıkhî konu ve hükümlerin anlaşılması ile tefsir açısından da bir kaynak olarak kabul edilmektedir.

"Zenginlik mal çokluğu değil, gönül tokluğudur" sözü Hz. Muhammed'e aittir.

Yunus Emre, gül sembolünü vahdet (birlik) kavramını anlatmak için kullanmıştır. Bunun yanı sıra, Yunus Emre'nin "Gül Muhammed teri" olarak bahsettiği bir şiiri de bulunmaktadır. Bu bağlamda, Hz. Muhammed için yazdığı düşünülebilir.

"En Mükemmel Rehber" kitabı, Feyzullah Zerey tarafından yazılmış ve Hz. Muhammed'in hayatını anlatmaktadır.

Habbe taşı, farklı bağlamlarda farklı işlevlere sahiptir: 1. Tasavvufi Giyim: Haydar adında bir şeyh tarafından süveter tarzında yapılan giyside, zincirler ile asılan fındık büyüklüğündeki taşlara "habbe" denirdi ve bu taşlar dervişler arasında dış giysi olarak kullanılırdı. 2. Hz. Muhammed'in Kullanımı: Hz. Muhammed, Mekke'den Medine'ye hicret ettiğinde, Sevr mağarasında yılan ısırığı sonucu ateşlenen Hz. Ebu Bekir'in ağzına bir taş koymuş ve bu taş, yılanın verdiği acı ve susuzluğu gidermiştir. 3. Ölçü Birimi: Tarihte, arpa, buğday, pirinç gibi tahılların ve değerli mücevherlerin tartılmasında ve eczacılıkta ilaç dozajlarının belirlenmesinde kullanılan bir ölçü birimi olarak da kullanılmıştır.

"En Mükemmel Rehber" kitabı, Hz. Muhammed'in hayatını anlatmaktadır.

"Beşir ve Nezir" adlı kitap, Hz. Muhammed'in hayatını ve peygamberlik görevlerini anlatmaktadır. Kitapta, Hz. Muhammed'in hem müjdeci (beşir) hem de uyarıcı (nezir) olarak gönderildiği, Allah'ın rahmetini müjdelediği ve azabını haber verdiği vurgulanmaktadır.

"Heybetini gizli tut yiğidim" sözü, Hz. Muhammed (sav)'e aittir.

“Fakrım övüncümdür” sözü, Hz. Muhammed’e aittir.

Hz. Fatıma'nın annesi, İslam peygamberi Hz. Muhammed'in ilk eşi olan Hz. Hatice'dir.

"Arayı Arayı Bulsam İzini" sözü, Yunus Emre'ye atfedilen bir şiirin ilk dizesidir. Şiirin tamamı şu şekildedir: > Arayı arayı bulsam izini > İzinin tozuna sürsem yüzümü > Hak nasip eylese görsem yüzünü > Dost Muhammed canım arzular seni. Şiirin konusu, Hz. Muhammed'e duyulan özlem ve sevgi üzerine kuruludur.

Elem Neşrah suresi, Hz. Muhammed'in tebliğin ilk dönemlerinde karşılaştığı sıkıntılar üzerine inmiştir.

Nurullah Genç'in "Yağmur" şiiri, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e yazılmıştır.

Ebvâ köyü, iki önemli olay nedeniyle İslam tarihinde ve kaynaklarda sıkça anılmaktadır: 1. Hz. Muhammed'in annesi Hz. Âmine'nin kabrinin bulunması: Ebvâ köyü, Hz. Âmine'nin mezarının yer alması sebebiyle kutsal bir mekan olarak kabul edilir. 2. İlk gazanın meydana gelmesi: Hicretin birinci senesinde, Hz. Muhammed'in Kureyş müşriklerine göz dağı vermek için gaza ettiği yer olarak bilinir.

Hadis kelimesi, İslam dininde Hz. Muhammed'in sözleri, davranışları ve onayladığı fiilleri ifade eden bir terimdir. Ayrıca, hadis kelimesi şu anlamlara da gelebilir: - Arapça kökenli bir kelime: "Söz, haber, rivayet" anlamlarına gelir. - Hadis ilmi: Hadislerin toplanması, sınıflandırılması ve doğruluğunun tespit edilmesi ile ilgilenen bilim dalı.

"Hak ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik" ifadesi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın mealine göre, Bakara Suresi 119. ayette şu şekilde açıklanmaktadır: > "Şüphesiz biz seni hak ile; müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemlik olanlardan sorumlu tutulacak değilsin". Bu ifade, Hz. Muhammed'in hem insanlara cenneti müjdelemek hem de onları cehennem azabı konusunda uyarmak üzere Allah tarafından gönderilmiş olduğunu ifade eder.

Herakleios'a mektup gönderilmesinin nedeni, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) onu İslam'a davet etmek istemesiydi. Bu mektup, Hicretin 7. yılında (Mayıs 628), Hudeybiye Antlaşması'ndan sonra, Bizans İmparatoru Herakleios'a, Dihye b. Halîfe el-Kelbî aracılığıyla iletilmiştir.

“Seven sevdiğine sevdiğini söylesin” sözü, Hz. Muhammed’e aittir.

Kevser havuzundan sadece Hz. Muhammed'in ümmeti olan salih müminler içeceklerdir. Hadislerde bildirildiğine göre, kıyamet gününde her peygamberin bir havuzu olacak ve bu havuzdan o peygamberin kendisi ve iman eden ümmeti içeceklerdir.

“Güçlü insan öfkesine hâkim olandır” sözü, Hz. Muhammed (sav)'e aittir.