Hristiyanlık

İznik 1. ve 2. Konsilleri, Hristiyanlık tarihinde önemli yer tutan iki toplantıdır. 1. İznik Konsili, Roma İmparatoru I. Konstantinos döneminde, 325 yılında İznik'te gerçekleşmiştir. 2. İznik Konsili, 787 yılında İmparatoriçe İrini desteğiyle toplanmıştır.

Paskalya Bayramı yaklaşık olarak 2 hafta sürer.

Christmas, dünya genelinde Hristiyanlar tarafından her yıl 25 Aralık'ta kutlanan İsa'nın doğumunu anma ve kutlama bayramını temsil eder. Bu bayram, aynı zamanda kültürel ve sosyal bir olay haline gelmiş olup, insanlar bu günü sevdikleriyle bir araya gelerek özel yemekler yiyip, hediyeler alıp vererek ve Noel ağaçları süsleyerek kutlarlar. Christmas'ın sembolü, genellikle kırmızı-beyaz giyinmiş Noel Baba olarak bilinen geleneksel bir figürdür.

Çarmıh, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşır: 1. Dini Sembol: Hristiyanlıkta çarmıh, Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesini temsil eder ve kurtuluşun, fedakarlığın ve yeniden doğuşun sembolüdür. 2. Tarihsel Ceza Yöntemi: Antik dönemde Romalılar tarafından kullanılan bir idam cezası yöntemiydi; suçlunun ellerinin ve ayaklarının çivilerle sabitlendiği haç şeklindeki darağacı. 3. Sanat ve Kültür: Rönesans dönemi ressamlarının eserlerinde sıkça yer almış ve Michalengelo'nun "Çarmıha Gerilme" tablosu gibi önemli sanat eserlerine konu olmuştur. 4. Felsefi ve Psikolojik Yorum: İnsan hayatındaki zorluklar ve mücadeleleri, çarmıhın taşıdığı anlamla ilişkilendirir; bireylerin içsel savaşlarını ve fedakarlıklarını simgeler.

Advent takviminin 24 gün olmasının nedeni, Advent döneminin litürjik takvim yılında 24 gün sürmesidir. Advent, Hristiyanlıkta İsa'nın doğumuna ve dolayısıyla Noel'e kadar günlerin geri sayıldığı bir dönemdir. En erken başlangıç tarihi: Advent, en erken 27 Kasım'da başlayabilir. En geç başlangıç tarihi: 3 Aralık'ta başlayabilir. 25 Aralık'a kadar sayılan 24 gün, Advent takvimlerinde de genellikle korunur. Ayrıca, 24 sayısının Hıristiyanlar için önemli anlamları da vardır: Bir gündeki saat sayısı; İbranice İncil'deki kitap sayısı; Vahiy Kitabı'nda Tanrı'yı temsil eden "Α" (alpha) ve "Ω" (omega) sembollerindeki Yunan harflerinin sayısı. Bu nedenle, 24 sayısı pratiklik, ticaret ve dini numeroloji açısından uygun görülmüştür.

İnci çiçeği, zarafet ve saflık gibi sembolik anlamları temsil eder. Ayrıca, Hristiyanlıkta Meryem Ana'nın sembolü olarak kabul edilir ve onun erdemliliğini ve saflığını simgeler. Astrolojide ise balık burcunun temsilcisi olarak gösterilir.

Mesih'in özellikleri, farklı dinlerde ve inanç sistemlerinde değişiklik göstermekle birlikte, genel olarak şu şekilde kabul edilir: 1. Kurtarıcı ve Rehber: Mesih, dünyayı kurtaracak bir kurtarıcı ve insanları doğru yola yönlendirecek bir rehber olarak görülür. 2. İyilik ve Adalet Sembolü: İyilik, adalet, sevgi ve barışın sembolüdür. 3. İlahi Görev: Tanrı tarafından özel bir kuvvetle ve görevle teçhiz edilmiş kişidir; kâhin, kral veya peygamber olabilir. 4. Meshedilmiş Olma: "Meshiha" veya "mesih" olarak adlandırılır, bu da "kutsal yağ ile meshedilen" anlamına gelir. 5. Tanrısal Nitelikler: Hristiyanlık'ta İsa Mesih'in Tanrı'nın Oğlu ve Tanrı'nın niteliklerine sahip olduğu inancı yaygındır. İslam inancında ise Mesih'in gelecekte tekrar geleceğine ve adaleti sağlayacak bir kurtarıcı olarak geri döneceğine inanılır.

Doğu ve Batı Kiliseleri'nin ayrılmasının (Schism) temel nedenleri şunlardır: 1. Teolojik Farklılıklar: Batı Kilisesi, Nicene Creed'e "ve Oğul" (filioque) cümlesini eklerken, Doğu Kilisesi bu eklemeyi kabul etmedi ve bu, Kutsal Ruh'un kökeni konusunda bir anlaşmazlığa yol açtı. 2. Jurisdiksiyonel İddialar: Doğu Kilisesi, Papa'nın diğer patrikler üzerinde evrensel yetki iddiasına karşı çıktı ve kilisenin kararlarının bir konsey tarafından alınması gerektiğini savundu. 3. Kültürel ve Dilsel Ayrılık: Batı'da Latin, Doğu'da ise Yunanca'nın baskın dil olması, iletişim ve kültürel farklılıkları artırdı. 4. Siyasi Etkiler: Bizans İmparatoru ile Kilise arasındaki ilişkiler ve Bizans'ın ikonoklazm politikası da ayrılığı hızlandırdı. Bu anlaşmazlıklar, 1054 yılında karşılıklı aforozlarla sonuçlanan ve kalıcı bir ayrılığa yol açan bir krize yol açtı.

Havâri ve öğrenci kavramları aynı şeyi ifade etmez, ancak birbirleriyle ilişkilidir. Havâri, İsa'nın öğüt ve inançlarını yayma işiyle görevlendirdiği mürit veya öğrenci anlamına gelir. Öğrenci ise, genel olarak bir öğretmenin, liderin ya da filozofun takipçisi ve öğrenicisi olan kişi demektir.

Nietzsche'ye göre nihilizm, geleneksel anlam kaynaklarının otoritesini yitirmesi ve insan varoluşu için sağlam bir temel oluşturamaması nedeniyle ortaya çıktı. Bu durum, özellikle Sokrates sonrası dönemde bilgi ve bilim arayışının insana egemen olan dizginlenemeyen bir hırsa dönüşmesi ve Hristiyanlığın etkisiyle insanın doğal yapısını ve yaratıcılığını yok eden bir yaşam tarzına dönüşmesiyle hızlandı.

Dušan Tadić'in Hristiyan dinine mensup olduğu bilinmektedir.

"Karantina: Mahşerin Dört Atlısı" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Hristiyanlık İnancı: "Mahşerin Dört Atlısı", Hristiyanlık inancında kıyametin alametleri olarak kabul edilen dört atlıdır. 2. Beyza Alkoç'un Romanı: "Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi" adlı roman, Beyza Alkoç tarafından yazılmıştır.

On İki Havari, İsa'nın öğüt ve inançlarını yayma işiyle görevlendirdiği mürit ve öğrencileri temsil eder. Havariler, farklı hikayelere ve sonlara sahip olsalar da ortak olarak İsa'ya inanan mürit ya da öğrenciler olarak bilinirler. İslam'da ise havariler, peygamberlere yardımcı olan ve onların bilgilerini yayan kişiler olarak değerlendirilir. Ayrıca, 12 Havari motifinin, Anadolu'daki Güneş Kültü ile bağlantılı olduğu ve daha sonra İslam'da 12 İmam olarak uyarlandığı da düşünülmektedir.

İznik Konsili'nde 325 yılında, Roma İmparatoru I. Konstantinos'un davetiyle, kiliselere bağlı tüm piskoposların katılımıyla gerçekleşen toplantıda şu olaylar yaşandı: 1. İsa'nın Tanrılığı Tartışması: Konsilin ana konusu, İsa'nın gerçek Tanrı olup olmamasıydı. 2. İznik İnanç Bildirgesi: Konsil, İsa'nın Tanrı ile aynı özden geldiğini kabul etti ve bu kararı İznik İnanç Bildirgesi ile ilan etti. 3. Diğer Konular: Konsilde ayrıca Paskalya Bayramı'nın tarihi, Roma ve İskenderiye Patriklerinin özel yetkileri ve piskoposların atanmasıyla ilgili prosedürler gibi konular da tartışıldı.

Piskopos (bishop), birçok Hristiyan mezhebinde yüksek rütbeli bir din adamıdır ve çeşitli görevleri vardır: 1. Manevi Liderlik: Piskoposlar, kendi piskoposluklarındaki din adamları ve laikler için manevi rehberlik sağlarlar. 2. İdari Görevler: Kilise yönetimini ve genel sağlığını korumak, bütçeleme ve planlama yapmak gibi idari sorumlulukları vardır. 3. Pastoral Bakım: Cemaatlere, din adamlarına ve topluluk üyelerine pastoral destek ve danışmanlık sunarlar. 4. Ekümenik İlişkiler: Farklı mezhepler arasında diyaloğu sürdürmek ve Hristiyan birliğini teşvik etmek gibi ekümenik faaliyetlerde bulunurlar. Ayrıca, piskoposlar rahip ve diyakozların atanması gibi kutsal törenleri de yönetirler.

Yedi ölümcül günah şunlardır: 1. Kibir (Superbia). 2. Açgözlülük (Avaritia). 3. Şehvet (Luxuria). 4. Kıskançlık (Invidia). 5. Oburluk (Gula). 6. Öfke (Ira). 7. Tembellik (Acedia).

Brad Pitt, Hristiyanlık dinine mensuptur.

Danimarka bayrağında haç, Hristiyanlık dinini temsil etmek amacıyla yer almaktadır.

Armageddon'a neden olan olay, Kitab-ı Mukaddes'e göre, "yeryüzünün bütün krallarının", İbranice Armagedon denilen yere, "Mutlak Güce Sahip Tanrı'nın büyük gününde yapılacak savaş için" toplanmasıdır. Bu savaş, gökteki "Atanmış Kral" (Mesih) ile onun emrindeki meleklerden oluşan göksel orduların, İsrail'in de aralarında olduğu tüm dünya krallarına karşı savaşmasıdır. Armageddon Savaşı öncesinde, "Yedi başlı, on boynuzlu kırmızı canavar" ile simgelenen Birleşmiş Milletler ve buna bağlı tüm uluslar, "Büyük Babil"e saldırarak dünyadaki sahte dinleri ortadan kaldıracaktır. Bu savaşın zamanının yakın veya uzak olduğunu sadece Yüce Allah'ın bildiği düşünülmektedir.

İskenderiye Kütüphanesi'nin yakılmasının üç farklı nedeni olduğu öne sürülmektedir: 1. Hristiyanlar tarafından yok edilmesi: 391 yılında Bizans'ın Mısır Valisi Theophilos, kütüphanenin bulunduğu arsada kilise inşa ettirdi. 2. Jül Sezar'ın kuşatması: M.Ö. 48'de Sezar'ın İskenderiye'yi kuşatması sırasında çıkan yangında kütüphanenin bir kısmının zarar gördüğü düşünülmektedir. 3. Hz. Ömer'in emriyle yakılması: Bazı kaynaklarda, ikinci İslam Halifesi Hz. Ömer'in, Mısır'ı fetheden komutanı Amr bin el-Âs'a kütüphaneyi yaktırdığı iddia edilmektedir.