Folklor

Şekil Değiştirenler kitabı, John Perkins'in insanın bir hayvana, bitkiye veya başka bir şeye dönüşmesini konu alan eseridir. Perkins, bu konuyu üç düzeyde ele alır: 1. Hücresel dönüşüm: Bir bitkiye veya hayvana dönüşmek. 2. Kişisel dönüşüm: Yeni bir kişiliğe bürünmek veya bir bağımlılığı geride bırakmak. 3. Kurumsal dönüşüm: Yeni bir iş alanı veya kültür yaratmak. Kitapta, Amazon yağmur ormanlarında, And dağlarında ve Endonezya adalarında görülen ve köklü bedensel ve zihinsel değişimler geçiren kişiler ve kurumlar anlatılmaktadır.

Folk ve folklor arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Kapsam: - Folk, genellikle bir topluluğun veya etnik grubun gelenek, görenek, mitler, hikayeler ve inançlarını kapsayan geniş bir terimdir. - Folklor, daha dar bir anlamda, bir topluluk içinde paylaşılan geleneksel inançlar, customs, hikayeler ve uygulamaları ifade eder. 2. Amaç: - Folk, belirli bir topluluğun kimliğini, tarihini, inançlarını ve yaşam tarzını yansıtmayı amaçlar. - Folklor, halkın kimliğini, tarihini, inançlarını ve yaşam tarzını yansıtmanın yanı sıra, kültürel mirası koruma ve iletme işlevini de üstlenir. 3. İcra Alanı: - Folklor, günlük hayatta da kendini gösterebilirken, folk oyunları genellikle özel günlerde ve sahne sanatlarında sergilenir. Bu farklılıklar, folk ve folklorun tanımlarını ve işlevlerini netleştirir.

Fakelore terimi, 1950 yılında Amerikalı folklorcu Richard M. Dorson tarafından ortaya atılmıştır. Dorson, bu terimi, gerçek oldukları iddia edilen sahte ve sentetik folklor ürünlerini tanımlamak için kullanmıştır.

Kocakarı hikmeti, genellikle deneyim ve hafızaya dayalı, eğitim ve öğrenmeye bağlı olmaksızın nesilden nesile aktarılan pratik bilgiler olarak tanımlanır. Kocakarı hikmetinin etkili olduğu bazı alanlar: Sağlık ve tedavi: Kocakarı, kitapsız ve ümmi bir doktor olarak kabul edilir. Dini hayat: Dini düşünce ve geleneklerde önemli bir yer tutar. Ayrıca, bazı kültürlerde kocakarı, güçlü ve gizemli bir figür olan tanrıça Hekate ile ilişkilendirilir.

Diyarbakır yöresi kadın folklor kıyafetleri şu unsurlardan oluşur: Kofi. Şeer. Tülbent. Puşi. Şirik. Fistan. Kotik. Üçetek. Peştemal. Agabani (Bel Kuşağı). Derpi. Ayrıca, Diyarbakır yöresi kadın folklor kıyafetlerine şu sitelerden ulaşılabilir: folklor.gen.tr; tr.pinterest.com.

Denizkızlarının neden kadın olduğuna dair kesin bir açıklama bulunmamakla birlikte, bu durumun bazı mitolojik ve kültürel açıklamalarla ilişkilendirildiği görülmektedir. Mitolojik açıklamalar: Yunan ve Roma mitolojisi: Denizkızları, soybilimsel olarak Muses'in bir anlaşmazlığı sonucu yarı balık ve yarı kadın olarak betimlenmiştir. Antik Yakın Doğu: Asur kraliçesi Atargatis'in ölümlü bir çobana âşık olması ve bir göle atlayarak balık kuyruğuna sahip olması, denizkızlarının kökenine dair bir anlatı olarak kabul edilir. Kültürel açıklamalar: Dünya kültürlerindeki çeşitlilik: Denizkızları, farklı kültürlerde çeşitli şekillerde tasvir edilir ve bu tasvirlerde kadınsı özellikler ön plandadır. Deniz ineklerinin etkisi: Denizkızlarının uzun saçları, deniz ineklerinin okyanus yüzeyine yakın yerlerde yüzerken kafalarına dolanan yosunların verdiği uzun saçlı görüntüden esinlenmiş olabilir. Bu açıklamalar, denizkızlarının kadın olmasının kültürel ve mitolojik bağlamlardaki yorumlarından bazılarıdır.

Rüyada kepçe görmek, genellikle iş hayatı, değişim ve dönüşüm ile ilişkilendirilir. Rüyada kepçe görmenin bazı anlamları şunlardır: Bolluk ve bereket. Önemli değişiklikler. Hayır işleri ve bağışlar. Kazanç artışı. Rüya tabirleri bilimsel temellere dayanmaz.

"The Ritual 2", 2025 yapımı bir korku filmidir ve "The Ritual" filminin devamı niteliğindedir. Konu özeti: Yıllar sonra, yeni bir grup arkadaş, önceki gezginlerin başına gelen korkunç olayların farkında olmadan aynı lanetli ormana doğru bir yürüyüş gezisine çıkar. Bir varlık onları izliyordur; ormanda yaşayan, eski ve kötü niyetli bir varlık, korkularını ve suçluluklarını besleyerek gruptaki bireyleri en karanlık sırlarıyla yüzleştirir. Hayatta kalanlar, bir efsanenin parçası haline gelmeden önce ritüeli bozmanın bir yolunu bulmak zorundadır. Bazı temalar: Guilt (Suçluluk). Survival (Hayatta kalma). Redemption (Kurtuluş). Mythology (Mitoloji): Film, Moder'in mitolojisini daha derinlemesine araştırıyor ve yeni doğaüstü unsurlar tanıtıyor.

Aarne-Thompson Kataloğu, halk anlatılarını sınıflandırmak için kullanılan bir sistemdir. Sistemin gelişimi: 1910 yılında Fin folkloristi Antti Aarne tarafından "The Types of the Folktale" (Masal Türleri) adıyla yayımlanmıştır. 1928'de Amerikalı folklorist Stith Thompson tarafından İngilizce'ye çevrilmiş ve genişletilmiştir. 2004 yılında Alman folklorist Hans-Jörg Uther tarafından daha da genişletilerek Aarne-Thompson-Uther (ATU) Katalogu haline getirilmiştir. Sistemin yapısı: Masalları, anlatı yapılarına ve birincil unsurlarına göre geniş kategorilere ayırır. Her masal türüne, kolay referans ve kültürler arası karşılaştırma için benzersiz bir AT numarası atar. Kullanım alanları: Sistem, halk anlatıları üzerine yapılan karşılaştırmalı çalışmaları kolaylaştırır. Farklı kültürlerdeki masalların kökenlerini, göçlerini ve evrimlerini izlemeye yardımcı olur.

Haral, halk ağzında kullanılan bir terim olup, büyük çuval anlamına gelir. Ayrıca, Kalmık halk inancında haral, nazardan ve kötü alametlerden korunma amacıyla kullanılan bir lanet türüdür. Günümüzde ise, özellikle tekstil ve tarım sektöründe saman, iplik, pamuk, haşhaş ve elyaf gibi ürünlerin ambalajlanmasında kullanılmaktadır.

Halil Bedi Yönetken'in derlemeleri şunlardır: TRT'nin 1967 Folklor Derleme Çalışması: Yönetken'in önderliğinde yapılan bu çalışmada bine yakın halk ezgisi derlenmiştir. Ankara Devlet Konservatuvarı Derlemeleri: 1937-1951 yılları arasındaki tüm derleme çalışmalarına katılmıştır. Yönetken, ayrıca Halkevlerinde Halk Müziği ve Oyunları Üzerine Nasıl Çalışmalı adlı bir broşür ve çeşitli derleme notları hazırlamıştır.

Dârülelhân'ın Türk halk müziği derleme faaliyetleri, 1926-1932 yılları arasında Anadolu'ya düzenlediği dört araştırma gezisi ile gerçekleştirilmiştir. Bu derleme gezileri ve sonuçları: 1. Derleme Gezisi: 1926 yılında Adana, Gaziantep, Urfa, Niğde, Kayseri, Sivas illerini kapsayan gezide 250 halk müziği eseri derlenmiş ve "Anadolu Halk Şarkıları" 1., 2., 5. defterlerinde yayımlanmıştır. 2. Derleme Gezisi: 1927'de Konya, Karaman, Ereğli, Alaşehir, Manisa, Ödemiş, Aydın illerini kapsayan gezide 250 eser derlenmiş ve aynı şekilde yayımlanmıştır. 3. Derleme Gezisi: 1928'de İnebolu, Kastamonu, Çankırı, Ankara, Eskişehir, Kütahya, Bursa illerini kapsayan gezide 200 eser derlenmiş ve "Halk Türküleri" adıyla yayımlanmıştır. 4. Derleme Gezisi: 1929'da Trabzon, Rize, Sinop, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan, Erzurum illerini kapsayan gezide 300 eser derlenmiş ve "Şarkî Anadolu Türkü ve Oyunları" ile "Halk Türküleri" adıyla on üç defter halinde yayımlanmıştır. Bu derleme çalışmaları sonucunda toplam 674 halk ezgisi toplanmıştır.

Kaf Dağı, masallarda ve mitolojide yer alan, dünyayı çevrelediğine inanılan, ulaşılması güç bir dağdır ve gerçek bir yeri yoktur. Bu nedenle, arkasında belirli bir ülke bulunmamaktadır. Kaf Dağı, Türk edebiyatında ve mitolojisinde insanların ruh ve beden dengesini bulma, kendilerini keşfetme ve kararlarını verme yolculuklarını simgeleyen bir sembol olarak kullanılır. Ayrıca, Kafkasya bölgesi, Farsçada Kaf Dağı anlamına gelen "Kafkûh" sözcüğünden türemiştir.

Gemilerde ruh olduğuna dair inanışlar, denizcilik folklorunun bir parçasıdır. Eski inanışlara göre, yeni bir gemi inşa edildiğinde, deniz tanrılarının gemiyi koruması için kurban sunulur ve bu kurbanın başı geminin burnuna yerleştirilirdi. Ayrıca, bazı denizciler gemilerin dişil bir ruha sahip olduğunu ve bu ruhun, denizde hayatını kaybeden gemilerde kaldığını düşünür. Bu inanışlar bilimsel temellere dayanmamaktadır.

Türkiye'de folklorun kaç çeşit olduğu hakkında kesin bir sayı vermek mümkün değildir. Folklor, geniş bir kültürel miras yelpazesini kapsar ve çeşitli disiplinleri içerir. Bazı folklor çeşitleri: Halk masalları ve efsaneleri. Destanlar. Halk şarkıları ve türküler. Halk oyunları. Geleneksel el sanatları. Halk mimarisi. Folklorik giysiler. Halk tıbbı ve ritüelleri. Halk mutfağı. Bu liste, folklorun sadece bazı alanlarını içermektedir ve daha fazla çeşitlilik gösterebilir.

2000 yılında KYK Folklor Yarışması'nın nerede yapıldığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, 2000 yılında Folklor Araştırmacıları Vakfı ile işbirliğinde ilki düzenlenen "Mahalli Halk Oyunları Yarışması"nın her yıl yapılması planlanmıştır. Ayrıca, 2000 yılıyla ilgili "Kafkas Üniversitesi Halk Oyunları Yarışması" videosu YouTube'da mevcuttur.

"Li Qamişlo" şarkısı, Kamışlı'da hasta olan bir dilberin hikayesini anlatır. Şarkının sözleri şu şekildedir: > Bana dediler ki, Kamışlı'da Dilberin hastadır Bu dilberin hastalığı üzerine Kimse bir çare diyemiyor Dediler ki gelindir, küçüktür Hikayesi çok uzundur Doktorun elinde yaralıdır Uzun tırnakların altındadır. Şarkının tam sözleri ve farklı yorumlarının bulunduğu bazı kaynaklar şunlardır: eksisozluk.com; youtube.com; kurtcesarkisozleri.kurtcebilgi.com.

Nevşehir kız folklor kıyafeti, aşağıdaki parçalardan oluşur: Bindallı. Yazma. Yağlık. Motifli yün çorap. Kulaç kundura veya "Işılak Galiga" denen ayakkabı. Fes. Üç sıra penezli, tepelik fes üzerine pullu "kıvrak" veya oyalı yemeni. Ayrıca, suzani işlemeli yelek ve şile bezi gömlek de kullanılabilir.

Halkbilimi kuramı, 1846 yılında İngiliz bilginlerinden William John Thoms'un "folklor" kelimesini kullanmasıyla bilimsel bir terim olarak ortaya çıkmıştır. Thoms, bu kelimeyi "popüler antikiteler" anlamında önermiş ve 1878 yılında kurulan Folklore Society (Folklor Derneği) ile folklorun bir bilim dalı olarak kabul görmesini sağlamıştır.

Katherine Arden'in "Bir Kış Gecesi Masalı: Ayı ve Bülbül" kitabı, Rus folkloruna ait unsurlarla işlenmiş fantastik bir masal sunar. Konu özeti: Vasya ve kardeşleri, Rus ormanlarında çetin kış aylarında ateşin etrafında bakıcılarının anlattığı masalları dinler. Vasya, özellikle mavi gözlü Buz İblisi'nin hikâyesini sever. Vasya'nın üvey annesinin gelişiyle her şey değişir; kadın, ev perilerinin uzaklaştırılmasını emreder. Vasya, bunun kötü talihe işaret olduğunun farkındadır ve felaketler başlar. Vasya, ailesini tehditten korumaya çalışırken, masalların gerçeğe dönüştüğü yeni dünyalar keşfeder.