Firavun

II. Pepi, Mısır'ın Altıncı Hanedanı döneminde hüküm sürerek 94 yıl ile insanlık tarihinin en uzun süre hüküm süren firavunu olarak kaydedilmiştir.

En büyük firavun mezarı, Mısır'ın Giza şehrinde bulunan Büyük Piramit'tir.

Şoşenq I, 22. Hanedan'ın kurucusu ve İbranice İncil'de geçen Şişak olarak bilinir.

Güneş Krallığı'nın kurucusu, Antik Mısır'da Firavun Djoser'dir.

Antik Mısır'ın en güçlü kadın firavunu olarak kabul edilen iki isim vardır: Nefertiti ve Hatşepsut. 1. Nefertiti: MÖ 1379-1330 yılları arasında yaşayan Nefertiti, Mısır firavunu Akhenaton'un eşi olup, firavunla aynı düzeyde bulunuyordu. 2. Hatşepsut: 18. hanedanlık döneminde hüküm süren Hatşepsut, barışçı bir politika izleyerek Mısır'ı büyük bir ticaret merkezi haline getirmiş ve önemli imar işleri gerçekleştirmiştir.

Firavun'un korktuğu şeyler arasında Musa'nın getirdiği dinin yayılması ve halkın kendisine olan inancının azalması yer alır. Firavun, aynı zamanda kendi otoritesinin sarsılmasından ve iktidarının elinden gitmesinden de endişe ederdi.

II. Thutmose, Mısır'ın 18. Hanedanlığı'ndan bir firavundur ve yaklaşık olarak MÖ 1493-1479 yılları arasında hüküm sürmüştür. Öne çıkan özellikleri: - Askeri Kampanyalar: Güneyde Nubya'ya ve kuzeydoğuda Asyalılara karşı askeri seferler düzenledi. - İdari ve Dini Katkılar: Mısır'ın idari yapısını sürdürdü, yetenekli yetkilileri önemli pozisyonlara atadı ve Amun Tapınağı gibi dini merkezlerin inşasına katkıda bulundu. - Aile Hayatı: Yarı kardeşi olan Hatshepsut ile evlendi ve bu evlilikten Thutmose III adında bir oğlu oldu. Ölümü ve Mirası: II. Thutmose'un ölümü doğal nedenler veya sağlık sorunları nedeniyle olmuştur.

Mısır firavunları, yönetim ve dini ritüellerin merkezi olması nedeniyle oturur pozisyonda tasvir edilirdi. Firavunlar, hem siyasi liderler hem de dini figürler olarak kabul edilirdi ve tanrıların temsilcileri olarak yeryüzünde düzeni sağlama görevine sahipti.

Mısır heykelleri çeşitli amaçlarla yapılmıştır: 1. Dini İnançların İfadesi: Tanrılar ve tanrıçaların heykelleri, tapınaklarda ve mezarlarda ibadet ve ilahi varlıklara saygıyı ifade etmek için kullanılmıştır. 2. Firavunların Otoritesini Gösterme: Firavun heykelleri, onların tanrısal statülerini ve gücünü vurgulamak için yapılmıştır. 3. Ölümsüzlük İnancı: Anısal heykeller, ölüm sonrası yaşamı garanti altına almak ve kişinin ruhunun sonsuzluğunu temsil etmek amacıyla yapılmıştır. 4. Siyasi Propaganda: Zaferler ve önemli hizmetler gibi konuları kutlayarak halkın gözünde firavunların gücünü pekiştirmek için kullanılmıştır. 5. Günlük Yaşamın Yansıtılması: Heykeller, insanların günlük yaşamını, mesleklerini ve ritüellerini tasvir ederek toplumun kültürel ve sosyal yaşamını yansıtmıştır.

Sfenks heykellerinde firavun yüzünün kullanılmasının nedeni, sfenksin firavunu ve onun ilahi gücünü temsil etmesidir.

II. Ramses ve II. Susennes farklı kişilerdir: 1. II. Ramses: Mısır'ın 19. Hanedanı'nın üçüncü firavunudur ve genellikle Büyük Ramses olarak bilinir. 2. II. Susennes hakkında ise herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

Tutankhamun'un yüzü, ölümünden sonra mumyalanmış bedenine yerleştirilmek üzere bir maske ile örtülmüştür. Ayrıca, maskenin üzerindeki detaylar ve semboller, firavunun hem Yukarı hem de Aşağı Mısır'ın hükümdarı olduğunu ve tanrılarla bütünleşeceğini simgelerdi.

Firavun heykelinin yasaklanma nedeni, İslam inancına göre put olarak kabul edilmesi ve putperestliği teşvik etmesidir. Kur'an'da heykelden put anlamı dışında bir yerde söz edilmediği ve bu konuda herhangi bir hüküm verilmediği belirtilmektedir.

Firavun'un askerleri, Kızıldeniz'in suları yeniden birleştiğinde denizde boğularak öldüler.

Firavun olarak bahsedilen ve başı ağrımayan kişi, Kur'an-ı Kerim'de geçen Firavun'dur.

Firavun, askerlerini denize attı çünkü Allah'ın âyetlerini inkâr etmeleri ve günahları sebebiyle onları cezalandırmak istedi.

Pembe Piramit (veya Kırmızı Piramit), Firavun Snefru tarafından yaptırılmıştır.

Büyük Gize Sfenksi, Firavun Kefren (MÖ 2520-2504 yılları arasında hüküm sürmüştür) tarafından yaptırılmıştır.

Denizin altından çıkarılan firavun, Hz. Musa'nın döneminde yaşayan ve Kızıldeniz'de boğulan Firavun olarak bilinmektedir.

Mısır'da firavunluk, M.Ö. 30 yılında Romalılar tarafından fethedilmesiyle sona erdi.