• Buradasın

    Fıkra

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    En komik Laz fıkrası nedir?

    En komik Laz fıkralarından biri şu şekildedir: Temel, Amerika'ya gittiğinde bir adama "What is your name?" (Senin adın ne?) diye sorar.

    Nasrettin Hoca'nın eşek fıkrası ne anlatıyor?

    Nasrettin Hoca'nın "Eşek Fıkrası", Hoca'nın eşeğine verdiği samana zam gelmesi üzerine bir çare düşünmesini anlatır. Hoca, eşeğine günde bir balya saman yerine yarım balya saman vermeye karar verir ve bu şekilde masraflarını düşürmeyi planlar. Bir sabah Hoca, eşeğinin öldüğünü fark eder ve hüzünlenerek, "Biraz daha dayansaydın, sana aç karnına çalışmayı da öğretecektim" der.

    Hava bozuk fıkrası kime ait?

    "Hava bozuk" fıkrası Temel fıkraları arasında yer almaktadır.

    Gelin Görümce fıkraları nelerdir?

    Gelin ve görümce ile ilgili bazı fıkralar: 1. Yemek Yapma Eleştirisi: Görümce, gelinin yaptığı yemekleri beğenmez ve "Bu kadar yemek ne?" diye sorar. 2. Alışverişte Kıyafet Seçimi: Görümce, bir kıyafet beğenir ve "Bana çok yakışır, değil mi?" diye sorar. Gelin, dürüstçe "Evet, rengârenk bir şey olsun istiyorsanız mükemmel!" der. 3. Tatil Planları: Görümce, tatil planlarını anlatır ve "Biz ailecek yazlığa gidiyoruz, siz de gelsenize!" der. Gelin, "Harika fikir! Biz de tam [rastgele bir ülke ismi söyler]'a gidiyorduk, siz gelsene!" diye karşılık verir. 4. Kayınbabanın Dersi: Bir fıkrada, kayınbaba geline ders vermek için eve girip gelinin isteklerini yerine getirir ve geri döndüğünde gelinin, iş buyurduğu kişinin kayınbabası olduğunu görünce şaşırmasını anlatır.

    İp olur fıkrasının ana fikri nedir?

    "İp Olur" fıkrasının ana fikri, insanın bir işe gönlü olmayınca bin bir türlü bahane bulabileceği şeklindedir.

    Nasreddin Hoca'nın 2 tane fıkrası nedir?

    Nasreddin Hoca'nın iki fıkrası: 1. Parayı Veren Düdüğü Çalar Fıkrası: Çocuklar, pazara gelen Nasreddin Hoca'nın etrafını sarmış ve "Hoca, bana düdük al!" demişler. Hoca, içlerinden sadece birine düdük parası vermiş. Çocuklar düdüklerini istemiş, Hoca da parayı veren çocuğa düdüğü vermiş. 2. Ya Tutarsa Fıkrası: Nasreddin Hoca, gölün kıyısına gidip yoğurt çanağını göle boşaltmış ve "Göle maya çalıyorum" demiş. Bir köylü, "İlâhi Hoca, göl maya tutar mı hiç?" diye sormuş. Hoca da "Ben de biliyorum tutmayacağını, ama ya tutarsa!" demiş.

    En komik sevgili fıkrası nedir?

    En komik sevgili fıkralarından biri şu şekildedir: İki sevgili parkta oturmuş sohbet ediyorlardı. Genç kız, sevgilisine "İnan bana sevgilim, sen hayatımdaki ilk ve son erkeksin" dedi.

    Kısa ve özlü Nasrettin fıkraları nelerdir?

    İşte kısa ve özlü birkaç Nasrettin Hoca fıkrası: 1. Parayı Veren Düdüğü Çalar: Çocuklar, Nasreddin Hoca'nın etrafını sarmış ve düdük istemişler. Hoca, parayı veren çocuğa düdüğü vermiş ve "Parayı veren düdüğü çalar" demiş. 2. Gölü Mayalıyor: Hoca, gölün kıyısına gidip yoğurt mayası gibi göle yoğurt dökmüş. Bir köylü bunu görünce, "Hoca, bu göl maya tutar mı?" diye sormuş. Hoca da "Ya tutarsa" demiş. 3. Eşeğe Ters Binmek: Hoca, bir gün yabancı bir köyde eşeğine ters binmiş. Bir köylü sormuş: "Hocam, neden eşeğe ters biniyorsunuz?" Hoca, "Eğer düz binip önünüze geçseydim, siz arkada kalacaktınız" demiş. 4. Bindiği Dalı Kesmesi: Hoca, köy meydanındaki çınar ağacının bir dalına çıkmış ve dalı kesmeye başlamış. Çevresindekiler "Aman Hoca, bindiğin dalı kesme, düşeceksin" demişler. Hoca da "Bu dalı kesenin yere düşeceğini hepiniz akıl ettiniz de, ben size dünyanızı keserseniz cehenneme düşersiniz demedim mi?" demiş.

    Nasrettin Hoca'nın tesbih fıkrası nedir?

    Nasrettin Hoca'nın "Tesbih" fıkrası şu şekildedir: Bir gün Hoca, yol üstü bir hana inmiş. Hoca, bu duruma şaşırmış ve hancının gözlerine bakarak sormuş: "Peki ama, demiş; ya bu tavan böyle tesbih çeke çeke aşka gelip de secdeye kapanırsa, bizim halimiz nice olacak!".

    Ahmet Rasim en çok hangi türle ilgilenmiştir?

    Ahmet Rasim, hatıra, makale, sohbet, gezi yazısı ve tarih gibi türlerde yazdığı eserlerle edebiyatımıza katkıda bulunmuştur. Ancak, fıkra türünün edebiyatımızdaki ilk önemli ustası olarak kabul edilir.

    Nasrettin hocanın yağmuR. fıkrasının ana düşüncesi ve konusu nedir?

    Nasreddin Hoca'nın "Yağmurdan Kaçıyorum" fıkrasının ana düşüncesi, insanın Allah'ın rahmetinden kaçamayacağıdır. Konusu ise, yağmurlu bir günde Hoca'nın pencereden dışarı baktığında komşusunun yağmurdan kaçtığını görmesi ve komşusuna bu durumu söylemesidir.

    Güldüren fıkralar nelerdir?

    Güldüren fıkralardan bazıları şunlardır: 1. Temel ve Pilotluk: Temel, pilot olmaya karar vermiş ve uçuş okuluna yazılmış. Uygulamalı sınavda, bir motor arızalanınca "Paraşütü takarım, atlarım" demiş. 2. Nasreddin Hoca ve Parayı Veren Düdüğü Çalar: Çocuklar, Nasreddin Hoca'ya düdük aldırmak istemişler. Hoca, sadece para veren çocuğun düdüğünü vermiş. 3. Sarı Bar: Temel, altın pisuarı olan Sarı Bar'a gitmiş. Bir gün pisuarı yerinde bulamayınca barmene şikayet etmiş. 4. Deli Hastanesi: Bir bilim adamı, akıllanan delileri salmak için hastaneleri gezmiş. Bir hastanede herkesin zıpladığını görmüş. 5. Temel ve Yanlış İstikamet: Temel trene binmiş, bilet kontrolünde motorun yanlış istikamete gittiğini öğrenmiş. "Maçinist yanlış istikamete gittiğini piliy mi?" demiş.

    Gelin kaynana fıkraları nelerdir?

    İşte birkaç gelin kaynana fıkrası: 1. Otobüs Fıkrası: Kaynana ve gelinlerle dolu otobüs kaza yapmıştır. Kaynanalar ölmüştür. Gelinler oynamaya başlamışlardır. Ama aralarından bir gelin ise ağlamaya başlamıştır. Öteki gelinler soranca, "Kaynanamı evde bırakmıştım. Şimdi de getirmediğime pişman oldum" demiştir. 2. Üç Hali Olan Kaynana: Yeni evlenen gelinle kaynanası birbirini tanımak için konuşmaya başlamışlardır. Kaynana, "Bak kızım, benim üç halim vardır" demiş ve şu kuralları sıralamıştır: - Saçıma gül takmışsam neşeli günümdeyim demektir. - Kulağımın arkasına gül takmışsam tam havamda değilim demektir. - Yakama gül takmışsam sakın etrafımda dolaşma, çok sinirliyim demektir. 3. Balık Tutma Fıkrası: Üç arkadaş birlikte balık tutmaya gitmişler. İçlerinden biri, karısına balık tutmaya gidebilmek için evdeki eskiyen koltuk takımını değiştireceğine söz vermek zorunda kaldığını söylemiştir.

    Fıkralarda neden mizah vardır?

    Fıkralarda mizahın birkaç temel nedeni vardır: 1. Eğlendirme: Fıkralar, insanları güldürerek eğlendirmeyi amaçlar. 2. Düşündürme: Mizahi unsurlar, okuyucunun düşünmesini ve olaylara farklı açılardan bakmasını sağlar. 3. Eleştirme: Günlük yaşamda karşılaşılan bireysel veya toplumsal kusurları, kötü ve gülünç olayları eleştirir. 4. Milli kültürün aktarımı: Fıkralar, ait olduğu toplumun milli özelliklerini taşır ve nesiller boyunca bu kültürün aktarımında rol oynar.

    Fıkra tarihi ne zaman başladı?

    Türk edebiyatında fıkra yazarlığı, 1860 yılında Şinasi'nin Agâh Efendi ile birlikte çıkardıkları Tercüman-ı Ahval gazetesindeki yazılarıyla başlamıştır.

    Kısa düz yazı nedir?

    Kısa düz yazı, genellikle günlük olayları veya düşünceleri kısa ve öz bir şekilde anlatan yazı türüdür. Bu tür yazılar arasında şunlar yer alabilir: - Fıkra: Güncel olayları yorumlayan, mizahi ve yalın bir dille yazılan kısa yazılar. - Deneme: Yazarın kişisel görüşlerini, kesin kurallara varmadan ve kanıtlama gereği duymadan anlattığı yazılar. - Sohbet (Söyleşi): Yazarın, bir konu hakkındaki düşüncelerini okurla konuşuyormuş gibi aktardığı yazılar.

    Yüzyılın fıkrası nedir?

    Yüzyılın fıkrası ifadesi, genellikle günlük gazetelerin köşelerinde yer alan, yazarların kişisel görüşlerini ifade ettikleri kısa yazılar olan fıkralarla ilişkilendirilebilir. Fıkra türü, mizahi ve nükteli anlatımıyla, güncel toplumsal ve siyasal meseleleri ele alır ve okuyucuyu etkilemeyi amaçlar.

    Nasrettin hoca ve Dede Korkut neden önemli?

    Nasreddin Hoca ve Dede Korkut, Türk kültürü ve edebiyatı açısından önemli figürlerdir: 1. Nasreddin Hoca: Halk kültürünün önemli bir temsilcisi olup, ahlaki dersler veren ve mizahi anlatımlarıyla tanınan bir bilgedir. 2. Dede Korkut: Oğuz Türklerinin atası olarak kabul edilir ve destansı hikayeleriyle bilinir.

    Nasretdin Hoca eşeğe neden ters bindim?

    Nasreddin Hoca, eşeğe ters binme sebebini bir fıkrada şöyle açıklamıştır: Bir gün cuma namazından çıktıktan sonra eşeğine binmiş, cemaatle birlikte eve doğru giderken eşek hızlı hızlı yürüyerek kalabalığın önüne geçmiş. Hocanın arkası cemaate dönük olunca, hemen eşekten inip tersine binmiş.

    İncili çavuşun en komik fıkrası nedir?

    İncili Çavuş'un en komik fıkralarından biri şu şekildedir: Padişah, İncili Çavuş'a hava durumunu sormuş ve yağmur yağmayacağını öğrenmiştir. Ancak çok geçmeden bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başlamıştır. Padişah, İncili Çavuş'a neden böyle olduğunu sorunca, Çavuş şu cevabı vermiştir: "Hava durumunu bildiren eşeğin kuyruğu olursa, elbette böyle olur efendimiz".