• Buradasın

    Fıkra

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Anekdot ve fıkra aynı şey mi?

    Anekdot ve fıkra aynı anlama gelir. Anekdot, genellikle yaşanmış veya yaşanması mümkün olan bir olayın kısa, etkili ve çarpıcı bir şekilde anlatıldığı yazı türüdür. Ancak edebiyatta ikincil anlamda “fıkra” daha çok köşe yazısı için kullanılırken halk arasında çoğu zaman anekdot ve fıkra aynı anlamda kullanılır.

    Nasrettin hocanın neden eşeği ters bindiği?

    Nasrettin Hoca'nın eşeğe ters binmesinin nedeni, saygısızlığı sevmemesidir. Hoca, bir gün eşeğine binerek camiden eve dönerken, insanların önünü veya arkasını dönmesini istemediği için eşeğe ters binmiştir. > "Siz önüme düşseniz, arkanızı bana dönmüş olacaksınız; usulsüzlük saygısızlık olur. Ben önde gitsem, size arkamı çevirmiş olacağım ki bu da doğru değildir. Böyle ters bindiğim zaman ise hem ben önünüzden giderim, siz de ardımdan gelmiş olursunuz; hem de karşı karşıya bulunuruz".

    Fark var ne anlatıyor?

    "Fark Var", Ceza'nın 2006 yılında çıkan Yerli Plaka albümünde yer alan bir rap şarkısıdır. Bazı temalar: İçsel farklılıklar: "Seninle iyi arasında büyük bir fark var, benimle senin aranda kocaman bir fark var". Yeraltı ve yüzeydeki yaşam: "Yeraltından çıktım ben çoktan, fareydim, çok yol aldım". İletişim zorlukları: "Çelimsizlerle uğraşıp, şaşırmışa laf anlatmak". Toplumsal yabancılaşma: "İnsanlar yabancılaştı, ortamlar yabanileşti". Şarkı, özellikle Adanalı dizisinde soundtrack olarak kullanılmasıyla geniş kitlelerce tanınmıştır.

    Terekeme fıkraları nelerdir?

    Terekeme fıkralarından bazıları şunlardır: Terekemenin Mahnisi. İstanbul'dan Kars'a Giden Otobüs. Terekeme ve Kürt. Terekeme İdam Olursa. Terekeme fıkralarının bulunduğu bazı siteler şunlardır: erekemekarapapakturkleri.com; erekemesitesi.wordpress.com; erekeme.tr.gg.

    Fıkra nedir ve örnekleri?

    Fıkra, bir yazarın günlük olaylar veya toplumsal meseleler üzerine kişisel görüş ve düşüncelerini akıcı bir dille anlattığı kısa yazılardır. Fıkra türleri: Gazete fıkraları. Küçük hikâye niteliğindeki nükteli ve güldürü fıkralar. Bazı fıkra örnekleri: Güncel ve durumsal fıkralar. Temel, bir gün doktora gitmiş." Siyasi ve sosyal eleştirel fıkralar. Bir adam, kahvehanede arkadaşına dert yanıyormuş!" Nasrettin Hoca fıkralarından bir örnek: > Bir gün Hoca'ya sormuşlar: "Hocam, dünyada ne kadar insan var?" Hoca cevap vermiş: "Sayısını bilemem ama bir kişiyi eksik söylersem, o da ben olurum!"

    Kısa fıkralar ve espriler nelerdir?

    İşte birkaç kısa fıkra ve espri: Fıkra: Kral sormuş, "Kim hapşırdı?" Cevap alamayınca muhafız kıtasına emir vermiş, "Ön sırayı kurşuna dizin!" Ön sıradakiler yaylım ateşine tutulmuş. Kral tekrar sormuş, "Kim hapşırdı?" Çelimsiz bir adam yerinden kalkıp, "Ben hapşırdım, sayın kralım!" demiş. Espri: Temel, bir yarışmaya katılır ve kazanır. Kendisine "Düz Mantık" adlı bir kitap hediye edilir. Temel, kitabı alırken sorar, "Bu kitapta ne yazıyor?" Satıcı yanıtlar, "Okuyunca öğrenirsin." Temel, "Ben onunla uğraşamam, anlat bakiim sen bana." Satıcı devam eder, "Pekala, bak şimdi; senin evinde akvaryum var mı mesela?" Temel, "Evet var." Satıcı, "O zaman içinde su da vardır." Temel, "Evet var." Satıcı, "İçinde su varsa balık da vardır." Temel, "Evet var." Satıcı, "Balık varsa hayvanları da seversin sen." Temel, "Evet." Satıcı, "O zaman senin sevgilin de vardır." Temel, "Evet var." Satıcı, "Yaşlı görünüyorsun o zaman sen evlisindir." Temel, "Evet." Satıcı, "E karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir." Temel, "Evet." Satıcı, "Bak gördün mü? Düz mantık buna denir işte...". Fıkra: Nasrettin Hoca yolda yürürken biri ensesine öyle bir vurmuş ki, neredeyse yere düşecekmiş. Hiddetle dönüp bakmış, karşısında tanımadığı genç bir adam. Nasrettin Hoca sormuş, "Ne cüretle vuruyorsun!" Genç, "Özür dilerim hocam, sizi birine benzettim, küçük bir hata yaptım, ama siz pireyi deve yaptınız.". Daha fazla fıkra ve espri için onedio.com, yenisafak.com ve tr.pinterest.com gibi siteler ziyaret edilebilir.

    Fıkraların Türkiye'de en çok hangi yöreye ait?

    Türkiye'de fıkraların en çok hangi yöreye ait olduğu konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Türkiye'de anlatılan fıkralar genellikle şu bölgelere aittir: Karadenizli (Temel, Dursun); Bektaşi; Yörük; Kayseri; Konyalı; Çemişkezekli; Andavallı. Ayrıca, her bölgenin kendine özgü fıkraları da bulunmaktadır.

    Bir adam bir kavanoz ne anlatıyor?

    "Bir adam bir kavanoz" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Bir Kavanoz Aşk. Bir kavanoza oturan adam. Kavanozdaki Adam.

    El elin esegini neden türkü söyleyerek arar?

    "El elin eşeğini türkü çağırarak arar" atasözü, başkalarının derdini yeterince önemsemeyen kişileri eleştirmek için kullanılır. Atasözünün diğer anlamları şunlardır: Birinin kaybına, o kişi teselli etmeye çalışsa da, tam olarak o duyguyu yaşayamadığı için içten içe sevinilmesi. Birinin yaşadığı sorunların, bir başkasının neşelenmesine sebep olabilmesi. İnsan, sorununu en iyi şekilde ancak kendisi bilir ve çözebilir.

    Kısa komik fıkralar nelerdir?

    İşte birkaç kısa komik fıkra: Saat. Maymun. Balıklar taze mi?. Paraşüt açılmadı.

    En çok okunan fıkra hangisi?

    En çok okunan fıkra hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bazı popüler fıkralar şunlardır: Papağan ve Kadın: Bir kadın petshop'tan küfürbaz bir papağan alır ve eve geldiğinde papağanın kendisini "hoşgeldin " diyerek karşıladığını duyar. Ölçüp, öyle yemek lazım: Bir adam evcil maymunu ile bir bara gider ve maymunu her şeyi ağzına attığı için barmenle tartışır. Uyanık Hasta: Bir doktor, yeni muayenehanesinde "Vizite ücreti 100 Dolar. İyileştiremediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz." yazar. Fıkraların popülerliği, farklı platformlarda yapılan kullanıcı yorumlarına ve paylaşımlara bağlı olarak değişebilir.

    Nasrettin Hoca'nın fıkrasında sorun nedir?

    Nasrettin Hoca'nın fıkralarında genellikle yoksulluk, sosyal eleştiri ve adalet gibi temalar işlenir. Örneğin, "Ne Duruyorsun?" adlı fıkrada Hoca'nın içinde bulunduğu yoksulluğun göstergeleri "aç olma" ve "karnını doyuracak yiyecek almaya parası olmama" halidir. "Yoksulun Malı Gözü Önünde" adlı fıkrada ise yoksulluk kültürüne dair genel bir yargı bulunur. En bilinen fıkralarından biri olan "Parayı Veren Düdüğü Çalar"da ise istenilen bir şeye ulaşmak için parasını vermek gerektiği vurgulanır. Fıkralardaki sorunlar, daha çok toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler ile bireyin bu durum karşısındaki çaresizliği etrafında şekillenir.

    11 sınıf edebiyat fıkra nedir?

    Fıkra (köşe yazısı), bir yazarın günlük olaylar veya güncel konular hakkındaki görüşlerini, ayrıntılara inmeden anlattığı, gazete ve dergilerde yayımlanan kısa fikir yazılarıdır. Fıkraların genel özellikleri: Güncellik: Fıkralar güncel konularda yazılır. Kalıcılık: Günübirlik yazılardır, kalıcılıkları yoktur. Dil: Dil açık, anlaşılır ve sadedir. Anlatım: Anlatıcı öznel bir tavır takınır. Amaç: Yazar, okuru düşündürmek veya güncel bir sorunu dile getirmek amacıyla yazar. Fıkralar, gazete ve dergilerin belirli sütun veya köşelerinde yayımlanır. Türk edebiyatında fıkra türü, Tanzimat Dönemi'nde Batı'dan geçmiştir.

    Nasrettin Hoca'nın kazan doğurdu fıkrası nedir?

    Nasrettin Hoca'nın "Kazan Doğurdu" fıkrası şöyledir: Bir gün Nasrettin Hoca, komşusundan bir kazan ister.” Bu haber komşusunun hoşuna gider ve “Pekala!” diyerek tencereyi kabullenir. Hoca yine bir gün komşusundan kazanı ister. Hoca üzüntülü bir çehre ile “Sizlere ömür, kazan öldü. Komşu hayretle “Aman Hocam, hiç kazan ölür mü: “Kazanın doğurduğuna inanırsın da, öldüğüne niçin inanmazsın?” Hoca, daha sonra kazanı iade eder.

    Nasrettin Hoca'nın vasiyet fıkrasında verilmek istenen mesaj nedir?

    Nasrettin Hoca'nın "Vasiyet" fıkrasında verilmek istenen mesaj, hasta ziyaretlerinin kısa ve anlamlı olması, hastayı üzecek anlamsız sorulardan ve yerli yersiz sözlerden uzak durulması gerektiğidir. Fıkrada, Hoca'nın kendi yaşamından bir örnekle bu tür ziyaretlerin nasıl olması gerektiği vurgulanmıştır.

    Nasrettin Hoca neden nüktedandır?

    Nasrettin Hoca'nın nüktedan olmasının birkaç nedeni vardır: Mizah anlayışı: Nasrettin Hoca, güldürürken düşündüren fıkralarıyla nüktedan bir kişilik olarak öne çıkar. Bilge kişiliği: Nasrettin Hoca, sağduyulu, toksözlü ve kötülükle mücadele eden bir kişi olarak tasvir edilir. Hazır cevaplılığı: Nasrettin Hoca'nın hazır cevaplılığı, onun nüktedan yapısını destekler. Halk bilgesi olarak görülmesi: Nasrettin Hoca'nın halk arasında atasözü olmuş fıkraları, onun halk bilgesi olarak görülmesine katkıda bulunur. Ayrıca, Nasrettin Hoca'nın nüktedan yapısı, Türk dilinin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır.

    Fıkralar kitabı kaç sayfa?

    Fıkralar kitabının sayfa sayısı, farklı eserlere göre değişiklik göstermektedir: "En Güzel Fıkralar" kitabı 160 sayfadır. "Fıkralar" (Saniye Acun) kitabı 48 sayfadır. "Fıkralar" (İsmail Özcan) kitabı 88 sayfadır.

    En komik aşk fıkrası nedir?

    En komik aşk fıkrası olarak "Araba Kazası" fıkrası gösterilebilir: Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp: - Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Müthiş heyecanlanan adam: - Evet, galiba haklısın,' diye cevap verir şaşkınlıkla. Kadın: - Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Bunun üstüne adam sorar: - Sen içmeyecek misin? Kadın cevap verir: - Hayır, ben polisi bekleyeceğim!

    Ahmet Râsim'in fıkra ve sohbet türündeki eserleri nelerdir?

    Ahmet Rasim'in fıkra ve sohbet türündeki bazı eserleri şunlardır: Fıkra ve makaleler: Külliyat-ı Say ü Tahrir: Makalât ve Musahabat, 2 cilt (1909); Külliyat-ı Say ü Tahrir: Menakıb-ı İslâm, 2 cilt (1909-10); Şehir Mektupları, 4 cilt (1912-1913); Tarih ve Muharrir (1913); Cidd ü Mizah (1920); Eşkâl-i Zaman (1918); Gülüp Ağladıklarım (1924); Muharrir Bu Ya (1926). Sohbetler: Falaka (1927); Gecelerim (1894).

    Nasreddin Hoca belki de barışmışlardır ne demek?

    "Belki de barışmışlardır" Nasrettin Hoca fıkrası, iki kadının kavga ettiği bir durumda, yaşla ilgili bir anlaşmazlık olmadığı sürece kısa sürede barışacakları anlamına gelir. Fıkrada, Nasrettin Hoca komşusunun karısıyla baldızının kavga ettiğini duyunca, kadınların "sen yaşlısın, ben yaşlıyım" diye kavga etmediklerini öğrenince, telaşlanmaya gerek olmadığını, kısa sürede barışacaklarını söyler.