• Buradasın

    Feminizm

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kadın hareketleri ve feminizm 1789'dan bugüne bir hikaye Ute Gerhard ne anlatıyor?

    Ute Gerhard'ın "Kadın Hareketleri ve Feminizm - 1789'dan Bugüne Bir Hikaye" kitabı, Fransız Devrimi'nden günümüze kadın hareketinin gelişimini anlatıyor. Kitapta ele alınan konular arasında: - 1848 Devrimi etrafında örgütlü bir toplumsal hareketin başlaması. - Yirminci yüzyılın dönüm noktasında kadın örgütlerinin ve toplumsal etkilerinin zirve noktasına ulaşması. - Birinci Dünya Savaşı sonrası kadınların eşit vatandaşlık haklarına sahip olması. - Nasyonal sosyalizm döneminde kadın hareketlerinin Avrupa çapında gerilemesi. - 1970'den sonra doğan "yeni" feminizm hareketi ve son olarak yirmi birinci yüzyılın başlarında feminizm ve cinsiyet ilişkilerinde yaşanan değişimler. Ayrıca, Gerhard, sosyal medyanın etkisiyle günümüzde yeniden yükselişe geçen kadın hareketlerini de değerlendiriyor.

    Gösteren kadınlar hikayesi kimin?

    "Yaşını Gösteren Kadınlar" hikayesi, kolektif bir çalışma olup, feminist hareketten gelen kadınların mektuplarından oluşmaktadır.

    Kişisel olan politiktir kimin sözü?

    “Kişisel olan politiktir” sözü, Carol Hanisch'e aittir.

    Kovboy filmlerinde neden kadın oyuncu yok?

    Kovboy filmlerinde kadın oyuncuların yer almamasının birkaç nedeni vardır: 1. Eril İdeoloji: Klasik western filmlerinde, erkeğin uygarlığı oluşturan ve yönlendiren, kadının ise erkeğin isteklerine uyarak geleceğin erkeklerini yetiştiren bir rolde olduğu düşüncesi hakimdir. Bu nedenle kadın karakterler genellikle geri planda kalmış ve erkek karakterlerin eylemleri üzerinden var olmuşlardır. 2. Kostüm ve Rol Tiplemeleri: Kovboy filmlerinde kadın karakterler, erkek gibi silah kullanan, sert yumruklarıyla dövüşen ve erkeksi giyim tarzına sahip karakterler olarak tasvir edilmiştir. Bu tiplemeler, kadın oyuncuların tercih edilmemesine yol açmış olabilir. 3. Feminist Hareket Etkisi: 1960'larda feminist hareketin yükselişi, Hollywood sinemasına da yansımış ve kadın karakterlerin daha güçlü ve bağımsız olarak gösterilmesine rağmen, ataerkil yapının mesajlarının devam ettiği fark edilmiştir.

    Simone de Beavoir feminizm nedir?

    Simone de Beauvoir'ın feminizmi, cinslerin (kadın ve erkeğin) eşitliği kuramına dayanan ve kadınlara eşit haklar isteyen bir akımdır. Beauvoir'a göre, kadınlar toplumsal olarak "öteki" konumuna yerleştirilmiştir ve bu durum, tarihsel süreç içerisinde erkeklerin kadınları farklı olarak görmesiyle oluşmuştur. Temel feminizm anlayışında üç uğrak geçirdiği kabul edilir: 1. İlk uğrak: Kadınların kendilerini dönüştürmeleri gerektiğini ve bilinçlenme ile seçme-irade sorununun ağırlık kazandığını ifade eder. 2. İkinci uğrak: Soğuk savaş yıllarında gündeme gelmiş ve feminist olmadığını savunma noktasına varmıştır. 3. Son uğrak: Sınıf mücadelesiyle kadın kurtuluşu mücadelesinin iç içe yürütülmesi gerektiğini savunur. Ayrıca, Beauvoir "kadın doğası" kavramını reddeder ve kadınların erkeklerden farklı olmasının toplumsal çevrenin ürünü olduğunu öne sürer.

    Ben Tituba Salem'in Kara Cadısı ne anlatıyor?

    “Ben, Tituba – Salem’in Kara Cadısı” romanı, Maryse Condé tarafından yazılmış ve cadılıkla suçlanan kadınların simgeleşen ismi Tituba’nın hayatını konu almaktadır. Özetle, Barbados adasında doğan Tituba, doğaüstü güçlere sahip Man Yaya tarafından şifacılık ve büyücülük konularında yetiştirilmiştir. Bu kasabada yaşayan püriten cemaatin histerik ortamında, 1692’deki ünlü Salem Cadıları davasında cadılıkla suçlanan ilk kadın olur ve özgürlüğe kavuşabilmek adına büyük mücadeleler verir. Romanda ayrıca kölelerin çektiği acılar, ırkçılık, kadın dayanışması ve feminizmin ilk kıpırtıları gibi temalar da işlenmektedir.

    Meme açma akımı neden başladı?

    Meme açma akımı, farklı nedenlerle başlamıştır: 1. Feminist Protestolar: 1968 Miss America yarışmasında feministler, sütyen ve diğer kadın ürünlerini sembolik olarak bir "Özgürlük Çöp Kutusu"na atarak protesto yapmışlardır. 2. Beden Olumlama Hareketi: Kadınlar, kendilerini sevmek ve bedenleriyle barışık olmak için sütyensiz dolaşmayı tercih etmişlerdir. 3. Sağlık ve Konfor: Sütyenler, sırt ve göğüs kaslarına baskı yaparak ağrılara neden olabilir ve bu durum kadınları sütyensiz olmaya yönlendirmiştir. 4. Sosyal Medya Kampanyaları: 2012 yılında "Free the Nipple" kampanyası, kadınların memelerini kamusal alanlarda açmalarını kültürel ve yasal olarak kabul edilebilir hale getirmeyi amaçlamıştır.

    Elif Şafağın en önemli özelliği nedir?

    Elif Şafak'ın en önemli özelliklerinden bazıları şunlardır: 1. Edebi Üslubu: Halk kültürüne önem vermesi, roman ile masalı harmanlaması ve hikayelerinde dini motifleri kullanması ile tanınır. 2. Konu Çeşitliliği: Eserlerinde genellikle toplumsal, kültürel ve politik meselelere değinmesi. 3. Uluslararası Tanınırlık: Kitapları 50'den fazla yabancı dile çevrilmiş ve dünya genelinde geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır. 4. Ödüller: "Aşk" adlı romanı ile büyük bir çıkış yapmış ve bu eseriyle birçok ödül kazanmıştır. 5. Feminist ve İnsan Hakları Savunuculuğu: Şafak, aynı zamanda feminist ve insan hakları konularında aktif olarak çalışmaktadır.

    Kadın hakları ile ilgili belgeseller nelerdir?

    Kadın hakları ile ilgili bazı önemli belgeseller şunlardır: 1. "RBG" (2018): Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi'nde hizmet veren Ruth Bader Ginsburg'un hayatını ve kadın hakları mücadelesini anlatır. 2. "Miss Representation" (2011): Medyanın kadınları nasıl temsil ettiğini ve bu temsillerin toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerindeki etkilerini ele alır. 3. "He Named Me Malala" (2015): Pakistanlı eğitim savunucusu Malala Yousafzai'nin yaşamını ve Taliban'ın saldırısına rağmen eğitim hakkını savunma mücadelesini anlatır. 4. "Knock Down the House" (2019): ABD Kongresi'ne seçilmeye çalışan dört kadın siyasetçinin hikayesini ele alır. 5. "Period. End of the Sentence" (2018): Hindistan'da kadınların adet dönemleriyle ilgili toplumsal tabuları ve ayrımcılığı kırmalarını konu alır. 6. "Feminists: What Were They Thinking?" (2018): İkinci dalga feminizm hareketini anlatır. 7. "The Color Purple": Kadınların kendini ifade etme gücü ve yaşanan zulme karşı başkaldırısını ele alır.

    7 kıta 7 kadın 7 hikaye ne anlatıyor?

    "7 öykü, 7 kıta, 7 kadın" ifadesi, Meral Şimşek'in "Arzela" adlı eserinden bahsediyor olabilir. Ayrıca, "Yedi Kadın" veya "7EDİ KADIN" adlı bir tiyatro oyunu ve bir kitap da bulunmaktadır. Tiyatro oyunu: Boğaziçi Tiyatrosu tarafından sergilenen, senaryosu Sevilay Saral'a ait olan bu oyun, 7 farklı kadının hikayesini anlatmaktadır. Kitap: Lydie Salvayre'nin yazdığı bu kitap, edebiyat tarihinde emekleriyle yer almış 7 farklı kadını anlatmaktadır.

    Fe dergi ne anlatıyor?

    Fe Dergi, feminist eleştiri odaklı bir dergidir ve toplumsal cinsiyet konularıyla ilgilenen tüm bilim dallarına açıktır. Dergide ele alınan konular arasında: - Akademik makaleler; - Saha notları; - Politik anlatılar; - Kişisel anlatılar; - Kitap incelemeleri yer almaktadır. Ayrıca, görsel malzemelerin yazılarla bütünleşmiş kullanımı da desteklenmektedir.

    Kral em'in kaç çocuğu var?

    Kral EM olarak bahsedilen kişinin kaç çocuğu olduğuna dair doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Eliza Mary King adında bir feminist aktivistin iki kızı olduğu bilinmektedir: Constance Ada ve Alice Mary.

    Feminist kuram devlet hakkında ne söyler?

    Feminist kuramlar, devlet hakkında çeşitli perspektifler sunar: 1. Liberal Feministler: Devletin toplumdaki gruplar karşısında tarafsız olduğunu ve kadınların da erkekler gibi çıkar ya da baskı gruplarından biri olarak, cinsiyet eşitsizliğini gidermek ve temsil edilebilmek için devletle etkileşimde bulunmaları gerektiğini savunurlar. 2. Marksist Feministler: Devletin, kapitalizmin bir aracı olduğunu ve kadınların ezilmesinin asıl nedeninin sınıf farklılığı olduğunu iddia ederler. Onlara göre, kadının ezilmesi kapitalizmin bir sonucudur ve bu sistem değiştirilmelidir. 3. Radikal Feministler: Devletin ve mevcut toplumsal düzenin, ataerkil sistemin bir yansıması olduğunu ve kadınların ezilmesinin temel nedeninin ataerkillik olduğunu savunurlar. Bu nedenle, hem devletin hem de ataerkil toplumun tamamen dönüştürülmesi gereklidir. 4. Feminist Hukuk Kuramcıları: Hukukun tarihsel olarak kadınları görmezden geldiğini ve ataerkil düzeni pekiştirdiğini iddia ederler. Bu nedenle, hukukun ve toplumsal düzenin feminist bir bakış açısıyla yeniden yapılandırılması gerektiğini savunurlar.

    Kızların Dünyası'nın sahibi kim?

    "Kızların Dünyası" ifadesinin iki farklı anlamı olabilir: 1. KızlarSoruyor: 2008 yılında Tolga Tanrıseven ve Jen Heil tarafından kurulan Girlsaskguys LLC bünyesindeki bir sosyal paylaşım platformudur. 2. Kadınlar Dünyası: Osmanlı döneminde yayımlanan ilk feminist dergidir ve imtiyaz sahibi Nuriye Ulviye Mevlan Civelek'tir.

    Feminizm toplantısı ne zaman?

    İlk kadın hakları toplantısı, 1848 yılında New York, Seneca Falls'da yapılmıştır.

    Judith Butler'ın en önemli kitabı hangisi?

    Judith Butler'ın en önemli kitaplarından biri olarak genellikle "Gender Trouble: Feminism and the Subversion of Identity" (Türkçe karşılığı: "Cinsiyet Belası: Feminizm ve Kimliğin Yıkılması") kabul edilir. Bu kitap, geleneksel cinsiyet kimliği anlayışını sorgulayarak, cinsiyetin sosyal olarak inşa edildiğini ve performatif bir eylem olduğunu öne sürer.

    Feminist teorinin temel kavramları nelerdir?

    Feminist teorinin temel kavramları şunlardır: 1. Toplumsal Cinsiyet: Kadın ve erkek rollerinin toplumsal olarak inşa edildiğini ve bu rollerin eşitsizlik yarattığını vurgular. 2. Patriyarka (Ataerki): Erkek egemenliğini ve kadınların bu egemenlik altında ezilmesini ifade eder. 3. Hiyerarşik İkilikler: Özel alan/kamusal alan gibi ikili ayrımların eleştirisini içerir. 4. Cinsiyete Dayalı İşbölümü: Kadınların ev içi işler ve bakım emeği gibi alanlarda ikincil konumda olmasını ele alır. 5. Beşerî Sermaye: Ekonomik kalkınmanın cinsiyetler arasında eşit olmayan şekilde dağıldığını savunur. Ayrıca, feminist teorinin alt dalları içinde fark feminizmi, cinsel fark feminizmi, radikal feminizm, Marksist feminizm ve queer feminizm gibi kavramlar da yer alır.

    Wonderwoman neden kadın süper kahraman?

    Wonder Woman, kadın süper kahraman olarak kabul edilir çünkü feminist bir karakter olarak yaratılmıştır. Yaratıcısı William Moulton Marston, güçlü, bağımsız ve cesur bir kadınlık modelini teşvik etmek amacıyla bu karakteri tasarlamıştır.

    Wonder Woman'ın gerçek hikayesi nedir?

    Wonder Woman'ın gerçek hikayesi, karakterin yaratıcısı psikolog William Moulton Marston tarafından 1941 yılında oluşturulmuştur. Marston, kadınları güçlendirmek ve eşit hakları savunmak amacıyla bir süper kahraman yaratmayı düşündü ve bu kahramana aşk, doğruluk ve güzellik gibi süper güçler atfetti. Karakterin ilham kaynakları arasında Marston'ın hayatındaki kadınlar, özellikle eşi Elizabeth Holloway ve öğrencisi Olive Byrne yer alır. Wonder Woman, ilk olarak Amazon kraliçesi Hippolyte'nin kilden yaptığı bir heykelin canlanması olarak tasvir edilmiştir.

    1980 sonrası feminist hareket ne yapmıştır?

    1980 sonrası feminist hareket, Türkiye'de çeşitli önemli adımlar atmıştır: Bilinç yükseltme grupları: Feminist hareketin temel yöntemlerinden biri olan bilinç yükseltme grupları yaygınlaştırılmıştır. Dergiler ve yayınlar: Pazartesi, Feminist ve Kaktüs gibi dergiler çıkarılmış, kadın aleyhine olan dil ve yasalar eleştirilmiş, talepler dile getirilmiştir. Kampanyalar ve eylemler: "Dayağa Hayır!" kampanyası ve "Kadınlar Dilekçesi" gibi kampanyalar düzenlenmiş, yürüyüşler ve protestolar yapılmıştır. Kurumsallaşma: Mor Çatı gibi kadın örgütleri kurulmuş, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü gibi kurumlar oluşturulmuştur. Toplumsal farkındalık: Kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi konular kamuoyunun gündemine taşınmış, kadın hareketi toplumda yaygınlaşmıştır.