Feminizm

Virginia Woolf'un en iyi kitabı konusunda kesin bir görüş yoktur, ancak bazı eserleri öne çıkmaktadır: 1. "Mrs. Dalloway": Woolf'un ustalıkla yazdığı, modernist edebiyatın önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. 2. "Deniz Feneri": Yazarın kendi hayatından izler taşıyan, zamanın etkilerini ve karakterlerin iç dünyalarını derinlemesine ele alan bir roman. 3. "Orlando": Woolf'un cinsiyet değiştirmesi ve zaman içinde farklı dönemlere ayak uydurması gibi temaları işlediği, fantastik ögeler içeren bir yaşam öyküsü. 4. "Kendine Ait Bir Oda": Feminist edebiyat eleştirisinde önemli bir eser olarak kabul edilir ve kadınların yaratıcılıklarını özgürce ifade edebilmeleri için gereken koşulları ele alır.

Prenses Fiona, DreamWorks'ün Shrek serisindeki kurgusal bir karakterdir. Karakter özellikleri: - Başlangıçta: Onu geceleri bir dev'e dönüştüren bir lanetin etkisi altındaki güzel bir prensestir ve bir prensi öperek büyüyü bozmaya kararlıdır. - Sonrasında: Bir dev olan Shrek ile tanışıp ona aşık olur. - Yetenekleri: El ele dövüş ve dövüş sanatlarında ustadır, bu da onu geleneksel prenses karakterlerinden ayırır. - Gelişimi: Seri boyunca, ebeveynlerini tanıştırmak, anne olmak ve alternatif bir gerçeklikte güçlü bir savaşçı olmak gibi farklı roller üstlenir. Genel değerlendirme: Prenses Fiona, feminist bir ikon olarak kabul edilir ve kusurlarını kucaklayarak prenses ve cinsiyet klişelerini altüst etmesiyle öne çıkar.

"Julia" dizisi, Amerikalı şef Julia Child'ın hayatını ve onun 1962'den 1976'ya kadar süren kariyerini anlatıyor. Dizinin diğer konuları arasında yemek pişirme programlarının yükselişi ve Julia'nın yaşama sevinci yer alıyor.

Thelma & Louise filmi, iki arkadaşın (Thelma ve Louise) yaşadıkları sıkıcı hayatlarından kaçmak için çıktıkları bir road trip'i anlatıyor. Filmde olaylar şöyle gelişiyor: 1. Bar Olayı: Thelma, barda flirtöz bir adamın tecavüz girişimine maruz kalır ve Louise onu vurarak öldürür. 2. Kaçış: Polisin kendilerine inanmayacağını düşünen kadınlar, kaçmaya karar verirler. 3. Para Hırsızlığı: Yolda karşılaştıkları J.D. adlı otostopçuyu arabalarına alırlar ve para çalar. 4. Soygun: Paraları olmadığı için bir marketi soyarlar. 5. Takip ve Son: FBI ve polis, kadınların izini sürer ve Grand Canyon'da onları köşeye sıkıştırır. Film, kadın hareketinin önemini vurgulayan feminist bir yapım olarak da değerlendirilmektedir.

Türkan Şoray'ın kişilik özellikleri şunlardır: 1. ISFJ Kişilik Tipi: Türkan Şoray, içe dönük, algısal, duygulu ve yargılayıcı (ISFJ) kişilik tipine sahiptir. 2. Enneagram Tipi 3w2: Türkan Şoray, çekicilik ve kararlılık makinesi olan, üç kanadı iki olan bir Enneagram tipine sahiptir. 3. Feminist Rol Model: Türkan Şoray, geniş çapta bir kültürel ikon ve feminist rol model olarak kabul edilmektedir. 4. Çalışkan ve Geleneksel: Özel hayata önem verme, düşüncelerini kendine saklama ve geleneklere bağlılık gibi özelliklere sahiptir.

En iyi TED konuşması konusunda kesin bir yanıt vermek zor olsa da, bazı öne çıkan konuşmalar şunlardır: 1. "Vulnerability" (Savunmasızlık) - Brene Brown, 2010 TEDxHouston konuşması. 2. "Your Elusive Creative Genius" (Sizin Elde Edilmez Yaratıcı Dehanız) - Elizabeth Gilbert, 2009 TED konuşması. 3. "Start with Why" (Neden ile Başla) - Simon Sinek, 2009 TEDxPugetSound konuşması. 4. "Your Body Language May Shape Who You Are" (Vücut Dili Kim Olduğunuzu Şekillendirebilir) - Amy Cuddy, 2012 TEDGlobal konuşması. 5. "We Should All Be Feminists" (Hepimiz Feminist Olmalıyız) - Chimamanda Ngozi Adichie, 2012 TEDxEuston konuşması.

"Kadınlar, Ambarlar, Sermayeler" kitabı, Claude Meillassoux tarafından yazılmış olup, antropoloji ve iktisadın kesişiminde önemli bir eser olarak kabul edilir. Kitapta anlatılan konular: 1. Üretim ve üreme ilişkileri: Kendi kendine yeterli tarımsal topluluklarda üretim ve üreme ilişkileri arasındaki bağlantılar incelenir. 2. Emek gücü sömürüsü: Bu topluluklarda üretilen emek gücünün ve artı emeğin, mevsimlik göçler yoluyla capitalist system tarafından sömürülmesi ele alınır. 3. Modern kölelik formları: Emek rantı ve artı değer kavramları üzerinden modern kölelik formları tartışılır. 4. Lévi Strauss'un yapısalcılığına eleştiri: Yapısalcı antropolojinin keskin bir eleştirisi yapılır ve kadının sadece ittifak temelli mübadelelerin konusu olarak ele alınması sorgulanır. Sonuç olarak, kitap, toplumsal ve sömürünün karmaşık kıvrımlarını ele alarak, Marksizm ile uzlaşabilecek bir feminism ve feminism ile uzlaşabilecek bir Marksizm için iyi tasarlanmış bir başlangıç noktası sunar.

Mahmut Şevket Esendal'ın "Feminist" hikayesi, toplumsal-gerçekçilik akımına aittir.

Stieg Larsson Üçlemesi, İsveçli yazar ve gazeteci Stieg Larsson tarafından kaleme alınmış üç suç romanından oluşur. Üçlemenin konusu, sosyal ilişkiler konusunda sorunlu, fotografik bir hafızaya sahip genç kız Lisbeth Salander ile Millennium isimli derginin editörü araştırmacı gazeteci Mikael Blomkvist'in etrafında döner. Kitaplarda işlenen temalar arasında ciddi bir sistem eleştirisi, İsveç'in sosyal ve devlet yapısına dair bilgiler ve feminist mesajlar yer alır.

"Santosh" filmi, yeni dul kalan bir kadının, kocasının polis memurluğu görevini devralmasını ve bu süreçte yaşadığı olayları anlatıyor. Filmde, kuzey Hindistan'ın kırsal bölgelerinde, karizmatik ve feminist Müfettiş Sharma'nın yardımıyla bir kızın cinayetini soruşturması konu ediliyor.

"Küçük Kadınlar" kitabı, Louisa May Alcott tarafından yazılmış ve dört kız kardeşin hayatını anlatan bir romandır. Eser, aşağıdaki temaları işlemektedir: 1. Aile Bağları ve Sevgi: Dört kız kardeşin birbirlerine olan sevgisi ve dayanışması romanın merkezinde yer alır. 2. Fedakârlık ve Bağımsızlık: Her kız kardeşin kendine özgü hayalleri ve hedefleri vardır; bu süreçte bağımsızlık ve kendi yolunu çizme çabası öne çıkar. 3. Toplumsal Sınıf ve Para Mücadelesi: March ailesi yoksullukla mücadele ederken, mutluluğun maddiyattan çok sevgi ve dayanışmaya bağlı olduğu vurgulanır. 4. Feminist Bakış Açısı: Eser, dönemin toplumsal normlarına karşı çıkan feminist bir bakış açısı taşır ve kadınların bağımsızlık arayışlarını işler.

"Stepford Kadınları" (The Stepford Wives) Ira Levin'in 1972 tarihli hicivli "feminist korku" romanıdır. Hikaye, Stepford kasabasına yeni taşınan Joanna Eberhart'ın, eşlerin özgür düşünen, zeki kadınlardan, yalnızca ev işlerine adamış uyumlu eşlere dönüştürüldüğünden şüphelenmesi üzerine kuruludur. Romanda, Connecticut'taki Stepford kasabası, tüm varlıklı insanların yaşadığı pastoral bir cennet köşesi olarak tasvir edilir. Sonunda Joanna, kasabanın büyük sırrını öğrenir ve kocasıyla birlikte bu kasabadan kaçmaya karar verir.

Cinenova, iki feminist dağıtım şirketinin birleşmesiyle oluşan, Londra merkezli, kâr amacı gütmeyen bir organizasyondur.

"Kişisel olan politiktir" ifadesi, 1960'lı yılların sonlarından itibaren öğrenci aktivizmi ve İkinci dalga feminizmin ortak bir sloganıdır. Bu ifade, bireyin kişisel deneyimlerinin daha büyük siyasi, sosyal ve toplumsal yapılarla olan çatışmasını vurgular.

Feminist sanat akımı ile ilgili bazı önemli tablolar şunlardır: 1. "The Dinner Party" (Akşam Yemeği Partisi) - Judy Chicago, 1974-1979. 2. "Imundas e Abençoadas" (Kirli ve Kutsanmış) - Camila Soato, 2014. 3. "A Little Taste Outside Love" - Mickalene Thomas, 2007. 4. "Your Body is a Battleground" (Bedeniniz Bir Savaş Alanı) - Barbara Kruger, 1989. 5. "Arnolfini'nin Düğünü" - Jan van Eyck, 1434.

Anne Arketipi, Carl Jung'un teorilerine göre, insan ruhundaki en önemli arketiplerden biridir ve hem erkeksi hem de kadınsı özellikleri içerir. Anne Arketipi'nin anlattığı konular arasında: - Baştan çıkarma ve zehirleme: Masallardaki üvey anne arketipi gibi, olumsuz yönleriyle ele alınır. - Kadınsı içgüdülerin gelişimi: Anne arketipinin dengesizliği, kadınsı içgüdülerin aşırı gelişmesine veya zayıflamasına yol açabilir. - Aile ilişkileri: Anne ve baba kompleksleri, kişinin sonraki yaşamındaki ilişkileri üzerinde etkili olur. - Toplumsal konular: Bazı modern uyarlamalarda, Anne Arketipi feminizm, LGBTQ+ hakları ve ırk sorunları gibi güncel temaları da işler.

"Birkaç Arpa Boyu: 21. Yüzyıla Girerken Türkiye'de Feminist Çalışmalar" kitabının 1. cildi 506 sayfadan oluşmaktadır.

"Kadın Hareketleri ve Feminizm" kitabı, Ute Gerhard tarafından yazılmış, kadın hareketinin tarihini ve feminizmin gelişimini ele almaktadır. Kitapta anlatılan konular arasında: Fransız Devrimi sonrası kadın hareketinin başlaması ve ivme kazanması. 1848 Devrimi etrafında örgütlü bir toplumsal hareketin oluşması. Birinci Dünya Savaşı sonrası kadınların eşit vatandaşlık haklarına kavuşması. Nasyonal sosyalizm döneminde kadın hareketlerinin gerilemesi. 1970 sonrası doğan "yeni" feminizm hareketi ve yirmi birinci yüzyılda feminizmin günümüzdeki durumu. Ayrıca, kitapta sosyal medya ile yükselişe geçen kadın hareketlerine dair geleceğe dair yorumlar da yer almaktadır.

Ekofeminizm, çevre ve feminizm arasındaki ilişkileri inceleyen, doğa ve kadın haklarını koruma mücadelesinde kesişim noktalarını araştıran bir harekettir. Ekofeminizmin temel ilkeleri: 1. Ataerkilliğin eleştirisi: Ekofeminizm, ataerkil toplumun hem doğaya hem de kadınlara zarar verdiğini savunur. 2. Çevre ve cinsiyet eşitliği: Çevresel sorunlara ve kadınların maruz kaldığı eşitsizliklere dikkat çeker, bu iki alanın nasıl birbiriyle ilişkili olduğunu vurgular. 3. Alternatif dünya görüşü: Dünyayı kutsal, insanlığın doğaya bağımlı olduğunu ve tüm yaşamın değerli olduğunu kabul eden bir bakış açısını teşvik eder. Ekofeminizm, kültürel, sosyalist, liberal ve toplumsal gibi çeşitli yaklaşımlara ayrılır.

Şirinler, çizgi filmde farklı özelliklerde ve yeteneklere sahip karakterleriyle iyilik ile kötülüğün mücadelesini temsil eder. Ayrıca, Şirinler'in temsil ettiği bazı diğer kavramlar şunlardır: - Komünizm: Şirinler Köyü'nde para kullanılmaması ve herkesin eşit şartlarda çalışması, komünizm propagandasını simgeler. - Feminizm: Şirine karakteri, tek kadın olarak feminizmi temsil eder. - Sosyalizm: Şirin Baba'nın Karl Marx'ı temsil ettiği ve köyün sosyalist bir yapıyı yansıttığı iddiaları da mevcuttur.