Etnoloji

"Bircet" kelimesi, Bulgaristan Türklerinin kendi aralarında kullandıkları bir kelime olup, "kuzen" veya "yeğen" anlamına gelir.

Şırnaklılar Türkçe dilini konuşmaktadır. Ayrıca Şırnak ilinde Kürtçe, Arapça, Zazaca ve diğer etnik diller de konuşulmaktadır.

Tacikistan Türk değildir, çünkü Tacikler, İrani bir halktır ve Farsçaya oldukça yakın olan Tacikçe dilini konuşurlar.

Pakistan'da Urduca ve İngilizce'nin yanı sıra aşağıdaki diller de kullanılmaktadır: Pencabi; Peştuca; Sindhi; Seraiki; Beluci; Hindko; Keşmir; Baruhai; Potohari.

Melezyalılar, Malayca (Bahasa) ve İngilizce dillerini konuşurlar.

Tatavla (günümüzde Kurtuluş) semtinde çeşitli dönemlerde farklı topluluklar yaşamıştır: Rumlar: Tatavla'nın ilk sakinleri Rumlardı ve semt, 19. yüzyıla kadar homojen bir Rum köyü olarak kaldı. Barbaros Hayrettin Paşa'nın esirleri: Paşa, Ege ve Akdeniz'den getirdiği Rum esirleri burada iskana tabi tuttu. Ermeni, Yahudi ve Levantenler: 19. yüzyılın ortalarından itibaren bu topluluklar da Tatavla'ya yerleşmeye başladı. Cumhuriyet döneminde ise semtteki Rum nüfusu, 1955 olayları ve 1929'daki büyük yangın sonrası azaldı.

Etnolog ve antropolog arasındaki temel fark, çalışma alanlarının kapsamıdır: - Antropoloji, insan kökenleri, toplumlar ve kültürlerin kapsamlı bir şekilde incelenmesini içeren geniş bir disiplindir. - Etnoloji, antropolojinin bir alt alanı olup, farklı halkların özelliklerinin, özellikle sosyal, kültürel unsurların incelenmesine odaklanır. Dolayısıyla, antropolog, hem biyolojik hem de sosyo-kültürel unsurları araştırırken, etnolog daha çok kültürel özelliklere yoğunlaşır.

Hererolar, Hereroca veya Otjiherero dilini konuşurlar.

Etno ve tarih kavramları farklı anlamlara sahiptir: 1. Etno: Bu terim, Yunanca "ulus" veya "etnik grup" anlamına gelen "ethnos" kelimesinden türetilmiştir. 2. Tarih: Geçmiş olayların incelenmesi ve kaydedilmesi bilimidir.

DTCF Etnoloji Kürsüsü, 1961 yılında kurulmuştur.

Samiler, Ural dil ailesinin Fin-Ugor koluna bağlı Sami (Saame) dilini konuşurlar.

Kıptiler, Kıpti dilini konuşurlar.

Etnolog ve etnoloji kavramları farklı anlamlara sahiptir: - Etnolog, geçmişten günümüze intikal eden kültür değerlerinin oluşumunu, gelişmesini, yayılış ve farklılaşmalarını inceleyen, insanlığın kültür tarihini aydınlatmaya çalışan nitelikli kişidir. - Etnoloji ise farklı halkların özelliklerinin incelenmesi olarak tanımlanır ve antropolojinin bir alt alanı olarak kabul edilir.

Şeyhbızınlar iki farklı dilde konuşurlar: 1. Irak'ta Şeyhbızınlar, Soranice dilini konuşurlar. 2. Türkiye'de ise Şeyhbızeynice, Soranice'nin bir şivesi olan dil kullanılır.

Lazca dilinin tamamen yok olduğu kesin bir tarih yoktur, ancak 2001 yılında UNESCO tarafından "yok olma tehlikesi altındaki dil" olarak sınıflandırıldığı bilinmektedir.

Arap isimlerinin kökeni, genellikle Arap yarımadasında yaşayan kabilelerin adlarından veya İslamiyet öncesi Arap mitolojisinde önemli olan tanrıların veya diğer mitolojik figürlerin adlarından gelmektedir. Ayrıca, İslam peygamberi Muhammed'in ismi de yaygın olarak kullanılan bir Arap ismidir.

Latin ve Cermen ırkları, tarihsel ve etnolojik bağlamda farklı anlamlar taşıyan kavramlardır. Latin ırkı, Roma'nın İtalya'da genişlemesiyle birlikte etnik bir terim haline gelmiştir. Cermen ırkı ise, Hint-Avrupa kökenli olduğu düşünülen ve Hollandalılar, Almanlar, Avusturyalılar, İngilizler, İskandinav halkları gibi toplulukları kapsayan bir terimdir.

Islık dilini çeşitli topluluklar konuşur, dünya genelinde yaklaşık 60 farklı ıslık dili kullanıldığı tahmin edilmektedir. Bazı örnekler: - Meksika'nın güneyindeki Huautla Jimenez bölgesinde insanlar, pazarda ve günlük haberleşmede ıslık dilini kullanırlar. - Tayland'da bu dil, sevilen kişiye ilgi gösterme amacıyla kullanılır. - Kanarya Adaları'ndan La Gomera adasında 2003 yılından beri ilkokullarda zorunlu ders olarak öğretilmektedir. - Türkiye'de ise özellikle Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak konuşulmaktadır.

"Anglo-Sakson dünya" ifadesi, anadili İngilizce olan toplumları (İngiltere, Avustralya, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri) belirtmek için kullanılır. Ayrıca, "Anglo-Sakson" terimi tarihsel olarak, 5. yüzyıldan 1066'daki Norman Conquest'e kadar İngiltere ve Galler'de yaşayan Germen kökenli halkları tanımlamak için de kullanılmıştır.

Tamiller, kültürel, tarihi ve iletişimsel nedenlerle Tamilce konuşurlar. İşte bazı önemli nedenler: 1. Zengin Kültür ve Tarih: Tamilce, binlerce yıllık bir tarihe ve kültüre sahip eski ve zengin bir dildir. 2. Yaygın Kullanım: Hindistan ve Sri Lanka'da yaygın olarak konuşulur ve bu ülkelerde seyahat ederken büyük kolaylık sağlar. 3. İş ve Eğitim: Tamilce bilmek, bu ülkelerle ticari ilişkiler kurmak, iş yapmak veya eğitim almak isteyenler için avantaj sağlar. 4. Folklor ve Müzik: Tamilce, zengin bir folklor ve geleneksel müziğe sahiptir, bu da dilin daha iyi anlaşılmasını ve kültürel etkinliklerde aktif rol alınmasını sağlar. 5. Sosyal Bağlar: Tamilce öğrenmek, Tamil konuşan topluluklarla yeni arkadaşlıklar kurmayı ve farklı kültürleri anlamayı kolaylaştırır.