EskiMısır

Tarihte ilk kokunun nerede bulunduğuna dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, kayıtlı tarihte bilinen en eski parfüme Mezopotamya'da, M.Ö. 2000'li yıllarda rastlanmaktadır. Eski Mısır, adını parfüm koymamış olsa da güzel kokuları bir sanat olarak gören topluluklardan biriydi. Kokunun tarihteki yolculuğuna dair ilk çalışmayı ise Atinalı Theophrastus yapmıştır.

Güneş takvimini ilk geliştiren medeniyet Eski Mısırlılar olarak kabul edilir. MÖ 3000'li yıllarda Nil Nehri'nin taşkınlarını ve tarım faaliyetlerini düzenlemek amacıyla bir takvim oluşturmuşlardır. Modern anlamda kullanılan Güneş Takvimi ise M.Ö. 45 yılında Roma İmparatoru Jül Sezar tarafından reforme edilen Jülyen Takvimi ile sistematik hale getirilmiştir. Güneş takvimi, birçok medeniyetin katkıları ile ortaya çıkan bir sistemdir.

Antik Mısır'da 4 ana krallık dönemi bulunmaktadır: 1. Eski Krallık (MÖ 2686-2181). 2. Orta Krallık (MÖ 2055-1650). 3. Yeni Krallık (MÖ 1550-1069). 4. Geç Dönem (MÖ 935 - MS 343). Her dönemin ardından karışıklıkların yaşandığı bir ara dönem gelir. Ayrıca, Mısır'ın tarihinde toplamda 30 hanedan hüküm sürmüştür.

Mısır bastonları, genellikle abanoz ağacı gibi sert ve nadide ağaçlardan yapılır. Antik Mısır'da bastonlar, güç ve kudret simgesi olarak kabul edilirdi. Ayrıca, eski Mısır'da kölelerin kullanması yasaktı; sadece özgür insanların taşımasına izin verilirdi.

Eski Mısırlılar'ın domuzu sevmeme nedenleri arasında birkaç faktör bulunmaktadır: Sağlık ve saklama koşulları: Domuz eti, sıcak iklimlerde çabuk bozulduğu için yenilmezdi. Dini ritüeller: Domuz, Mısırlılar tarafından temiz olmayan bir hayvan olarak kabul edilir ve tapınaklara sokulmazdı. Mitolojik hikayeler: Domuzun, tanrılara kurban edilen bir hayvan olarak değersiz görülmesi. Ayrıca, domuzun inatçılığı ve oburluğu gibi özellikleri de olumsuz bir hayvan imajı yaratmıştı.

Eski Mısır'da kullanılan geometrik şekiller şunlardır: Dikdörtgen ve kare. Üçgen. Yamuk. Daire. Yarım küre. Ayrıca, Mısırlılar geometri alanında yüzey ve hacim hesapları da yapabiliyorlardı.

Eski Mısır'da kullanılan sayı sistemi, bir tür ondalık sayısal sistemdir. Eski Mısır sayı sisteminde kullanılan bazı semboller ve temsil ettikleri sayılar: Dikey çizgi. Yay. Spiral ip veya düğüm. Lotus çiçeği. Parmak. Kurbağa veya iribaş. Büyük sayılar, bu sembollerin yan yana getirilmesiyle oluşturulur.

Horus Iry-Hor, MÖ 32. yüzyılda yaşamıştır. Tam olarak hangi yıllarda hüküm sürdüğü bilinmemekle birlikte, yaklaşık olarak MÖ 3170 civarında tahta çıktığı düşünülmektedir.

Eski Mısır'da tavşan, doğurganlık, yaşam ve ölüm ile bağlantılı tanrıçaların sembolü olarak kabul edilirdi. Ayrıca, tavşanlar yaşamın devamlılığını ve doğanın bereketini temsil ederdi. Bunlara ek olarak, Eski Mısır'da Osiris'i temsil eden hayvan da beyaz tavşandı. Mitolojik ve kültürel yorumların bilimsel bir temeli olmadığını unutmamak gerekir.

Sirius'u ilk kimin gördüğü kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, Sirius'un ilk kez 1844 yılında Alman astronom Friedrich Bessel tarafından matematiksel olarak varılan sonuçlarla, teleskopla gözlemlenemediği halde, Sirius'un hareketlerindeki değişikliklerden Sirius'un görünmeyen bir yoldaşı (Sirius-B) olduğu sonucuna varılmıştır. Sirius-B'nin ilk kez 31 Aralık 1862'de Amerikalı Alvan Graham Clark tarafından gözlemlendiği bilinmektedir. Sirius, binlerce yıldır birçok uygarlık tarafından gözlemlenmiş ve önemli bir yere sahip olmuştur.

Ramses kitap serisi, Eski Mısır'ın en büyük firavunlarından II. Ramses'in hayatını ve Mısır'ın tarihini anlatıyor. Kitaplarda ele alınan bazı konular: Ramses'in babası Firavun Seti'den devraldığı Mısır hakimiyetini genişletmesi; Abisi Şenar ile mücadelesi; Eşi Nefertari'yi erken yaşta kaybetmesi; Kadeş Savaşı gibi büyük savaşlar ve bu savaşlardaki stratejileri; Ramses'in hükümdarlığı döneminde Mısır'ın refahı. Kitaplar, tarihsel gerçeklere dayanmakla birlikte kurguya da yer veriyor.

"Firavunun Gözdesi" (The Egyptian, 1954), 18. Hanedan döneminde, fakir bir yetim olan Sinuhe'nin nasıl parlak bir hekim olduğunu ve arkadaşı Horemheb ile birlikte yeni firavunun hizmetine alındığını anlatır. Sinuhe, sarayın entrikalarına karıştıkça, tuhaf sırlar öğrenir ve doğumundan beri aradığı cevapları bulur. Filmin tarihi doğruluğu zayıf olsa da, olay örgüsü ve karakterizasyon açısından güçlüdür.

Tanrı Amun'un mezarı, Mısır'da bulunmaktadır. 2017 yılında Mısır Eski Çağlar Bakanlığı, Tanrı Amun'a ait yeni bir mezarlığın bulunduğunu açıklamıştır. Ayrıca, Tut Ankh Amun'un mezarı, Krallar Vadisi'nde yer almaktadır. Amenhotep II'ye ait mezar da Mısır'da bulunmaktadır. Mezarların tam konumu hakkında daha fazla bilgi için yerel rehberlerden veya yetkililerden destek alınması önerilir.

Eski Mısır'daki mahkemeler şu özelliklere sahipti: Hiyerarşik Yapı: Mahkemeler, ciddiyetine göre farklı konseyler tarafından yönetilirdi. Ma'at Prensipleri: Hukuk sistemi, "Ma'at" ilkelerine dayanıyordu; bu, doğruluk, denge ve adaleti temsil ediyordu. Katiplerin Rolü: Katipler, hukuki süreçleri belgelemek ve prosedürleri açıklamakla görevliydi. Kadın Hakları: Kadınlar, mahkemelerde erkeklerle eşit haklara sahipti; mülk edinme, miras bırakma ve boşanma hakları vardı. Rahiplerin Rolü: Rahipler, hukuki davalarda hakim olarak görev yapıyordu. Yazılı Belgeler: Hukuk, büyük ölçüde yazılı belgelerle şekillenmişti; papirüs üzerine yazılmış belgelerde suçlar, cezalar ve mülkiyet hakları detaylı şekilde açıklanıyordu.

Eski Mısır'da karga, Bastet adlı bereket ve mutluluk tanrıçasıyla ilişkilendirilirdi, çünkü Bastet İsis'in ruhu olarak kabul edilir ve kedi olarak betimlenirdi. Ancak, genel olarak mitolojilerde kargalar ve kuzgunlar, bilgelik, sırların koruyuculuğu ve bazen uğursuzluk gibi kavramlarla ilişkilendirilir. Eski Mısır'da kargaların neyi temsil ettiğine dair spesifik bir bilgi bulunamamıştır.

Eski Mısır'da dünya düz kabul ediliyordu. Antik Mısır uygarlığından gelen bir iddiaya göre, dünya düz ve dikdörtgen şeklindedir. Ancak modern bilim, dünyanın bir küre şeklinde olduğunu ve düz bir dünyanın mümkün olmadığını kanıtlamıştır.

Hayır, firavun ve kral aynı şey değildir. Kral, eski Mısır'da hükümdarlar için kullanılan genel bir unvandır. Firavun unvanı, Yeni Krallık dönemi (yaklaşık M.Ö. 1570-1069) olarak bilinen dönemden itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Dolayısıyla, her kral firavun olarak anılmazken, firavunlar kral olarak kabul edilir.

İlk geminin tam olarak ne zaman inşa edildiği bilinmemektedir. Ancak, gemilerin bilinen en eski örnekleri MÖ 4000 yıllarında Eski Mısırlıların uzun kamışlı tekneler yapmasıyla ortaya çıkmıştır. Daha eski örnekler arasında, Azerbaycan'da bulunan ve MÖ 10.000'e ait olan bir kaya oymasında resmedilen sazlık tekne ve karbon yaş tayini yöntemiyle yaklaşık MÖ 8000'e ait olduğu saptanan 3 metrelik Pesse kanosu sayılabilir.

Tutankhamun (veya Tutankamon), MÖ 1341-1323 yılları arasında yaşamıştır. MÖ 1332 yılında tahta çıkmış ve yaklaşık dokuz yıl hüküm sürmüştür.

Mısır saraylarının önemli olmasının birkaç nedeni vardır: Tarihi ve kültürel miras: Mısır sarayları, ülkenin tarihi ve kültürel mirasını yansıtır. Mimari zenginlik: Her sarayın kendine özgü bir tasarımı ve dekorasyonu vardır. Turistik değer: Tarihi ve kültürel önemleri nedeniyle hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeker ve Mısır turizmine katkı sağlarlar. Bunun yanı sıra, Mısır'da bulunan bazı özel saraylar da önemlidir: Mısır Sarayı (ABD). Valide Paşa Sarayı (İstanbul).