Eleştiri

"Kırmızı Başlıklı Kız" kitabı yasaklanmamıştır. Ancak, bu masalın bazı versiyonları, içerdiği temalar nedeniyle eleştirilmiş ve bazı yerlerde sakıncalı bulunmuştur. Eleştirilerin ana nedeni, masalda işlenen "yasaklanmış bir şeyi yapmanın cezası" temasıdır.

Nedim Şener, Özgür Özel için şu ifadeleri kullandı: 1. Tutuklu Gazeteciler Raporu İddiası: Özgür Özel'in, CHP'nin tutuklu gazeteciler raporunu aklamak için kendisiyle görüşüldüğünü iddia etmesine tepki göstererek, rapor hazırlığı sırasında hiç görüşülmediğini belirtti ve "Rezaleti benim üzerimden aklayamaz" dedi. 2. Genel Eleştiriler: Özgür Özel'in bazı kararlarını ve açıklamalarını eleştirerek, onu ciddiye almadığını ifade etti. 3. Kişisel Sözler: Özgür Özel'in kendisine yönelik "göstermelik aday" çıkışına karşılık olarak, Özel'e "Beni yanında görürsen bil ki sadece yüzüne tükürmek içindir, sahtekar" dedi.

"Obelized" kelimesi, bir kelime veya ifadenin bir yazılı eserden çıkarılması ya da doğru olmadığının işaret edilmesi anlamına gelir. Bu terim, genellikle eleştirel veya akademik metinlerde, yanlış bilgilerin düzeltilmesi veya şüpheli bilgilere dikkat çekmek amacıyla kullanılır.

Lana Del Rey, 21. yüzyılın en iyi şarkıcısı olarak değerlendirilmemektedir, ancak müzik dünyasında önemli bir yere sahiptir. Del Rey, melankolik ve nostaljik şarkılarıyla tanınmakta ve çeşitli ödüllerle onurlandırılmıştır. Ancak, "en iyi" değerlendirmesi kişisel zevklere ve eleştirel görüşlere göre değişebilmektedir.

"İyi Geceler Kötü Adam" ifadesi, Scarface filminde Tony Montana'nın söylediği bir repliği ifade eder. Replik şu şekildedir: "Peki ama... bu size ne kazandırıyor? Siz iyi misiniz? İyi falan değilsiniz. Sadece saklanmayı, yalan söylemeyi iyi biliyorsunuz. Benim öyle bir derdim yok. Ben hep doğruyu söylerim, yalan söylerken bile. Kötü adama iyi geceler dileyin bakalım! Hadi.". Bu replik, kötü adamın gözünde meşrulaştırılmasını ve toplumun "iyi insan" olarak gösterdiği kişilerin aslında nasıl ikiyüzlü olduklarını eleştirir.

Türkiye'de güzellik yarışmalarının yasaklanması yönünde bir karar alınmamıştır. Ancak, bu tür yarışmaların bazı olumsuz etkileri nedeniyle eleştirildiği görülmektedir. Güzellik yarışmalarının yasaklanması gerektiği savunulan nedenler arasında şunlar yer almaktadır: - Kadınları objeleştirme: Yarışmalarda kadınların sadece fiziksel görünümlerine göre değerlendirilmesi, onları objeleştirerek aşağıladığı ve cinsiyetçiliği teşvik ettiği düşünülmektedir. - Gençlere zarar verme: Yarışmalar, gençlerde özgüven eksikliği, yeme bozuklukları ve madde bağımlılığı gibi sorunlara yol açabilmektedir. - Tek tip güzellik algısı: Güzellik yarışmaları, tek tip bir güzellik algısı yaratarak, kadınların bu kalıba uymaları için baskı hissetmelerine neden olmaktadır. Buna karşılık, güzellik yarışmalarının kadınların kendilerini ifade etmeleri ve yeteneklerini sergilemeleri için bir fırsat olduğu da savunulmaktadır.

Luis Bunuel, burjuvaziyi eleştirmek için filmlerini kullandı çünkü bu sınıfın ikiyüzlülüğünü, ahlaki çelişkilerini ve toplumdaki ayrıcalıklı konumunu sorgulamak istiyordu. Bunuel'in burjuvaziye yönelik eleştirilerinin bazı nedenleri arasında, ailesinin onu katı bir disiplinle yetiştiren Cizvit okuluna göndermesi ve Paris'te entellektüel çevrelerle tanışması yer alır.

Feuerbach Üzerine 11 Tez, Karl Marx tarafından 1845 yılında yazılmış ve Ludwig Feuerbach'ın materyalist felsefesinin eleştirisini içermektedir. Bu tezler şu konuları ele almaktadır: 1. İnsanın Öznesi ve Nesnesi: Tezin ilk cümlesi, Feuerbach'ın materyalizminin temel eksikliğini vurgular: Gerçekliği, duyusal insan faaliyeti olarak değil, sadece nesne veya sezgi olarak kavraması. 2. Pratik Faaliyet: Marx, Feuerbach'ın felsefesindeki en büyük eksikliklerden birinin pratik insan faaliyeti (praksis) olduğunu belirtir. 3. Toplumsal İlişkiler: İnsan özünün toplumsal ilişkilerden ayrı düşünülemeyeceğini, Feuerbach'ın insanı yalnızca bireysel düzeyde incelediğini eleştirir. 4. Din ve Yabancılaşma: Feuerbach'ın dinsel kendine-yabancılaşma ve dünyanın ikileşmesi (dinsel ve yersel dünya) analizlerini değerlendirir. 5. Teorik ve Pratik Hakikat: Nesnel hakikatin insan düşüncesine atfedilip atfedilmeyeceği sorununun pratik bir sorun olduğunu, teoriden yalıtılmış tartışmaların skolastik olduğunu öne sürer. 6. Burjuva Toplumdan İnsan Toplumuna: Eski materyalizmin bakış açısının burjuva toplumu, yeni materyalizmin ise insan toplumu olduğunu belirtir. 7. Son Tez: "Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir" diyerek, felsefenin pratik eylemle dünyayı değiştirmeyi hedeflemesi gerektiğini vurgular.

"Köşeyi Dönen Adam" filmi, kapitalizm ve toplumsal değerler üzerine eleştirel bir bakış sunar. Filmin konusu özetle şöyledir: Fakir bir adam olan Adem, bir şekerleme firmasında odacı olarak çalışmaktadır. Ancak beklenen miras Amerika'dan bir sandıkla geldiğinde, içinden çıkan eşektir. Film, Adem'in çevresindeki kişilerin iki yüzlülüğünü ve para için her şeyi yapabileceklerini anlatır.

Kemal Gözler'in yorum ilkeleri şu şekilde özetlenebilir: 1. Gerçekçiliğe Bağlılık: Eserlerinde gerçekçi bir üslup kullanır ve toplumsal sorunları olduğu gibi yansıtır. 2. Eleştirel Bakış Açısı: Toplumsal sorunları eleştirirken, bu sorunların nedenlerini ve sonuçlarını ortaya koymaya çalışır ve çözümler önerir. 3. Dilin Etkili Kullanımı: Toplumsal sorunları etkili bir şekilde eleştirmek için dilin gücünden yararlanır. 4. Pozitif Temelden Yoksun Yorum İlkeleri: Hukuk kurallarının yorumunda pozitif temellerin olmadığını, bu ilkelerin eşyanın tabiatından çıktığını savunur.

"Kalbim Bu Asrın Dengi Değil" kitabı, Huzeyfe Mücahid Osmanoğlu tarafından yazılmış ve 2019 yılında yayımlanmıştır. Kitap, modern yaşam tarzını eleştirerek geçmişte, Peygamber efendimizin yaşadığı dönemlere özlem duyulmasını anlatmaktadır. Ayrıca, kitapta bireysellikten bahsedilerek, günümüz insanının yüreğine seslenen bir anlatım benimsenmiştir.

Boruto serisinin kötü olarak değerlendirilmesinin bazı nedenleri şunlardır: 1. Filler Bölümlerin Fazla Olması: Seri, ana hikayeyi ilerletmeyen ve karakter gelişimine katkı sağlamayan filler bölümlerle doludur. 2. Animasyon Kalitesi: Animasyonun düzensiz olması ve bazı bölümlerin kötü animasyonla hazırlanması, serinin itibarını zedelemiştir. 3. Güç Seviyelerinin Tutarsızlığı: Karakterlerin güç seviyelerinin rastgele artırılması ve bunun için yeterli açıklamaların yapılmaması, izleyicilerin tepkisini çekmiştir. 4. Yeni Karakterlerin Yetersizliği: Yeni karakterlerin kopyala-yapıştır gibi olması ve orijinal karakterlerin yeterince kullanılmaması, serinin özgünlüğünü azaltmıştır. 5. Hikaye ve Pacing Sorunları: Ana hikayenin yavaş ilerlemesi ve bölümlerin sık sık tekrar etmesi, izleyicilerin ilgisini kaybetmesine neden olmuştur.

Sosyal baskı karikatürü, sosyal olaylar veya toplumsal sorunlar hakkında yapılan bir karikatür türüdür. Karikatürler genellikle basılı yayınlar, dergiler, gazeteler, kitaplar ve internet siteleri gibi medya araçları aracılığıyla yayınlanır.

"Çığlık 6" (Scream VI) filminin IMDb'de düşük puan almasının birkaç nedeni olabilir: 1. Hikaye ve Senaryo: Filmin hikayesi ve senaryosu, bazı izleyiciler tarafından yetersiz bulunmuş ve önceki filmlerin başarısını yakalayamadığı düşünülmüştür. 2. Karakter Gelişimi: Ana karakterlerin yeterince geliştirilmediği ve her birinin hayatta kalma çabasının mantıksız olduğu eleştirileri yapılmıştır. 3. Şiddet ve Klişe Unsurlar: Filmde şiddetin fazla olması ve klişe cinayet yöntemleri kullanılması, izleyicilerin filmi sıradan bulmasına neden olmuştur. 4. Uzunluk: Filmin süresinin uzun olması da bazı izleyiciler tarafından olumsuz olarak değerlendirilmiştir.

Eleştirmek, bazı durumlarda kötü olarak değerlendirilebilir çünkü: 1. Yıkıcı olabilir: Eleştiri, acımasız ve aşağılayıcı bir şekilde yapıldığında, kişinin özgüvenine zarar verir ve motivasyonunu düşürür. 2. İntikam amaçlı kullanılabilir: Çözülmemiş veya affedilmemiş durumlar nedeniyle, eleştiri bir intikam aracı olarak kullanılabilir. 3. Grup içi dinamikleri bozabilir: Sosyal ilişkiler nedeniyle yapılan eleştiri, grup içinde gerginliklere yol açabilir. 4. Yanlış anlamalara neden olabilir: Eleştirinin, eleştirilen kişinin norm ve değerlerine uygun şekilde yapılmaması, yanlış anlamalara ve kişisel alanın ihlaline yol açabilir. Ancak, yapıcı eleştiri geliştirme ve iyileştirme amacı taşır ve olumlu sonuçlar doğurabilir.

"Bağlılık – Aslı" filminin Oscar'a aday olamamasının birkaç nedeni vardır: 1. Film, festivallerde gösterilmemiş veya vizyona girmemiştir. Bu durum, filmin yeterince geniş bir izleyici kitlesine ulaşmadığı ve değerlendirilme fırsatı bulamadığı anlamına gelir. 2. Filmin, mevcut iktidarın kadına bakış açısını olumladığı ve muhafazakar mesajlar içerdiği eleştirileri. Bu tür ideolojik ve siyasi değerlendirmeler, filmin Oscar jürisi tarafından olumsuz karşılanmasına yol açmış olabilir. 3. Filmin, Semih Kaplanoğlu'nun hükûmet ile olan yakın ilişkileri nedeniyle seçildiği iddiaları. Bu tür bağlantılar, filmin tarafsız bir şekilde değerlendirilmesini zorlaştırabilir.

"American Psycho" (Amerikan Sapığı), Bret Easton Ellis'in 1991 çıkışlı aynı adlı romanından uyarlanarak, 2000 yılında Mary Harron tarafından yönetilen eleştirel bir korku-gerilim filmidir. Film, 1980'lerin New York'unun Wall Street seçkinlerinin materyalizme olan düşkünlüğü, erkeklerin cinsel güvensizliği ve yüzeyselliği üzerine bir yorumdur. Ayrıca, şizofreni hastalığı ve gerçeklik algısının bozulması temalarını da işler.

Pozitivizme karşı çıkan bazı önemli filozoflar şunlardır: 1. Karl Popper: Bilimsel teorilerin doğrulanmasından ziyade yanlışlanabilirliğini ön plana çıkararak pozitivizmin sınırlamalarını eleştirmiştir. 2. Thomas Kuhn: Bilimsel gelişimin doğrusal bir süreç olmadığını, "paradigma değişimleri" yoluyla gerçekleştiğini savunarak pozitivist bakış açısını sorgulamıştır. 3. Ludwig Wittgenstein: Dil felsefesi bağlamında pozitivizmin sadece gözlem ve mantıksal doğrulama ile sınırlı kalan anlayışını eleştirmiştir. 4. Hermenötikçiler (Wilhelm Dilthey ve Hans-Georg Gadamer): Toplumsal ve kültürel olguların anlaşılmasında anlam ve yorumun önemli olduğunu vurgulayarak pozitivizmin indirgemeci yaklaşımını eleştirmişlerdir.

Edebiyatta "izlem" terimi, bir eserin veya sanatçının belirli bir dönemdeki gelişimini takip etme sürecini ifade eder. Bu bağlamda, eleştirmenler ve araştırmacılar, sanatçının tarzını, temalarını ve eserlerini inceleyerek değerlendirme yaparlar.

"Köpek Kalbi" tiyatro oyunu, Mihail Bulgakov'un romanından esinlenerek yazılmıştır ve toplumsal düzeni, bürokrasiyi ve sınıf savaşlarını eleştirmektedir. Konu özeti: 1924 yılında Sovyet Rusya'da geçen oyunda, Profesör Preobrajenski, sokak köpeği Şarik'e insan hipofiz bezi ve testisleri nakleder. Oyun, insanı insan yapan şeyin ne olduğu sorusunu sormaktadır.