Efsaneler

Vampirler, insanları ısırarak onların kanını emerler, çünkü bu onların beslenme kaynağıdır ve hayatta kalabilmek için gereklidir.

"Şeytanın Çiçeği" olarak anılan iki farklı çiçek hikayesi bulunmaktadır: 1. Karagül Hikayesi: İnanışa göre, karagül şeytanın gülü olarak kabul edilir ve kimse ona dokunmazmış. 2. Datura Hikayesi: Datura çiçeği, bazı kültürlerde büyücülük törenlerinde kullanılan ve halüsinasyonlara neden olan bir çiçek olarak bilinir. Bu nedenle, bazı kaynaklarda datura çiçeğine "şeytanın çiçeği" dendiği belirtilmektedir.

Medusa, kahraman Perseus tarafından öldürüldü. Perseus, Athena'nın verdiği ayna sayesinde Medusa'ya bakabildi ve orak biçimli kılıcıyla onun başını kesmeyi başardı.

Tarihin en büyük efsaneleri arasında şunlar sayılabilir: 1. Yunan Mitolojisi Kahramanları: Herakles, Theseus, Perseus gibi kahramanlar, cesaretleri ve zekalarıyla halklarının gönlünde taht kurmuşlardır. 2. Nordik Mitolojisi Kahramanları: Odin, Thor ve Loki, hem tanrısal hem de insani özellikleriyle dikkat çekerler. 3. Mezopotamya Mitolojisi Kahramanı: Gılgamış, ölümsüzlük arayışı ve dostluğu anlatan destansı hikayesiyle bilinir. 4. İskandinav Mitolojisi Kahramanı: Beowulf, ejderhalarla ve devlerle olan savaşlarıyla tanınır. 5. Futbol Efsaneleri: Pele, Diego Maradona, Johan Cruyff, Zinedine Zidane, Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo gibi futbolcular, başarıları ve saha içindeki yetenekleriyle efsaneleşmişlerdir.

Karda sarı bülbül görülmesi, Harı Bülbül olarak bilinen bir efsaneden kaynaklanmaktadır. Efsaneye göre, Harı Bülbül yabancı topraklarda bitmez ve toprağından ayrıldığında solmaya başlar.

Türk güreşinin en büyük efsaneleri olarak kabul edilen iki sporcu Taha Akgül ve Rıza Kayaalp'tir. Taha Akgül, kariyerinde 3 dünya ve 10 Avrupa şampiyonluğu elde etmiş, 2016 Rio Olimpiyatları'nda Türkiye'nin tek altın madalyasını kazanmıştır. Rıza Kayaalp ise grekoromen stilde 5 dünya ve 12 Avrupa şampiyonluğuna ulaşarak, Rus Aleksandr Karelin'in 12 Avrupa şampiyonluğu rekoruna ortak olmuştur.

Mısır tanrıları hakkındaki hikayeler mitolojik hikayelerdir ve gerçek olaylara dayanmaz. Bu hikayeler, Eski Mısır halkı tarafından benimsenen ve yaşatılan efsaneler olup, kültürün önemli bir parçası haline gelmiştir.

Scary Stories to Tell in the Dark serisi, Alvin Schwartz tarafından yazılan ve Stephen Gammell tarafından resimlenen bir dizi kısa korku hikayesinden oluşmaktadır. Hikayeler, geleneksel folklor ve şehir efsanelerine dayanmakta olup, hayalet hikayeleri, lanetli evler, vengeful ruhlar ve korkunç yaratıklar gibi unsurları içermektedir. Serinin ana teması, okuyucuları en derin korkularıyla yüzleşmeye teşvik etmek ve aynı zamanda cesaret ve ahlaki dersler aşılamaktır.

"Türk Mitosları ve Anadolu Efsaneleri" kitabını Zühre İndirkaş yazmıştır.

Tayland Kralı Maha Vajiralongkorn, eşine ihanet edildiği gerekçesiyle tüm unvanlarını geri almıştır. Efsanevi Kral Arthur da ihanete uğramış olarak tasvir edilir; karısı Kraliçe Guinevere'nin şövalyesi Lancelot ile yaşadığı yasak aşk, Kral Arthur'un en büyük darbelerinden biri olarak gösterilir.

Göbek Attıran Dede olarak bilinen kişinin asıl adı Göbekçi İzzet Baba'dır. Hikayesi şu şekilde rivayet edilir: Eskiden Bursa'nın Yıldırım ilçesinde bulunan Meydancık Mahallesi'nde Gökdere boyunda değirmenler varmış. Ayrıca, bir diğer rivayete göre de Göbekçi İzzet Baba'ya "bu işim olursa Göbek Attıran Dede'ye on göbek atacağım" şeklinde adak adanırmış.

Gılgamış ve Enkidu'nun ölüm nedenleri farklı destansı hikayelerde farklı şekillerde anlatılmaktadır. Gılgamış'ın ölümü, "Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı" adlı destanda, arkadaşının ölümü ve kendi ölümlü olma gerçeğiyle yüzleşmesiyle ilişkilidir. Enkidu'nun ölümü ise yine aynı destanda, tanrıların cezası olarak gelen bir hastalık sonucu gerçekleşir.

Siyah atın hikayeleri iki farklı bağlamda anlatılmaktadır: 1. Tahir ile Zühre Hikayesinde Siyah At: Bu hikayede siyah at, iki farklı olayda yer alır: - Tahir, türkülerini söylerken sadece insanlar değil, atlar da ağlar. - Tahir, Mardin Kalesi'nde tutsakken, Hazreti Hızır siyah bir atla gelerek onu zindandan kurtarır ve Zühre'nin yanına götürür. 2. Halk Hikayesinde Siyah At: Bu hikayede, Hazreti Ömer'in, Müslümanlığın ilk yıllarında cennetten bir köşk kazanmak için siyah bir at getirmesi anlatılmaktadır.

Denizkızı ve balıkçı, farklı hikayelerde farklı şekillerde tanışmışlardır: 1. Marpessa ve İdas Hikayesi: Yakışıklı balıkçı İdas, bir rastlantı sonucu güzel denizkızı Marpessa ile karşılaşır ve birbirlerine aşık olurlar. 2. Uyku Masalları Hikayesi: Genç balıkçı, denizkızı tarafından uzun süre izlenildikten sonra, batan teknesinden kurtarılır ve denizkızı ile kulübesinde tanışır. 3. Genel Hikaye: Balıkçı, bir fırtına sırasında denizkızı tarafından kurtarılır ve zamanla denizkızı ile bir ilişki geliştirir.

İzmir'in en korkunç köyü olarak Lübbey Köyü gösterilmektedir.

Hamile Dağı Efsanesi, Elazığ'da geçen bir halk hikayesidir. Efsaneye göre, çok eski zamanlarda bu bölgede yaşayan hamile bir kadın, kıtlık döneminde bir köye gider ve ekmek ister. Bu dağa, "Hazar Baba" adı verilir ve Elazığ'ın her yerinden görülebileceği söylenir.

Mitolojik doğaüstü varlıklar çeşitli kategorilere ayrılır: 1. Tanrılar: Doğanın farklı yönlerini veya insan duygularını temsil eden yüce varlıklardır. 2. Periler: Doğanın koruyucuları olarak kabul edilen, genellikle insanlarla etkileşim içinde olan ruhlardır. 3. Ejderhalar ve Sfenksler: Güç, bilgelik ve kudretin simgeleri olarak görülen efsanevi yaratıklardır. 4. Cüceler ve Cinler: Mitolojik hikayelerde insanlara yardım eden veya onları aldatan küçük boyutlu varlıklardır. 5. Deniz Kızları ve Vampirler: Suyun ve gecenin sembolleri olarak, yarı insan yarı balık veya kanla beslenen gizemli varlıklardır.

Adıyaman'ın Adıyaman olarak adlandırılmasının nedeni hakkında çeşitli rivayetler bulunmaktadır: Yedi Yaman Rivayeti: Birinci rivayete göre, Perre şehrinde putperest bir babanın yedi oğlu, putları imha ederek Allah'ın bir olduğunu ilan ederler ve babaları tarafından öldürülürler. Bu olayın anısına yapılan manastıra "Yedi Yaman" denir ve zamanla "Adıyaman" şekline dönüşür. Hısn-ı Mansur Rivayeti: İkinci rivayete göre, şehir merkezinde yaptırılan Mansur'un kalesi, halk tarafından Hısn-ı Mansur (Mansur'un kalesi) olarak adlandırılmıştır. Vadi-i Leman Rivayeti: Üçüncü rivayete göre, şehri çevreleyen vadilerin yamaçları meyve ağaçlarıyla kaplıdır ve bu nedenle "Vadi-i Leman" (güzel vadi) olarak adlandırılır, zamanla "Adıyaman" şekline dönüşür. 1926 yılına kadar resmi adı Hısn-ı Mansur olan şehir, bu tarihten itibaren Bakanlar Kurulu kararlarıyla Adıyaman olarak anılmaya başlanmıştır.

Keloğlan karakteri, Türk ve Altay mitolojisinde yer alan ve saçsız bir masal kahramanı olarak tanımlandığı için garip olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, Keloğlan'ın kurnaz, rahatça kandırabilen ve zekasıyla krallara kafa tutan bir kişiliği olduğu da belirtilmektedir.

Kahve falında büyük elma görmek, genellikle bolluk ve berekete sahip olunacağına işaret eder. Diğer yorumlara göre ise bu sembol, hayırlı bir evlilik veya hayırlı bir çocuk sahibi olma müjdesini de temsil edebilir. Ancak, kahve falı bilimsel bir temelden yoksundur ve yorumları kişisel algılara göre değişebilir.