Edebiyat

Metamorphosis (Dönüşüm), Franz Kafka'nın 1915 yılında yayımlanan bir novellasıdır. Eser, bir sabah uyandığında kendini dev bir böcek halinde bulan satış elemanı Gregor Samsa'nın hikayesini anlatır. Eserin anlatmak istediği bazı konular şunlardır: Toplumdan farklı olanlara karşı takınılan tavır. Aileniz için hayatınızı feda etmemeniz gerektiği. Alienasyon (yabancılaşma). Ayrıca, böcek fobisi olan kişilerin oyunu oynarken rahatsızlık hissedebileceği belirtilmiştir.

"Sarmaşık" adlı eserde, sonunda Arzu karakteri ölmektedir.

Cesur Yeni Dünya, hem distopya hem de ütopya unsurlarını içerir. Distopya unsurları: Bireysel özgürlüğün kaybı: İnsanlar, duyguları ve derin insani bağları olmadan, sisteme uyum sağlayacak şekilde şartlandırılmıştır. Sınıf ayrımı: İnsanlar, genetik olarak farklı sınıflara ayrılmış ve bu sınıflar arasında çatışmalar önlenmiştir. Ütopya unsurları: Sorunların yokluğu: Eğitim, sağlık, istihdam, açlık ve savaş gibi sorunlar yoktur. Bu nedenle, kitabın hangi yöne daha çok eğildiği okuyucunun bakış açısına bağlıdır.

Bazı felsefi roman örnekleri: Bulantı - Jean-Paul Sartre. Karamazov Kardeşler - Fyodor Mihayloviç Dostoyevski. Böyle Buyurdu Zerdüşt - Friedrich Wilhelm Nietzsche. Dönüşüm - Franz Kafka. Yabancı - Albert Camus. Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği - Milan Kundera. Zorba - Nikos Kazancakis. Candide - Voltaire. Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi? - Philip K. Dick. Yeraltından Notlar - Fyodor Dostoyevski.

Gurur ve Önyargı (Pride and Prejudice) romanı, aşağıdaki kişiler tarafından okunabilir: Edebiyat severler: Jane Austen'ın eserleri, özellikle de Gurur ve Önyargı, edebiyat tutkunları için idealdir. Aşk ve değişen izlenimler konusu ilgi çekenler: Roman, aşka ve değişen izlenimlere dair keyifli bir hikaye sunar. 19. yüzyıl İngiliz toplumunu merak edenler: Kitap, taşralı sınıfın yaşam biçimini, görgü kurallarını ve dedikodularını ele alır. Karakter analizlerini sevenler: Elizabeth Bennet ve Fitzwilliam Darcy gibi renkli karakterler, okuyuculara derinlemesine bir karakter analizi sunar. Ayrıca, eserin farklı yayınevlerinden çıkan çevirileri de mevcuttur, örneğin Can Yayınları'ndan çıkan "Aşk ve Gurur" ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan "Gurur ve Önyargı".

Saki, asıl adı Hector Hugh Munro olan İngiliz yazar için kullanılan takma isimdir. Saki'nin hikayelerinin bazı özellikleri: Konu: Hikayeleri, ironi, mizah ve sivri dil kullanımıyla tanınır. Temalar: Eserlerinde toplumsal ve siyasi eleştiriler bulunur. Karakterler: Hikayelerinde hayvanlar da yer alır ve bu hayvanlar, insanların içgüdülerini ve bilinçaltını temsil eder. Arka plan: Munro, Britanya Burma'da doğmuş, ancak hayatının büyük bir kısmını Almanya ve Avrupa'da geçirmiştir. Ünlü eserlerinden bazıları: "İnsanlar, Hayvanlar ve Yırtıcı Hayvanlar"; "Dayanılmaz Bassington"; "Kaderin Tazıları". Saki, 1916 yılında Birinci Dünya Savaşı'nda hayatını kaybetmiştir.

Charles Dickens'ın "İki Şehrin Hikayesi" kitabının çok sevilmesinin birkaç nedeni: Evrensel temalar: Devrim, fedakarlık ve yeniden doğuş gibi temalar, kitabın yazıldığı 1859 yılından bu yana evrensel hale gelmiştir. Fransız Devrimi'ni anlama: Kitap, Fransız Devrimi'ni bir doktorun gözünden anlatarak, bu tarihi olayı somutlaştırır ve okuyucunun devrimi daha iyi anlamasını sağlar. Karakter gelişimi: Sydney Carton gibi karakterlerin dönüşümü, okuyucuya ilham verir. Gerçekçilik ve sürükleyicilik: Kitap, gerçekçi ve merak uyandırıcı bir dil kullanır, bu da okuyucuyu içine çeker. Toplumsal eleştiri: Eser, sınıf ayrımı ve adaletsizliği eleştirel bir dille anlatır.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Otuz Beş Yaş" şiirinin ana teması, ölüm korkusu, yaşlanma ve yalnızlık üzerine kuruludur. Şiirde, 35 yaşın hayatın yarısı olarak görülmesi ve bu yaştan sonra yaşanan fiziksel ve ruhsal değişiklikler, hayatın gerçeklerinin fark edilmesi ve ölümün kaçınılmazlığı işlenir.

Homeros destanlarının Türkçe'ye çevrilmemesi, Osmanlı döneminde Yunan edebiyatına olan ilginin XIX. yüzyıla kadar sınırlı kalmasından kaynaklanmaktadır. Fatih Sultan Mehmet'in Yunan edebiyatına ilgi duyduğu ve Topkapı Sarayı kütüphanesinde Homeros'un İlias destanının Yunanca bir el yazmasına sahip olduğu bilinse de, Osmanlı entelektüelleri tarafından destanlar eksik veya özetlenmiş olarak çevrilmiştir.

Beyit, iki mısradan meydana gelen nazım parçasıdır. Beyit örnekleri: Şeyh Galip: "Döktü omuzdan poşu saçağını / Açtı gönüller deli bayrağını". Nahifi: "Dil verdiğimiz yâre nigâh-i gazabından / Tasrîhe mecâl olmadı îmâ ile geçtik". Nedim: "Haddeden geçmiş nezaket yâl-u bal olmuş sana / Mey süzülmüş şişeden ruhsarı al olmuş sana". Fuzuli: "Merhem koyup onarma sinemde kanlı dağı / Söndürme özelinle yandırdığın cerağı". Ziya Paşa: "Âdeme âdem gerektir âdem etsin âdemi / Âdem âdem olmayınca âdem netsin âdemi". Beyit türleri: Beyt-i Musarra: Kafiyeli iki mısradan oluşan beyit. Beyt-i Müfred: Beyitlerdeki dizelerin kafiyeli olduğu durumlar için kullanılır. Berceste: Beyitlerin en kafiyeli, anlamlı ve akılda kalıcı kısımları. Maka Beyti: Beyitlerin son mısrası.

"Sessizlik Adam" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Hüseyin Güzel'in blog yazısında geçen "sessizlik adam" ifadesi, sessizliği nedeniyle başkalarının onu güvenilmez bulduğunu ve rahatsız ettiğini anlatan bir hikayeyi ifade eder. 2. "Sessizlik" filminde, Portekizli genç Cizvit rahipleri Sebastião Rodrigues ve Francisco Garrpe'nin, Japonya'da dinini inkar eden bir rahibi araştırmak için gittikleri ve burada gizli Hıristiyanlarla birlikte büyük baskı ve zorluklara maruz kalmalarını konu alır.

Ahmet Haşim'in "Merdiven" şiirinin teması "ölüm, hayat ve insanın kendini sorgulaması"dır. Şiirde merdiven, hayat; akşam ve sonbahar mevsimi ise hayatın sona yaklaşması olarak düşünülmüştür. Ayrıca şiirde, sembolik olarak hayatın her bir kısmı bir merdiven basamağına benzetilmiştir.

Ahmet Haşim'in "Merdiven" şiirinin teması "ölüm, hayat ve insanın kendini sorgulaması"dır. Şiirde merdiven, hayat; akşam ve sonbahar mevsimi ise hayatın sona yaklaşması olarak düşünülmüştür. Ayrıca şiirde, sembolik olarak hayatın her bir kısmı bir merdiven basamağına benzetilmiştir.

Sabahattin Ali'nin şiir anlayışı, özellikle ilk eserlerinde romantik estetik ve bireyci duyuş üzerine kuruludur. Toplumcu-gerçekçi bir şair olarak anılsa da, eserlerinde toplumsal mesajlara daha az yer vermiş, kendi iç dünyasına, aşklarına, ümitsizliklerine ve bedbinliklerine yönelmiştir. Şiirlerini hece vezni ile yazmış, halk şiirinin etkisinden yararlanmıştır.

Osamu Dazai'nin "İnsanlığımı Yitirirken" adlı kitabı, ana karakter Yozo Okazaki'nin iç dünyasını ve toplumla olan ilişkilerini inceleyerek aşağıdaki temaları işler: Yabancılaşma. Toplumun beklentilerine uyum sağlama çabası. Varoluşsal sorgulama. İntihar düşüncesi. Kitap, aynı zamanda Japonya’daki toplumsal normlara ve ahlaki beklentilere de dikkat çeker.

Hannibal Lecter karakteri gerçek bir hikayeye dayanmamaktadır. Ancak, bu karakterin yaratılmasında Thomas Harris, 1950’lerde Meksika’da bir cezaevinde tanıştığı ve "Dr. Salazar" takma adıyla bilinen Alfredo Ballí Treviño adlı bir mahkumdan ilham almıştır. Hannibal, ilk kez 1981 yılında yayımlanan Red Dragon (Kızıl Ejder) adlı romanda ortaya çıkmıştır.

Refik Halit Karay, realizm akımına mensuptur. Karay, edebiyata Fecri Ati topluluğu içinde ve Servet-i Funun çizgisinde başlamış, ancak bu topluluğun sanat ve dil anlayışını benimsememiştir. Karay'ın eserlerinde ayrıca mizah ve yergi ön plandadır.

"Dur Yolcu" şiiri, aslında Necmettin Halil Onan'a ait "Bir Yolcuya" isimli şiirdir. Şiirin Dur Yolcu olarak anılmasının hikayesi ise şu şekildedir: 1960 yılında, Dur Yolcu Anıtı'nın hemen altında yer alan Değirmen Burnu Tabyaları'nın komutanı Üsteğmen Turan Şekip Pınar, Çanakkale Zaferi'nin önemini vurgulamak için dikkat çekici bir eser yapma fikri geliştirir. Bu sırada, Üsteğmen Pınar'ın masasında Necmettin Halil Onan'a ait şiirin bir kopyası bulunmaktadır. Anıta dizelerin eklenmesinin yanı sıra, Çanakkale Şehitler Abidesi'nin yapımı da yeni tamamlanmıştır. Dur Yolcu Anıtı, askeri bir bölgede yer aldığı için sadece özel izinle ziyaret edilebilir.

Isabella ismi, farklı bağlamlarda ünlü kişilere ve olaylara atıfta bulunabilir. İşte bazı örnekler: Fevzi Kaan Türker: Sosyal medyada org çalma videolarıyla popüler olmuştur. Isabella Rossellini: Ünlü bir model ve oyuncu olup, aynı zamanda kozmetik markalarının tanıtım yüzüdür. Isabella Guzman: Annesini öldürmesiyle tanınan bir katil olup, mahkeme görüntülerinin sosyal medyada yayılmasıyla fenomen haline gelmiştir. Isabella ismi, İspanyolca kökenli olup "Tanrı'nın antlaşmasıyla güzellik" veya "Tanrı'nın yemini" anlamına gelir ve bu da güçlü, kararlı kişiliklerle ilişkilendirilir.

"Macbeth" tiyatro oyunu genellikle 13 yaş ve üzeri izleyiciler için uygundur. Bazı kaynaklarda oyunun yaş sınırı 16+ olarak belirtilmiştir. Yaş sınırı, oyunun sahnelendiği tiyatroya ve etkinliğe göre değişiklik gösterebilir.