EdebiSanatlar

Ahmet Kutsi Tecer'in "Nerdesin" şiirinde kullanılan bazı edebi sanatlar şunlardır: Mübalağa (abartma). Şiirde ayrıca asonans ve aliterasyon gibi ahenk unsurları da bulunmaktadır. Asonans. Aliterasyon.

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın "Uçun Kuşlar" şiirinde birçok edebi sanat bulunmaktadır: Tezat (Zıtlık): "Diken, gül" kelimeleri arasında tezat sanatı yapılmıştır. Tenasüp (Uygunluk): "Dere, orman, gül, sümbül" sözcükleri arasında tenasüp sanatı vardır. Teşhis (Kişileştirme): "Yorgun, hasta, solgun" kelimelerine insan özelliği verilmiştir. Benzetme (Teşbih): "Yaslı gelin gibi mahzun" ve "Sende derya gibi daima taşkın" ifadelerinde benzetme sanatı yapılmıştır. İstiare: "Siyah tül", "yangın yeri", "soğuk kül" gibi kelimelerde istiare sanatı vardır. Seslenme (Nida): "Hey Rıza" ifadesinde nida sanatı yapılmıştır. Ayrıca şiirde, ahenk ve ritm, aliterasyon ve asonans gibi unsurlarla sağlanmıştır.

Nazım Hikmet'in "Kerem Gibi" şiirinde birçok edebi sanat bulunmaktadır: Benzetme (Teşbih). Telmih. Nida. Ayrıca şiirde aliterasyon ve asonans gibi ses benzerliğine dayalı sanatlar da mevcuttur. Şiir, serbest nazım tekniğiyle yazılmış olup, ahenk kelime ve ses tekrarlarıyla sağlanmıştır.

Aşıkların atışmasında kullanılan edebi sanatlardan biri lebdeğmez (dudak değmez) sanatıdır. Lebdeğmez, dudakların birbirine değmesiyle çıkan harfleri (b, f, p, m, v) kullanmadan yazılan şiirlerle yapılan bir atışmadır. Atışma, en az iki aşığın dinleyici huzurunda karşı karşıya gelerek birbirlerini sazda ve sözde belli kurallar çerçevesinde denemeleri esasına dayanır.

Kesretten kinaye, bir durumu abartarak, mübalağa ederek anlatma sanatıdır. Örnekler: "Seni bir ömür değil bin ömür sevebilsem". "Daha kırk fırın ekmek yemek lazım". "Benim ev arkadaşım, muslukta üç bardak yıkarken beş ton su akıtır!". Bu deyim, aynı zamanda "çokluktan kinaye" anlamına da gelir. Karşıt anlamlısı olan "gılletten kinaye" ise azlık veya yokluk vurgusu yapar.

Oscar Wilde'ın "Herkes Öldürür Sevdiğini" şiirinde hangi edebi sanatların olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, bu şiirin bazı özellikleri şunlardır: Klasik balad formunda yazılmıştır. Sade ve etkileyici bir dile sahiptir. Aşk ve ihanet temalarını işler. İnsan doğasının karmaşıklığını ve aşkın paradoksunu yansıtır. Şiirin Tuncel Kurtiz tarafından seslendirilmesi, onun tanınmasında önemli rol oynamıştır.

Cahit Külebi'nin "Hikaye" şiirinde çeşitli edebi sanatlar bulunmaktadır: Tekrir: Şiirde "biraz" kelimesinin tekrar edilmesiyle tekrir sanatı kullanılmıştır. Teşbih: "Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!" dizesinde sevgili, Türkiye'ye benzetilmiştir. İmge ve Simge: Şiirde imgenin bütüne yayıldığı ve suniliğe kaçmadan, açılımlar yapmadan, çok yönlülük adına kişiliksiz bir şiire izin vermediği görülmektedir. Ayrıca, şiirde öznel ve soyut görüntüler de yer almaktadır.

"Adres" şiirinde hangi edebi sanatın olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, Türk edebiyatında sıkça kullanılan bazı edebi sanatlar şunlardır: Teşhis (Kişileştirme): İnsan dışındaki varlıklara insana ait özellikler yükleme sanatıdır. İntak (Konuşturma): İnsan dışındaki varlıkları ve cansız varlıkları konuşturma sanatıdır. Tenasüp (Uygunluk): Anlam bakımından birbiriyle ilgili kavramların aynı mısra ya da beyitte bir arada kullanılması sanatıdır. Tezat (Karşıtlık): Birbirine karşıt duygu, düşünce, hayal ve durumları ifade eden kavramların bir arada kullanılması sanatıdır. Kinaye (Değinmece): Bir sözcüğü ya da kelime öbeğini hem gerçek hem mecazi anlama gelecek şekilde kullanma sanatıdır.

Necip Fazıl Kısakürek'in "Çile" şiirinde kullandığı bazı edebi sanatlar şunlardır: Sembolizm: Şiirde çile, ateş, diken, karanfil gibi imgeler aracılığıyla soyut kavramlar somutlaştırılmıştır. Lirizm: Şiir, yoğun bir sembolizm ve lirizm taşır. Dil Kullanımı: Sade ve derin anlamlarla dolu bir dil kullanılmıştır. Ses ve Ahenk: Kelimelerin ses uyumu ve ahenkli dizilişi, okurda estetik bir haz uyandırır. İmgeler: Şiirde anlam derinliği yaratacak kelimeler seçilmiş ve bu kelimeler birbirini tamamlayarak bir anlam evreni oluşturulmuştur. Ayrıca, şiirde emir kipiyle kurulmuş bir dil kullanımı da dikkat çeker.

Necati Cumalı'nın "Yaz Geçti" şiirinde imge sanatı bulunmaktadır.

Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Suda Halkalar" adlı şiirinde betimleme (tasvir) sanatı öne çıkmaktadır. Ayrıca, şiirde leit motif olarak kullanılan su imajları ve benzetmeler de dikkat çeker. Şiirde ayrıca musiki unsurları da bulunmaktadır; asonans ve aliterasyon gibi ses tekrarları, şiire müzikal bir hava katmıştır.

Ahmed Paşa'nın "Güneş Kasidesi"nde birçok edebi sanat bulunmaktadır. Bunlardan bazıları: Benzetme (Teşbih): Padişah, güneşe benzetilmiştir. Mecaz: Örneğin, padişahın yüzünün güneşe benzetilmesi. Teşhis: Güneş, Zühre'nin eğlence meclisini coşturmak için şarap dağıtır gibi tasvir edilmiştir. Mübalağa: "Allah'ın gölgesi olan Sultan Mehmed Han'ın, eşiğinin toprağının her zerresi parlak bir güneştir" beyti gibi ifadeler. Ayrıca, kasidede redif olarak "güneş" kelimesi kullanılmıştır.

"Yolda" şiirinde hangi edebi sanatın olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, Türk şiirinde sıkça kullanılan bazı edebi sanatlar şunlardır: Teşbih (Benzetme). Teşhis (Kişileştirme). İntak (Konuşturma). Hüsn-i Talil (Güzel Nedene Bağlama). Telmih (Hatırlatma).

Ümit Yaşar Oğuzcan'ın "Beni Unutma" şiirinde aşağıdaki edebi sanatlar bulunmaktadır: Teşhis (Kişileştirme). Mübalağa (Abartma). İstiare (Eğretileme).

Edebi sanatlar ve söz sanatları aynı anlama gelir. Edebi sanatlar veya söz sanatları, düşünceleri ve duyguları daha etkileyici, estetik ve çarpıcı bir şekilde ifade etmek için kullanılan edebiyat teknikleridir.

Ataol Behramoğlu'nun "Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var" şiirinde kullanılan bazı edebi sanatlar: Tekrar (tekrîr). Pekiştirme sıfatları. Yarım uyak. Ayrıca, şiirde kafiye, redif ve ölçü ile değil, soru edatlarının yinelenmesiyle de ahenk yaratılmıştır.

"Merhaba" şiirinde kullanılan edebi sanatlar hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "merhaba" temasını işleyen bazı şiirler şunlardır: Nazım Hikmet'in "Merhaba Çocuklar" şiiri. Ahmed Arif'in "Merhaba" şiiri. Yaşar Kemal'in "Merhaba" şiiri. Ayrıca, "Merhaba Şiiri" kavramının, selamlaşma ve yeni bir başlangıç gibi farklı anlamlar içerdiği ve modern Türk şiirinde yaşamın dinamizmine bir selam verme, yeni deneyimlere açık olma anlamında kullanıldığı belirtilmiştir.

Can Yücel'in "Sevgi Duvarı" şiirinde çeşitli edebi sanatlar kullanılmıştır: İmge ve sembolizm. Aliterasyon ve asonans. Metafor. Ayrıca, şiir serbest ölçü ile yazılmıştır.

Kıyafetnamede işlenen bazı konular: Dış görünüş unsurları: ten rengi, boy, yanak, saç, sakal, baş, alın, çene, el, parmak. Karakter tahlilleri: kişinin ahlakı, hissiyatı ve bazı fiziksel özelliklerine dayanarak yapılan çıkarımlar. Kıyafetname, insanların dış görünüşlerinden hareketle karakterlerini tanımayı konu edinen eserlerin genel adıdır. Türk edebiyatındaki ilk kıyafet-name örneği Hamdullah Hamdi’ye aittir.

Ahmet Haşim'in "Merdiven" şiirinde kullanılan bazı edebi sanatlar şunlardır: Açık istiare: Şiirde dünya, merdivene benzetilmiştir ancak "dünya" kelimesi geçmediği için açık istiare yapılmıştır. Tecâhül-i ârif: "Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?" dizelerinde, bilinen bir olayın habersizmiş gibi anlatılması tecâhül-i ârif sanatıdır. Teşbih (benzetme): "Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller" dizesinde gülün daldaki duruşu ve rengi kanayan yaraya benzetilmiştir. Tenasüp: Gül ve bülbül mazmunu ile ilişkili birçok kelime kullanılarak tenasüp sanatı yapılmıştır. Ayrıca şiirde, aruz ölçüsü, kafiye, redif, aliterasyon, asonans ve kelime tekrarları gibi ahenk unsurları da bulunmaktadır.