Duruşma

İddianamenin değerlendirilmesi sonrası açılış, iddianamenin mahkemeye sunulmasından ve kabul edilmesinden sonra gerçekleşir. İddianamenin kabulü kararı ile birlikte kamu davası açılmış olur ve 6 ay içinde duruşma tarihi belirlenir.

Dosyanın bilirkişiden dönüşünün beklendiğinden mazeret, duruşmanın ertelenmesi talebiyle mahkemeye sunulan bir dilekçedir.

Yokluğunda mahkumiyete karar verilebilecek haller şunlardır: 1. Suçun sadece adli para cezası veya müsadereyi gerektirmesi. 2. Mahkumiyet dışında bir karar verilmesi. 3. Sanığın duruşmadan savuşması. 4. Sanığın istinabe yoluyla sorgusu. 5. Sanığın kaçak olması.

Evet, kamu davasında ilk duruşmanın 6 ay sonra yapılması mümkündür. Dava açıldıktan sonra, mahkemenin yoğunluğuna göre en kısa sürede duruşma davetiyesi taraflara ulaştırılır ve duruşma günü belirlenir.

İcra davasında ilk duruşma, aşağıdaki aşamalardan oluşur: 1. Dilekçe ve Belgeler: Alacaklı, icra mahkemesine başvurarak borçlu hakkında icra takibi başlatır ve gerekli belgeleri sunar. 2. Mahkeme İncelemesi: Mahkeme, başvuruyu değerlendirir ve icra takibini başlatır. 3. Tebligat: Borçluya tebligat gönderilir ve onun itiraz etme hakkı doğar. 4. Duruşma: Belirlenen tarihte duruşma yapılır ve her iki taraf da savunmalarını yapma fırsatı bulur. 5. Karar: Mahkeme, borçlunun mal varlıklarına haciz uygulanmasına karar verebilir veya itirazı değerlendirerek davayı sonlandırabilir.

HMK'nın 140. maddesi, hukuk muhakemelerinde ön inceleme duruşmasını düzenler: Buna göre, ön inceleme duruşmasında hakim: 1. Dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; 2. Tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder; 3. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder; bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin eder; 4. Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıklarını, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğunu tutanakla tespit eder ve bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır.

"Vareste kalmak" deyimi, bir şeyi yapıp yapmamakta özgür bırakılmak anlamına gelir. Bu durum şu durumlarda ortaya çıkabilir: 1. Hukuki bağlamda: Mahkemede bir taraf, ifadesi daha önce alınmışsa, mahkeme salonunda hazır bulunmaktan muaf tutulabilir, yani "duruşmadan vareste" kalabilir. 2. Genel kullanım: Herhangi bir kişi, belirli bir eylemden veya sorumluluktan muaf tutulduğunda da "vareste kalmak" ifadesi kullanılabilir.

Narin Güran cinayetine ilişkin davanın bir sonraki duruşması 26 Aralık 2024 tarihinde saat 09.00'da yapılacaktır.

İcra itirazının kaldırılması süreci, genellikle tek duruşmada tamamlanır.

Evet, duruşma çakışması geçerli bir mazerettir. Birden fazla mahkemede taraf veya vekil olan bir kişinin duruşmalarının aynı güne ve saate denk gelmesi durumunda, bu durum mazeret olarak kabul edilir ve mahkemeye mazeret dilekçesi sunulması gerekir.

CMK'nın 191 ve 192 maddeleri ile 193 ve 195 maddeleri birlikte şu şekilde uygulanır: 1. CMK'nın 191. maddesi, duruşmanın başlangıcını düzenler ve sanığın ve müdafiinin hazır bulunup bulunmadığının tespit edilmesini, tanıkların duruşma salonundan çıkarılmasını ve iddianamenin okunmasını içerir. 2. CMK'nın 192. maddesi, sanığın sorgusunu düzenler ve bu işlemin nasıl yapılacağını belirler. 3. CMK'nın 193. maddesi, sanığın duruşmada hazır bulunmaması durumunu düzenler ve sadece kanunun ayrık tuttuğu hâller dışında, sanık gelmeden duruşmanın yapılamayacağını belirtir. 4. CMK'nın 195. maddesi, suçun yalnız veya birlikte adli para cezasını veya müsadereyi gerektirdiği durumlarda, sanık gelmese bile duruşmanın yapılabileceğini öngörür.

Diyarbakır'da öldürülen Narin Güran'ın duruşmasında mahkeme başkanı şu ifadeleri kullandı: "Allah ne verdiyse gidiyoruz. Sabaha kadar buradayız".

Dahil davalı, duruşmaya katılmak zorunda değildir, çünkü davaya müdahil olan ancak davanın herhangi bir tarafında taraf olmayan bir kişidir.

İYUK'a göre duruşma, aşağıdaki hallerde yapılır: 1. İptal davaları: Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan her türlü iptal davalarında duruşma yapılması zorunludur. 2. Tam yargı davaları: Yirmibeşbin Türk Lirasını aşan tam yargı davalarında, tarafların talebi üzerine duruşma yapılır. 3. Vergi davaları: Tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı yirmibeşbin Türk Lirasını aşan vergi davalarında duruşma istenebilir. Ayrıca, hakim re'sen duruşma yapılmasına karar verebilir ve bu yetki hem ilk derece mahkemelerinde hem de üst yargı yerlerinde geçerlidir.

Evet, avukatın aynı gün birden fazla duruşmada bulunması mazeret olarak kabul edilebilir. Avukat, geçerli bir sebep göstererek duruşmaya katılamayacağını mahkemeye bir mazeret dilekçesi ile bildirebilir.

Duruşma tarihinde Türkiye'de olmayan bir tanık, ses ve görüntü nakli yöntemiyle dinlenebilir. Ayrıca, tanık istinabe yoluyla da dinlenebilir; bu durumda tanığın nerede, hangi gün ve saatte dinleneceği hususu taraflara tebliğ edilir.

CMK 210, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 210. maddesi anlamına gelir ve "Duruşmada Okunmayacak Belgeler" başlığını taşır. Bu madde iki fıkradan oluşur: 1. Birinci fıkra: Olayın delili bir tanığın açıklamalarından ibaretse, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir ve daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez. 2. İkinci fıkra: Tanıklıktan çekinebilecek olan kişi, duruşmada tanıklıktan çekindiğinde, önceki ifadesine ilişkin tutanak okunamaz.

İş mahkemesinde ilk duruşmada genellikle şu adımlar izlenir: 1. Kimlik tespiti: Hakim, tarafların kimlik bilgilerini doğrular. 2. Davanın açıklanması: Hakim, davanın konusunu ve tarafların taleplerini özetler. 3. Dava ve cevap dilekçelerinin okunması: Dava ve cevap dilekçeleri mahkemeye sunulur ve okunur. 4. Uzlaşma teklifi: Hakim, tarafları uzlaşmaya davet eder. 5. Delillerin tartışılması: Taraflar ellerindeki belgeleri ve delilleri mahkemeye sunar, hakim bu delillerin dosyaya girip giremeyeceğine karar verir. 6. Tanıkların dinlenmesi: Gerekli görülürse tanıkların dinlenmesine karar verilir ve taraflara tanık bilgilerini sunması için süre verilir. 7. Sonraki duruşmanın belirlenmesi: Hakim, eksik kalan işlemler için yeni bir duruşma tarihi belirleyebilir.

Duruşma hazırlık tutanağı, davanın açılması ile birlikte mahkeme tarafından duruşma öncesinde hazırlanır.

İlk duruşmada karar çıkması mümkündür, ancak bu durum davanın karmaşıklığına ve delillerin toplanmasına bağlı olarak değişir. Ceza davalarında, ilk duruşmada karar, tüm ifadeler alınmış ve eksik bir işlem yoksa, savcı mütalaasını açıkladıktan sonra verilebilir; sanık müdafiinin yazılı savunma için zaman talep etmemesi ve sözlü savunmayı yapması durumunda karar kesinleşir. Hukuk davalarında ise ön inceleme duruşması yapılır ve bu aşamada karar verilmesi nadirdir; genellikle tahkikat aşamasına geçilerek delillerin incelenmesi ve tarafların son beyanlarının alınması sonrası hüküm verilir.

İdare mahkemesinde ilk duruşmada mahkeme, duruşmanın yapılmasından itibaren 15 gün içinde kararını verir. İlk duruşmanın ardından başka bir duruşma günü verilmez. Duruşmada yapılanlar şunlardır: 1. İdari dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesi: Mahkeme, öncelikle usuli bir eksiklik olup olmadığını kontrol eder ve eksiklik yoksa dilekçeyi dava açılan idari merciye gönderir. 2. Tanık dinlenmesi ve delillerin değerlendirilmesi: İdare mahkemesinde tanık dinlenmesi ve ifade alınması gibi bir yöntem yoktur, ancak tüm bilgi ve belgeler toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yapılabilir veya keşif gerçekleştirilebilir. 3. Kararın tebliği: Duruşma sonunda mahkeme, duruşmayı bitirir ve taraflara gerekçeli kararını tebliğ eder.

Bölge idare mahkemesinde bir davanın kaç duruşmada biteceği, davanın niteliğine ve karmaşıklığına bağlı olarak değişir. Genel olarak, duruşma süreci 6 ay ile 1 yıl arasında tamamlanır.

Duruşmada yapılan beyanlar, belirli koşullar altında ispatlanabilir. 1. İmza Olmaması Durumu: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na göre, duruşma tutanakları resmi belge niteliğinde olduğu için, kanunda öngörülen istisnai haller dışında imzasız olsa bile beyan sahibini bağlar. 2. Delil Olarak Kabul Edilmesi: Ceza muhakemesinde, tanık beyanı da dahil olmak üzere her türlü delil, hukuka uygun bir şekilde elde edilmişse ispat vasıtası olarak kullanılabilir. 3. Yalan Tanıklık: Yalan tanıklık suç olarak tanımlanmış bir fiil olduğundan, tanık beyanlarının her zaman sorgulanması ve şüphe durumunda sanığın lehine değerlendirilmesi gerekir.