DolaşımSistemi

En tehlikeli dolaşım sistemi hastalıklarından bazıları şunlardır: İnme (felç). Kalp yetmezliği. Koroner arter hastalığı (kalp damar tıkanıklığı). Ateroskleroz (damar sertliği). Dolaşım sistemi hastalıklarının belirtileri varsa bir hekime danışılması önerilir.

Dolaşım sisteminde kalp ve kan damarları dışında lenf sistemi bulunur. Lenf sisteminin yapıları: Lenf damarları. Lenf düğümleri. Lenf kanalları. Lenf organları.

Duvar kenarında oturmanın neden zararlı olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, uzun süre oturmanın genel olarak zararlı olabileceği bilinmektedir. Uzun süre oturmanın zararları: Sağlık sorunları: Diyabet, kardiyovasküler rahatsızlıklar ve bazı kanser hastalıkları riskini artırabilir. Kan dolaşımı: Kan akışını yavaşlatarak kan pıhtılaşması riskini artırabilir. Fiziksel kondisyon: Solunum ve dolaşım sistemi yetersizliğine yol açabilir. Sırt ve eklem sorunları: Özellikle kötü oturma pozisyonu veya ergonomik olmayan sandalyelerde, sırt ve eklem sorunlarına neden olabilir. Oturma süresini azaltmak için, gün içinde daha fazla hareket etmek ve pozisyonları değiştirmek önerilir.

Büyük dolaşım ve küçük dolaşım, her kalp atışında birer kez gerçekleşir. Küçük dolaşım (akciğer dolaşımı): Kalbin sağ karıncığından çıkan karbondioksit yüklü kan, pulmoner arter ile akciğerlere gönderilir. Büyük dolaşım (sistemik dolaşım): Kalbin sol karıncığından çıkan oksijen bakımından zengin kan, aort damarı aracılığıyla vücuda dağılır. Bu döngüler, kalbin ritmik kasılmasıyla sürekli olarak devam eder.

Kalpte toplardamarlar, sağ kulakçığa (atrium) açılır. Vücuttan toplanan kanı sağ kulakçığa getiren iki büyük toplardamar sistemi vardır: Superior vena kava. Inferior vena kava. Ayrıca, akciğerlerden gelen temiz kanı taşıyan akciğer toplardamarı (pulmoner ven) da bulunur.

Baroterapi, artan veya azalan atmosferik basıncın vücut üzerindeki etkisiyle fizyoterapi sağlar. Genel baroterapi, Büyük Sovyet Ansiklopedisi'ne göre, dekompresyon hastalığı, solunum yollarının pürülan olmayan iltihaplı hastalıkları ve bronşiyal astım için endikedir. Lokal baroterapi ise obliteran endarterit, anjiyospazmlar, miyalji ve nevralji gibi durumlarda önerilir. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), baroterapinin yalnızca dekompresyon hastalığının tedavisinde etkili olduğunu kanıtladığını, ancak HIV/AIDS, Alzheimer hastalığı, astım gibi hastalıkların tedavisinde etkililik ve güvenlik kanıtı olmadığını belirtmektedir. Baroterapi, bilimsel olarak kanıtlanmış bir tedavi yöntemi değildir ve bazı ciddi yan etkilere yol açabilir.

Kalp, oksijenini (O2) aort damarından ayrılan koroner atardamarlardan alır. Kalbin kendi içinde bir sistemi bulunur. Ayrıca, kalp dokularının da besin ve oksijene ihtiyacı vardır.

Dolaşım sistemi hastalıkları şunlardır: Kalp yetmezliği. Kalp kapak hastalıkları. Koroner arter hastalığı. Kardiyak ritim bozukluğu. Hipertansiyon. Vaskülit (damar iltihabı). Ateroskleroz. İnme. Konjenital kalp hastalıkları. Periferik damar hastalıkları.

Dolaşım sisteminde dört ana yapı bulunmaktadır: 1. Kalp: Dolaşım sisteminin merkezidir ve kanı pompalar. 2. Kan damarları: Üç ana türü vardır: - Atardamarlar (arterler): Kalpten çıkan, oksijenli kanı organlara taşır. - Toplardamarlar (venler): Oksijeni tükenmiş kanı kalbe geri getirir. - Kılcal damarlar: Atardamarlar ile toplardamarları birbirine bağlar ve madde alışverişinin gerçekleştiği ince damarlardır. 3. Kan: Alyuvarlar, akyuvarlar, trombositler ve plazmadan oluşur. 4. Lenf sistemi: Dolaşım sistemine destek olarak hücreler arası sıvıyı toplar ve bağışıklığı destekler.

Dolaşım sistemi, sporda birkaç önemli işlevi yerine getirdiği için önemlidir: Kaslara oksijen ve besin maddesi temini: Egzersiz sırasında kaslar daha fazla oksijen ve besin maddesine ihtiyaç duyar. Vücut sıcaklığının düzenlenmesi: Uzun süreli egzersizlerde dolaşım sistemi, vücut sıcaklığının normal değerler arasında tutulmasına yardımcı olur. Atık ürünlerin uzaklaştırılması: Metabolik faaliyetler sonucu ortaya çıkan artık maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Kalp ve damar sağlığı: Düzenli spor yapmak, kalp ve dolaşım sistemi üzerinde olumlu etkiler yaratır, kalbin daha verimli çalışmasını sağlar.

Dolaşım dönme, bulmacalarda "deveran" olarak yanıtlanabilir. Ayrıca, "dolaşım dönme" ifadesi, tıpta "akut dolaşım bozukluğu" anlamında da kullanılabilir.

Profeksiyon, astrolojide kullanılan bir öngörü tekniğidir ve "yıl yöneticiliği" olarak da bilinir. Profeksiyonun bazı özellikleri: Hesaplama: Doğduğumuz yıl 1. ev kabul edilir ve her yıl bir ev ilerlenir. Geçerlilik: Genel olarak doğum günü ve saatinden bir sonraki doğum günü ve saatine kadar geçerlidir. Önemi: Profeksiyon yılında, o evin konuları kişinin yaşamında öne çıkar ve bu evin yöneticisi önemli hale gelir. Profeksiyon, astrolojik yorumların bir parçasıdır ve bilimsel bir temeli yoktur.

Periferi, "çevre, kenar, dış bölge" anlamına gelir ve genellikle şehir planlamasında, coğrafyada ve sosyolojide kullanılır. Vasküler ise "damar" anlamına gelir. Periferik vasküler hastalığı terimi her ne kadar kan damarlarını etkileyen bozuklukları içine alsa da, çoğunlukla periferik arter hastalığı ile eşanlamlı olarak kullanılır.

Kalp, kendi içinden geçen kanla değil, aort damarından ayrılan sağ ve sol koroner arterler aracılığıyla beslenir. Sağ koroner arter, genellikle kalbin sağ tarafını ve alt duvarını besler. Sol ana koroner arter, kısa bir mesafeden sonra sol ön inen arter (LAD) ve sirkumfleks arter (Cx) olarak ikiye ayrılır.

Atardamarların kalın duvarlı olmasının birkaç nedeni vardır: Basınç direnci. Esneklik ve geri tepme. Oksijen dağıtımı. Yapısal destek. Darbe üretimi.

"Dolaşım sistemi 15 made" ifadesine dair doğrudan bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, dolaşım sistemi ile ilgili bazı temel bilgiler şunlardır: Dolaşım sistemi, vücuttaki kan akışını düzenleyen ve organların oksijen, besin maddeleri, hormonlar ve diğer bileşenlere ulaşmasını sağlayan hayati bir yapıdır. Dolaşım sistemi üç ana bileşenden oluşur: kalp, kan damarları ve kan. Kalp, kanı damarlar yoluyla tüm vücuda pompalayan kas yapılı bir organdır. Kan damarları üç temel gruba ayrılır: atardamarlar (arterler), toplardamarlar (venler) ve kılcal damarlar. Kan, plazma, alyuvarlar, akyuvarlar ve trombositlerden oluşur. Dolaşım sistemi iki ana bölümden oluşur: sistemik dolaşım (büyük dolaşım) ve pulmoner dolaşım (küçük dolaşım).

Açık ve kapalı dolaşım sistemi arasındaki temel farklar şunlardır: Kılcal damarlar: Açık dolaşım sisteminde kılcal damarlar bulunmaz, kapalı dolaşım sisteminde ise kan ile hücre arasındaki madde alışverişi kılcal damarlarda gerçekleşir. Kan akış hızı: Açık dolaşım sisteminde kan akış hızı düşüktür, kapalı dolaşım sisteminde ise kan akışı daha hızlıdır. Canlı örnekleri: Açık dolaşım sistemi yumuşakçalar, eklembacaklılar ve derisidikenlilerde; kapalı dolaşım sistemi ise toprak solucanı, ahtapot, bazı omurgasız hayvanlar ve bütün omurgalı hayvanlarda görülür. Metabolizma hızı: Açık dolaşım sistemine sahip canlıların metabolizması yavaştır, kapalı dolaşım sistemine sahip canlıların metabolizması ise hızlıdır.

Bulbus arteriosus, balıkların dolaşım sisteminde bulunan, armut şeklinde bir odacıktır. Bu yapı, bir tür "kapasitör" olarak işlev görür ve solungaç kemerlerine sürekli kan akışını sağlar. Ayrıca, bulbus arteriosus, omurgalı embriyolarında aortik kemerlerin çıktığı, birçok alt omurgalı yetişkinde ise aortun genişlemiş kısmı olarak da tanımlanır.

Hayır, küçük dolaşımda kalp ve vücut kılcalları arasında madde alışverişi olmaz. Küçük dolaşım (akciğer dolaşımı), kanı kalp ile akciğerler arasında taşır ve amacı kanın temizlenmesini sağlamaktır. Madde alışverişi, kılcal damarlar aracılığıyla gerçekleşir ve bu damarlar, atardamarlarla toplardamarlar arasında yer alır.

Koroner dolaşım, kalp kasını (miyokard) besleyen atardamarlardaki ve toplardamarlardaki kan dolaşımıdır. Koroner dolaşımın unsurları: Koroner arterler. Kardiyak ven (toplardamarlar). Koroner arterler, aort kapağının hemen üzerinden çıkan sağ ve sol koroner arter olmak üzere iki tanedir. Koroner dolaşımın kesintiye uğraması, kalp kasının oksijen açlığı nedeniyle hasar görmesine (miyokard enfarktüsü) yol açar.