Deyimler

"Kurt gibi açım" ifadesi, büyük bir istekle duyulan açlık hissini anlatır. Bu deyim, Türkçede "açlıktan ölüyorum" veya "çok açım" demenin renkli bir yoludur. Deyimin kökeni, kurtların vahşi doğada hayatta kalmak için gösterdikleri içgüdüsel ve kararlı avlanma biçimine dayanır. Örnek cümleler: "Sabah kahvaltı yapmadım, şimdi kurt gibi açım." "Yüzmeden çıktım, kurt gibi açım, bana ne bulursan getir!" "Dersler o kadar uzundu ki, hepimiz kurt gibi acıktık."

"Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek" deyimi, bir konuda zaafı olanlara bunu hatırlatmak anlamına gelir. Bu deyimin kökeni, Heriko adlı tembel bir eşeğin sahibinin onu hızlandırmak için bir oltaya karpuz kabuğu takması ve eşeğin bu kabuğa doğru giderek daha fazla ilerlemesiyle ilgili bir hikayeye dayanır. Bu deyim, karşıdaki kişiye "eşek" demek anlamına gelmez; sadece bir deyim olarak kullanılır.

"Sinek gibi avlanmak" ifadesinin anlamına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "sinek avlamak" deyimi, genellikle bir kişinin, küçük, önemsiz veya gereksiz bir işe zaman harcaması, boşuna bir uğraşta bulunması anlamında kullanılır. Ayrıca, ticarette kullanılan bir deyim olup, yapılacak bir iş bulamama, müşterinin gelmemesi, boş kalma ve benzeri anlamlara da gelir.

Dallanıp budaklanmak deyimi, bir durumun büyüyerek içinden çıkılmaz bir hale gelmesinin anlatılması için kullanılır. Dallanma ve budaklanma kavramları, bu deyimin anlamını oluşturan unsurlardır: Dallanma: Bir konunun ayrıntılara kaçarak genişlemesi. Budaklanma: Karmaşık bir yapı kazanması.

"Gerçek yüzünü göstermek" deyimi, sakladığı düşüncelerini sonradan ortaya koymak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Gerçek yüzünü göstermesi çok uzun sürmedi." "O olay, insanların gerçek yüzünü göstermesi için bir sınav oldu."

Hak getire, "yoktur, bulunmaz, ne arar, Allah vermemiştir" anlamlarında kullanılan bir deyimdir.

Hayır, "baba yadigarı" bir deyim değildir. "Baba yadigarı" ifadesi, babadan kalan, baba döneminde yapılmış ve babanın hatırasını taşıyan anlamına gelir.

Ağzı kulaklarına varmak deyimi, bir olay veya alınan haber sonrasında çok sevinmek anlamında kullanılır. Deyimin kullanıldığı bazı cümle örnekleri şunlardır: "Yarın annesinin Ankara'dan geleceğini duyunca ağzı kulaklarına vardı." "Yeşim İngilizce sınavından 100 puan alınca ağzı kulaklarına vardı." "Çok kısa bir zaman sonra okulu bitireceğini duyunca ağzı kulaklarına vardı." "Sevdiği adamdan evlilik teklifi alınca ağzı kulaklarına vardı." "Tuttuğu takım maçı kazanınca ağzı kulaklarına vardı." "Okulu yüksek notla bitirince ağzı kulaklarına vardı." "Yarın ağabeyinin İngiltere'den döneceğini öğrenince ağzı kulaklarına vardı." "Çok yakın bir zamanda buradan taşındığımızı öğrenince ağzı kulaklarına varacak." Ayrıca, mutsuz olduğu bir zamanda gelen bir habere çok sevinmek anlamında da kullanılabilir.

Evet, "alaşağı etmek" mecazdır. Türk Dil Kurumu'na göre "alaşağı etmek" deyiminin mecaz anlamı "kötülemek, değersiz göstermek"tir.

Kulağı kesik olmak deyimi, Bektaşi tarikatına kabul edilen dervişlerin kulağına, öğrendiklerinin hatırlanması için küpe takılmasına dayanır. Zamanla bu deyim, "görmüş geçirmiş, çok deneyimli" insanları tanımlamak için kullanılmaya başlandı.

Boyun eğmek, TDK'ye göre isteyerek veya istemeyerek uymak, katlanmak anlamına gelir. Ayrıca, boyun eğmek deyimi şu anlamlara da gelir: yenilgiyi kabul etmek; bir şeyi istemeden onaylamak; zorla razı olmak; çaresiz kalmak; eli kolu bağlı olmak.

"Düşündüren Deyimler" kitabı, 7-10 yaş arası çocuklar için uygundur. Kitap, her deyim için bir hikaye içermektedir.

4. sınıf Türkçe ders kitabının 142. sayfasında yer alan içerikler, kullanılan ders kitabı yayınevine göre değişiklik gösterebilir. Tuna Yayınları: 4. Sınıf Tuna Yayınları Türkçe Ders Kitabı'nda 142. sayfada bazı soruların cevapları yer almaktadır. MEB Yayınları: 4. Sınıf MEB Yayınları Türkçe Ders Kitabı'nda 142. sayfada cevapların yanı sıra, "Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsünün sınıfça söylenmesi ve metnin konusunun tahmin edilmesi gibi etkinlikler bulunmaktadır. Özgün Yayınları: 4. Sınıf Özgün Yayınları Türkçe Ders Kitabı'nda 142. sayfada, metnin ana hatlarıyla anlatılması ve "Ben kimim?" sorularının yanıtlanması gibi etkinlikler yer almaktadır. Daha fazla bilgi için ilgili ders kitabı yayınevinin resmi kaynaklarına başvurulması önerilir.

Ağzında bakla ıslanmamak deyimi, sır saklamamak, gizli kalması gereken bir olayı hemen başkalarına anlatmak, gizleyememek anlamlarına gelir. Bu deyim, aynı zamanda çok konuşmak ve dedikoducu olmak anlamında da kullanılabilir.

Affına sığınmak deyimi, Türkçede "hoşgörünüze güvenerek" anlamında kullanılan bir nezaket sözüdür. Ayrıca, dini bağlamda "affına sığınmak" ifadesi, Allah'tan günahların bağışlanmasını istemek anlamına gelir.

Ağız değiştirmek, daha önce söylenen bir sözün tam aksini söylemek, savunulan bir fikri değiştirmek veya sözünde durmamak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Kendi çıkarları için ağız değiştiren insanlardan nefret ederim." "O kadar çok ağız değiştirdin ki artık neye ve kime inanacağımı bilmiyorum." "Babasını görünce korkusundan ağız değiştirdi." "Mahkemedeki ikinci duruşmada ağız değiştirdi."

Gark etmek kelimesi, TDK'ye göre "batırmak, boğmak" anlamına gelir. Ayrıca, bir kişiye bir şeyi bol bol vermek anlamında da kullanılır. Cümlenin gidişatına göre farklı anlamlar da kazanabilir.

Ö harfi ile başlayan bazı deyimler: Öbür (öteki) dünya: Ahiret, insanların öldükten sonra gidecekleri âlem. Öç almak: Yapılan bir kötülüğün acısını aynı derecede bir kötülük yaparak çıkarmak. Ödü kopmak (patlamak): Çok korkmak. Öküzün altında buzağı aramak: Kimi sebepler, bahaneler uydurarak suç ve suçlu bulma çabasında olmak. Ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek): Umutsuz bir bekleyişi anlatmak için kullanılır. Ölmek var, dönmek yok: "Neye mal olursa olsun, iş sonuna kadar götürülecektir, yapılmasından kaçınılmayacaktır" anlamında kullanılır. Ölü fiyatına: Yok pahasına, değerinden çok ucuza. Ölü mevsim: İşin veya alışverişin az olduğu, durgun geçtiği zaman dilimi. Ölüm Allah'ın emri: 1. Herkes ölecek, ölüm mukadderdir. Ölümü göze almak: Yaptığı iş uğruna ölmekten korkmamak, yürekli davranmak. Daha fazla Ö harfi ile başlayan deyim için dilbilgisi.net ve deyimlerimiz.com gibi kaynaklara başvurulabilir.

"Kulak vermek" bir deyimdir. Deyimler, toplumda yaygın olarak kullanılan ve genellikle figüratif anlamları olan söz öbekleridir. Atasözü veya özdeyiş değildir.

"Adımlayarak gezmek" ifadesinin anlamına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "adım adım gezmek" deyimi, her tarafı dolaşıp görmek anlamına gelir. Örnek cümleler: "İstanbul'u boş bir zamanımda adım adım gezmek istiyorum." "İmkanım olsa da, dünyayı adım adım gezebilsem."