Değerler

"Canından giden canım sana bir şey olsun istemem" ifadesi, birinin çok sevdiği veya değer verdiği bir şeyin zarar görmesini istememek anlamına gelir.

Tekvando yemini, tekvando uygulamaya başlayan herkesin etmesi gereken, beş ilkeye dayanan bir yemindir: 1. Tekvando kurallarına uymak. 2. Efendilere ve üstlere saygı göstermek. 3. Tekvandoyu asla kötüye kullanmamak. 4. Özgürlük ve adaletin savunucusu olmak. 5. Daha barışçıl bir dünya inşa etmek.

Saygı ile ilgili bir şiir örneği: Saygı Saygılı ol büyüklerine, Sevsin seni dünya alem. Saygılı ol doğaya, Sevsin seni kul Muhammed. Saygılı olursan iyilikler seninle, Kötülükler uzağında. Seversen küçüklerini, Saygı seninle.

"Gidi kız" ifadesi, yaramazlık yapan küçük çocuklar için söylenen bir kelime olarak kullanılır. Ayrıca, "gidi" kelimesi genel olarak "ahlaksız, pezevenk" anlamında da kullanılır ve bu bağlamda "seni gidi seni" şeklinde bir serzeniş ifadesi olarak da kullanılabilir.

Koruk üzümün sabırla helva olması, atasözünde ifade edildiği gibi, sabırlı davranmanın her durumda başarıya ulaşmada önemli olduğunu vurgular. Bu süreçte koruk, önce tatlı üzüme dönüşür, ardından üzüm suyundan pekmez ve pekmezden helva yapılır. Dolayısıyla, başlangıçta ekşi ve olgunlaşmamış olan koruk, sabır ve emekle tatlı ve kullanılabilir bir hale gelir.

Sözünü tutmak ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Adam olana bir söz yeter". 2. "Ağanın gözü, yiğidin sözü". 3. "Söz ağızdan bir kere çıkar". 4. "Yiğit sözünde durur". 5. "Söz namustur".

Ahlak felsefesinde iyi ve kötü kavramları şu şekilde tanımlanabilir: İyi. Kötü. İyi ve kötü kavramları, toplumdan topluma, çağdan çağa ve bireyden bireye değişiklik gösterebilir. Ahlak felsefesinde iyi ve kötünün mahiyeti üzerinde farklı teoriler geliştirilmiştir. Bu teorilerden bazıları şunlardır: Deontoloji. Erdem etiği. Ayrıca, bazı kültürlerde kötülük, iyinin karşıtı olarak görülür ve yok edilmesi gereken bir şey olarak kabul edilir.

"Herkes ettiğini bulur" sözü, bir durumun nasıl sonuç doğuracağının işin başında belli olduğu ve kötülük düşünenin bu kötülüğün karşılığını mutlaka alacağı durumlarda söylenir.

"Kanaatkar olmak, sağlık ve çalışkanlık yaşam için yeterlidir" cümlesiyle ilgili 50 kelimelik bir metin: Bu söz, Goethe'ye aittir ve hayatın gerçek zenginliğinin maddi varlıklar değil, içsel değerler olduğunu vurgular.

"Acele ile yapılan işlerde nedamet olur" ifadesi, "Acelede nedamet, düşünmekte selamet vardır" atasözünün bir parçasıdır. Bu atasözü, aceleyle girişilen işlerde, iş için yeterli düşünme ve planlama süresi ayrılmadığı için mutlaka eksiklikler ortaya çıkacağını ve yapılan işin istenildiği gibi sonuçlandırılamayacağını; bunun sonucunda da pişmanlıklar yaşanacağını ifade eder. Aksine, düşünülerek ve planlama yapılarak girişilen işlerin düzgün olacağını ve planlanan hedeflere ulaşacağını belirtir.

"Sakla samanı, gelir zamanı" atasözü, elimize geçen her şeyin bir gün mutlaka işe yarayabileceğini anlatır.

"Terzinin sözü" olarak bilinen atasözü "Terzinin işi kötü, ayıbını örten ütü" şeklindedir. Bu atasözü, mesleğini icra eden usta kişilerin yaptığı hataları gizlemeyi ve olumsuz yönleri arka plana atmayı bildiklerini ifade eder.

"İhtiyarın (veya eşkıyanın) düşkünü, beyaz (hasa) giyer kış günü" atasözü, daha önce iyi bir durumda olan kişinin bu konumunu kaybettiğinde uygun olmayan, yersiz davranışlar sergileyeceğini ifade eder.

"Arpa eken buğday biçmez" atasözü, kötü bir davranışta bulunan insanın iyilik göremeyeceği anlamına gelir. Ayrıca, bu atasözü şu anlamlara da gelebilir: Yapılmaya çalışılan işin üzerinde yeterince durulmadığında iyi bir sonuç elde edilemez. Gerçeğe önem vermeden hayal kuranlar, bir gün hayal kırıklığına uğrarlar.

"Nerde birlik, orda dirlik" atasözü, duygu, düşünce ve inanç birliğinin olduğu yerlerde dirlik ve düzenliğin de bulunacağını ifade eder. Kompozisyon anlamı olarak ise bu atasözü, insanların mutlu, huzurlu, başarılı ve uyumlu bir hayat sürdükleri toplumları tanımlamak için kullanılabilir.

"Maruz görmek" ifadesi, "hoş görmek, bağışlamak, affetmek" anlamına gelir.

Şehir ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Şehirde eşek bile makamla anırır". Bu atasözü, kentte önemsiz sayılan işlerin bile belli bir düzen içinde görüldüğünü ifade eder. 2. "Bağdat gibi şehir olmaz, kardeş gibi yar olmaz". 3. "Herkes kendi kapısının önünü süpürse, şehir kısa sürede temiz olur".

Canı tatlı olan kişiye "sıkıntıya ve acıya katlanmak istemeyen" denir.

"Acı patlıcanı kırağı çalmaz" atasözü, herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumların etkilemeyeceğini ifade eder.

"Öpülecek el ısırılmaz" atasözü, saygı gösterilmesi gereken kişilerin incitilmemesi gerektiğini ifade eder.