Değerler

"Çok mal haramsız olmaz" atasözü, çok paranın haramsız olmayacağını ifade eder.

"Tekin olmayan" ifadesi, güvenilir veya dürüst olmayan, şüpheli veya tehlikeli durumları tanımlamak için kullanılır.

"Bir ağaçta gül de biter, diken de" atasözü, bir aileden hem iyi hem de kötü insanların çıkabileceğini ifade eder.

"Başa gelene katlanmak" ifadesi, kaçınılmaz yıkımlara katlanmaktan başka çare olmadığını ve bu durumda sabırlı olunması gerektiğini ifade eden bir atasözüdür.

Davranış listesi, en az beş temel davranış içermelidir. Bu davranışlar şunlardır: 1. Dürüst ve güvenilir olmak. 2. Güzel ahlaklı olmak. 3. Yardımsever ve paylaşımcı olmak. 4. Güler yüzlü olmak. 5. Sabırlı ve merhametli olmak. Ayrıca, eğitim kurumlarında davranış notları genellikle 1 ile 5 veya 1 ile 10 arasında bir ölçekle verilir.

Fedakarlığı anlatan kısa bir hikaye örneği: Bir gün parkta oynayan küçük bir köpek yavrusu, aniden saldırgan bir kediyle karşı karşıya kalır. Bu hikaye, fedakarlığın en saf ve içgüdüsel örneklerinden birini gözler önüne serer.

"Bol bol yiyenin bel bel bakması" atasözü, kazandığını ölçüsüzce harcayan ve ilerisi için bir şey artırmayan kişinin, kazançsız kaldığında acıklı bir duruma düşeceğini ifade eder.

"Etme bulma dünyası" deyimi, "kötülük eden kötülük bulur" anlamına gelir.

Bilgecan Dede, Keloğlan'a çeşitli konularda bilgiler ve öğütler verdi. Bunlar arasında: - İcatlar ve iksirler yapmak. - Kitap okumak ve kendini geliştirmek. - Doğruluk, dürüstlük ve iyilik gibi değerleri öğretmek.

Şahsiyet sahibi bir insan şu şekilde davranır: 1. Örnek Olmak ve Örnek Almak: Başkalarına örnek olur ve başkalarının da kendisine örnek almasını sağlar. 2. Adaletli Olmak: Her durumda adaleti ayakta tutar, iç ve dış dünyasında dengeli ve doğru bir birey olur. 3. İffet ve Hayâ Sahibi Olmak: Hayatının her alanında iffetli ve edepli bir tavır sergiler. 4. Sabırlı Olmak: Karşılaştığı zorluklar karşısında sabırlı davranır. 5. Emanete Riayet Etmek: Emanetlere sadık kalır ve güvenilir bir insan olur. 6. Allah'a Yakın Olmak: Allah'ın rızasını gözeten, samimi bir niyetle hareket eder. 7. Geniş Bakış Açısına Sahip Olmak: Küçük detaylara takılmaz, büyük olayların farkındadır.

“Çalma elin kapısını, çalarlar kapını” anlamı şöyledir: Kimseye kötülük yapma, kimseyi arkasından çekiştirme, bu tür hareketlerden kaçın. Bu söz, atasözü olarak kullanılmaktadır.

“İnsanın elindeki kir nasıl yıkandığında gidiyorsa, para da o şekilde insanın elinde kalmıyor” atasözü, insanların bütün ömürlerini paraya bağlamamaları gerektiğini ifade eder. Bu söz, elde kalan paranın bir işe yaramayacağını, harcanmasının ise faydalı olacağını vurgular.

Japonların saygılı olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Sosyal Hiyerarşi ve Nezaket: Japonlar, örfe ve sosyal hiyerarşiye büyük önem verirler. Bu, onların toplum içinde saygılı ve disiplinli olmalarını sağlar. 2. Eğitim ve Kültür: Japonlar, öz disiplin ve adabı toplum içinde yüksek düzeyde gözetirler. 3. Dini İnançlar: Japonlar, Şintoizm ve Budizm gibi dinlerin etkisiyle geleneksel olarak daha dindardır ve bu da saygı kavramını pekiştirir. 4. Toplumsal Sorumluluk: Japonlar, bireyin iyiliğinden önce toplumun iyiliğine odaklanırlar, bu da genel bir saygı ve sorumluluk bilinci yaratır.

Modest bir kadın, kendini fazla övmeyen, alçakgönüllü ve gösterişten uzak bir tutum sergileyen kadın anlamına gelir.

"Gün Ola Harman Ola" atasözü, sabretmenin yararını anlatır.

“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” atasözü, söylenen bir yalanın çok geçmeden ortaya çıkacağını ifade eder. Bu atasözünün hikayesi, Fatih Medresesi'nde geçen bir olaya dayanır.

Ahlaksız, ahlak kurallarına uymayan, dürüst davranmayan, kötü huylu ve terbiyesiz kişilere denir. Töreye, geleneklere, ahlaki kaidelere ve görgü kurallarına uymayan kişiler de "ahlaksız" olarak nitelendirilir. Ayrıca, kendi ahlak anlayışının diğerlerininkinden üstün olduğunu sanıp bunu zorla kabul ettirmeye çalışan kişiler için de "ahlaksız" kelimesi kullanılabilir. Ahlaksız olmak matematiksel rakamlarla belirlenmiş bir değerlendirme değildir; bu durum, kişinin tabiatı, ev ve çevre eğitimi, imanı gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir.

"Bedava peynir sadece fare kapanında olur" atasözü, hayatta hiçbir şeyin bedava olmadığını ve başkalarından bedavaya bir şey alamayacağımızı ifade eder. Bu söz, tanımadığımız kişilerin bize sunduğu iyiliklerin arkasında bir tuzak olabileceğini ve bu tür durumlarda dikkatli olmamız gerektiğini vurgular.

Fedakârlık ve özveri kavramları birbirine yakın anlamlara sahip olsa da bazı farklılıklar içerir: - Fedakârlık, kişinin kendi çıkarlarını veya ihtiyaçlarını geri plana atarak başkalarının gereksinimlerini karşılama eylemidir. - Özveri ise, bireyin istemli bir şekilde çaba harcayarak başkalarına yardım etme veya bir amaç için kendisini feda etmesidir. Özetle, fedakârlık genellikle kısa vadeli ve bireysel düşünceye dayanırken, özveri daha derin ve uzun vadeli bir anlam taşır.

"Koynumda yılan var" deyimi, bir yakınından ihanet görmek anlamına gelir.