Değerler

"Yavaş (veya sessiz) atın çiftesi (tekmesi) pek olur" atasözü, yumuşak huylu, sakin kimselerin öfkelendiklerinde, üzerlerine fazla gidildiğinde veya haksızlığa uğradıklarında tepkilerinin beklenmedik derecede sert olacağını ifade eder. Bu atasözü, aynı zamanda içine kapanık kişileri de simgeler; bu insanlar, ancak sabırlarını taşıran olaylar karşısında tepki gösterirler.

"Kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz" atasözü, kötü veya uygun olmayan kişilerin peşinden giden kişinin başının dertten kurtulmayacağı anlamına gelir.

"Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez" atasözü, büyük çıkarlar elde etmek için küçük fedakarlıkların yapılması gerektiğini ifade eder. Dolayısıyla, bu bağlamda tavuk esirgenmez çünkü büyük kazançlar için ufak tefek sıkıntılara girilmesi gerektiği vurgulanır.

“At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır” atasözü, kişinin yaşarken iyi işler yapması ve iyi bir ad bırakmaya çalışması gerektiğini ifade eder.

Bilgelik ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Dürüstlük en iyi politikadır". 2. "Haksızlık etme, yapılmasın". 3. "Güvenme sakın haince, en yakın dostun bile sana". 4. "Bilgi güçtür". 5. "Başkasının hatasından ders almak, kendi hatanı yapmaktan iyidir". 6. "Ne kadar çok bilirsen, o kadar az şey biliyorsun". 7. "Söz gümüşse, sükût altındır". 8. "Okuyan adam, düşünen adamdır". 9. "Deneme yanılmanın en tatlısıdır". 10. "Yol gösteren gözlere ihtiyaç vardır".

"Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan" atasözü, kişinin kiminle arkadaşlık ederse ondan etkileneceğini ve onun alışkanlıklarını, düşüncelerini kapacağını ifade eder.

"Aslan yattığı yerden belli olur" atasözü, bir insanın karakterinin, oturup yattığı yerin temizliğinden ve düzeninden anlaşılabileceğini ifade eder. Temiz ve düzenli bir yaşam alanı, uygar bir insan olmanın önemli bir göstergesidir. Bu atasözü, günlük hayatta temizlik ve düzenin önemini vurgulamak için kullanılır.

Osmanlı padişahları, İslam ahlakına ve değerlerine büyük bir bağlılık göstermişlerdir. Bu değerler arasında şunlar öne çıkmaktadır: Adalet ve hakkaniyet: Padişahlar, adalet işlerine bakmış ve kadı ile müderrislerin atamasını yapmışlardır. Dini eğitim ve bilimsel çalışmalar: Pek çok medrese ve cami inşa ettirerek İslam eğitimi ve bilimsel çalışmalara destek olmuşlardır. Mânevî liderlik: Padişahlar, sadece devlet adamı değil, aynı zamanda toplumun mânevî liderleri olarak da kabul edilmişlerdir. Yenilik ve reform: Yaptıkları her türlü yenilik ve reform, toplumun mânevî yapısını güçlendirmeye yönelik olmuştur.

"Köprüaltı çocuğu" ifadesi, kimsesiz ve gideceği yeri olmayan kişiyi ifade eden bir terimdir.

"İş bilenin, kılıç kuşananın" atasözü, "bir şey, onu kullanmasını, ondan yararlanmasını bilenindir" anlamına gelir.

İhtişam ve savurganlık farklı anlamlara sahip kavramlardır: 1. İhtişam: Büyük harcamaları kapsayan, gereken şeyler konusunda ortalama büyüklükte olan bir erdemdir. 2. Savurganlık: Gerekenden fazla harcama yapma ve alma durumudur.

Çocukla ilgili bazı atasözleri ve anlamları: 1. "Çocuğun yediği helal, giydiği haram". 2. "Çocuk onuna kadar ekmekçi, yirmisine kadar ortakçı". 3. "Çocuk düşe kalka büyür". 4. "Çocuktan al haberi". 5. "Eğer ile meğeri evlendirmişler, keşke diye bir çocuk doğmuş".

"Kardeşim boşalttı" ifadesi, iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Bir yeri boşaltmak: Bir alanı boş duruma getirmek, içindeki eşyaları çıkarmak. 2. Bir hesabı boşaltmak: Bir hesaptaki parayı başka bir hesaba aktarmak, çalmak.

"Sen hayırdır?" ifadesi, genellikle söylemleriyle eylemleri birbirini tutmayan insanlar için kullanılan bir soru kalıbıdır.

İyinin ve kötünün değeri, farklı bakış açılarına göre değişen ölçütlerle anlaşılır: 1. Ahlaki Normlar: Toplumun kabul ettiği değerler, iyilik ve kötülüğün temelini oluşturur. 2. Empati ve Vicdan: Empati, insanın başkalarının duygularını anlaması; vicdan ise kişinin doğru ve yanlış arasındaki farkı değerlendirmesine yardımcı olur. 3. Din ve İnançlar: Bazı insanlar iyiliği ve kötülüğü dini kurallar üzerinden tanımlar. 4. Evrensel Etik İlkeler: İnsan haklarına saygı, yaşamı koruma, özgürlük gibi değerler genelde evrensel iyilik ölçütleri arasında sayılır. 5. Eylemlerin Sonuçları: Bir davranışın sonuçları, iyilik veya kötülük olarak algılanmasını etkileyebilir.

Kızılcık Şerbeti dizisinde modern ve dindar aileler, çatışan değerler üzerinden temsil edilmektedir. Dizide, geleneksel değerlere sahip dindar bir aile ile modern, seküler ve laik değerlere sahip iki aile arasındaki çatışmalar işlenmektedir. Zamanla, iki tarafın da yumuşamasıyla bu gerilim azalmakta ve bir uzlaşma sağlanmaktadır.

"Candan önce onur gelir" sözü, Çerkes atasözlerine aittir.

Afife Kadın, Osmanlı padişahı Sultan II. Mustafa'nın eşidir. Afife ismi ise Arapça kökenli olup, "iffetli, temiz, namuslu" anlamlarına gelir.

Ahlaki kimlik teorisi, bireyin kendisini etik ve ahlaki değerler doğrultusunda tanımlaması ve bu değerleri günlük yaşamında uygulaması olarak ifade edilir. Bu teoriye göre: Ahlaki kimlik, ahlaki bir kişi olmanın bireyin kimliği için önemli olma derecesini ifade eder. Eğer "iyi", "doğru", "şefkatli", "merhametli" veya "adil" olmak gibi ahlaki kavramlar kişinin kendisini tanımlaması için temel olarak görülüyorsa, bu kişinin ahlaki bir kimliğinden söz edilebilir. Güçlü ahlaki kimliğe sahip bireylerin, belirli bir durumun ahlaki boyutlarını göz önünde bulundurmaları ve ahlaki kaygılarını diğer kaygılardan öncelemeleri daha olasıdır. Ahlaki kimlik, ahlaki motivasyonun birincil kaynağı olarak görülür. Ahlaki kimlik teorisi, Augusto Blasi gibi düşünürler tarafından geliştirilmiştir.

Oburluk hikayeleri genellikle iki farklı bağlamda anlatılır: 1. Çocuk Masalları: Bu tür hikayelerde oburluk, aşırı yemek yeme ve başkalarının haklarını gasp etme olarak işlenir. 2. Sanat ve Edebiyat: Sanatta oburluk, aşırı tüketim ve açgözlülük temasıyla işlenir.