Değerler

"Kavgacı şirret" ifadesi, kavga çıkarmaktan hoşlanan ve edepsiz kimse anlamına gelir.

"Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur" atasözü, bakılıp onarılan şeylerden yararlanılacağını, bakımsız bırakılanlardan ise bir fayda elde edilemeyeceğini ifade eder.

Marjinallik kavramı, toplumun kabul ettiğini reddeden anlamında kullanıldığında, hem iyi hem de kötü olarak değerlendirilebilir. İyi yönleri arasında, marjinal kişilerin yenilikçi ve standart kalıplara sığmayan farklı düşünceleri olması yer alır. Bu, kişisel gelişim ve toplumsal ilerlemede olumlu bir etki yaratabilir. Kötü yönleri ise, marjinal davranışların çevreden yadırganma, yanlış anlaşılma ve olumsuz yargılara yol açabilmesi olarak sayılabilir.

"Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını" atasözü, bir girişimden iyi sonuç almak isteyen kişinin o işin temelini sağlam kurması gerektiğini ifade eder. Yani, ekilen tohum güzel olursa, çıkan ekin de güzel, güçlü ve bol olur.

"Dost acı söyler" atasözü, yakın arkadaşların, eksikliklerimizi ve kusurlarımızı çekinmeden söyleyerek bizim iyiliğimizi istediklerini anlatır. Bu söz, dostların doğruyu göstermek amacıyla acı da olsa gerçeği yüzümüze söylemelerini ifade eder.

"Kan ayaklı" ifadesi, fakir, biçare, zavallı ve âciz anlamlarına gelir.

"El uzatılan yere dil uzatılmaz" atasözü, iyilik veya yardım eli uzatılan bir durumda, bu iyiliğe karşılık olarak kötü niyetli veya saygısız davranışlarda bulunulmaması gerektiğini ifade eder.

"Sen ay ol, ben yıldız ol" ifadesi, birbirine ışık ve parlaklık açısından farklı iki kişinin birbirini tamamlaması anlamına gelebilir.

"Besle kargayı, oysun gözünü" atasözü, nankör, kötü niyetli ve sütü bozuk kişilerin, kendilerine yapılan iyiliklere karşılık fenalıkla davranabileceklerini ifade eder.

İşte bazı Tatar atasözleri: 1. "Çocukla karışırsan çocuk olursun; akıllıyla karışırsan akıllı olursun". 2. "Bir elle kement atılmaz". 3. "Gönülde ateş varsa, gözde şimşek olur". 4. "Taştan su çıkmaz, kötüden iyilik çıkmaz". 5. "Demiri sıcakken döv". 6. "Ölü insan için çok şey yaparlar, diri insan için hiçbir şey yapmazlar". 7. "Yalancının gözü kara, dileği yalan". 8. "Gökyüzü yıldızlarla, erkekler sakalla, kadınlar saçla süslüdür". 9. "Acele işe şeytan karışır". 10. "Atını arabaya, kadını ülkeye göre seçerler".

Dürüstlük panosu yazısı için aşağıdaki gibi bir kompozisyon yazılabilir: --- Dürüstlük: Toplumun Temel Taşı Dürüstlük, insanların karakterlerinin temel bir özelliği olan değerli bir erdemdir. Bu nedenle her bireyin dürüstlüğe önem vermesi gerekmektedir. Dürüstlüğün Önemi: - Güven ve Samimiyet: İnsanlar arasında sağlam bir ilişki kurmanın yolu, birbirine karşı dürüst olmaktan geçer. - Toplumsal Düzen: Dürüstlük, toplumsal düzenin sürdürülmesine katkıda bulunur ve adaletin sağlanmasında kilit rol oynar. - Kişisel Gelişim: Dürüst bireyler, kendi ilkelerine uygun davranır ve başkalarına karşı sorumluluklarını yerine getirirler. Dürüstlük Örnekleri: - Doğru ve dürüst insanlar, çevresine faydalı davranışlar sergilerler ve bu nedenle saygı görürler. - Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) “Bizi aldatan bizden değildir.” diyerek dürüstlük ve güvenin önemini belirtmiştir. Sonuç: Dürüstlük, insanın kendisine ve topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmesine yardımcı olan bir değerdir. Bu nedenle, her bireyin dürüstlük ilkesine sadık kalması gerekmektedir.

Sır tutmak ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Açma sırrını dostuna, o da söyler dostuna". 2. "İki kişinin bildiği sır değildir". 3. "Sırrın kimde ise servetin ondadır". 4. "Söz gümüşse, sükût altındır". 5. "Baş yarılır börk içinde, kol kırılır yen içinde kalır".

"Çivi çiviyi söker" atasözü, güçlü bir şeyin etkisine, en az kendisi kadar güçlü bir başka şeyin etkisiyle karşı konulabileceğini anlatır.

Delikanlının özellikleri genellikle şu şekilde sıralanır: 1. Cesaret: Zorluklarla yüzleşebilme yeteneği. 2. Dürüstlük: Her zaman doğruyu söyleme kararlılığı. 3. Sorumluluk: Eylemlerinin sonuçlarını kabul etme olgunluğu. 4. Empati: Başkalarının duygularını anlayabilme yeteneği. 5. Özgüven: Kendine inanma ve kendi kararlarını alma cesareti. 6. Saygı: Diğer insanların değerlerine ve haklarına saygı gösterme. 7. Yardımseverlik: İhtiyacı olan insanlara yardım etme isteği. Bu özellikler, delikanlılığın sadece genç yaşla sınırlı olmadığını, her yaştan bireyin bu nitelikleri taşıyabileceğini gösterir.

Takdire şayan bir davranış, hayranlık uyandıran, saygı ve onay duygusu uyandıran eylem veya niteliklere sahip olan demektir. Bu tür davranışlar, genellikle dürüstlük, başarı, yardımseverlik, azim gibi olumlu özellikleri içerir.

Mümtaz Turhan'a göre kültür, bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi değerlerden oluşan bir bütündür. Ayrıca Turhan, kültürü toplumun özel bir hayat tarzı olarak da tanımlar.

"Lokma çiğnenmeden yutulmaz" atasözü, işlerin çalışmadan yoluna girmeyeceği, başarmak için emek göstermek gerekeceği anlamına gelir. Hikayesi olarak spesifik bir olay veya olay dizisi belirtilmemiştir; atasözü, genel bir gözlem ve deneyimi ifade eder.

Felsefede iyi ve kötü kavramları şu şekilde tanımlanır: - İyi: İnsanın insan olma değerlerine ve özelliklerine göre davranması, topluma yararlı olması ve ahlaki olarak yapılması gereken davranışları ifade eder. - Kötü: Ahlaki kurallara aykırı davranmak, iyiyi reddetmek ve mutluluğa ulaşmayı engelleyen tüm davranışları kapsar.

Keloğlan ve Altın Balık masalı, gerçek zenginliğin maddiyattan ziyade kalbin temizliği ve sevgiyle elde edildiğini anlatır. Hikayenin özeti: Bir zamanlar, uzak bir köyde Keloğlan adında zeki ama fakir bir genç yaşarmış. Keloğlan, zengin olmak istediğini belirtmiş.

"Abdal ata binince bey oldum sanır" atasözü, görgüsüz ve hayatta hiçbir başarısı olmayan kimselerin, tesadüfen bir mal ya da mevki sahibi olduklarında gösterdikleri şımarıklıklara ve böbürlenmelere dikkat çeker. Atasözünün tamamı "Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır" şeklindedir.