Dayanışma

Siyah kurdele, çeşitli durumlarda takılabilir ve genellikle yas, anma ve dayanışma sembolü olarak kullanılır. İşte bazı durumlar: Cenazeler ve anma törenleri: Merhuma duyulan saygı ve yasın bir işareti olarak. Toplumsal acı verici olaylar: Doğal afetler veya terör saldırıları gibi durumlarda toplumun duygularını ifade etmek için. Farkındalık kampanyaları: Kanser farkındalığı, ruh sağlığı gibi amaçlara destek göstermek için. Moda ve hazır giyim: Kıyafetlere şıklık ve sofistike bir dokunuş katmak amacıyla. Hediye paketleme: Hediyelerin sunumunu zarif ve abartısız bir görünümle zenginleştirmek için.

İmece, genellikle kırsal yerleşim bölgelerinde işlerin gönüllü veya zorunlu olarak el birliğiyle yapılması için yapılır. Bu uygulama, aşağıdaki amaçlarla gerçekleştirilir: Toplumsal dayanışma ve yardımlaşma: Köy veya kasaba halkının ortak sorunlarını çözmek ve ihtiyaçları gidermek. Altyapı çalışmaları: Köy yollarının yapılması, meraların temizlenmesi gibi altyapı işlerinin tamamlanması. İnşaat ve tarım işleri: Okul, cami, ev yapımı, tarla sürme ve ekin toplama gibi işlerin yapılması. Hayır işleri: Düğün yemekleri, köye misafir geldiğinde ağırlama gibi ortak çalışmalarda bulunulması.

"Komşu komşunun külüne muhtaçtır" atasözü, komşular arasında yardımlaşma ve dayanışmanın önemini vurgular.

"Cennetin Çocukları" (Bacheha-Ye Aseman) filmi, yoksulluk içindeki iki kardeşin yaşadığı zorlukları ve aralarındaki bağı anlatır. Özetle, Ali ve Zehra adlı kardeşler, Ali'nin Zehra'nın okul ayakkabılarını kaybetmesinin ardından, yeni bir çift ayakkabı alacak paraları olmadığı için ayakkabılarını paylaşarak okula gitmeye çalışırlar. Filmin ana fikri, maddi imkânların sınırlı olduğu durumlarda bile küçük mutlulukların hayatı anlamlı kılabileceği ve sevgi ile dayanışmanın her türlü zorluğu aşabileceği mesajlarıdır.

İmece usulü yardım, bir köy veya köy topluluğu içinde işlerin gönüllü ya da zorunlu olarak el birliğiyle yapılması anlamına gelir. Bu yardım türünde, köyün bir sorununun giderilmesi için her hane işgücü ve maddi katkı sağlar. İmece usulüyle yapılan işlere örnek olarak şunlar gösterilebilir: köyün kanalizasyonunun yapılması; düğün yerlerinin kurulması; okul ve cami inşaatı; okulun yakacağının toplanması; köy fırınının temizlenmesi; hayır işlerinde ortak çalışma.

Dayanışma ve yardımlaşma ile ilgili bir şiir örneği: Yardımlaşma Bir el uzanır, tutar seni, Yardımlaşma sıcak bir yürek sesi. Ne kadar güzel bir dünyadır, Paylaşmakla büyüyen sevgisi. Bir el de sen uzat, birine, Düşenin yanında ol hep yine. Yardımlaşma bir köprüdür, Bağlar insanları sevgiyle.

İmece usulü çalışma, farklı yetkinliklerden birey ve kurumların bir araya gelerek sosyal meseleler etrafında yenilikçi çözümler üretmek amacıyla yapılır. Bu yöntemin yapılma nedenleri şunlardır: 1. Dayanışma ve Yardımlaşma: Topluluk içinde yardımlaşma ve işlerin birlikte yapılması, sosyal bağları güçlendirir. 2. İş Gücünün Paylaşımı: Büyük işlerin daha kolay ve hızlı bir şekilde tamamlanmasını sağlar. 3. Bilimsel ve Evrensel Değerler: Disiplinler arası bir topluluk oluşturarak devamlılık ve sistemsel dönüşümü tetikler. 4. Toplumsal Fayda: Gelenekselleşmiş yaklaşımların günümüz meselelerini çözmeye yetmediğini düşünerek, daha etkin ortaklıklar ve sürdürülebilir çözümler üretmek.

“Uçan Sınıf” kitabı, dayanışma ve arkadaşlığın gücüyle yaşamın zorluklarını alt eden çocukların hikayesini anlatır. Kitabın ana konusu, bir yatılı okulda eğitim gören çocukların, yılbaşına az bir zaman kala “Uçan Sınıf” adında bir tiyatro oyunu hazırlamaya karar vermeleri ve bu süreçte yaşadıkları maceralardır.

Yardımlaşmanın önemi şiirlerde şu şekilde vurgulanır: 1. "Yardımlaşma Şiiri 1"de, yardımlaşmanın dünyayı daha güzel yapan bir sevgi ve paylaşım eylemi olduğu ifade edilir. 2. "Mutluluğun Sırrı" adlı şiirde ise, gerçek mutluluğun muhtaç insanlara yardım etmekten geçtiği ve paylaştıkça çoğaldığı vurgulanır. 3. "Yardımlaşmak İyilik Getirir" adlı şiirde, yardımlaşmanın iş birliğini artırarak hayatta zorlukları aşmayı ve daha güzel bir dünya inşa etmeyi sağladığı anlatılır.

Taziyeye gitmek, bir kişinin ölümü veya bir acı olay yaşaması durumunda, yakınlarına başsağlığı dilemek ve acılarını paylaşmak amacıyla yapılır. Bu ziyaretler, insanlar arasındaki dayanışmayı ve yardımlaşmayı güçlendirmek için de önemlidir.

"Kurtuluş Yok Tek Başına" şiiri, Alman şair Bertolt Brecht tarafından kaleme alınmış olup, dayanışmayı, birlikte mücadele etmeyi ve kimsenin geride bırakılmadığı bir düzeni anlatır. Şiirin bir kısmı şu şekildedir: > Ya hep beraber ya da hiç birimiz. > Kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden. > Ya hep beraber ya da hiç birimiz.

"Sahipsizler" dizisi, anne babalarını bir gece ansızın kaybeden altı kardeşin hikayesini anlatıyor. Kardeşler; Azize, Cemo, Zeliha, Fidan, Samet ve Balım, yaşadıkları büyük trajedinin ardından bir arada kalmaya ve hayata tutunmaya çalışıyorlar. Dizide, felaketlerin peşini bırakmadığı bu altı kardeşin zorluklarla mücadelesi, aile bağlarının gücünü ve dayanışmanın önemini gözler önüne seriyor.

Nomadland filmi, 60’lı yaşlarında olan Fern’in hikayesini anlatıyor. Bu durumun ardından Fern, minibüsünü bir karavan haline getirip, modern bir göçebe olarak yola koyulur. Filmin temelinde yalnızlık, dayanışma ve özgürlük temaları işleniyor.

Kalandar'da ev gezmesi, zorlu kış koşullarında komşular arasındaki dayanışmayı güçlendirmek amacıyla yapılır. Bu gelenekte, gruplar halinde yapılan ev gezmelerinde oynanan oyunlardan sonra evin kapısına bir çanta asılır ve bu çantaya ev sahibi tarafından yiyecek doldurulur.

"Rafadan Tayfa: Galaktik Tayfa" filmi, Akın ve arkadaşlarının yaşadıkları maceralar ve dayanışma hikayelerini konu almaktadır. Özetle, film şu olayları anlatmaktadır: - Uzay Gemisi Keşfi: Astronomi kulübünün en parlak üyelerinden Akın, yörüngemize yerleşmiş bir uzay gemisi keşfeder ve bu olay dünyanın gündemine oturur. - Hayri'nin Şöhreti: Keşfin yapılmasında az da olsa parmağı olan Hayri, bu olay sayesinde şöhret kazanır. - Uzaylıyla Tanışma: Gazetelerde Hayri'nin fotoğraflarını gören geminin gerçek sahibi olan uzaylı, Hayri'yi bulmak ve onu kendisine yardım etmesi için ikna etmek zorundadır. - Takip Edilme Tehlikesi: Uzaylı, kader arkadaşını bulmak için yola çıkarken peşinde, niyetleri hiç de iyi olmayan bir grup insanın olduğundan habersizdir.

Kumya geleneği, genellikle temel gıda maddelerinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması amacıyla yapılır. Bu geleneğin yapılma nedenleri şunlardır: 1. Yardımlaşma ve Dayanışma: İslam'da yardımlaşma ve dayanışma, toplumsal ilişkilerin temel dinamiklerindendir. 2. Maddi ve Manevi Destek: Kumanya yardımı, maddi desteğin ötesinde manevi bağların güçlenmesine de vesile olur. 3. Toplumsal Dayanışmayı Güçlendirme: Kumya bağışları, toplumdaki ihtiyaç sahiplerini gözeterek toplumsal dayanışmayı güçlendirir. 4. Yüzey Temizliği ve Hazırlığı: Kumlama, metal yüzeylerin temizlenmesi ve boyaya hazırlanması için yapılan bir işlemdir.

"Sınıfça birlik olduk bir yetime kardeş olduk" ifadesi, okul öğrencilerinin birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma duygularını artırmak amacıyla yetim kardeşleriyle harçlıklarını paylaşmalarını ifade eder. Bu proje, İHH İnsani Yardım Vakfı ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle yürütülen "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var" kampanyası kapsamında gerçekleştirilir.

Hatay Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bağlı olarak, yoksullukla mücadele etmek ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan vatandaşlara yardım etmek amacıyla faaliyet gösterir. Vakfın yaptığı işler arasında: Ayni ve nakdi yardımlar: Gıda, eğitim, sağlık, afet gibi alanlarda yardımlarda bulunmak. Proje destekleri: Sosyal hizmet içerikli projeleri değerlendirmek ve desteklemek. Yabancı yardımları: Sığınma başvuru sahiplerine yönelik yardımlar yapmak. Terör zararı yardımları: Terör nedeniyle zarar görenlere destek sağlamak. Yardımlardan faydalanmak için başvuruların, vatandaşın ikamet ettiği ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na yapılması gerekmektedir.

Verimlilik ile ilgili bir hikaye: Sabahın ilk ışıkları ile uyanmıştım. Babam bana Mert, bugün fabrikaya seni de götüreceğim, artık işlerin başına geçme vaktin geldi dedi. Babam ise bunun tek başına olmayacağını, fabrikadaki diğer işçiler ile iş bölümü halinde çalışarak bu başarının kazanılacağını söyledi. Herkes fabrikada arı gibi çalışıyordu. Yıllar geçiyor ve ben çalışmaya ve üretmeye devam ediyordum. Diğer iş arkadaşlarım ile iş bölümü yaparak fabrikamızı iyice geliştirdik.

"Askıda ekmek" ve "askıda buğday" kavramları farklı anlamlara sahiptir: 1. Askıda ekmek: Bu, ihtiyaç sahiplerine destek olmak amacıyla fırınlarda uygulanan bir dayanışma geleneğidir. 2. Askıda buğday: Bu ifade, özellikle kırsal kesimde ve tarımın yoğun olduğu bölgelerde, hasat döneminde çiftçilerin elde ettikleri ürünlerin bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak amacıyla kullandıkları bir yöntemdir.