Piano Piano Bacaksız filmi ve kitabı, İkinci Dünya Savaşı öncesinde İstanbul'da, eski bir konakta yaşayan insanların yoksulluk, korku ve güvensizlik içindeki hayatlarını, küçük bir çocuğun hayal gücüyle ele alır. Filmde, Kemal'in en büyük hayali, hayranı olduğu Kerim Dayı'nın İtalya haritasının tıpkısı bir lastik çizme sahibi olmaktır. Kitapta ise yazar Kemal Demirel, kendi çocukluğundan yola çıkarak, yarım yüzyıl önce birlikte yaşadığı insanları yargılamadan, onların iyi ve kötü yönlerini ortaya koymaya çalışır. Piano Piano Bacaksız, aynı zamanda 65. Akademi Ödülleri'nde Türkiye'nin yabancı dilde en iyi film dalında Oscar aday adayı olarak seçilmiştir.