DamarSağlığı

Varis, genellikle bacaklarda görülen, toplardamarların genişlemesi, uzaması ve kıvrılması durumudur. Varisin nedenleri arasında şunlar bulunur: genetik faktörler; hareketsiz yaşam; uzun süre ayakta kalma veya oturma; obezite; hamilelik; sigara tüketimi; dar kıyafetler giymek. Varisin belirtileri arasında ise bacaklarda ağrı ve ağırlık hissi, şişlik, yorgunluk, kaşıntı ve ciltte renk değişimi yer alır. Varis tedavisi, skleroterapi, lazer tedavisi, radyofrekans ve cerrahi yöntemlerle mümkündür.

Buerger hastalığı tanısı, aşağıdaki yöntemlerle konur: Fiziki muayene: Uzuvlardaki solukluk, soğukluk ve nabzın olmayışı gibi belirtiler değerlendirilir. Kan testleri: Diyabet, lupus ve diğer kan pıhtılaşmasına yatkınlık ile seyreden hastalıkların ayırt edilmesinde fayda sağlar. Görüntüleme yöntemleri: Doppler ultrasonografi: İlk basamak tetkik olarak değerlendirilir. İlaçlı tomografi veya anjiyografi: Kesin tanı için gereklidir. Allen testi: Ellerdeki kan akışının değerlendirilmesi için yapılır. Buerger hastalığı, sigara kullanımıyla doğrudan ilişkili olduğundan, tanı sürecinde sigara kullanım süresi ve miktarı da önemli rol oynar.

Büyük ve küçük safen ven yetmezliği, bacaklardaki safen venlerinin kapakçıklarının hasar görmesi sonucu kanın kalbe doğru akmasının engellenmesi durumudur. Büyük safen ven yetmezliği: Belirtiler: Varisler, çoğunlukla diz altında ve baldırın iç yüzünde görülür. Nedenler: Genellikle genetik faktörler, hareketsiz yaşam tarzı, obezite ve gebelik gibi durumlarla ilişkilidir. Tedavi: Lazer, radyofrekans veya yapışkan gibi yöntemlerle safen venin tahrip edilmesi ve vücudun doğal mekanizmasıyla yok edilmesi. Küçük safen ven yetmezliği: Belirtiler: Varisler, diz altında ve baldırın arka-dış yüzünde görülür. Nedenler: Benzer şekilde genetik, hareketsiz yaşam, obezite ve gebelik gibi faktörlerle ilişkilidir. Tedavi: Büyük safen ven yetmezliğiyle benzer yöntemlerle gerçekleştirilir. Venöz yetmezlik tedavi edilmediğinde bacak şişmesi, kramp, ağrı, varisli damarlar ve ciltte renk değişiklikleri gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Teşhis ve tedavi için bir kalp-damar cerrahisi uzmanına başvurulması önerilir.

Asendan aort anevrizması, kalpten çıkan ana atardamarın (aort) ilk bölümünde meydana gelen ciddi bir genişlemedir. Nedenleri: doğumsal aort kapak anomalileri; bağ dokusu hastalıkları (Marfan sendromu, Loeys-Dietz sendromu, Ehlers-Danlos sendromu); ailevi yatkınlık; hipertansiyon; ileri yaş ve erkek cinsiyet. Belirtileri: göğüs ağrısı veya baskı hissi; nefes darlığı; kalpte üfürüm (aort kapak yetmezliği gelişmişse); nadiren, yutma güçlüğü veya öksürük. Teşhis: ekokardiyografi; BT anjiyo; MR anjiyo. Tedavi: Takip ve izlem: Aort çapı 4,5–5 cm arasında olan ve hızlı büyüme göstermeyen vakalarda belirli aralıklarla görüntüleme ile takip yeterlidir. Açık cerrahi (greft uygulaması): Aort çapı 5,5 cm’nin üzerine çıkarsa veya büyüme hızı yılda 0,5 cm’den fazlaysa önerilir. Hibrid cerrahi yöntem: Aort kapağı ve beyne giden damarlarla ilişkili anevrizmalarda tercih edilir.

Boyun damarlarında plak bulunması, genellikle ateroskleroz olarak bilinen damar sertliği ile ilişkilidir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Olası sonuçlar: Baş dönmesi, ani denge kaybı, görme problemleri ve konuşma bozuklukları gibi nörolojik belirtiler. Beyne giden oksijen miktarının azalması, bu da hafıza sorunlarına, dikkat dağınıklığına ve unutkanlığa yol açabilir. İnme riski: Plaklar, kan dolaşımında pıhtı oluşumuna neden olarak inme riskini artırır. Kalp krizi: Plakların yırtılması sonucu oluşan pıhtı, kalbi besleyen damarları tıkayarak kalp krizine yol açabilir. Tedavi, yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi ve gerektiğinde cerrahi müdahaleleri içerir. Önemli: Belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden uzman hekime başvurulmalıdır.

Damar sertliği (ateroskleroz) genellikle 40 yaş ve üzeri bireylerde daha sık görülür. Çocukluk döneminde başlayıp zamanla ilerleyen sinsi bir hastalık olan damar sertliği, genellikle orta yaş sonrası ya da ileri yaşlara kadar belirti vermez.

Kadınlarda varis, genellikle hormonal değişiklikler, hamilelik, uzun süre ayakta kalma veya oturma gibi nedenlerle ortaya çıkan bir damar hastalığıdır. Varisin kadınlarda daha sık görülmesinin bazı nedenleri: Hormonlar: Kadın hormonları, özellikle hamilelik ve menopoz döneminde toplardamarların genişlemesine neden olur. Gebelik: Hamilelik sırasında artan kan hacmi ve bebeğin baskısı, damarlarda basınca yol açar. Doğum kontrol hapları: Bu haplar, kadınlarda pıhtı oluşumuna neden olabilir. Varis belirtileri arasında bacaklarda ağrı, kaşıntı, yanma, kramp ve damarların belirginleşmesi bulunur. Tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavisi, varis çorapları, lazer, radyofrekans ve embolizasyon yöntemleri yer alır.

Damar sertliğinin (ateroskleroz) en kolay nasıl anlaşılacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, damar sertliği şüphesi uyandıran durumlarda, aşağıdaki yöntemlerle teşhis konulabilir: Fiziki muayene. Kan testleri. Görüntüleme yöntemleri. Damar sertliği belirtileri varsa, doğru teşhis ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Aorta ve dallarında aterom plak kalsifikasyonları, damar duvarında biriken yağ, kolesterol ve diğer hücresel bileşenlerden oluşan aterom plaklarının kalsiyum birikintileriyle sertleşmesi durumudur. Kalsifikasyon, plağın ileri bir evresi olup, vücut kronik iltihabı sınırlamak için o bölgede kalsiyum biriktirir. Aterom plak kalsifikasyonlarının bazı etkileri: Kardiyovasküler hastalık riski: Kalp krizi ve inme riskini artırır. Kan basıncı: Damar içindeki plaklar, kan akışını kısıtlayarak yüksek tansiyona yol açabilir. İnflamasyon: Damar duvarında iltihaplanmaya neden olabilir. Kalp yetmezliği riski: Plakların varlığı, kalbin iş yükünü artırarak uzun vadede kalp yetmezliğine yol açabilir. İzleme ve yönetim: Kalsifik aterom plaklarının izlenmesi, kardiyovasküler hastalık riskini belirlemek ve yönetmek açısından önemlidir.

Yüzeysel ve derin venöz yetmezlik aynı şey değildir; bunlar, venöz yetmezliğin iki farklı türüdür. Yüzeysel venöz yetmezlik. Derin venöz yetmezlik. Venöz yetmezlik şüphesi durumunda doğru teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Tobolma terimi tıpta kullanılmamaktadır. Ancak, "tromboflebit" adı verilen bir tıbbi durum vardır. Tromboflebit, bir kan pıhtısının neden olduğu damar iltihabıdır ve genellikle bacak damarlarında görülür.

EVAR (Endovasküler Aort Anevrizma Onarımı), abdominal aort anevrizmalarının tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir işlemdir. EVAR yöntemi şu şekilde uygulanır: Kasık bölgesindeki femoral arter yoluyla aort içine kateter yardımıyla stent greft adı verilen özel bir yapay damar yerleştirilir. Radyolojik görüntüleme eşliğinde, bu greft anevrizmalı bölgeye konumlandırılır. Yerleştirilen greft, anevrizmanın bulunduğu kısmı bypass eder ve kan akışının sağlıklı damar duvarı içinde ilerlemesini sağlar. EVAR yönteminin avantajları: Geniş karın kesisi gerektirmediği için enfeksiyon, kan kaybı ve organ hasarı gibi komplikasyonlar daha az görülür. Lokal anestezi imkânı vardır. Hastanede kalış süresi daha kısadır. Kan transfüzyonu gerekmez. EVAR yönteminin riskleri: Greftin kayması veya sızıntı gelişmesi gibi durumlar, düzenli kontrol gerektirir. Her tıbbi müdahalede olduğu gibi, EVAR riskleri de mevcuttur ve uygun hasta seçimiyle başarı oranı %90’ın üzerinde olsa da, tedavi kararı doktor önerisiyle verilmelidir.

Arterik ilaç hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, antibiyotiklerin genel olarak ne işe yaradığı hakkında bilgi verilebilir. Antibiyotikler, vücuttaki bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılır. Antibiyotikler, yalnızca bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların önlenmesinde etkilidir; virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar için doğru bir tedavi değildir.

Aortun balonlaşmasının (anevrizma) başlıca nedenleri şunlardır: Yüksek tansiyon (hipertansiyon). Sigara kullanımı. Genetik yatkınlık ve aile öyküsü. Bağ dokusu hastalıkları. Enfeksiyonlar. Travmalar. Vaskülit (damar iltihabı).

Kılcal damar çatlaması için damar cerrahisi uzmanı veya dermatolog (cildiye) uzmanı başvurulabilecek iki ana uzmanlık alanıdır. Damar cerrahisi uzmanı, damarların yapısal sorunlarına ve kan dolaşımıyla ilgili bozukluklara odaklanır. Dermatolog (cildiye) uzmanı, cilt hastalıklarının tanısı, tedavisi ve önlenmesi konusunda uzmanlaşmıştır. Uzman tercihi, belirtilerin yoğunluğuna ve kişisel tercihlere bağlı olarak değişebilir.

Mezenter arter trombozu, bağırsakları besleyen mezenter arterlerin tıkanması veya daralması durumudur. Mezenter arter trombozu iki şekilde ortaya çıkabilir: 1. Mezenterik arter trombozu: Atardamar tıkanmasına bağlı bağırsak beslenme eksikliği ve zamanla bağırsak gangreni gelişmesi durumudur. 2. Mezenterik ven trombozu: Barsak kanlarını alan toplar damarın tıkanmasıdır. Mezenter arter trombozunun bazı nedenleri: kan pıhtılaşmasını artıran nedenler; kan hastalıkları; karın içi yapışıklıklar ve iltihaplar; ameliyat sonrası durumlar; doğum kontrol hapları ve ilaçları. Belirtiler arasında karın ağrısı, kilo kaybı, bulantı ve kusma bulunur. Teşhis için fizik muayene, kan testleri, ultrason ve bilgisayarlı tomografi gibi yöntemler kullanılır.

Derin ve yüzeysel varis arasındaki temel farklar şunlardır: Konum: Yüzeysel varisler, cilt yüzeyine yakın olan damarlarda oluşur. Derin varisler, vücudun iç bölgelerinde, daha derin damarları etkiler. Görünürlük: Yüzeysel varisler, genellikle mavi veya mor renkte olup dışarıdan görülebilir. Derin varisler, dışarıdan bakıldığında genellikle fark edilmez. Sağlık riski: Yüzeysel varisler, genellikle büyük bir sağlık riski oluşturmazlar, ancak zamanla daha belirgin hale gelebilirler. Derin varisler, kan pıhtılaşması riski taşıdığı için daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Tedavi: Yüzeysel varisler, genellikle lazer tedavisi, skleroterapi veya kompresyon çorapları gibi yöntemlerle tedavi edilir. Derin varisler, cerrahi müdahale veya daha invaziv yöntemler gerektirebilir.

Damar çapının ince olması, özellikle kalp damarlarında, kan akımının engellenmesine ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Damar inceliğinin olumsuz etkileri: Eforla göğüs ağrısı: Çapı 2 mm olan bir kalp damarında, toplu iğne başı büyüklüğündeki bir damar sertliği plağı ciddi bir darlık oluşturabilir ve kan akımını engelleyerek göğüs ağrısına neden olabilir. Tedavi zorlukları: İnce damarlı koroner kalp hastalarında, darlıkların balon-stent ile genişletilmesi veya bypass ameliyatı genellikle etkili olmaz; uygulanan müdahaleler kısa sürede tekrar daralabilir. Beyin anevrizması riski: Damarın zayıfladığı yerden yırtılması, beyin anevrizmasına ve beyin kanamasına yol açabilir. Damar sağlığını korumak için düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınmak önemlidir.

Bazı damar açıcı yağlar: Ardıç meyvesi yağı. Keten tohumu yağı. Üzüm çekirdeği yağı. Damar açıcı yağları kullanmadan önce bir doktora danışılması önerilir.

Kalsifikasyon, damar duvarındaki aterom plağının dış kısmında kalsiyum birikimleri oluşması durumudur. Aterosklerozun bazı nedenleri: yüksek kolesterol; sigara ve tütün ürünleri kullanımı; diyabet (şeker hastalığı); hipertansiyon; obezite; hareketsiz yaşam. Aterosklerozun bazı belirtileri: göğüs ağrısı veya rahatsızlık; kol ve bacaklarda uyuşma; yüksek tansiyon; felç; görme bozuklukları. Ateroskleroz, tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.