CMK

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının CMK m. 308'e göre itiraz edebileceği haller: Yargıtay ceza dairelerinin temyiz veya kanun yararına bozma incelemesi sonucu verdikleri kararlar. Sanık lehine itirazlarda süre aranmaması. Kararın tebliğname ile örtüşmemesi. Kararda sonucu etkileyebilecek bir hukuka aykırılığın tespit edilmesi. İtiraz, kararın Başsavcıya verildiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılmalıdır.

CMK'nın 309. ve 310. maddeleri, "Kanun Yararına Bozma" olarak bilinen olağanüstü kanun yolunu düzenler. CMK'nın 309. maddesi: Hukuka Aykırılık Tespiti: Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık tespit edilmesi durumunda, Adalet Bakanlığı, kararın Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir. Bozma Süreci: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri içeren yazısını Yargıtay'ın ilgili ceza dairesine iletir. Bozma Kararı: Yargıtay ceza dairesi, nedenleri yerinde görürse karar veya hükmü kanun yararına bozar. CMK'nın 310. maddesi: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının Doğrudan Başvurusu: 309. maddede belirtilen yetki, dördüncü fıkranın (d) bendindeki hâllere özgü olmak üzere, kanun yararına olarak re’sen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından da kullanılabilir. Bu kanun yolu, ülke genelinde uygulama birliğine ulaşmayı ve hâkim ile mahkemelerce verilen kararlardaki hukuka aykırılıkları gidermeyi amaçlar.

CMK 231/5-6, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararını düzenleyen maddelerdir. CMK 231/5'e göre, HAGB, kurulan hükmün sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eder. CMK 231/6'da ise HAGB kararı verilebilmesi için gerekli şartlar belirtilmiştir: Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması; Mahkemenin, sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutumunu göz önünde bulundurarak yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varması; Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi. HAGB kararı, sanığın 5 yıllık denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlememesi ve yükümlülüklere uyması şartıyla verilir.

CMK 147, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "İfade ve Sorgunun Tarzı" başlıklı maddesidir. CMK 147'ye göre ifade alma ve sorguda izlenecek usul kısaca şöyledir: Şüphelinin veya sanığın kimliği saptanır ve kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırması istenir. Şüpheliye, kendisine yüklenen suç açıkça anlatılır. Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve hukuki yardım alabileceği bildirilir. Şüpheliye, susma hakkının olduğu söylenir. Kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır. İfade ve sorgu işlemlerinin kaydında teknik imkanlardan yararlanılır. İfade veya sorgu bir tutanağa bağlanır. Bu madde, şüphelinin savunma hakkını güvence altına almak amacıyla düzenlenmiştir.

CMK'nın 232. maddesi, hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrasının içereceği hususları düzenler. Bu maddeye göre: Hükmün başına "Türk Milleti adına" verildiği yazılır. Hükmün başında, hükmü veren mahkemenin adı, mahkeme başkanının ve üyelerinin veya hâkimin, Cumhuriyet savcısının ve zabıt kâtibinin, katılanın, mağdurun, vekilinin, kanunî temsilcisinin ve müdafiin adı ve soyadı ile sanığın açık kimliği yer alır. Beraat kararı dışında, suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi belirtilir. Sanığın gözaltında veya tutuklu kaldığı tarih ve süre ile hâlen tutuklu olup olmadığı yazılır. Hükmün gerekçesi, tümüyle tutanağa geçirilmemişse açıklanmasından itibaren en geç on beş gün içinde dava dosyasına konulur. Karar ve hükümler, bunlara katılan hâkimler tarafından imzalanır. CMK'nın 233. maddesi hakkında ise bilgi bulunamadı.

CMK 100, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. maddesini ifade eder. CMK 100'e göre tutuklama nedenleri: Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması. Şüphelinin veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların olması. Şüphelinin veya sanığın delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapma girişiminde bulunması. CMK 100'e göre tutuklama yasağı: Sadece adli para cezasını gerektiren suçlarda. Vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda.

Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca tutuklama nedenleri şunlardır: 1. Kuvvetli suç şüphesinin varlığı. 2. Tutuklama sebebinin varlığı. Bu sebepler şunlardır: Kaçma şüphesi. Delil karartma riski. 3. Katalog suçlar. Tutuklama kararı verilebilmesi için bu koşulların birlikte gerçekleşmesi zorunludur.

172 sayısı farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir: Emniyet Genel Müdürlüğü ihbar hattı. Melek sayısı. IP adresi. Dini metin. Ayrıca, 172 sayısı CMK 172. madde gibi hukuki bağlamlarda da kullanılabilir. 172 sayısının anlamı, kişinin inanç sistemine ve bağlama göre değişebilir.

CMK madde 101, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Tutuklama Kararı" başlıklı maddesidir. Bu maddeye göre, soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re’sen mahkemece karar verilir. Tutuklamaya ilişkin kararlarda şu unsurlar açıkça belirtilmelidir: kuvvetli suç şüphesi; tutuklama nedenlerinin varlığı; tutuklama tedbirinin ölçülü olması; adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı. Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarak bildirilir ve bir örneği kendilerine verilir.

CMK madde 309, hakim veya mahkeme tarafından verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya muhakeme hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunması durumunda, Adalet Bakanlığı'nın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak bu kararların bozulmasını talep etmesini düzenler. CMK madde 308/A, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının, re'sen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren bir ay içinde kararı veren daireye itiraz etmesini düzenler. Bu maddeler, yargılamada meydana gelen hukuka aykırılıkların ve usul hatalarının düzeltilmesi için bir mekanizma sunar.

CMK'nın 288. maddesi, temyiz dilekçesinde gösterilen bir temyiz nedeni ile hükmün bozulması halinde, diğer hukuka aykırılık hallerinin ilamda gösterilebileceğini düzenler. CMK'nın 289. maddesi ise, temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hallerde hukuka kesin aykırılık olduğunu belirtir: Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması; Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması; Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması; Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi; Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması; Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlal edilmesi; Hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesi; Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması; Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre dava açma süresi, suçun niteliğine ve ilgili maddelere göre değişiklik göstermektedir: Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde: Tutukluluk süresi en çok bir yıldır ve bu süre, zorunlu hallerde altı ay daha uzatılabilir. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde: Tutukluluk süresi en çok iki yıldır ve bu süre, zorunlu hallerde üç yılı geçmeyecek şekilde uzatılabilir. Ayrıca, savcının dava açabilmesi için bazı durumlarda süre sınırlaması bulunmaktadır.

CMK 286/1, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 286. maddesinin birinci fıkrasını ifade eder ve şu şekildedir: > "Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir". Bu madde, bölge adliye mahkemelerinin ceza dairelerinin verdiği kararların temyiz yolunu düzenler.

Evet, 2025 yılı CMK ücret tarifesi 1 Şubat 2025 tarihli ve 32800 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Bu tarife, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerlidir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 10. maddesine göre, bağlantılı ceza davalarını birleştirme ve ayırma yetkisi yüksek görevli mahkemeye aittir. Bu yetki, bağlantılı davaları görmekte olan mahkemelerden yüksek görevli olanını ifade eder. Ayrıca, cumhuriyet savcısı veya taraflar da bu yetkinin kullanılması için mahkemeye başvurabilir, ancak nihai karar mahkemenin takdirine bağlıdır.

CMK 116'ya göre arama yapılabilmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekir: Makul suç şüphesi. Arama kararı veya yazılı emir. Arama yapılacak kişinin gerçek kişi olması. Arama zamanı. Arama kararı veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı yer ve karar veya emrin geçerli olacağı süre gibi unsurların açıkça belirtilmesi gerekir.

Durma kararı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 223/8. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde, "Duruşmanın Sona Ermesi ve Hüküm" başlığı altında yer alır.

Müsadere usulü, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 256-259. maddeleri arasında "Müsadere Usulü" başlığı altında düzenlenmiştir.

CMK 308/A maddesi, bölge adliye mahkemesi (BAM) Cumhuriyet başsavcılığına, BAM ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı itiraz etme yetkisi tanır. İtiraz süreci şu şekilde işler: Başvuru: İtiraz, resen veya sanık veya müdafiinin istemi üzerine, kararın başsavcılığa verilmesinden itibaren bir ay içinde yapılabilir. İnceleme: Kararı veren ceza dairesi itirazı inceler. Karar: Daire, itirazı yerinde görürse kararı düzeltir; görmezse dosyayı Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderir. Önemli noktalar: BAM ceza dairesi başkanlar kurulunun oluşumu ve çalışma usulleri HSK tarafından belirlenir. Kurulun itirazın kabulüne ilişkin kararları kesindir.

CMK bürolarının bulunduğu adliyeler şunlardır: İstanbul Adliyesi (Çağlayan). İstanbul Anadolu Adalet Sarayı. İstanbul Barosu Bakırköy Av. Ersin Arslan Hizmet Binası. Ayrıca, İstanbul 2 Nolu Barosu'nun CMK merkezi için Altunizade (merkez), Çağlayan ve Bakırköy temsilcilikleri bulunmaktadır.