CezaHukuku

Adalet Anaokulu'nda şu bölümler bulunmaktadır: 1. Adalet Bölümü: Hukuk bilgisi, mahkeme süreçleri ve ceza hukuku gibi konularda eğitim verir. 2. Hukuk Bürosu Yönetimi ve Sekreterliği: Yönetim ve sekreterlik becerilerini kazandırır, dosya düzenleme ve müvekkil ilişkileri gibi pratik konularda eğitim sunar. 3. Ceza İnfaz Kurumları Yönetimi: Ceza infaz kurumlarının yönetimi ve işleyişi hakkında bilgi verir. 4. Polislik ve Kamu Güvenliği: Adli süreçler, suç öncesi, suç sırasında ve sonrası yapılması gerekenler hakkında eğitim sunar. 5. Sosyal Hizmetler: Adalet ve sosyal hizmetler arasındaki bağlantıları öğretir.

İsnat yeteneğini değerlendiren kişiler genellikle ceza hukukçuları ve psikiyatristlerdir. İsnat yeteneği, bir kişinin işlediği suçtan sorumlu tutulabilmesi için gerekli olan, anlama ve isteme yeteneği olarak tanımlanır.

Hukukta kast çeşitleri iki ana kategoriye ayrılır: 1. Doğrudan Kast (Dolus Directus): Failin belirli bir sonucu bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesidir. 2. Olası Kast (Dolus Eventualis): Failin bir sonucu doğrudan istememesi, ancak bu sonucun gerçekleşme olasılığını bilerek ve kabul ederek hareket etmesidir.

Önleme araması, suç işlenmesini önlemek veya tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla yapılan bir aramadır. Bu arama türü, sulh ceza hâkimi kararıyla veya gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda mülki amirin yazılı emriyle gerçekleştirilir. Önleme aramasının yapılabileceği yerler arasında: - Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerler; - Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının genel kurul toplantılarının yapıldığı yerler; - Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerler; - Eğitim ve öğretim kurumlarının giriş ve çıkışları; - Umumî veya umuma açık yerler; - Her türlü toplu taşıma araçları bulunur. Konut, yerleşim yeri, kamuya açık olmayan özel iş yerleri ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz.

Türk Ceza Kanunu (TCK) en son 9 Temmuz 2025 tarihinde değiştirilmiştir.

Bulundurma ruhsatlı tabanca, yalnızca ruhsatta belirtilen adreste bulundurulabilir ve kullanılamaz. Aşağıdaki hallerde bulundurma ruhsatlı tabancanın kullanımı suç teşkil eder: - Tabancanın ruhsat kapsamı dışında bir yerde yakalanması durumunda. - Tabancanın kaybolması veya çalınması durumunda (bu durumda en yakın karakola veya savcılığa bildirimde bulunulmalıdır). Silah ruhsatlarının yenilenmesi her 5 yılda bir gereklidir.

Hükümlü, doğrudan vasi tayin edemez, çünkü Türk Medeni Kanunu'na göre vasi atamaları Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılır. Ancak, hükümlünün cezasının infaz edildiği cezaevi yönetimi, hükümlünün cezasını çekmeye başladığını belirterek, kendisine vasi atanması için yetkili vesayet makamına bildirimde bulunmak zorundadır.

Hakaret suçunda 127 ve 129 maddeler şu anlamlara gelir: 1. Madde 127: "İsnadın İspatı" olarak adlandırılır ve iki alt başlığı vardır: - 1. Fıkra: İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması halinde kişiye ceza verilmez. - 2. Fıkra: İspat edilmiş fiilinden söz edilerek kişiye hakaret edilmesi halinde, cezaya hükmedilir. 2. Madde 129: "Haksız Fiil Nedeniyle veya Karşılıklı Hakaret" olarak adlandırılır ve üç alt başlığı vardır: - 1. Fıkra: Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. - 2. Fıkra: Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez. - 3. Fıkra: Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Cezada bireyselleştirme ilkeleri şunlardır: 1. Kusurluluk İlkesi: Cezanın belirlenmesinde suçun haksızlık içeriği ve failin kusuru göz önünde bulundurulur. 2. Mükerrer Değerlendirme Yasağı: Suçun unsurları veya nitelikli halleri, temel cezanın belirlenmesinde ayrıca değerlendirilmez. 3. Orantılılık İlkesi: Fail, işlediği fiilin ağırlığı ile orantılı bir ceza veya güvenlik tedbirine çarptırılır. 4. Gerekçe Gösterilmesi: Verilen kararda, cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin gerekçeler açıkça belirtilir. 5. Geçmiş, Sosyal ve Ekonomik Durum: Failin sabıka kaydı, sosyal ve ekonomik durumu, davranışları gibi kişisel özellikleri dikkate alınır. 6. Sağlık Durumu: Failin fiziksel veya psikolojik bir engelinin bulunup bulunmadığı da cezada bireyselleştirme kapsamında değerlendirilir.

Evet, kazanılmış hakların geriye yürümezliği ilkesi ceza hukukunda geçerlidir. Bu ilke, bir kanunun yürürlüğe girmesinden önceki olaylara uygulanamayacağını ifade eder. Ceza hukukunda, sanığın lehine olan yasalar geriye dönük olarak uygulanabilir.

Bileşik suç ve zincirleme suç arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Bileşik Suç: Birden fazla suçun tek bir fiil olarak birleşmesi durumudur. 2. Zincirleme Suç: Aynı suçun, farklı zamanlarda ve aynı suç işleme kararı doğrultusunda birden fazla kez işlenmesi durumudur. Özetle, bileşik suçta suçlar birleşirken, zincirleme suçta aynı suç farklı zamanlarda tekrarlanır.

5377 sayılı kanun, 29.06.2005 tarihinde kabul edilen ve Türk Ceza Kanununda değişiklik yapan bir kanundur. Bu kanunla yapılan bazı değişiklikler şunlardır: Türk Ceza Kanununun 4. maddesinin ikinci fıkrası madde metninden çıkarılmıştır. Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır hükmü getirilmiştir. Türk Ceza Kanununun 13. maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere bir fıkra eklenmiş ve diğer fıkra numaraları buna göre düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanununun 30. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 31. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yeniden düzenlenmiştir. 5377 sayılı kanun, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 3. ve 29. maddelerinin bir kez daha görüşülmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geri gönderilmiş, ancak meclis genel kurulunda yeterli çoğunlukla aynen kabul edildiği için Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmış ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

İçtima terimi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. 1. Ceza Hukuku Bağlamında: İçtima, birden fazla suçun tek bir fail üzerinde toplanması durumunu ifade eder. Bu durumda, içtimada bulunan kişiler fail ve işlediği suçlardır. 2. Askerlik Bağlamında: İçtima, askerlerin silahsız veya silahlı olarak bir araya gelmesi anlamına gelir. Bu durumda, içtimada bulunan kişiler askerler ve komutanlardır.

Avukat Fatih Tahancı, aşağıdaki davalara bakmaktadır: Ceza hukuku. Aile hukuku. İdari hukuk. İş hukuku. Trafik kazaları. İcra hukuku. Ayrıca, sigorta hukuku, tazminat hukuku, ticaret hukuku, şirketler hukuku ve icra hukuku gibi alanlarda da hizmet vermektedir.

765 sayılı TCK, 1 Mart 1926 tarihinde kabul edilen ve 13 Mart 1926'da Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Ceza Kanunu'dur. Bu kanun, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı kanunun 12. maddesi ile tüm ek değişiklikleriyle birlikte yürürlükten kaldırılmıştır. 765 sayılı TCK'nın bazı maddeleri şunlardır: Madde 1: Kanunun sarih olarak suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilmez. Madde 2: İşlendiği zamanın kanununa göre cürüm veya kabahat sayılmayan fiilden dolayı kimseye ceza verilemez. Madde 3: Türkiye'de suç işleyen kimse, Türk kanunlarına göre cezalandırılır. Madde 4: Bir Türk veya yabancı, yabancı memleketlerde Türkiye Devleti'nin şahsiyetine karşı bir cürümü işlerse, hakkında resen takibat yapılarak bu kanundaki cezalarla cezalandırılır.

Tort ve suç arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Doğa: Tort, bir kişinin başka bir kişiye karşı işlediği sivil bir yanlıştır. 2. Taraflar: Tort davalarında, taraflar genellikle mağdur (davacı) ve haksız fiil yapan (davalı) olarak belirlenir. 3. Sonuçlar: Tort davalarında, mağdur tazminat talep eder ve davalı maddi tazminat öder. 4. Kanıt Standardı: Tort davalarında kanıt, "olasılık dengesi"ne göre değerlendirilir. 5. Örnekler: Tort örnekleri arasında ihmal, defamasyon ve sözleşme ihlali yer alır.

Silah ruhsat sahibi vefat ettiğinde, silahın ruhsatı iptal edilir ve silah emanete alınır. Daha sonra, mirasçılarına tebligat yapılarak, tebligat tarihinden itibaren altı ay içinde başvurmaları halinde silah, talep eden mirasçısına veya üçüncü bir kişiye devredilebilir.

TCK 201/1 maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun "Etkin Pişmanlık" başlıklı maddesini ifade eder. Bu maddeye göre: > Sahte olarak para veya kıymetli damga üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya kabul eden kişi, bu para veya kıymetli damgaları tedavüle koymadan ve resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların üretildiği veya saklandığı yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

Uluslararası hukuk ve uluslararası ceza hukuku aynı değildir, ancak birbirleriyle ilişkilidir. Uluslararası hukuk, devletler arasındaki ilişkileri düzenleyen ve uluslararası alanda geçerli olan kurallar bütünüdür. Uluslararası ceza hukuku ise, uluslararası suçlar nedeniyle suçlanan kişilerin yargılanması için yasal bir çerçeve oluşturur.

Göçmen kaçakçılığı suçu çeşitli tasniflere ayrılır: 1. Temel Unsurlar: Göçmen kaçakçılığı, bir yabancının yasadışı yollarla ülkeye sokulması veya ülkede kalmasına imkan sağlanması, ya da Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkarılmasına olanak tanınması durumunda oluşur. 2. Nitelikli Haller: Türk Ceza Kanunu'nun 79. maddesinde belirtilen nitelikli haller şunlardır: - Kamu Görevlisi Tarafından İşlenmesi: Eğer göçmen kaçakçılığı bir kamu görevlisi tarafından gerçekleştiriliyorsa, ceza artırılır. - Çocukların Kaçırılması: Çocukların göçmen kaçakçılığı amacıyla kullanılması nitelikli hal olarak değerlendirilir. - Silahlı ve Örgütlü Suçlar: Göçmen kaçakçılığı, silah veya diğer örgütlü suç unsurlarıyla birlikte gerçekleştiriliyorsa, bu durum suçun nitelikli halini oluşturur. - Zorla Çalıştırma veya Cinsel Sömürü: Göçmen kaçakçılığı sonucunda mağdurların zorla çalıştırılması veya cinsel istismarına maruz kalması nitelikli hal olarak kabul edilir. 3. Cezai Yaptırımlar: Göçmen kaçakçılığı suçu için öngörülen cezalar arasında 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ve bin günden on bin güne kadar adli para cezası bulunur.