Budizm

Nirvana ve aydınlanma kavramları Budizm'de benzer anlamlar taşısa da tam olarak aynı şey değildir. Nirvana, arzu, acı ve yeniden doğuş döngüsünden kurtuluşu ifade eder ve bir yer veya durum değil, evrensel bir durum olarak kabul edilir. Aydınlanma ise gerçekliğin doğası hakkında derin bir anlayışa sahip olma durumunu temsil eder ve nirvanaya ulaşımın bir parçasıdır. Nirvana'ya ulaşmak, yok olmak değil, tam tersine ölümsüzlüğe ve sonsuzluğa erişmektir.

Büyük Panda ve Küçük Ejderha, yazar ve ressam James Norbury'nin, yaşamının zor dönemlerinde Budist felsefeden ilham alarak yazdığı bir kitaptır. Kitap, iki yakın dostun dört mevsim süren serüvenini anlatarak şu temaları işler: Yolculuk ve kayboluş: Hayat yolculuğundaki kayboluşların, yeni keşiflere kapı aralaması. Dostluk: Değerli bir yol arkadaşlığının, yaşamı tüm zorluklarıyla kabul etmeyi öğretmesi. Maneviyat: Maneviyat ve meditasyonun önemi. Anda kalma: "Zen" felsefesinin "anda kalma" öğretisi. Yeniden başlama: "Her an yeniden başlama" düşüncesi. Kitap, hem çocuklar hem de yetişkinler için içsel yolculuk, farkındalık ve dinginlik üzerine bir düşünme alanı sunar.

Nirvana, Sanskritçe bir kelime olup, "dışarı" anlamına gelen "nir" ve "esmek, üflemek" anlamındaki "va" sözcüklerinden türetilmiştir. Nirvana kavramı, farklı din ve felsefelerde çeşitli anlamlar taşır: Budizm'de nirvana, arzuların, maddi isteklerin ve ıstırapların sönmesi, her türlü duygudan ve tutkudan kurtulup benliğin tamamen ortadan kalktığı en yüksek ruh halidir. Hinduizm'de nirvana, kişinin yeryüzünde tekrar doğma ihtiyacından kurtulacak derecede olgunlaşmış olması anlamına gelir. Yoga felsefesinde nirvana, maddi dünyadan ruhsal özgürlük ve mutlak bir huzur ile aydınlanmaya ulaşmak demektir.

Tian Tan Buddha heykelinin önemli olmasının bazı nedenleri: Büyüklüğü. Manevi kültür ve Buddha öğretisi. Turistik değer. Sembolizm. Manzara.

Nirvana, Sanskritçe kökenli bir kelime olup, manevi bir kurtuluş ve ruhani bir arınmayı ifade eder. Türk Dil Kurumu'na göre, Budizm'e ait bir terim olarak tanımlanan nirvana, her türlü duygu, istek ve tutkudan kurtulmak ve benliğin tamamen ortadan kalktığı en yüksek ruh hali anlamına gelir. Hinduizm'de ise nirvana, yeniden doğma ihtiyacından arınacak kadar olgunlaşmak anlamına gelir.

Nirvana kelimesi, Sanskritçe kökenli olup "dışarı esmiş", "dışarıya üflenmiş", "sönmek", "yok olmak" gibi anlamlara gelir. Nirvana kavramı farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Budizm ve Hinduizm'de: Manevî kurtuluşu, ruhani bir arınmayı ve arzu, tutku gibi unsurlardan kurtulmayı ifade eder. Müzik: 1987 yılında Kurt Cobain ve Krist Novoselic tarafından kurulan ve grunge müziğin öncüsü olan efsanevi rock grubunu tanımlar. Ayrıca, "nirvana" günlük dilde, ulaşılmak istenen arzu ve hedefleri ifade etmek için de kullanılır.

Pagoda, genellikle dini veya manevi amaçları temsil eder. Pagodaların temsil ettiği bazı unsurlar: Budist inançlar: Buda'nın kalıntılarının korunduğu yerler olarak önemlidir. Gözetleme kuleleri: Askeri birlikler tarafından gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Sembolizm: Çin kültüründe pagodalar, şans ve başarı ile ilişkilendirilmiştir. Turistik cazibe: Günümüzde turistik cazibe merkezleri olarak popülerdir.

Yungang Mağaraları, önemli bir Budist sanat merkezi olması ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alması nedeniyle önemlidir. Öneminin bazı nedenleri: Sanatsal ve kültürel değer: Mağaralar, Kuzey Wei Hanedanlığı döneminde (MS 398-525) oyulmuş olup, Hint, Orta Asya ve Greko-Romen sanat stillerini harmanlamasıyla ünlüdür. Tarihi önem: 5. ve 6. yüzyıl Çin taş oyma sanatının önemli örneklerini içerir. Koruma çalışmaları: Mağaraların korunması ve araştırılması için Shanxi eyaleti tarafından önemli çalışmalar yürütülmektedir. Turistik değer: Her yıl binlerce turist çeken önemli bir turistik merkezdir.

Mala, 108 boncukludur çünkü bu sayı, birçok doğu geleneğinde önemli bir yere sahiptir. 108 sayısına atfedilen bazı anlamlar şunlardır: Sanskrit alfabesi: Sanskrit alfabesinde 54 harf vardır ve her harfin hem dişil hem de eril bir formu bulunur. Kalp çakrası: Kalp çakrasını oluşturan enerji meridyenlerinin sayısının 108 olduğuna inanılır. Güneş ve Dünya: Güneş'in çapı, Dünya'nın çapının 108 katıdır. Pranayama: Meditasyon sırasında günde sadece 108 nefes alınabildiğinde aydınlanmanın gerçekleşeceğine inanılır. Harshad sayısı: 108, rakamlarının toplamına bölünebilen bir sayıdır. Ayrıca, bazı inanışlara göre 1 rakamı yaratıcıyı, 0 rakamı boşluğu, 8 rakamı ise sonsuzluğu temsil eder.

Tian Tan Buda (Big Buddha) 34 metre yüksekliğindedir.

"İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... ve İlkbahar" (Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring), 2003 yapımı bir Güney Kore filmidir. Filmin her bir bölümü bir mevsimi temsil eder ve hayatın farklı evrelerini simgeler: İlkbahar: Çocukluk. Yaz: Gençlik. Sonbahar: Yetişkinlik. Kış: Yaşlılık. Filmde, çırak keşişe verilen Budizm öğretisi üzerinden hayat dersleri verilir ve her bölümde çeşitli Budizm imge ve simgeleri kullanılır. "İlkbahar Sonbahar" ise 2009 yapımı bir Türk filmidir.

Gaya'nın önemli olmasının bazı nedenleri: Hinduizm'de kutsal bir yer. Budizm'de tarihi bir yer. Metin2 oyununda özel bir para birimi. Antik bir şehir. El sanatları ve müzik aleti üretimi.

Hayır, "bu da" ve "buda" aynı değildir. "Bu da" kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre ayrı yazılmalıdır ve doğru yazımı "bu da" şeklindedir.

Shaolin Tapınağı'nda yaşayanlar, genellikle keşişler ve Shaolin Kung Fu ile ilgilenen müritlerdir. Keşişler, tapınak içinde geleneksel bir yaşam sürerler; pirinç, tavuk gibi temel ihtiyaçlarını kendileri yetiştirir ve günde 5-6 saat çalışarak ibadet ederler. Müritler ise, 6 yaşından itibaren Shaolin Kung Fu eğitimi almak üzere ShaoShi adlı dağa çıkarlar. Güncel bir gelişme olarak, Shaolin Tapınağı'nın başrahibi Shi Yongxin, hakkında başlatılan soruşturma nedeniyle gündemdedir.

Kailaş Dağı'nda şunlar bulunmaktadır: Kutsal yerler. Tarihi ve arkeolojik kalıntılar. Doğal özellikler. Ayrıca, bazı inanışlara göre Kailaş Dağı'nın zirvesinde gökyüzüne veya gizemli dünyalara açılan bir geçit bulunmaktadır.

Metta tekniği, sevgi dolu nezaket meditasyonu olarak da bilinir ve Budist bir meditasyon türüdür. Metta tekniğinin temel tekniği, kendine ve bu varlıklara yönelik olumlu ifadeler okumayı içerir. Metta tekniğinin düzenli olarak uygulanmasının, zihinsel, duygusal ve fiziksel sağlığı olumlu yönde etkilediği düşünülmektedir.

Higanbana çiçeği, farklı kültürlerde çeşitli anlamlar taşır: Ölüm ve ayrılık: Japon ve Çin inançlarında ölüm, ayrılık ve karanlıkla ilişkilendirilir. Yeniden doğuş: Ölmüş ruhların ardından açar ve ölümden sonra yeniden doğuşu sembolize eder. Yas ve pişmanlık: Birini hayatınızdan çıkardığınızda, o kişinin yürüdüğü yolda açtığına inanılır; bu, giden kişinin ardında bir pişmanlık bıraktığını simgeler. Saygı: Budizm'de ataların mezarlarına sonbaharın gelişini kutlamak amacıyla konulur. Ayrıca, Higanbana anime ve sinema dünyasında ölümün habercisi olarak kullanılır; bu çiçek bir anime veya filmde göründüğünde, genellikle sevilen bir karakterin öleceğini işaret eder.

Tian Tan Buddha (Büyük Buda), Budizm dinine aittir. Hong Kong'da bulunan bu heykel, 1993 yılında tamamlanmış olup, Po Lin Manastırı'nın yakınında, Ngong Ping Dağı'na yerleştirilmiştir.

Karma, Sanskrit dilinde "yapmak, eylemek, bir fiilde bulunmak" anlamındaki "kri" sözcüğünden türetilmiştir. Karma kelimesinin bazı anlamları: Yapılan herhangi iyi ya da kötü bir fiilin evren tarafından geri dönüşü. Hem fiziksel hem de zihinsel her türlü eylemin sonuçlarının kaçınılmaz olması. Düşünülen ya da yapılan her eylemin sonucunun, bu yaşamda ya da sonraki yaşamda kişiyi etkilemesi. Karma terimi, Hinduizm, Budizm, Jainizm, Taoizm, Sihizm ve teozofide kullanılmaktadır.

Higanbana çiçeğinin hikayesi, Japon mitolojisinde aşk, yasaklar ve lanetlerle dolu trajik bir öyküyü anlatır. Güneş tanrıçası Amaterasu, doğanın dengesini sağlamak için iki peri (veya elf) görevlendirir: Manju. Saka. Bu iki peri, birbirleriyle tanışmamaları ve iletişim kurmamaları emredilmiştir. Amaterasu bu durumu affetmez ve onları ceza olarak bir lanetle karşılaştırır: Saka'nın yaprakları ancak Manju'nun yaprakları öldüğünde çıkar. Bu döngü ile aynı zamanda yapraklar da açar. Böylece, her yıl aralarındaki aşkın yeniden doğuşu ve ayrılığı, birbirlerinin varlıklarından sürekli haberdar olmalarına rağmen bir araya gelemeyecekleri acı bir döngüye dönüşür. Bu lanetli aşk, onları sonsuz bir ayrılıkla cezalandırır. Higanbana, bilimsel adıyla Lycoris Radiata, Japonca’da bu ismiyle tanınırken, halk arasında "Kırmızı Örümcek Zambağı" olarak da bilinir. Higanbana'nın 1000'den fazla isminin çoğu, ölümle ilişkilidir. Higanbana, aynı zamanda terkedilmiş aşkı, kaybedilen yakınları ve geri dönmeyen bir sevdayı da temsil eder. Higanbana, bir yandan göz alıcı güzelliğiyle dikkat çekerken, bir yandan da insanın ölümlülüğünü ve hayatın geçici doğasını hatırlatan derin bir anlam taşır. Higanbana, bazı kültürlerde doğanın zorluklarına karşı hayatta kalma gücünün bir simgesi olarak da görülür. Higanbana, Çin, Japonya, Güney Kore, Nepal ve Amerika Birleşik Devletleri'nin bazı kesimlerinde görülebilmektedir. Higanbana, aynı zamanda Japon bebeklerine verilen bir isimdir. Higanbana, ayrıca, "cehennemde açan uğursuz çiçekler" olarak da tanımlanır, çünkü Japon ve Çin halk inançlarında ölüm, ayrılık ve karan