Borç

Çek ve senet affı, bankalara veya diğer finans kuruluşlarına olan borçlarını geciktirerek yasal takibe uğrayan gerçek ve tüzel kişileri kapsamaktadır. Bu aftan yararlanabilecekler arasında: - Karşılıksız çek borçluları; - Protestolu senet sahipleri; - Kredi ürünlerine ilişkin borçları bulunan bireyler; - Esnaf ve KOBİ'ler yer almaktadır. Ancak, vergi borçları, SGK primleri veya idari para cezaları gibi kamu alacakları bu af kapsamı dışındadır.

Falda sola yatık çizgi, genellikle maddi açıdan rahatlama ve borçların kapanması anlamına gelir. Diğer bir yoruma göre ise bu çizgi, sürekli ertelenen bir işi simgeler ve bu ertelemenin önemli olduğunu işaret eder.

Esas alacak faizi, belirlenen yıllık faiz oranının borç miktarı ve vade süresiyle çarpılmasıyla hesaplanır. Hesaplama formülü şu şekildedir: Yasal Faiz Tutarı = Alacak Tutarı × Faiz Oranı × Gün Sayısı / 365. Burada: - Alacak Tutarı: Faizin hesaplanacağı ana borç miktarını ifade eder. - Faiz Oranı: Kanunla belirlenen yıllık faiz oranıdır. - Gün Sayısı: Faiz uygulanacak toplam gün sayısıdır. Örneğin, 10.000 TL’lik bir borç için yıllık yasal faiz oranının %9 olduğu durumda, 365 gün gecikme için faiz hesaplaması şu şekilde yapılır: 10.000 × 0,09 × 365 / 365 = 900 TL.

Kefil, aşağıdaki durumlarda sorumlu olur: 1. Borçlunun kredi borcunu ödememesi: Kefil, borçlu ödeme yapmadığında alacaklıya karşı kişisel olarak sorumlu olur ve borcu ödemekle yükümlü hale gelir. 2. Mevcut borçlar ve finansal yükümlülükler: Kefilin, mevcut borçlarının ve finansal yükümlülüklerinin yüksek olması durumunda kefil olarak gösterilmesi mümkün değildir. 3. Kefalet sözleşmesi: Kefil, kefalet sözleşmesi ile borcun ödenmemesi durumunda alacaklıya teminat vermiş olur. Kefilin sorumlulukları arasında ayrıca faizler, işlemekte olan yıla ait akdi faizler ve kefilin temerrüdünün yasal sonuçları da yer alır.

Evet, üst limit ipotek, anapara ipoteğinden farklıdır. Anapara ipoteği, belirli bir borç için ipotek tesis edilmesini sağlar ve bu durumda ipotek, asıl alacak, takip masrafları ve diğer yan giderleri de kapsar. Üst limit ipoteği ise henüz doğmamış veya doğmuş olmakla birlikte miktarı belirsiz olan alacakları teminat altına alır.

İşten çıkışta maaş haczi, hacze konu bir maaş kalmadığı için düşer. Ancak, borçlu kişi tekrar işe başlarsa, alacaklının talebi üzerine ve SGK kayıtlarından tespit edilerek maaş haczi yeniden uygulanabilir.

İdari itirazın reddi kararı kesinleşince şu sonuçlar doğar: 1. İcra Takibi Düşer: Red kararı ile birlikte icra takibi düşer ve alacaklı, icra işlemlerine devam edemez. 2. Maddi Anlamda Kesin Hüküm: Bu karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder, dolayısıyla alacaklı aynı alacak için yeni bir dava açamaz. 3. Kötü Niyet Tazminatı: Eğer borçlu, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu kanıtlayabilirse, alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilir. 4. Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücreti: Red kararı durumunda yargılama giderleri ve vekalet ücreti borçlu üzerine bırakılır.

Kesin hacze iştirak eden ihtiyati haciz, borçlunun malvarlığı üzerine önce ihtiyati haciz koyan bir alacaklının, daha sonra kesin haciz koyan diğer alacaklıların haczine kendiliğinden ve geçici olarak katılması anlamına gelir. Bu durum, İcra ve İflas Kanunu'nun 261. maddesinde düzenlenmiştir ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmeden önce gerçekleşmesi gerekir.

Mal beyanı, icra takibini başlatmaz ancak icra sürecinin bir parçasıdır. Mal beyanı, borçlunun icra dairesine tüm malvarlığını ve gelirlerini bildirmesi işlemidir. Dolayısıyla, mal beyanında bulunulması, icra takibinin devamı ve alacaklıların yasal işlemleri başlatabilmesi açısından gereklidir.

Vergi borcu, vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği takvim yılını takip eden yıl başından itibaren 5 yıl içinde tarh ve tebliğ edilmezse zamanaşımına uğrar.

Kambiyo senedine dayalı icra takibinin kesinleştiği, borçlunun kendisine tebliğ edilen ödeme emrine süresi içinde itiraz etmemesi veya itirazının reddedilmesi durumunda anlaşılır.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında tecilli tahsilat, borçlunun ödeyemediği kamu borcunun belirli bir süre ertelenmesi veya taksitlendirilerek ödenmesi anlamına gelir. Bu uygulama, borçlunun mali durumunu düzeltebilmesi için zaman kazandırır ve haciz gibi yasal takip işlemlerinin durmasını sağlar. Tecil süresi genellikle 36 aya kadar çıkabilir, ancak bu süre GİB'in uygun görmesiyle 60 aya kadar uzatılabilir.

Devreden bakiye, kredi kartı hesap özetinde, bir önceki dönemden kalan ve yeni döneme aktarılan borç miktarını ifade eder.

Bonoda müracaat borçlusu, bono bedelini ödemeyen asıl borçlu (keşideci) dışında, bonoda imzası bulunan ve ödeme taahhüdünde bulunan herkesi ifade eder.

Varlık Fonu, banka borçlarına doğrudan bir af uygulamamaktadır. Ancak, Türkiye'de devlet destekli sicil affı düzenlemeleri bulunmaktadır. Bu af kapsamında, kredi ve kredi kartı borçlarını ödeyemeyerek yasal takibe düşmüş kişilerin sicilleri temizlenmekte ve borçlarını yapılandırma veya ödeme şartıyla kara listeden çıkarılmaları sağlanmaktadır.

Bankalar, kredi veya kredi kartı borcunun ödenmemesi durumunda 90 gün yani 3 ay sonra alacak işlemini başlatır ve bu süreçte yasal takibe geçer.

Çalıntı araç yakalama emri, borçlunun tüm borçlarını ödemesi ve bunu icra dairesine bildirmesi durumunda kalkar. Bu süreç şu adımlarla tamamlanır: 1. Borçların Ödenmesi: Borç tutarı ve icra masrafları tamamen ödenir. 2. Ödeme Belgesinin Sunulması: Ödemenin yapıldığını gösteren banka dekontu veya makbuz icra dosyasına sunulur. 3. Haciz Kaldırma Talebi: Borç ödendikten sonra, alacaklı veya borçlu icra müdürlüğüne başvurarak haczin kaldırılmasını talep eder.

Ödeme sözü 5 gün geçerse, banka tarafından gecikme bildirimi gönderilir ve borçludan gecikmiş olan ödemenin miktarı ve yeni ödeme tarihleri bildirilir. Gecikmenin devam etmesi durumunda, yasal süreç başlatılır ve banka, hukuki yollara başvurarak icra takibi başlatır.

İcrada imhal süresi, yani borcun ertelenmesi süresi, icra emrinin tebliğinden önce yapılmışsa yetkili mercilerin yaptığı veya tasdiklediği belgeler ile ispatlanabilir. İcra emrinin tebliğinden sonra yapılan imhal itirazında ise ispat, noterliğin yaptığı veya tasdiklediği belgelere veya icra zaptına dayanmalıdır.

Kefillik durumunu öğrenmek için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz: 1. Kefillik Sözleşmesini İnceleyin: Kefil olduğunuz kişinin borcunu ve kefalet şartlarını içeren sözleşmeyi dikkatlice inceleyin. 2. Alacaklı ile İletişime Geçin: Borçlu ödeme yapmadığında, alacaklı genellikle bir icra takibi başlatır. 3. Hukuki Destek Alın: Kefillik süreci karmaşık olabilir ve yasal sonuçlar doğurabilir.